V. ARAŞTIRMA ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR
2.5. NAFAKAYI GEREKTİREN AKRABALIK
İslâm hukukçuları hısımlık nafakasıyla ilgili zengin bir doktrin oluşturmuşlardır. Hısımlık nafakası aralarında kan bağı bulunan yakınlar bakımından söz konusu olur; sıhrî hısımlık ve süt hısımlığı bu çeşit nünafaka yükümlülüğü doğurmaz. İslâm hukukçuları hangi kan hısımlarının birbirinden nafaka alabileceği
konusunda farklı görüşlere sahiptir.515 Akrabalıkta usul ve furuʽ akrabalığı gibi
"baʽdıyyet" yani birbirinin parçası olma yoluyla nafaka vâcip olmaktadır. Akrabalık,
511 Erbay, İslâm Hukukunda Evlilik ve Hısımlık Nafakası, s. 76.
512 Buharî, Sahîh, Büyu’, 95, (2211), Nafakât, 9, (5364); Müslim, Sahîh, c. 3,30,Akdiye, 4, 7(1714) 513 Mâide, 5/2.
514 Nevevî, Minhâcu’t-Tâlibîn, s. 711; Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 81. 515 Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283.
özünde iki çeşittir: Doğum akrabalığı516 ve doğum akrabalığı dışındaki akrabalık.
Doğum akrabalığı, usul ve furuʽ akrabalığı gibi "baʽdıyyet" yani birbirinin parçası
olma yoluyla olur.517 Doğum akrabalığı dışındaki akrabalık da yine iki çeşittir:
Kardeşlik, amcalık ve dayılık gibi nikâh için mahrem olanlar. Amcaların, dayıların ve teyzelerin çocuklarındaki akrabalık gibi nikâh için mahrem olmayanlar. Doğum sebebiyle oluşan akrabalıkta nafakanın vucubiyetinde ihtilaf yoktur. Ama doğum sebebiyle oluşan akrabalığın dışındaki akrabalıkta nafakanın vucubiyetinde ihtilaf edilmiştir.518
Mezheplerin nafakayı gerektiren akrabalığı sınırlamada genişlik ve darlık bakımından değişen dört görüşü vardır: Aşağıda görüleceği üzere bu konuda çerçeveyi en dar tutan Mâlikîler sonra Şâfiîler sonra Hanefîler ve en sonda da Hanbelîler vardır.
Mâlikî mezhebi: Vâcip nafaka, sadece ana-baba ve öz çocuklara gerekir.519
Nafaka çocuk için babaya ve baba için de çocuğa gerekir. Çocuğun çocuğu için
dedeye, dede için de çocuğun çocuğuna nafaka gerekmez.520 Nineye de nafaka
vermek gerekmez. Bu görüşün delili şu âyettir: "Anne-babaya da ihsan(ı emretti.)"521
"Onlara dünyada iyi davran."522 Ayrıca Rasulullâh (s.a.v.) malını almak isteyen
babasını şikâyete gelene şöyle buyurmuştu: "Sen de malın da babana aitsiniz.
Yediklerinizin en temizi kendi kazancınızdan olandır. Evladınız da kazancınızdandır. Onun kazancını da afiyetle yiyin."523 Çocuğun nafakasının babasına ait olduğunun
delili de şu âyetlerdir: "Çocukların annelerinin maruf bir şekilde yiyecekleri ve
giyecekleri çocuğun babasına aittir."524 "Eğer sizin için çocuğunuzu emzirmiş iseler,
emzirme ücretlerini onlara verin."525 Hz.Peygamber (s.a.v.) de Ebu Süfyan'ın karısı
516 Anne-baba ve evlatlar.
517 Gönenç, Mevsûʽetu’l-Fıkhiyyeti’l-Müyesserah, "Nafaka" md.; Komisyon, Nafaka Kanunu, (Haz.) Orhan Çeker, md.111.
518 Kâsânî, Bedâi’u’s- Sanâi’, c. 5, s. 167; Komisyon, Nafaka Kanunu, (Haz.) Orhan Çeker, md.112. 519 Gönenç, Mevsûʽetu’l-Fıkhiyyeti’l-Müyesserah, "Nafaka" md.; İbn-i Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, c.
5, s. 278; Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283; Sahnûn, Müdenevvetu’l-Kübrâ, c. 2, s. 265-266. 520 Kâsânî, Bedâi’u’s- Sanâi’, c. 5, s. 172.
521 İsra, 17/23. 522 Lokman, 31/15.
523 Ebû Dâvud, Sünen, Buyu’, 77, (3530). 524 Bakara, 2/233.
Hind'e şöyle demiştir: "Sana ve çocuğuna normal yetecek kadarını al."526 Nafaka
sadece ana-baba ve çocuk için vâciptir. Usul ve füru ̒ arasında din birliğini şart koşmazlar. Bilakis onlardan her birisine nafaka gerekir. Ancak çocuğun harbi
olmaması şarttır.527
Şâfiî mezhebi: Nafakayı ne kadar yukarı gidilirse gidilsin babalar ve ne kadar
aşağı gidilirse gidilsin evlatlar (usul-füru ̒) hak ederler. Şâfiî mezhebi, Mâlikî
mezhebinden daha geniştir.528 Ca'feri mezhebinde de durum aynıdır.529 Babalara
nafakanın vâcip olması konusunda "onlara dünyada maruf surette iyi ve nazik
davran"530 âyetiyle istidlal etmişlerdir. Ana-babanın ihtiyaçları anında o ikisine
yeterli nafakanın verilmesi ma'ruftandır.531 Ana-baba ismi babalarla beraber dede ve
nineler hakkında da kullanılır. Allah Teâlâ, "babanız İbrahim'in dini" buyurmuş, dede olduğu halde Allah Teâlâ İbrahim'i "baba" diye isimlendirmiştir. Dede, baba gibidir.
Nine de.532 Ne kadar aşağı inilirse inilsin evlatlara nafakanın gerekliliği konusunda
"Eğer sizin için çocuğunuzu emzirmiş iseler, emzirme ücretlerini onlara verin"533
âyetiyle istidlal edilmiştir. Evlatların emzirilmesi için ücretin gerekliliği, onlara yardımı gerektirir. "Şüphesiz en temiz olan, kazancınızdan yediğinizdir. Evlatlarınız
da sizin kazancınızdandır"534 hadisi daha önce geçmişti. Ayrıca Allah Rasulü(s.a.v.),
Hind'e: "Sana ve çocuğuna kâfi gelecek miktarı maruf ile al"535demişti. Kocasının malından kendisi ve çocuğu için yeterli miktar nafakanın alınmasına izin verilmesi çocuğun nafakasının babasının üzerine olduğunu gösterir. Torunlar, evlatlardan
526 Şevkânî, Neylu’l-Evtâr, c. 12, s. 651, (Hadis No:2976).
527 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 73; Komisyon, Nafaka Kanunu, (Haz.) Orhan Çeker, md.46.
528 İbn-i Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, c. 5, s. 278; Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 73. 529 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 73; Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283. 530 Lokman, 31/15.
531 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 73.
532 Zuhaylî, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, Komisyon (Çev.), c. 10, s. 121 533 Talak, 65/6.
534 Ebû Dâvud, Sünen, Buyu’, 77, (3530).
sayılırlar. Çünkü birbirinin cüzüdürler. Şâfiîye göre din birliği şart değildir. Bilakis
nafaka din ihtilafıyla da gerekli olur.536 Nafaka sadece usül ve füru ̒a gerekir.
Hanefî mezhebi: Usul-füru537 ve mahrem538 yakınlar arasında uygulanır; yani
zevi'l-erhâmdan olan amca, dayı, hala ve teyze gibi yakınlar da bu kapsamdadır.539
Nafaka, evlenmeyi haram kılan evlilikten dolayı gerekir. Yani mahrem olan her
yakın için gereklidir.540 Nafakayı ne kadar yukarı gidilirse gidilsin babalar, ne kadar
aşağı gidilirse gidilsin evlatlar (usul-füru ̒) ve havaşî denilen amca, erkek kardeş, erkek kardeş oğlu, hala, dayı ve teyze gibi mahrem sayılan zevil-erham için gerekli görürler. Onların dışındakilere - amcaoğlu, amcakızı, dayıkızı ve teyzekızı gibi- nafaka gerekmez. Zî-rahmin dışında mahrem olanlara da nafaka gerekmez. Erkek kardeş ile beraber süt emen amcaoğlu gibi (süt amcaoğlu). Evlilik ve doğum
akrabalığı dışındaki akrabalıkta din ayrılığı olduğunda nafaka gerekmez.541
Hanefî mezhebinin evlatlara nafakanın gerekliliği konusunda delilleri şu âyetlerdir: "Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği, örfe uygun olarak babaya
aittir"542 âyetini delil getirmişlerdir. Mevlûd kelimesinden kasıt, babadır. Kadının
rızkı evlatlar sebebiyle baba üzerine gerekir. O zaman evlatların nafakasının baba üzerine gerekli olması tarîk-i evladır. Anne-babalara nafakanın gerekliliği konusunda
da delilleri şu âyetlerdir: "Onlara dünyada maruf surette iyi ve nazik davran."543 Bu
âyet, ondan önce gelen bir delille "Biz, insana, ana babasına iyilik etmesini
emrettik"544 kâfir ana-baba hakkında inmiştir. "Allah'a kulluk edin. O'na bir şeyi şirk
koşmayın. Ana-babaya ve akrabaya ihsanda bulunun."545 "Akrabaya hakkını ver."546
Evladın kendisinin Allah'ın nimetleri içinde yaşaması, ana-babasını açlık içinde
536 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 73; Komisyon, Nafaka Kanunu, (Haz.) Orhan Çeker, md.46.
537 Anne, baba, nine ve dede; çocuklar ve torunlar (Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283).
538 Birinin kadın diğerinin erkek olduğu var sayıldığında evlenmeleri yasak olanlar(Erbay, "Nafaka",
DİA, c. 32, s. 283).
539 İbn-i Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, c. 5, s. 278; Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283.
540 Gönenç, Mevsûʽetu’l-Fıkhiyyeti’l-Müyesserah, "Nafaka" md.; Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-
Fıkhiyye, c. 41, s. 72. 541 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 72. 542 Bakara, 2/233. 543 Lokman, 31/15. 544 Ankebut, 29/8. 545 Nisa, 4/36. 546 İsra, 17/26.
ölüme terk etmesi ne ihsandandır ne de ma'ruftandır.547 Dedeler ve nineler ana-baba
gibidirler. Mirasta ve diğer işlerde ana-baba makamına geçerler. Onlar, insanın anne- babasının varlık sahnesine çıkmalarına sebeptirler. Bunun için aynen ana-baba gibi
onların da nafakası evlat üzerine gerekli olur. Evlilik ve doğum548 dışında akrabaların
nafakalarının vâcip olması için bu akrabaların dinlerinin aynı olması gerekir. Doğum yakınlığı ve evlilik sebebi dışında din ayrılığı olduğunda herhangi birisine nafaka gerekmez. Evlilikte din birliğinin istisna edilmesinin sebebi, nikâh akdiyle karının kendisini kocası için hapsetmesiyle nafakayı hak etmesidir. Yine evlatlarda din birliğinin istisna edilmesinin sebebi, kendisine infâk edilenin O'nun bir cüz'ü olmasıdır. Cüz'ün nafakası küfürle men'edilmez. Ancak ana-babanın harbi olmaları durumunda nafaka müslümanlar üzerine gerekmez. Hanefîler, zenginlikle beraber de verilmesi vâcip olan evlilik nafakasına aykırı olarak evlilik nafakasıyla diğer nafakalar arasını ayırarak nafakanın gerekmesi için fakirliği şart koşmuşlardır. Yani akrabaların nafaka alabilmeleri için fakir olmaları gerekir. Şüphesiz eş, kâdının rızkı gibi kendisini daimi olarak hapsetmesi sebebiyle eşe nafaka gerekir. Akraba nafakasında muharrem zî-rahmden olan her küçük veya tam bir şekilde buluğa eren dişiye nafaka gerekir. Buluğa eren erkeğin -ana-babaya verilen nafakada koşulan şarta aykırı olarak- çalışıp kazanmaktan aciz olması gereklidir. Buna karşılık ana- babaya nafaka -ana-baba kazanmaya kudreti olsa da- gerekir. Çünkü ana-babaya
kazanmak zor gelir. Ve çocuk o ikisinden zararı def'etmekle memurdur.549 Nafaka
usul, füru ̒ ve mahrem olan akrabalar için gereklidir.
Hanbelî mezhebi: Nafaka, ister farzla isterse de asabe yoluyla olsun usul,
füru ̒, kardeşler, amcalar ve çocukları gibi yakınlardan vâris olan her akrabaya gerekir.
Zeydî mezhebinde de durum bunun gibidir.550 Annenin babası ve kızın oğlu gibi
neseb kökünden olan bütün yakınlar da vâris olsunlar veya olmasınlar nafakaya müstehaktırlar. Ancak teyze ve hala gibi nesebin onunla ayakta kaldığı('Umudin-
Neseb) kişiler dışında zevil-erhama nafaka yoktur. Çünkü akrabalıkları zayıftır.551
Hanbelî mezhebinde nafakanın gerekliliği konusunda din birliği şarttır. Çünkü 547 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 72.
548 Usul-furu'.
549 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 72-73; Komisyon, Nafaka Kanunu, (Haz.) Orhan Çeker, md.46.
550 İbn-i Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, c. 5, s. 278; Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283. 551 Zuhaylî, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, Komisyon (Çev.), c. 10, s. 124.
nafaka, iyilik ve sıla-i rahim yolunda bir tesellidir. 'Umudin-Neseb dışındakilerin(neseb kökünden olmayanların) nafakasında din ihtilafı olduğunda nafaka gerekli olmaz. Çünkü bu durumda mirasçı değillerdir. Karabetle(neseble),
böyle birisinin diğeri üzerine nafakası gerekli olmaz.552
Zâhirî Mezhebi: Zâhirilere göre ise usul-füru ̒, kardeşler, diğer mahrem
yakınlar ve mirasa hak kazanabilecek durumda olan(hacbedilmemiş) diğer asabe
nafaka mükellefiyetinin kapsamına girmektedir.553 Hısımlık nafakası bir yardım
nafakası olduğu için nafakanın kapsamını geniş tutan Zâhirilerin görüşlerine katılıyoruz. Kapsamı geniş tutmak, akrabalara yardımda bulunmaktır, mağduriyetleri gidericidir. Toplumda bulunan zengin-fakir arasındaki makası daraltıcı ve hissiyatı bilemek için daha uygundur. Hanbelîlerin mirasçı olma şartını uygun bulmuyoruz. Önemli olan ihtiyaç meslesidir. Mirasçı olsa da olmasa da o şahsın ihtiyacı devam ediyor mu etmiyor mu? Buna bakılmalıdır.
Mezheplerin görüşlerinden anlaşılıyor ki: Fukaha babalar, anneler, çocuklar ve eşlere zorda kalmaları ve aciz olmaları durumunda ve nafaka vermesi gerekenin de zengin olması halinde nafakayı gerekli görmektedir. Eğer baba fakir anne zengin olursa anne nafaka vermekle emrolunur. Harcadığı nafaka babanın üzerine borç sayılır. Ancak bu konuda Zâhirîlerden İbn-i Hazm şunu söyler: Koca kendi nafakasından âciz olur ve karısı da zengin olursa karı nafakayla görevlendirilir. Sonradan koca zengin olsa karı, kocasından verdiğini alamaz. Koca köle olmuş ise o zaman nafaka eşine düşmez, kölenin efendisine düşer. İbn Hazm, devamla
Hz.Ali(r.a.)'nin " kadın vâris olduğu için Kur''an nassı ile554 kocasına nafaka vermek
de eşine düşer " dediğini nakleder.555 Biz İbn-i Hazm'ın görüşünün son kısmına
katılamıyoruz. Koca fakir kadın zengin olduğunda nafakanın kadına düşeceğine katılmakla beraber koca daha sonra zenginleşirse karsı, harcadığı kadarını kocasından alamaz kısmına katılmıyoruz. Çünkü nafaka sorumlusu kocadır. Karı, kocası için kendisini kocasına adadığından nafaka alacaklısıdır. Koca geçici olarak bu görevini yerine getiremediği zaman kendi görevini kim yerine getirmişse
552 Heyet/Komisyon, Mevsû’atu’l-Fıkhiyye, c. 41, s. 74.
553 İbn-i Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, c. 5, s. 279; Erbay, "Nafaka", DİA, c. 32, s. 283. 554 Bkz.Bakara, 2/233.
zenginleştiğinde o kişiye harcanan miktarı iade eder. Acaba kocanın bu görevini ifa eden karı değil de akrabalardan başka birisi olsaydı daha sonra harcanan miktar bu şahsa iade edilmeyecek miydi?