• Sonuç bulunamadı

Nüremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi

B. Birleşmiş Milletler Döneminde Kuvvet Kullanma Yasağı

III. Nüremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi

Moskova Deklarasyonu’nda bahsedilen büyük savaş suçları dışındaki savaş suçlarının yargılanmaları müttefik savaş komisyonları ve ceza mahkemeleri tarafından verilmiştir. Başlıca savaş suçlarının yargılanmaları konusunda ise müttefik devletlerin 8 Ağustos 1945’de Nüremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi’ni kuran Londra Andlaşması’nı imzalanmasıyla görüş birliği sağlanmıştır175.

Coğrafi bakımdan yargı yetkisi Almanya, Almanya’nın işgal ettiği topraklar ile açık denizler olan mahkeme, Londra Andlaşması’nı imzalayan dört galip devlet

170 HATIROĞLU, s. 68.

171 ORHAN Zehra Cansu, “Nuremberg Askeri Ceza Mahkemesi ile Tokyo Uzakdoğu Uluslararası

Askeri Mahkemesi Üzerine Bir İnceleme”, Uluslararası Hukuk Bülteni, Sayı:7, s. 17.

172 ORHAN, s. 17.

173 1945 Londra Andlaşması, Orijinal metin için bakınız:

http://www.sahistory.org.za/sites/default/files/file%20uploads%20/London%20Agreement%20by%20 United%20Nations,%208%20August%201945.pdf (Erişim Tarihi: 06.01.2019)

174 ULUSOY Orçun, Uluslararası Ceza Mahkemesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İzmir, 2008, s.

12.

175 WRIGHT Quincy, “The Law of the Nuremberg Trial”, The American Journal of International

tarafından atanan dört yargıçtan oluşmuştur. 1 Eylül 1939 ile 8 Ağustos 1945 tarihleri arasında işlenen savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve barışa karşı suçların yargılanmasını kapsayan mahkemenin sürekli yerinin Berlin olmasına karşılık yargılamalar Nüremberg’de yapılmıştır176.

Nüremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi tarafından yapılan yargılamalar 20 Kasım 1945’de başlayıp 1 Ekim 1946’ya kadar sürmüştür. Bu mahkeme ad hoc (Özel) niteliktedir177. İki veya daha fazla suç işlemekten yargılanan 24 kişiden 21

sanık duruşma salonunda yer almıştır178.

Nüremberg mahkemelerinde barışa karşı suçlar, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar üzerine yargılamalar yapılmıştır179. Nüremberg Şartı’nın madde 6

hükmünün (a) bendinde barışa karşı suçlar şu şekilde tarif edilmiştir:

“Savaş saldırısı planlamak, savaşa hazırlık yapmak ya da savaşı yürütmek veya savaşta uluslararası Andlaşma, sözleşme ya da teminatları ihlal etmek veya herhangi birinin yerine getirilmesi için bir komploya ya da ortak bir plana katılmak”180

Birleşik Krallık savcısı, 16 sanık için barışa karşı suçlarla ilgili suçlama iddianamesi hazırlamıştır. Bu sanıklardan 5’i -Hess, Reader, Funk, Neurath ve Doenitz- suçlu bulunmuştur. Neurath 15 yıl, Doenitz 10 yıl hapis cezası alırken diğerleri ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır181. Mahkeme barışa karşı suçlarla

ilgili şu açıklamalarda bulunmuştur:

176 AZARKAN Ezeli, Nuremberg'ten La Haye'ye: Uluslararası Ceza Mahkemeleri, Beta Yayınları,

İstanbul, 2003, s. 140.

177 ŞAHİN Mehmet, “Nürnberg Mahkemeleri Üzerine Bir İnceleme”, Aksaray Üniversitesi İktisadi

ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, 2010, s. 54; ERDAL Selcen, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Ulus-devlet Egemenliğine Etkisi, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2010, s. 15.

178 HATIROĞLU, s. 70-71.

179 ŞAHİN, s. 54; ERDAL Selcen, s. 14.

180 ERDAL Selcen, s. 20; ŞAHİN, s. 55.

“İddianamedeki sanıkların saldırgan savaş planladığı ve yürüttüğüne ilişkin suçlamalar en ağır düzeydeki suçlamalardır. Savaş özü itibariyle kötüdür. Sonuçları sadece savaşan devletlerle sınırlı değildir ve tüm dünyayı etkiler. Bir saldırı savaşını başlatmak sadece bir uluslararası suç değil aynı zamanda diğer savaş suçlarından farklı olarak içinde hepsinin (diğer uluslararası suçların) birikmiş kötülüklerini içeren en üst uluslararası suçtur.”182

Nüremberg Mahkemesi barışa karşı suçlar kapsamında iki iddiayla ilgili yargılama yapmıştır. Bunlardan ilk suçlama barışa karşı suçların işlenmesi için ortak plan ve komploya katılma, ikinci suçlama ise bir saldırı savaşı veya uluslararası Andlaşmalara, anlaşmalara veya güvencelere aykırı bir savaşı planlama, hazırlama, başlatma veya sürdürmedir183. Sanıklara suçlamalardan ilki veya her ikisi de aynı

anda yöneltilirken; hiçbir sanığa, ikinci suçlama tek başına yöneltilmemiştir184.

Ortak plan ve komplo Nüremberg Şartı’nda tanımlanmadığından mahkeme öncelikle bu kavramların anlamını tespit etmeye yönelmiştir. Mahkeme komplo suçunu, iki veya daha fazla kişinin saldırı savaşı suçunu işlemek üzere anlaşması olarak tanımlarken; pratikte ortak planla komplo arasında bir fark olmadığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla barışa karşı suçları işlemek için ortak plan suçu da komploya katılma suçu içinde değerlendirilmiştir185.

Hitler’in Kavgam adlı kitabının ilk sayfasında Alman olan Avusturya’nın Alman topraklarına geri dönmesi gerektiğini ifade etmiştir. Hitler, Rusya ve ona komşu olan devletlerin Almanya’ya dahil edilmesi gereken öncelikli topraklar olduğunu belirtmiştir186.

5 Kasım 1937’de yapılan bir toplantıda Hitler, Almanya’nın askeri ve politik durumunu geliştirmek için Avusturya ve Çekoslovakya’nın eş zamanlı olarak ele

182 1946 Nuremberg Judgment, paragraf 421; HATIROĞL,U s. 71-72.

183 YILMAZ, Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu, s. 87.

184 MAVUŞ, s. 49.

185 YILMAZ, Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu, s. 90.

geçirilmesinin ilk hedefleri olması gerektiğini ifade etmiştir187. Yine Hitler, 29

Kasım 1939 tarihinde üst düzey yöneticilerle bir toplantı yapmıştır. Bu toplantının yapıldığı tarihte Avusturya ve Çekoslovakya Alman topraklarına katılmış ve Polonya da Alman orduları tarafından işgal edilmiştir188.

Bu toplantıda ifade edilenler ışığında Avusturya ve Çekoslovakya’ya girişilen eylemlerin ve Polonya’ya karşı açılan savaşın başından beri bir plan dâhilinde gerçekleştirildiği ve saldırı maksatlı yapıldığı mahkeme tarafından onaylanmıştır. Savcılık Makamının sunduğu bu deliller karşısında mahkeme, Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’nı beklenmeyen bir durumun verdiği mecburiyet karşısında başlatmadığını, bunun Nazi dış politikası olduğunu ve Nazi rejiminin saldırı amaçlı uzun süre plan yaptığını tespit etmiştir189. Sonuç olarak mahkeme Hitler’in yaptığı gizli toplantılara

katılıp, ortak plandan haberdar olarak komploya katılan üst düzey Nazi yöneticilerini barışa karşı suçlardan sorumlu tutmuştur. Ortak plan veya komploya katılma eylemlerinin suç olarak düzenlenmesinin altında yatan asıl gerekçe, gizli toplantılara katılıp plandan haberdar olan ancak saldırı savaşının plan ve icrasında doğrudan görev almayan kimselerin cezasız kalmaması düşüncesidir190.

Nüremberg Mahkemesinin barışa karşı suçları iki kategoride ele almasını anlayabilmek için Frick, Funk, Dönitz ve Seyys-Inquart hakkında verilen kararları incelemek gerekmektedir. Bu 4 kişi ilk kategoriye giren plan ve komploya katılma eylemlerinden beraat ederken; ikinci kategorideki bir saldırı savaşı veya uluslararası Andlaşmalara, anlaşmalara veya güvencelere aykırı bir savaşı planlama, hazırlama, başlatma veya sürdürme suçlarından yargılanmışlardır. Frick ve Funk, Hitler’in gizli planı hakkında bilgilerinin olmadıklarını, gizli toplantıların onların göreve gelmelerinden önce yapıldığını dolayısıyla saldırı savaşının planlanması veya başlatılmasına dair bir planın veya komplonun parçası olmadıkları gerekçeleri ile ilk kategori suçlamasından beraat etmişlerdir. Nitekim mahkeme, Frick’i saldırı planlarını bildiği halde saldırının hazırlık çalışmalarına katılmaktan; Funk’ı saldırının

187 1946 Nuremberg Judgment, paragraf 423.

188 1946 Nuremberg Judgment, paragraf 423.

189 1946 Nuremberg Judgment, para. 424.

planlanmasından ziyade ekonomik savaş hazırlıklarına katılmaktan; Dönitz’i saldırı savaşının başlatılmasına katılmaktan; Seyys-Inquart’ı ise işgal edilmiş ülkelerde yönetime katılmaktan dolayı suçlu bulmuştur191.

Nüremberg Askeri mahkemesi saldırı kavramını tanımlamamış ancak; saldırı fiili ile saldırı savaşı arasında bir ayrım yapmıştır. Mahkemeye göre Avusturya ve Çekoslovakya’nın ele geçirilmesi ilk saldırı fiili olarak değerlendirilirken; 1 Eylül 1939 yılında Polonya’nın işgalini ise saldırı savaşı olarak nitelendirmiştir. Bunun sebebi ise Avusturya’nın işgalinde önemli bir direnç veya engelle karşılaşılmaması ve resmi hükümetin davetiyle yapılmış olması iken; Çekoslovakya’nın işgalinin ise savaş durumu olmaksızın uluslararası bir Andlaşmaya dayanılarak yapılmasıdır. Ancak Almanya’nın uluslararası gelişmelerden bağımsız saldırı savaşını gerçekleştirmek için 5 Kasım 1937’de yaptığı toplantıda bu işgallerin genel plan ve komplonun bir parçası olduğunu kabul eden mahkeme, Almanya’nın bu tutumunu barışa karşı suç olarak nitelendirilmiştir192.

Sonuç olarak Nüremberg Askeri Mahkemesi’nde 12 ülkeye193 karşı eş

zamanlarda uluslararası hukuka aykırı olarak saldırı savaşının planlanması, hazırlanması, başlatılması ve yürütülmesi suretiyle barışa karşı suç işledikleri iddiası ile tüm sanıklar Savcılık makamının açtığı davalarda yargılanmışlardır. Saldırgan savaşın gerçekleşmesinde ortak plan ve komploya katılma faaliyetleriyle ilgili olarak Nazi partisinin kuruluş amacı, yükselişi, saldırgan savaşın planlanması ve uygulanmasındaki genel rolü ve ekonomik politikaları incelenmiştir. Sanıklar bakımından ise genel ortak plan ve komplonun bir parçası olmak, saldırı savaşının başlatılması, hazırlanması ve uygulanması konularındaki eylemleri dikkate alınmıştır. Nitekim sanıkların konuşmaları kendilerine yöneltilen suçlamalara karşı delil olarak değerlendirilmiştir194.

191 ACER, s. 157.

192 YILMAZ, Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu, s. 94.

193 Bu ülkeler; Avusturya, Çekoslovakya, Polonya, İngiltere, Fransa, Danimarka, Norveç, Belçika,

Hollanda, Lüksemburg, Yugoslavya, Yunanistan, Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bakınız: Historical Review of Developments Relating to Aggression, United Nations, New York, 2003, s. 85, paragraf 149.

Nüremberg Askeri Mahkemesi’ne 24 sanığa dava açılmış olup; yargılanan 21 sanıktan 8 tanesi barışa karşı suçlar kapsamında her iki kategoride, 4 tanesi ikinci kategoride, 6 tanesi birinci kategoride suçlu bulunmuş ve geri kalanlar her iki kategoride suçtan beraat etmiştir195.