• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: MOTİVASYON

2.3. Motivasyonun Önemi

Motivasyon, işgörenler tarafından ihtiyaçlarını tatmin etmek ve morallerini yüksek tutmak açısından önemlidir. Yöneticiler açısından motivasyon, yöneticinin başarısını doğrudan etkileyen bir faktör olduğu için önemlidir. Çalışanın ve işletmenin başarısı, yöneticinin de başarısı demektir. Başarılı olan yöneticinin

motivasyonu artacak ve yöneticinin motivasyonunun artması başka başarıları da beraberinde getirecektir. Örgütler açısından ise motivasyon, amaç ve hedeflere ulaşabilmek için önemli bir faktördür. İşgörenlerin motivasyonla çalışması önemlidir. Motivasyon eksikliği diş ağrısına benzemekte, hayatı tehdit etmemekte fakat çok rahatsızlık verebilmektedir.

Çalışanların başarılı bir şekilde motive edilmesi, işletmenin başarısına yansıyacak, işletme başarısı da yöneticiyi başarılı kılacaktır. Bu durum dikkate alınarak önce işgören sonra ise yönetici ve örgüt açısından motivasyonun önemi incelenmiştir.

2.3.1. Motivasyonun İşgören Açısından Önemi

Bireylerin kendi ihtiyaçlarını giderme ve kendi huzurlarını bulmaları açısından motivasyonlarının yüksek olması önemlidir. Düşük motivasyona sahip çalışanların göstereceği düşük performans, çalışanların işi kaybedebileceği korkusuyla yüzleşmesine sebep olabilir. Çalışanların bir makine olmadığı unutulmamalıdır. Bireyin özel yaşamında yaşayabileceği bir sıkıntı, işteki başka bir sıkıntı ile birleştiğinde daha büyük bir sorun ortaya çıkaracaktır (Uçkun ve Pelit, 2003: 54).

İşletmelerde uygulanacak olan motivasyon araçları ile çalışanları, ücret faktörü dışında psiko-sosyal açıdan da tatmin etmek önemlidir. İşgörenler, psiko- sosyal açıdan motive olduğunda, bireysel doyuma da ulaşmakta ve yaptığı işte daha başarılı olup etkinliği ve verimliliği artmaktadır (Ünsalan ve Şimşeker, 2006: 115).

İşgörenin performansı, yetenekleri ile motivasyon birleştiğinde daha yüksek olacak ve yüksek motivasyon, performansı, üretkenliği ve işe devamlılığı artırarak daha hızlı ve kaliteli hizmet sunulmasına katkıda bulunacaktır. Yapılan işten keyif alınması ve gösterilen yüksek performans, bireye içsel ya da dışsal ödüller ile geri dönecektir (Dessler ve Phillips, 2008: 405).

Çalışanların geçmişte olduğu gibi sadece korku ve parasal ödüllerle motive edilemeyeceği unutulmamalıdır. Bu yöntemler ancak kısa vadede motivasyonu sağlayabilmektedir. Ayrıca her bireyin, farklı kişilik yapısına sahip olduğu göz önünde bulundurulursa bir bireyi motive eden faktörün, bir diğer bireyi olumsuz şekilde motive edebileceği de göz ardı edilmemelidir (Tutar, 2003: 161). Bireyleri neyin motive ettiğini anlamak için onların hareket ve davranışlarını anlamak ve bunun için de gözlem yaparak bireyleri iyi tanımak gereklidir. Bireylerin birbirini daha iyi tanıması sonucu, çalışma ortamında yaşanabilecek olağan anlaşmazlık durumları azalacak, beraberindeki kişilerle çalışmaktan zevk alacak ve bireylerin motivasyonu artacaktır (Berberoğlu, 1996: 115).

Çalışanların birbirlerini tanımaları, yöneticileri ile anlaşmaları, iş ortamında rahat etmeleri ve sunulan faydalardan memnun olmaları, kendi iş doyumlarını artıracak ve motivasyonlarını yükseltecektir. İş doyumu, çalışanın iş özelliklerini değerlendirdiğinde hissettiği pozitif duygudur. Bireylere verilen görevler, alınan ücret ve diğer çalışanlar ile kurulan ilişkiler gibi faktörler, iş doyumunu etkilemektedir. Çalışanın iş özelliklerinin kendi beklentilerini karşılama derecesi, iş doyumunu belirlemektedir. Her çalışanın farklı beklentileri olacağı için farklı iş doyumları ortaya çıkmakta ve bu beklentiler karşılanarak çalışanın iş doyumu artırılmaya çalışılmaktadır. Çalışanın iş doyumu seviyesinin yüksek olması da motivasyon ile doğru ilişkilidir. İş doyumuna sahip olan bireyin motivasyonu artmakta böylece gösterdiği yüksek performans ile işletmeden alacağı takdir ve övgüler ile yapmış olduğu işten daha büyük bir doyum elde etmektedir (Noe vd., 2011: 308-310).

2.3.2. Motivasyonun Yönetici Açısından Önemi

Örgüt yöneticisi, örgütte çalışanların performanslarından sorumlu olan ve işletme kaynaklarını en etkin şekilde kullanıp çalışanlarını en üst düzeyde tatmin olmasını sağlayarak örgüt performansını maksimum seviyeye çıkarmaya çalışan kişidir (Schermerhorn, 1996: 4). Örgüt yöneticisinin, işgörenleri belirli şekilde

davranmaya yönelten faktörleri tanıması ve onları güdüleyen özelliklerin farkında olması, yönetimin kalitesini artıracaktır (Gürüz ve Gürel, 2009: 283).

Bireyler, kendi ihtiyaçlarını tatmin etmek için motive olmaktadır. Yönetici açısından bakıldığında ise motivasyon, çalışanlarının kendi ihtiyaçlarını tatmin etmelerini sağlamak için uğraştıkları bir fırsat yaratma süreci olarak görülebilir. Gerçekte de yöneticilerin yaptıkları, çalışanlarını motive etmek değil işletme içinde uygun ortamlar yaratarak çalışanların kendi kendilerini motive etmelerini sağlamaktır. Yöneticinin çalışanını başarılı bir şekilde motive etmesi, yöneticinin de motivasyonunu artıracak ve çalışan ve yönetici motivasyonu birbirlerini etkileyecektir (Certo, 2003: 361).

Yönetici için en önemli sorun, ayrı ayrı kişilik ve isteklere sahip çalışanlarının amaçlarına yaklaştırıcı, inandırıcı ve özendirici motivasyon aracına sahip olmaktır (Tutar, 2003: 168-172). İyi bir yönetici olmak, doğru çalışanı seçebilmek, onların sorunlarını doğru analiz edebilmek, eğitmek ve motivasyonlarını üst seviyede tutmak gibi kriterlere bağlı olmaktadır (Berberoğlu, 1996: 114-115). Yöneticinin iyi ve başarılı bir durumda olması ise çalışanı doğrudan etkilemektedir. Çalışan bireyler, organizasyondaki motive olma durumlarını yöneticilerinin motive edebilme yeteneğiyle ilişkilendirmişlerdir. Yöneticinin, çalışanlarını yüksek şekilde motive etmesiyle organizasyonel motivasyon da yüksek olacak bu da işletmenin başarısını getirecektir (Nohria vd., 2008: 4). Bireylerin motivasyonunun yüksek olmasıyla elde edilen işletme başarısı, aynı zamanda yöneticinin de başarısı demektir.

Yöneticilerin asıl amaçlarından bir diğeri de çalışanların kendilerinde göremedikleri potansiyelleri, doğru motivasyon araçlarını kullanarak örgüt amaçları doğrultusunda ortaya çıkarıp örgütün başarıya ulaşmasını sağlamaktır. Hedeflerine ulaşmada başarılı olduklarını gören çalışanların motivasyonu daha da yükselecektir (Tutar, 2003: 169). Yöneticinin astlarını motive etmesinde şu ilkelere uyması gerekir (Efil, 2013: 173):

 Bireylere gereken değeri verip, onları cesaretlendirmek ve teşvik etmek,  Başarılı olan bireylere yükselme ve ilerleme şansı tanımak,

 İşgöreni sürekli eğitmek,

 İşgörene başkaları yanında küçük düşürücü eleştirilerde bulunmamak ve onlara eşit davranmak,

 İşgörenin sorunları ile ilgilenmek,

 İşgörene örnek olmak ve onların başarı ve başarısızlıkları konusunda bilgi vermek ve çözüm arayışlarında bulunmaktır.

2.3.3. Motivasyonun Örgüt Açısından Önemi

Günümüzde işletmeler, rekabetin yoğun yaşandığı bir ortamda mücadele etmektedir. Bir işletmeyi diğer bir işletmeden ayırabilecek önemli faktörlerden biri, çalışanlarıdır. İşletmeler, çalışanlarına verdikleri önem ile fark yaratmakta ve diğer işletmelerin önüne geçebilmektedir. Çalışanların, örgütler için bu farkı yaratmasında motivasyon, en büyük faktörlerden biridir. Bireylerin potansiyellerini ortaya çıkarmak için onları maddi ve manevi motivasyon araçları ile desteklemek gereklidir. Fakat örgütlerde çalışanların motivasyonu, bir günlük ya da bir aylık bir sürede sağlanamayacağı, sabır ve sürekli bir çaba gerektirdiği unutulmamalıdır (Ünsalan ve Şimşeker, 2006: 114-115). Motivasyon, bireylerin performanslarını yükselterek işletmenin amaçlarının etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilmesine olanak sağlarken düşük motivasyonlu bireyler, bilgi, beceri ve yeteneklerinin büyük bir bölümünü ortaya koyamaz bu da örgütsel amaçlara ulaşılmayı engeller veya geciktirir (Tunçer, 2013: 7).

İşletme açısından motivasyonun bir diğer önemi de çalışan devir hızını düşürmesidir. Motive olan birey işini benimseyip mutlu bir şekilde çalışacağından işe devamlılığı yüksek olacaktır. Böylece işletme, sahip olduğu çalışan gücünü koruyacak ve yoluna, tanıdığı ve bildiği çalışanlarıyla devam etmiş olacaktır. Sahip olunan iş gücünün korunması, işletmeyi yeni çalışan arayışından ve masrafından da kurtaracaktır.

İşletme için motivasyonun diğer önemi, çalışanların işletme amaçlarını benimsemesidir. Motive olmamış çalışan, örgüt amaçlarını benimseyemeyecek, takım çalışmasına uyum sağlayamayacak ve düşük verimle işletmenin üreteceği katma değerin azalmasına sebep olacaktır (Saruhan ve Özdemir, 2004: 117).

Çalışanların işyerlerinde verimli ve etkin olabilmesinin temel koşullarından biri de işlerinden ve işyerlerinden memnun olmaları ile ilgilidir. Yapılacak motivasyon çalışmaları ile çalışanların işletmelerine bağlılığı ve işinden memnun olmaları sağlanacaktır. Memnun çalışan birey, kaliteli hizmet sunumu ile müşteri memnuniyetini de beraberinde getirecektir. Sağlanan müşteri memnuniyeti, hem işletmenin itibarını artıracak hem de müşteri sorunlarını azaltarak pazarlama ve kalite kontrol gibi birimlerin maliyetlerini düşürecektir (Cabar ve Serinkan, 2010: 2-7).

İşletmede, çalışanların motivasyonunun yüksek tutulması ile örgütsel performans ve verimlilik artışı sağlandığı gibi çalışanların ihtiyaçlarının karşılanmadığı ve motivasyonlarının düşük olduğu zamanlarda da bireylerin tutum ve davranışlarında değişiklikler olmaktadır. Bu davranış değişiklikleri, işletme disiplinini olumsuz yönde etkileyerek iş yavaşlatma, iş yerinde kavga ve sürtüşme, işe devamsızlık ve işe karşı ilgisizlik gibi olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu sonuçlara bakılarak çalışan motivasyonunun yüksek tutulmasının ve bunun işletmeye olan etkisinin önemi bir kez daha görülmektedir (Bolat, 2012: 62).