• Sonuç bulunamadı

1.3. EKONOMİK İSTİKRAR VE İSTİKRAR POLİTİKASI

1.3.3. Ekonomik İstikrarın Teorik Çerçevesi

1.3.3.3. Monetarist Okul

1960’lı yıllara kadar Keynesyen Teori ekonomik olayları açıklamada başarılı olmuştur. Ancak, 1960’lı yılların ortalarına gelindiğinde Keynesyen politikalarla ekonominin yönetimi öngörüldüğü gibi gerçekleşmemiş ve pek çok ülkede ekonomik sorunlar ortaya çıkmıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerde bir yandan issizlik bir yandan enflasyon oranları hızla yükselmiştir. Bu koşullar altında Keynesyen Teori sorgulanmaya başlanmıştır. Keynesyen Teori’ye yönelik eleştirilerin bir kısmı Monetarist (Parasalcı) İktisat tarafından yapılmıştır. Burada önce, monetarist okulun temel varsayımlarına daha sonra ekonomik istikrara yönelik açıklamalarına yer verilmiştir.

Yeniden liberal formülü on plana çıkaran ve “serbest piyasa mekanizmasına” ters düşen her fikre karşı olan bu iktisatçılara parasalcı denilmesinin nedeni stagflasyon krizinin aşılamamasının sorumluluğunu, para arzının gereğinden fazla arttırılmalarına bağlamalarıdır. Onlara göre, para arzı hiçbir zaman mal ve hizmet arzından daha hızlı arttırılmamalıdır.69

Monetaristlere göre, ekonomik faaliyetler serbest bir ortamda istikrarlı bir şekilde devam etmektedir. Ekonomiye dışarıdan yapılan herhangi bir müdahale bu istikrarı bozacaktır. Siyasi iktidarların para ve maliye politikası araçlarıyla piyasaya müdahaleleri ekonomik istikrarsızlıklara yol acar. Bu nedenle devlet müdahalesi en aza indirilmelidir.70 Yani, monetaristler ekonominin özü itibarıyla istikrarlı olduğunu savunmuşlardı. Bu nedenle, para ve maliye politikası araçları kullanılarak

68

ORHAN, Osman Z. ve Seyfettin Erdoğan (2002). Para Politikası, İstanbul: Avcılar, s: 155

69 DİNLER, Zeynel (2003). İktisada Giriş, 9.b. Bursa:Ekin Kitabevi Yayınları, s: 304

70 ERSOY, Arif (1990). İktisadi Teoriler ve Düşüncelerin Gelişme Tarihi, 2.b.İzmir:Akevler Akdeniz

ekonominin dengeye kavuşturulması bir yana mevcut istikrarın daha da bozulacağını ifade etmişlerdir.71

Milton Friedman’ın öncülük ettiği bu teori, hem devletin ekonomideki yeri, hem de uygulanacak politika araçlarının neler olması gerektiği hakkında yeni tartışmaların başlamasına neden olmuştur. Monetaristler, ekonominin doğası gereği istikrarlı olduğunu, istikrarsızlıkların ise devletin yerli yersiz para arzı ile oynamasından kaynaklandığını ileri sürmektedirler. Monetaristlere göre, ücret ve fiyat esneklikleri, uzun dönemde dengeyi sağladıklarından özel sektör tabiatı itibariyle istikrarlıdır. Monetaristlere göre genel olarak ele alındığında, ekonomiye yapılacak her türlü devlet müdahalesine, özellikle de maliye politikasına karşı bir tavır takınmaktadır. Monetarist yaklaşım, düzenleyici para ve maliye politikalarının kullanılması gerektiğini ileri sürmektedir. Esas olarak da istikrar politikası aracı olarak maliye politikasının önemli olmadığını, bunun yerine para politikasına ağırlık verilmesi gerektiğini ve para politikasının maliye politikasından çok daha etkin bir araç olarak görür. Monetaristlere göre, paranın dolaşım hızı, oldukça istikrarlı bir yapı gösterdiğinden para arzındaki bir değişme, toplam harcamaları ve GSMH’yı oldukça tahmin edilebilir bir miktarda değiştirecektir.72 Monetarist teorinin en önemli özelliği, paranın ekonomik hayattaki etkin rolüdür. Bu nedenle, üretim, istihdam ve fiyatlar genel seviyesindeki değişmeler para arzındaki hareketlere bağlıdır. Bu reel değişkenleri ancak geçici bir süre etkiler. Çünkü gerçek faiz dengesi, gerçek istihdam dengesi ve gerçek ücret dengesi sadece bir şekilde olup, parasal araçların etkileri de belirli bir süre için geçerli olmaktadır. Daha sonra her ekonomik sistem kendi içinde tekrar dengeye gelir. Para arzındaki artış ortalama olarak nominal gelirleri yaklaşık altı ve dokuz ay arasında değişen zaman boyutu içerisinde ortaya çıkar ve para arzındaki artış ile enflasyon arasındaki toplam gecikme ortalama 12-18 ay arasındadır. Kısa dönemde 5 veya 10 aya kadar bir sürede para arzındaki değişmeler öncelikle üretimi etkiler. 10 ayı aşan bir sürede para

71

ORHAN, Osman Z. (1989). Keynezyen ve Monetarist İstikrar Politikaları, İstanbul: Bilim Teknik Yayınevi, s. 21, s: 183.

72 FRİEDMAN, Milton ve KALDOR Nicholas, Para Teorisinde Devrim ve Karsı Devrim, Çev: Suat

arzının büyümesi fiyatları etkiler.73 Ekonominin içyapısı hakkında bilgi düzeyi yetersiz ise, mevcut istikrarsızlık daha da derinleşebilir. Bu bakımdan, istikrar politikalarının ekonomi üzerinde belirsiz zamanda ortaya çıkması özelliğiyle yoğun şekilde uygulanan ayırımcı politikalar, her sene para arzının sabit bir oranda artırılması ve bunun devam ettirilmesi biçiminde uygulanan politikalar şeklinde olmalıdır. Monetaristler, para arzının bu şekilde artırılmasına “yüzde k” kuralı ismini vermektedirler. Bu kurala göre Merkez Bankasının para arzına ilişkin hedefi ortaya koyması ve bunu gerçekleştirmesi gerekir. Merkez Bankası, milli gelirin potansiyel gelire eşit olması ve fiyat düzeyinde istikrarlı olması halinde, para talebinin hangi oranda büyüyeceğini tahmin ederek hedefi saptar. Burada, para arzının istikrarlı bir şekilde yavaş yavaş artırılması önemlidir. Çünkü para arzındaki artışlar kısa vadede ekonominin reel kesimini, yani üretim sektörünü etkilerken, uzun dönemde fiyatlar genel seviyesi üzerinde etkili olabilmektedir. Dolayısıyla para arzının konjonktürden bağımsız olarak artırılması, uzun dönemde enflasyonu yükseltmektedir.74 Yine enflasyonu ölçmek için yürürlüğe konulan sıkı para politikalarıyla tekrar ekonominin durgunluğa geçmesini “dur devam et” seklindeki politikalarıyla açıklamışlardır. Zaten para arzının istikrarı sihirli bir değnek gibi, ekonominin dengesizlikleri ortadan kaldıracak ve ekonominin uzun dönemde istikrarlı olmasını sağlayacaktır. Monetaristler enflasyonun önlenmesinde maliye politikalarının öneminin olmadığını ileri sürmektedirler.75 Maliye politikasının toplam harcamaları etkileyebilmesi için bütçe açıklarının para basılarak finanse edilmesi gereklidir. Çünkü Monetaristlere göre önemli olan, kamu harcamalarının artması değil, bu harcamaların hangi yöntemler kullanılarak finanse edildiğidir. Ekonominin istikrarlı olduğunu, bu nedenle ekonominin para ve maliye politikaları ile istikrara kavuşturulmasına gerek olmadığını, para otoritelerinin müdahalelerinin istikrarsızlıkları hafifletmek yerine kötüleştirdiklerini savunmaktadır.

73 ATAN, Coşkun Can, Maliye Ekonomisi Üzerine Bir Tartışma, Ekonomik Kriz Özel Sayısı II, Yeni

Türkiye Dergisi, Semih Ofset, Kasım-Aralık, 2001

74

LIPSEY, G. Richard, and Peter O. Steiner, İktisat 2, Çev: Ahmet Çakmak,Bilim Teknik Yayınevi, 1986.

75 Milton Friedman ve Nicholas Kaldor, Para Teorisinde Devrim ve Karsı Devrim, Çev: Suat