• Sonuç bulunamadı

2.3.1 Merkez Bankası Başkanı’nın Atama Biçimi ve Görev Süresi

Bağımsızlık kriterlerinin en önemlilerinden biri olan başkanın görev süresinin belli bir dönemi kapsaması ve bu süre zarfında görevden alınamaması Merkez Bankasının kurum olarak kişisel bağımsızlığını ifade etmektedir. Kişisel bağımsızlık fiyat istikrarı yönünde inanırlık sağlamak yoluyla enflasyonu düşürmekte yardımcı olabilecek bir kurumsal özelliktir Amprik çalışmalar, Merkez Bankası başkanlarının değiştirilme oranının/sıklığının yalnızca enflasyon olgusunu açıklamada anlamlı bir değişken değil, aynı zamanda ülkeler arasında enflasyonun farklılık göstermesinin anlamlı bir belirleyicisi olduğunu açıklamaktadır.95 Merkez Bankalarının politik değişimlere duyarlılığının bir ölçütü olarak bankanın başkanının değişim hızına bakılmaktadır. Bir Merkez Bankasının başkanının değişim hızı yüksek ise; Merkez Bankası yönetiminin siyasi değişimlere karşı duyarlı olduğu kabul edilmektedir. Başkanın görev süresi mümkün olduğunca uzun olmalıdır. Çünkü başkanın görev süresi ne kadar kısa olursa, siyasi otoritenin, başkanın kişiliğini etkileme olanağı ve banka üzerindeki nüfuzu o oranda artmaktadır. Başkanın çok sık değişmesi, bankanın bağımsızlığını azaltacaktır. Eğer siyasi otorite başkanı değiştirmede zorlukla karsılaşmıyorsa istediği zaman kendi isteklerini yerine getirecek kişileri görevlendirme olanağına sahip olacaktır.96 Merkez Bankası başkanının görev süresinin kısa olması hükümetten daha kısa görevde kalması demektir. Bu durum, Merkez Bankası başkanını hükümetin etkisine açık hale getirir ve Merkez Bankası

94 Kum ve Atik, http://www.erciyes.edu.tr/akademik/kum/merkezbank.htm 95

Aktan, Coskun Can, Utku Utkulu ve Selahattin Togay. Nasıl Bir Para Sistemi Parasal Disiplin ve Parasal İstikrar İçin Alternatif Öneriler. İstanbul:IMKB, 1998, s: 124,125.

96 Oktar, Suat. “Merkez Bankalarının Bağımsızlık Sorunu”, Finans Dünyası Dergisi. Sayı:57, Eylül

başkanının özellikle seçim dönemlerinden daha uzun vadeli politikalar uygulamasını önler.

2.3.2. Para Politikasının Doğrudan Merkez Bankasınca Düzenlenmesi ve Yürütülmesi

Para politikasının doğrudan Merkez Bankasınca düzenlenmesi ve yürütülmesi Merkez Bankasının kurumsal bağımsızlığını ifade etmektedir. Bağımsız Merkez Bankaları para politikasını uygularken herhangi bir kurumun dikte ettiği veya talimat verdiği politikayı uygulamama hakkına sahip olmuşlardır. Para arzı artış hızı ile enflasyon arasında aynı yönde ve çok kuvvetli bir ilişkisi bulunduğu tüm iktisatçıların üzerinde anlaştıkları bir olgudur. Bu durumda enflasyonla mücadele etmek isteyen ülkelerin para arzı artış hızını kontrol etmeleri gerekmektedir. Para arzı artış hızının kontrolü, para politikası yoluyla, dolayısıyla da Merkez Bankaları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bağımlı bir Merkez Bankası, enflasyonu azdırma pahasına hazineye ve diğer kamu kesimine kredi açmak zorunda kalabilecektir.

Bağımsızlığı tayin eden en önemli faktör bankanın organizasyonudur. Sermayesi özel olan bazı Merkez bankaları, yönetimleri bakımından büyük çapta hükümete bağlı olmuşlardır.

Para politikasının etkin bir şekilde yürütülmesi için bazı şartların sağlanması gerekir.97

Bunlardan birincisi, para otoritesini siyasal iktidarların etkisinin dışında tutmaktır. Piyasaya sürülecek para miktarı teknik olarak ekonomik koşullara bağlı bir şekilde belirlenmelidir. Bu da siyasal otoritenin kolaylıkla para basarak finansman yolunu kullanmasını önleyen para otoritesinin bağımsızlığıyla sağlanır. İkinci koşul, Hazine ve kamu kesimini oluşturan diğer kurumların, Merkez Bankası’ndan kolayca kredi kullanmalarının önlenmesidir. Üçüncü koşul, para politikasını oluşturup

97 Çetin Doğan, “Fiyat İstikrarı Sorunu İçin Merkez Bankası Eksenli Çözüm Önerileri:Optimal

Enflasyon Hedeflemesi, Döviz Kuru Rejimi ve Para Kurulu”, Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Yıl:35, Sayı:8, Ağustos 1998, s:.6.

uygulayacak olan Merkez Bankasının karsısında kamu para akımını yöneten tek bir kurumun bulunması gerekmektedir. Bu kurum para otoritesinin karsısında tek ve merkezi bir hazine olmalıdır. Para politikası siyasetçilerin doğrudan kontrolü altında olması halinde, para politikası aşırı değişkenliğe maruz kalabilmekte ve bu şekilde ortaya çıkan belirsizlikler maliyet oluşturmaktadır. Merkez Bankası bağımsızlığının rolü para politikasını siyasi tercihlerdeki geçici kaymalardan etkilenmesini önlemesidir. Bağımsızlık, ekonomide seçimlere bağlı olarak ortaya çıkan politika değişikliğini ve bu yöndeki seçmen isteklerini yansıtan siyasetçi tercihlerini önler.98

2.3.3. Hesap Verebilirlik ve Şeffaflık

Merkez Bankalarının bağımsız olması, demokrasilerde Merkez bankasının karar alabilen bir kurum olmasına ve topluma karsı son derece ciddi bir sorumluluk üstlenmesine neden olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, Merkez bankalarının fiyat istikrarına ulaşmada kendi kararlarını, tek basına ya da hükümetle sorumluluğu paylaşarak, alabilen bağımsız bir otorite olmaları hesap verebilir olmalarını gerektirmektedir.

Ekonomideki birimlere hedeflerini ve uygulamalarını en açık bir şekilde anlatmak demek olan şeffaflık, hesap verebilir olmanın gerektirdiği bir nitelik olarak Merkez bankasının ekonomideki bekleyişlerin kendi hedefleri ile uyuşmasını sağlamada önemli bir araç durumundadır.

Hesap verebilirlik kavramından, hükümetin ve parlamentonun, Merkez Bankasının performansını ve yöneticilerini kontrol edebilmesi anlaşılmalıdır. Hesap verebilirlik Merkez bankasının araç bağımsızlığına sahip olan bir kurum olarak veri bir hedefe ulaşamaması durumunda açıklama yapmakla yükümlü olması ve başarısızlığının bir yaptırımı (veya başarısının bir ödülü) olmasıdır. Merkez Bankası politikaları için açık ve net hedef belirlemek, bu hedeften sapmayı açığa çıkaracağı

için hesap verebilirlik olanağını artırır. Şeffaflık için Merkez bankasının para politikası eğilimleri, kuralları ve araçları açık ve net olmalıdır.99

Merkez Bankasının şeffaflığının artması beklentileri yönlendirerek enflasyonun azalmasını mümkün kılacaktır.100 Aynı zamanda şeffaflık kavramıyla, politik otorite tarafından Merkez bankasının kontrolü arasında yakın bir ilişki vardır. Merkez Bankasının sahip olduğu saygınlık, enflasyonu tamamen sıfırlamaz ancak önemli ölçüde düşmesini sağlar.101

Bağımsız Merkez Bankalarının şeffaflığı, hesap verebilir olmaları için gereklidir. Şeffaf olmayan Merkez Bankaları hesap verebilirlik kriterine sahip olamaz.102 Aslında şeffaflık, hesap verebilirlik için gerekli bir koşul olmasına rağmen yeterli değildir. Şeffaflık sadece bilginin açıklanmasını gösterirken, hesap verebilirlik aynı zamanda para politikası uygulamaları için sorumluluk taşımayı ve politika uygulamaları eleştirildiğinde, eksik ve yetersiz bulunduğunda karşılaşılacak tepkileri de içerir. Merkez Bankası karar alıcılarının seçilmiş değil de atanmış olması seçilmiş siyasiler karsısındaki bağımsızlıkları demokrasi açığı sorununu oluşturabilmektedir. Demokratik toplumlarda şeffaflık ve hesap verebilirlik Merkez Bankası bağımsızlığını dengeleyici unsurlar olmaktadır. 103

2.3.4. Merkez Bankası Hazine İlişkisi ve Kamu Açıklarının Finansmanında Merkez Bankasının Rolü

Merkez Bankasından devletin açıklarının kapatılmasında ucuz ve kolay bir finansman aracı olarak yararlanılması oluşan parasal genişlemeden dolayı enflasyona

99

Özlem Arslan, Avrupa Birliği’ni Oluşturan Ülkelerde Merkez Bankası Bağımsızlığı, Enflasyon ve Diğer Makro Ekonomik Büyüklükler Arasındaki İlişkiler:1980-2001 Dönemi, Uzmanlık Yeterlik Tezi, Ankara:T.C.MERKEZ BANKASI Piyasalar Genel Müdürlüğü, Eylül 2003, s:.23-24.

100 Hülya Kanalıcı Akay, “Para Politikasında Şeffaflık”, Finans Politik&Ekonomik Yorumlar,Cilt:44,

Sayı:510, 2007, s:34-35.

101 Oktar, “Merkez Bankasının Bağımsızlığı ve Düşük Enflasyon Hedefi: Yeni Zelanda

Deneyimi”,s:52.

102 Caner Bakır, “Merkez Bankası bağımsızlığı, hesap verebilirliği ve saydamlığı: T.C.MERKEZ

BANKASI uygulaması ve uluslararası bir karşılaştırma”, İktisat İsletme ve Finans,Yıl:20, Sayı:233, Ağustos 2005, s:21.

103 Bakır, “Merkez Bankası bağımsızlığı, hesap verebilirliği ve saydamlığı: T.C.MERKEZ BANKASI

neden olmaktadır. Çünkü ekonomide reel kaynak oluşturmadan parasal kaynak oluşturulması, var olan enflasyonu hızlandırmaktadır. Para politikası bağımsızlığı için önemli olan Merkez Bankası üzerindeki yasal kısıtlamalardır. Merkez Bankasının doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir şekilde kamu harcamalarını finanse edip etmediği ve herhangi bir hükümet, kamu kurumları veya kamu teşebbüslerince çıkarılan kağıtların satın alınıp alınmadığı Merkez Bankası yasalarıyla belirlenmektedir. Bu tür kısıtlamaların teknik açıdan etkin olabilmesi için Merkez Bankasının uygulamada bağımsız olması gerekir.104 Bağımsız Merkez Bankası hükümetin maliye politikasını kontrol altında tutar. Ancak, bağımsız Merkez Bankası, hükümetin tüm ya da herhangi bir organının politika sorumluluğunu azaltırsa çatışmanın çıkması kaçınılmazdır. Yine maliye ve para politikaları arasında koordinasyon eksikliğinin bulunması uygun olmayan politika araçlarının seçimine yol açarken, para ve maliye politikaları arasında çatışmanın yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Her iki durumda da, yürütülecek politikanın uygunsuzluğu söz konusu politikaların kamuoyuna verilmiş sözlerin gerçekleşmesini engelleyecektir. Merkez Bankası kamu borcunun yönetimi üzerinde hakimiyeti elinde tutmadığı sürece Merkez Bankasının bağımsızlığı, mali açıkların parasal uyumlaştırılmasından sorumlu olanı belirlemeyi güçleştirecektir. Sonuç olarak, Merkez Bankasının bağımsızlığı, mali disiplinin bozulmasını fiilen teşvik edecek şekilde olumsuz rol oynayabilir. Friedman’a göre piyasa işlemleri ve borç yönetimi, biri Merkez Bankası diğeri ise hazine tarafından kullanılan aynı parasal aracın farklı adlarıdır. Bu iki politika da birbirlerinden bağımsız olarak düşünülemez yürütülemez. Hükümetin yürüttüğü fiili politika ancak, Merkez Bankası ile hazine hesaplarının birleştirilmesiyle belirlenebilir. Bu bakımdan bu iki kurum uygulamada birbirlerinin rakibi değil; tersine tamamlayıcısı olarak işlev görürler. Aslında para ve maliye politikalarının çok iyi koordine edildiği ve seçildiği bir ekonomide bağımsız bir Merkez Bankasına gerek yoktur.105

104 Castello-Branco, Marta ve Mark Swinburne. “Merkez Bankası Bağımsızlığı”, çev.Hüseyin Sen,

Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi. Yıl:36, Sayı:2, Şubat 1999, s: 62.