• Sonuç bulunamadı

Modern Eğitim Almak Üzere İstanbul’a Giden Trablusgarplı Gençler

4. TRABLUSGARP VİLÂLETİ’NDE RESMÎ / MODERN OSMANLI

4.1 Trablusgarp’ta Modern Dönem Osmanlı Okulları

4.1.9 Modern Eğitim Almak Üzere İstanbul’a Giden Trablusgarplı Gençler

dolayı da yaz tatili izin süresinin bir ay daha uzatılmasını talep etmiştir. Ancak Osman Efendi’nin dilekçe tarihi 14 Şevval 1325 / 20 Kasım 1907’dir. Buna göre adı geçen müdür, resmî izin süresinin bitimine bir gün kala bakanlığa izninin bir ay daha uzatılmasını talep etmiştir.

1325-1326 Mâlî yılı / 1909-1910 Milâdî Eğitim-Öğretim yılına ilişkin Trablus Öğretmen Okulu birinci sınıf öğrencilerinin sınavına dair elde mevcut tablonun incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

Öğretmen Mektebinde okuyan öğrenciler Osmanlıca, Tarih, Coğrafya, Eğitim ve Öğretim Sanatı, Medenî ve Ahlakî Bilgiler, Hesap, Tabii Bilimlerin Esasları, Mühendislik, Resim, Kitabet, Kur’ân-ı Kerîm ve Tecvid, Dinî Bilimler dersleri almışlardır.

1325-1326 Mâlî yılı / 1909-1910 Milâdî Eğitim-Öğretim yılına ilişkin olarak Trablus Dârulmuallimîninde öğrencilerin sınavlarının gözlem heyetinin katılımıyla yapılmış olduğu, sınavda belirlenen usûle göre her öğrencinin aldığı her ders maddesinin gözden geçirildiği belirtilmiştir. Türk asıllı öğretmenler ile okul müdürünün imzası ve mührü yer almıştır.299

i Mülkiye-i Şâhâne’dir. Bu mektep, 1275 / 1858 yılında ülkenin ihtiyacı olan ve modern tarzda eğitim almaları hedeflenen kaymakam ve müdürleri yetiştirmek için kurulmuştur. Buradaki eğitim süresi İdâdî okullarından sonra üç yıldır. Bu okula her yıl askerlik hizmetinden muaf tutulan kırk kadar öğrenci alınırdı.

Trablusgarp’tan orta tahsilini tamamlayan çalışkan, zeki ve o ölçüde devlet ricâli ile bağlantısı olan gençler bu okula tahsil için gönderilmişse de bunların sayısının fazla olmadığı anlaşılıyor.

Yukarıda zikri geçen iki okul haricinde Trablusgarplı gençlerin İstanbyl’da yüksek tahsil görebilecekleri bir diğer yüksekokul ise Mekteb-i Sultânî adını taşımaktadır. Bu mektep, Müslüman ve Gayrimüslimlerin eğitimi amacıyla ilk olarak 1285 / 1868 tarihinde hizmete sokulmuştur. Ancak bu okulun ilk etapta sayısı fazla olmamış, ancak 1880’li yıllardan sonra değişik vilâyetlerde açılmaya başlamıştır. Yatılı ve gündüzlü olarak eğitim veren bu mektebin eğitim süresi üç yılı ibtidâiye, üç yılı mutavassıt (ortaokul) ve üç yılı da yüksek eğitimden oluşmakta olup, ayrıca bir de Fransızca bölümü vardı.

Mekteb-i Sultânîlere Trablusgarp havalisinden ne ölçüde katılım olmuştur, buna dair istatistikî verilere sahip değiliz.

Osmanlı başkenti İstanbul’da 1285 / 1868 yılında kurulan yüksek tahsil içerikli okullardan biri de Mekteb-i Tıbbiye (Tıp Mektebi)’dir. Bu mektep, yatılı değildi. İdâdî (lise) veya bunun muadili okullardan mezun olup diploma alan öğrenciler buraya girebilirdi. Öğrenciler sınava tabi tutulurlardı. Okulun eğitim süresi altı yıl tıp eğitimi ve üç yıl eczacılık eğitiminden oluşmaktaydı. Bahsi geçen Tıp Mektebi’nde tahsil görmek için Trablusgarp havalisinden İstanbul’a giden öğrencilerle ilgili şimdilik ilave malumat verme imkânı bulunamamıştır.

Trablusgarp’ta ilk ve orta tahsil yapan gençlerin Osmanlı başkenti İstanbul’a gittikleri takdirde yüksek tahsil görebilecekleri okullardan biri de Dârulmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) idi. Adından da anlaşılacağı üzere burada sadece kız öğrenciler okuyabilirdi. Erkek öğrencilerin Trablusgarp’ta okuyabilecekleri bir D^rulmuallimîn, aşağıda da zikredileceği üzere açılmış olmasından dolayı, bu gençler bir ölçüde kızlara göre şanslı idiler. Dârulmuallimât (Kız Öğretmen Okulu), ilk defa İstanbul’da 1286 / 1869 tarihinde Kız Rüşdiye okullarına bayan öğretmen hazırlanması için kurulmuş olup, eğitim süresi üç yıldı. Trablusgarp havalisinden kız öğrencilerden, öğretmen

olmak amacıyla bu okula kayıt yaptıran kız talebenin olduğu söylense de buna dair ayrıntılı bilgi verilmemiştir.

Yüksek tahsil amacıyla İstanbul’a gidilmesini gerektiren yüksekokullardan biri de Hukuk Mektebi idi. 1296 / 1879 yılında Osmanlı memleketlerinin ihtiyacı olan Adliye görevlilerini ve Dava vekillerini yetiştirmek üzere açılan bu mektepteki eğitim süresi dört yıldı. Yine bunun gibi 1302 / 1885 yılında İstanbul’da açılmış olan Ticaret Mektebi de Yükseköğretim açısından Trablusgarplı gençlerin tercih edebildiği bir eğitim kurumu idi. Bu mektep, kurulduktan hemen sonra Osmanlı Maârif Bakanlığı’na bağlanmış olup, eğitim süresi üç yıl olmuştur.

Yukarıda zikri geçen söz konusu bu okulların da ötesinde Osmanlı pâyitahtı İstanbul’da 1316 / 1898 yılında kurulmuş olan Dârulfünûn (Üniversite), gerçek manada ve günümüz modern Yükseköğretim (Üniversite) anlayışına ve tarzına çok yakın bir mahiyette tedrisata başlamış bulunuyordu. Bu üniversite, her yıl şubelerine göre yüksek tahsil görecek 30 kadar öğrenci kabul ederdi. Dinî Bilimler eğitim süresi dört yıl, Tabii Bilimler ve Matematik Bilimleri üç yıl ve Edebiyat eğitim süresi üç yıl olarak tasarlanmıştı. Ancak bu okula Trablusgarp’tan gelerek kayıt yaptıran genç talebe sayısı fazla olmamıştır. Çünkü kısa müddet sonra Trablusgarp’ta işler karışmış ve İtalyan işgali başlamıştır.

Trablusgarp vilâyeti öğrencileri, eğitim almak üzere İstanbul başta olmak üzere, bilimsel akademilerin bulunduğu şehirlere gitmekteydi. Elimizdeki dökümanlardan birisi, 1303 / 1885 tarihi itibarıyla vilâyetin Trablusgarp havalisinden 45 talebeyi İstanbul’a gönderdiğine işaret etmektedir. Bu öğrenciler şu şekilde dağıtılmıştır. Bir öğrenci Mekteb-i Mülkiye (Uluslararası Mülkiye Okulu)’ye, 38 öğrenci Mektebi Harbiye (Askerî Akademi)’ye, 6 öğrenci de Mekteb-i Tıbbiye (Tıp Fakültesi)’ye ücretsiz olarak kabul edilmiştir.300

Söz konusu eğitim sürecinde Trablusgarp havalisinden İstanbul’a gelen öğrenciler hakkında aşağıda belirtilen hususlar ve işlemler tatbik yoluna gidilmiştir:

1. Her yıl askerî lise mezunu başarılı öğrencilerden Türkiye’deki Askerî Akademilere öğrenci gönderilmesi. Türkiye’den Askerî Akademi mezunu olup yüksek rütbelere ulaşan çok sayıda Trablusgarplı öğrenci olmuştur. Özellikle bunlar, İtalya’nın

300 Bkz. el-Vesâiku’t-Târihiyye Libiyye, s.58.

Trablusgarp Vilâyeti’ni işgal etmesinin ardından Türkiye’ye göç edenler arasında fazladır.

2. Bazı öğrenciler Tıp, Mühendislik, Ziraat vb. gibi yüksek Fen fakültelerinde okumak için İstanbul’a gitmiştir.

3. Meslek ve Sanat Okulu mezunu öğrencilerden belli bir kısmı meslekî eğitimlerini tamamlamak için yurtdışına gitmişlerdir. 1909 yılında Eymen Galip ve Mahmud Sinan adında Trablusgarplı iki öğrenci çorap ve fanilla alanındaki eğitimlerini tamamlayarak İstanbul’dan memleketlerine dönmüşlerdir. Ardından öğretmen olarak Güzel Sanatlar ve Zanâat Mektebi’nde göreve başlamışlardır. Ancak okuldaki araç gereçlerin eski ve Türkiye’de eğitim aldıkları aletlerden farklı olduğunu görünce, Trablusgarp valisine bir dilekçe sunarak okulun modern ve yeni aletlerle donatılmasını istemişlerdir. Hatta bu gençler, isteklerinin yerine getirilmemesi halinde okulu bırakarak Türkiye’ye dönmekle tehdit etmişlerdir.301

4. Trablusgarp genelinden Osmanlı başkentine yüksek tahsil için gidebilme imkânına erişenler için birkaç alternatif söz konusu idi. Osmanlı Devleti, göçebe Arap kabilelerinin reislerini kazanmak için İstanbul’da Medresetü’l-Aşâir (Aşiret Çocukları Mektebi) adında yatılı bir okul açmış ve burasını kabile reislerinin çocuklarına tahsis etmiştir. Sultan II. Abdülhamid Han döneminde saltanat merkezi olan İstanbul’da 1309 / 1892 tarihinde açılmış olan bu okul, kabile ve aşiret reislerinin önde gelenlerinin çocuklarından öğrenci seçerdi. Bu çocuklar zamanla devlet idaresinde mühim vazifelere gelme imkânı elde etmişlerdir. Esasen bu okulların açılma amacı da budur.

Bu okul her yıl, Trablusgarp geneli kabileleri de dâhil olmak üzere, kabile reislerinin çocuklarından onlarcasını ağırlardı. Bu kabul esnasında ilgili öğrencilerde aşağıda belirtilen koşulların bulunması gerekirdi:

a) Öğrencinin 12 ile 15 yaş aralığında olması,

b) Çadırlarda yaşayan Arap şeyhlerinin çocukları olması,

c) Bu öğrencilerin güzel ahlaka ve sağlam bedene sahip olmaları.

Bu okula gelen her Trablusgarplı öğrenci, yıllık 6 altın lira ücret öderdi. Buna ilave olarak yolculuk ve yeme içme masrafları da vardı. Arap kabilelerinin çocuklarından

301 Teysîr b. Musa, el-Müctema’ el-Arabî el-Libi fi’l-Ahdi’l-Osmânî, s.349-350.

çok sayıda öğrenci bu okuldan mezun olmuştur. Mezun öğrencilerin ülkeye dönmesinin ardından Trablusgarp ahalisi bu okulların önemini anlamış ve bunun üzerine vali, İstanbul’daki Osmanlı makamlarından Medresetü’l-Aşâir Mektebi’ne kabul edilen öğrenci sayısının artırılmasını talep etmiştir.302

Trablusgarp valisi Namık Paşa, 10 Zilhicce 1314 / 12 Mayıs 1897 tarihinde Gıryân Kaymakamlığı’na bir yazı göndermiş ve 12-14 yaş aralığında gençlerin seçilmesini istemiştir. Bunlar İstanbul Aşiret Mektebi’ne eğitim görmek üzere gönderilmek istenmiştir. Aşiret Mektebi, yatılı olup, eğitim süresi de beş yıl idi. Okutulan dersler ise Rüşdiye mekteplerinde okutulan dersler mesabesinde idi. Osmanlı Devleti, bu okullara kabul edilecek öğrencilere belli şartlar koymuştur. Bu şartları içeren Recep 1324 / Eylül 1906 tarihli bir yazıyı, Trablusgarp Vilâyeti ve bütün vilâyetlere ulaştırmıştır. Bu genelgenin Trablusgarp’ı alakadar eden şartları hakkında şu maddelere değinilebilir: Trablus’a üç öğrenci kontenjan ayrılmıştır. Yol harcırahı 600 kuruştur. Öğrenciler sıhhi kontrolden geçirilmelidirler. Asil bir ailenin, göçebe ve çadır sakinlerinin çocuklarından seçilmelidir. Bunun yanı sıra tanınmış ailelerin çocuklarından da seçilebilir. Bu öğrencilerin İstanbul’a yapacakları yolculuk esnasında, onlara bir polisin refakat etmesi ve başkente varışlarını temin etmesi gerekir. Şartları taşımayan bir öğrenci geri gönderilir.303

Aşiret Mektebi, askerî amaçlı ve yatılı olup, beş yıl süren eğitim müddeti sürecince öğrenciler aşağıdaki dersleri görürlerdi;

Birinci Sınıflar: Kur’ân-ı Kerîm, Tecvid, Dinî Bilimler, Türkçe Okuma, Sarf ve Nahiv (Gramer ve Söz Dizimi), İmlâ, Hüsnühat (Güzel Yazı), Askerî Ta’lîm, İkinci Sınıflar:

Kur’ân-ı Kerîm, Tecvid, Dinî Bilimler, Türkçe Okuma, Sarf ve Nahiv, İmlâ, Hüsnhat, Askerî Ta’lîm.

Üçüncü Sınıflar: Kur’ân-ı Kerîm, Tecvid, Dinî Bilimler, Türkçe Okuma, Peygamber Kıssaları, Türkçe Sarf, İmlâ, Hüsnühat, Hesap, Coğrafya, Fransızca, Fransızca Hüsnühat, Askerî Ta’lîm.

302 Medresetü’l-Aşâir hakında detaylı bilgi için bkz. el-Vesâiku Dâru’l-Mahfûzâti’t-Târihiye, Türkçe Maârif Dosyaları, Belge no: 1723, 1724, 1737, 1738, Hamra Sarayı, Trablusgarp, Libya.

303 Cuheyder, Medresetu’l-Fünûn ve’s-Sanayi, s.49.

Dördüncü Sınıflar: Kur’ân-ı Kerîm, Tecvid, Dinî Bilimler, Arapça Sarf, Türkçe Dilbilgisi, Fransızca, İslâm Tarihi, Türkçe İnşâ (Yapı Kurma), Coğrafya, Hesap, Hüsnühat, Muhtelif Bilgiler, Resim, Askerî Ta’lîm.

Beşinci Sınıflar: Kur’ân-ı Kerîm, Tecvid, Dinî Bilimler, Arapça Nahiv, Farsça, Osmanlı Tarihi, Osmanlıca Dilbilgisi, Türkçe Okuma ve Yazma, Türkçe Konuşma, Cografya, Hesap, Mühendislik, Hüsnühat, Muhtelif Bilgiler, Hıfzıssıhha (Sağlığı Koruma), Defter Tutma Usulü, Resim ve Askerî Ta’lîm.304

Trablusgarp genelinden İstanbul’daki Aşiret Çocukları Mektebi’ne hangi tarihlerde hangi sayıda öğrenci gitmiştir, bunlar ne kadar başarılı olmuşlardır, buna dair ayrıntılı malumat sunma imkânı olmamıştır.

5. İstanbul’da bulunan Dâru’ş-Şafaka Okulu, her yıl yetim ve fakir çocuklardan belli sayıda öğrenci kabul ederdi. Bu okul, hayırsever okulu olup, Osmanlı Dâhiliye Vekâleti girişimiyle, İstanbul’da ülkenin fakir ve kimsesiz çocuklarının bakımı ve eğitimi için kurulmuştur. Trablusgarp’tan da bu okula gönderilen muhtaç ve sahipsiz çocuklar bulunmakta idi.

Bunların yanında, başka yabancı ülkelerde okuyan Trablusgarplı öğrenciler de bulunmaktaydı, ancak bunların sayısı çok sınırlı kalmıştır.305

4.1.10 Trablusgarp’ta Osmanlı Askerî Okulu306

Osmanlı Devleti’nde, askerî alanda gerçekleştirilen Tanzimat ve Islahat dönemi çalışmalarında askerî alandaki yeniliklere yer verilmiştir. Bu yenilikler sadece ordunun modernizesi ile sınırlı kalmamış, eğitim ve kültür alanlarına da taşmıştır.

Devlet iyi eğitim almış asker ihtiyacını karşılamak ve Batılı modern ordularla boy ölçüşebilmek amacıyla askerî okullar açmıştır. Esasen farklı alanlardaki modern bilimler, Osmanlı Devleti’ne ilk defa askerî okullar aracılığıyla girmeye başlamıştır.

Kurulan ilk modern okullar, askerî amaçlı kurulan okullardır. Matematik, fen, tarih ve coğrafya gibi alanlarda kaleme alınmış kitaplar, özellikle askerî okulların istifadesine

304 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.163.

305 el-Vesâiku Dâru’l-Mahfûzâti’t-Târihiye, Türkçe Maârif Dosyaları, Belge no: 1702, Hamra Sarayı, Trablus, Libya.

306 Trablusgarp’ta açılmış bulunan askerî okul ve kışla hakkında müstekil çalışmamız için bkz. Alwarshfani-Yakupoğlu, “Osmanlı Devleti Zamanında Trablusgarp Vilâyetinde Askerî Okullar ve Kışlalar (XIX. Yüzyıl)’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C.8, S.4, Kış, 2021, s.1521-1540.

sunulmak üzere yazılmıştır. Aynı zamanda modern tıp öğretimi de Osmanlı ordusunun gereksinim duyduğu doktor, cerrah ve eczacı gibi personel ihtiyacını karşılamak için kurulan askerî tıp okulları vasıtasıyla başlamıştır. Aynı şekilde Türk denizciliğinin modernizasyonu ile ilgili büyük mesafelerin kat edilmesini sağlayan mühendislik okulları da, Osmanlı ülkesinde hukuk ve idare okulları ile diğer sivil okullar ortaya çıkmazdan evvel, XVIII. yüzyılın sonlarında kurulmuştur.307

Osmanlı yetkilileri, ordunun modernizasyonu üzerine Sultan III. Selim ve sonrasında ise Sultan II. Mahmud dönemlerinde çeşitli ihtisas ve yüksek askerî okullar (Mekteb-i Harb(Mekteb-iye vb.)308 kurmakla yetinmeyip, öğrencileri uzman askerî okullara hazırlamak için askerî liseler de açma gayreti içinde oldular. Yine bu çerçevede öğrencileri askerî liselere hazırlamak için Askerî Rüşdiye Okulu (Ortaokul) açtılar. Bu askerî ortaokullar ve liseler sadece devletin başkenti İstanbul’da açılmamış, bunlardan bazıları vilayetlerde de tesis edilmiştir. Trablusgarp ise bu vilayetlerden birisi idi. Bahis konusu Osmanlı askerî okulları, Askerî Okullar Nezareti adı altında ayrı hususi bir nâzırlığa bağlı idare olunmuştur. Bu manada askerî okullar, savaşçı bir güç yetiştirme adına asker adaylarının savaş teknikleri ve askerî bilimler alanında küçük yaştan itibaren eğitilmeleri amacına matuf olarak ülke topraklarında açılmaya başlanmıştır.

Askerî Rüşdiye okullarına kayıt yaptıracak öğrencilerin yerine getirmesi gereken hususlar da tek tek sıralanmıştır. Bunların yaşları, vilâyetin Arap halkından seçilmeleri, ebeveynlerinin muvafakatının olması, öğrenci velisinin eşrafın önde gelenleri arasında olması şartları dikkat çekicidir. Bunun yanında öğrencilerin ahlakı, disiplini gibi pek çok konuya da yer verilmiştir. Askerî Rüşdiye okullarına geçmeyi isterlerse, Türkçe okuma, yazma ve konuşmayı bilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda Türkçe seviyeleri bir imtihanla tespit edilmelidir.309

Trablus şehri Rüşdiye okulundan çıkan talebe, isterlerse İstanbul’a Medrese-i Askeriye-i Şâhâne’ye katılmak üzere Osmanlı başşehrine giderlerdi. Trablusgarp'taki

307 Satı’ el-Husarî, el-Biladu’l-Arabiyye ve’d-Devletü’l-Osmâniyye, Dâru’l-İlim Li’l-melâyin, Beyrut, Lübnan, 1960, s.85.

308 Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda açılmış askerî okullar hakkında bilgi için bkz. Abdülkadir Özcan,

“Harbiye”, TDV. İA, C.16 (1997), s.115-119; Yusuf Çam, Atatürk’ün Okuduğu Dönemde Askerî Okullar, Rüşdiye, İdadi, Harbiye (1892-1902), Genel Kurmay Basımevi, Ankara, 1991; Zekeriya Türkmen, “Sultan II.

Abdülhamid Döneminde Mekteb-i Harbiye-i Şahane”, Osmanlı İstanbulu IV, İstanbul, 2016, s.931-954.

309 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.142-141.

Askerî Rüşdiye okulundaki öğrenciler yıllık ödül de alırlardı. Söz konusu okuldaki eğitim süresi üç yıl idi.310

Askerî Rüşdiye okullarındaki çalışma planına bakılacak olursa, okuldaki birinci sınıf öğrencileri şu dersleri görürlerdi: Arapça Sarf, Farsça Dilbilgisi, Türkçe İmlâ, Fransızca Güzel Yazı, Türkçe Güzel Yazı, İslâm Tarihi ve Karakalem.

İkinci sınıf öğrencilerinin gördüğü dersler: Arapça Dilbilgisi, Matematik Muhtasar Coğrafya, Edebiyat, Fransızca, İslâm Tarihi, İmlâ, Türkçe Hüsnühat, Akaid.311 Bu okullarda Fransız eğitim sisteminden alınmış müfredat hâkimdi. Ancak eğitim programı ve derslere gelince, bunlara dil, nahiv, dilbilgisi, imlâ ve Türkçe yazı yönünden çoğunlukla Türk müfredatı etkili olmuştur. Hatta bu okullarda okumak şartları arasında, Türkçe okuma, yazma ve konuşma şart koşulmuştur. Bunda ise şaşılacak bir şey yoktur; çünkü Trablusgarp ve onun bünyesindeki bütün okullar XIX.

yüzyıl sonları ve XX. yüzyıl başları itibarıyla hâlen Osmanlı Türk topraklarına dâhildi ve İtalyan işgali henüz vuku bulmuş değildi. Söz konusu bu okullar, sosyal ve ekonomik düzeyi bir nebze yüksek olan öğrencileri kabul etmekte idi.312

Trablusgarp’taki ilk askerî okul, 1274 / 1858 yılında o dönem valisi Ahmed İzzet Paşa (1858-1860)313 eliyle kurulmuştur. Bu okul, umumiyetle 8-12 yaş aralığındaki öğrencileri kabul ediyordu. Buradan anlaşıldığı üzere söz konusu bu okul, günümüzdeki ilkokul döneminin son aşaması ile ortaokul döneminin ilk aşamasını kapsamakta ve Askerî Rüşdiye olarak adlandırılmaktaydı. Okula kaydolmuş öğrencilerin, aldıkları eğitimin sorumluluğunun farkında olacak bir yaş aralığında olmalarından dolayı, doğru bir yönlendirmeyle bunlara iyi bir eğitim verilme imkânı ortaya çıkmıştır.314

Trablusgarp Osmanlı Askerî Rüşdiye Okulu, vilayet merkezindeki ordu komutanlığına bağlı olup öğretmenlerinin tamamı askerlerden oluşmaktaydı.315 Bu okul, 1860-70’li yıllar boyunca tedrisatını devam ettirmiştir. Ancak bölge coğrafyasının muhtelif

310 Cuheyder, Medresetu’l-Fünûn ve’s-Sanayi, s.46.

311 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.142-143.

312 Cuheyder, Medresetu’l-Fünûn ve’s-Sanayi, s.46.

313 Ahmed İzzet Paşa hakkında malumat sunan kaynaklar üzerine ve bu devlet adamının hayatı hakkında derli toplu bilgi için bkz. Ahmed İzzet Paşa Divanı, Haz. Âdem Ceyhan ve Bülent Şığva, Buhara Yayınları, İstanbul, 2019, s.8-15.

314 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.163.

315 el-Vesâiku Dâru’l-Mahfûzâti’t-Târihiye, Askerî dosyalar, Belge no: 1949, Trablus, Libya.

sahalarından okula gelip kayıt yaptıran talebenin kalabileceği bir yatılı bölümün bulunmaması, bir takım sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. 1880’lerde bu sıkıntı daha da belirgin bir biçimde kendisini göstermiştir.

Trablusgarp’ın o dönemki valisi Ahmed Râsim Paşa, Trablusgarp’ta bulunan Askerî Fırka Başkanlığı’na 1886 tarihli bir rapor göndermiş ve Trablusgarp şehri içinde Bâbü’l-Bahr mıntıkasında 1883 yılında eski bir otelin enkazı üzerine inşa edilmiş bir binayı askerî okula tahvil etmek için izin istemiştir. İşlemin vukuu esnasında ortaya çıkacak masrafların ise şehir belediyesinin gelirlerinden karşılanmasını talep etmiştir.

Yüksekçe ve arazi olarak da sağlamca bir mahalde, havası temiz olan bir mevkide bulunan bu bina üç kattan oluşmakta olup, o dönem itibari ile Belediye Hastanesi olarak kullanılmakta idi. Vali, hastanede ikamet eden hastaların kendilerine hususi olarak tahsis edilecek başka bir binaya taşınması gerektiğini Askerî Fırka Komutanlığı’na bildirmiştir.316 Vali Ahmed Râsim Paşa’nın hazırlamış olduğu zikri geçen ayrıntılı raporda geçen ifadelerden anlaşıldığı üzere, dönemin padişahı Sultan II. Abdülhamid Han’ın da onayıyla Bâbü’l-Bahr’de geceli ve gündüzlü olarak eğitim verecek, 20 odalı ve her türlü donanımıyla mükemmel bir Mekteb-i Rüşdi-i Askerî (Askerî Rüşdiye Mektebi) inşâ olunması sağlanmıştır. Bu okulun neredeyse bütün yapım ve bakım masrafları şehir belediyesinin tahsisatından karşılanmıştır. Esasen söz konusu rapordan anlaşıldığı üzere Trablusgarp vilâyeti askerî bütçesi bahsi geçen bu mektebin inşa masraflarını (yaklaşık 11700 Osmanlı lirası) karşılayacak düzeyde değildir. Bu miktarın Fırka-i Askeriye Kumandanlığı tarafından temini beklenildiği takdirde okul binasının inşasının gecikeceği dile getirilmiş, bu nedenle yukarıda bahsi geçen hastane binasının Askerî Rüşdiye Okulu’na tahsis edilmesine yönelik öneri bu şekilde onay istenmiştir. Bu çerçevede Osmanlı başkenti İstanbul’da bulunan Askerî Okullar Nezâreti, konunun önemi ve çekilen sıkıntılar hakkında bilgi sahibi olur olmaz harekete geçmiş ve Vali Ahmed Râsim Paşa’ya Trablusgarp’ta bir yatılı askerî okul inşaatı için yer tahsisi zımnında 1303 / 1886 tarihli bir talimatname göndermiştir.317

316 Abdüsselam Edhem, “Vesâiku an Târihi Libya el-Hadîs”, el-Vesâiku’l-Osmânîyye (1881-1911), Tahkîk ve Tashîh: Ahmed Sıdkı ed-Deccânî, Câmiatu Bingazi, Bingazi, Libya, 1974, s.63.

317 el-Vesâiku Dâru’l-Mahfûzâti’t-Târihiye, Askerî dosyalar, Belge no: 1427, Trablus, Libya; el-Vesâiku’l-Osmâniyye, Belge ve Dokümanlar Şubesi, Rapor no: 13, s.4; Râsim Rüşdü, Trablusgarp fi’l-Mâzi’ ve’l-Hâzır, Trablus, Libya, 1953, s.100.

Bu uygulama sayesinde söz konusu mektebin binası hazineye yük olmaksızın çok çabuk ve verimli bir şekilde tamamlanmıştır.318

Özet olarak belirtmek gerekirse söz konusu okulun, yurt binasının ve diğer müştemilatın inşaatı için 11700 Osmanlı lirası takdir edilmiş olmakla birlikte bu meblağ, bahsi geçen inşaatın bitirilmesine yetecek bir miktara ulaşmamıştır. Esasen Trablusgarp vilayet kasasında bu tutarın tamamının mevcut olmadığından hareketle inşaat sürecinin uzun süre devam edebileceği ve bunun da bir takım sakıncalara neden olabileceği bildirilmiş, mesele bu şekilde çözüme kavuşturulmuştur.

Vali Ahmed Râsim Paşa, sözü edilen bu okul açma hizmetinden başka Trablusgarp’ta düzeni sağlama noktasında, kendisinden önceki sık sık değişen valilere nispetle daha başarılı bir görev süreci geçirmiş ve uzun süre iş başında kalmıştır (1880-1896). Onun Trablusgarp’taki hizmetlerinden biri de Tarhune kazasında dört odalı askerî bir hastane yaptırmasıdır.319

Trablusgarp Askerî Rüşdiye Okulu’nda vazifeli öğretmenlerden bir kısmı ile öğrenciler ve okul nâzırı (müdür), zamanla okulun yurdunda ikamet etmeye başlamışlardır.320 Söz konusu okul yurdunda kalacak öğrencilerin vilayet dışından gelenler arasından seçilmesine ve bunların 8 ila 12 yaş aralıklarında olmalarına özen gösterilmiştir. Yurtta kalacak öğrencilerin seçimi ile ilgili gerekli diğer bazı şartlar şu şekilde sıralanabilir:

- Talebenin anne ve babasının tasdiki,

- Talebenin babasının, mensup olduğu kabilesi içerisinde itibara sahip olması (kabile içerisinde suç teşkil edecek veya yüz kızartıcı bir hadise içerisinde yer alacak bir durumun olmaması),

- Askerî okulun yurdunda kalan talebenin, güzel ahlak ve davranışa sahip olması ve bunu yaşadığı beldenin ilgili mercilerinden alacağı bir belgeyle ispatlaması,

318 Hamiyet Sezer, “II. Abdülhamit Döneminde Osmanlı’da Vilayet Yönetiminde Düzenleme Gayretleri- Trablusgarp Örneği ve Ahmet Rasim Paşa”, AÜ. DTCF. Tarih Araştırmaları Dergisi, XX/32, Ankara, 2002, s.174,176.

319 Ahmed Râsim Paşa’nın hayatı ve Trablusgarp’taki faaliyetleri hakkında bkz. Sezer, “Trablusgarp Örneği ve Ahmet Rasim Paşa”, s.163-178.

320 Sâlnâme-i Vilâyet-i Trablusgarp, Vilâyet Matbaası, 1305 / 1888, Sene: 12, s.159; Ayrıca el-Vesâiku Dâru’l-Mahfûzâti’t-Târihiye, Askerî dosyalar, Belge no: 1733, Trablusgarp, Libya.

- Yurtta kalan öğrencinin iki sene arka arkaya sınıfta kalması halinde ceza olarak zabıt rütbesine yükseltilmesinin engellenmesi vb.321

Bunlar dışında Trablusgarp Askerî Okulu’nda kalacak talebeden ayrıca başka kayıt koşulları da istenebilmektedir. Bunlar arasında;

- Talebenin ilkmektep mezunu olması, - Talebenin Kur’ân-ı Kerîm hafızı olması,

- Talebenin okula kaydolmasına ve yurtta kalmasına engel teşkil edecek herhangi bir hastalığının bulunmaması veya engelli konumunda olmaması,

Yukarıdaki koşulları taşıyan ve askerî okula kayıt olmak isteyen sivil öğrenciler, öncelikli olarak Osmanlı Türkçesi imtihanına tabi tutulurlardı. Burada temel seviyede dil becerileri ölçülürdü.

Yukarıda bahsi geçen askerî okula kaydolmak isteyen öğrencilerin, her yılın Şevval ayı başından Zilkade ayının sonuna kadar ilgili okulun idaresine başvurmaları icap etmekte idi. 322 Askerî okula, gerektiğinde 14 yaşına kadar da öğrenci kabul edilebilmekte idi.

Trablusgarp Askerî Rüşdiye Okulu’nda, muadili olan diğer askerî okullarda görüldüğü gibi umumiyetle 5 yıl sürecek bir müfredat uygulanırdı.323 Ancak bu uygulamanın her zaman mümkün olmadığı görülmektedir. Nitekim adı geçen okulun mezun öğrencilerine verdiği ve aldıkları dersleri de gösteren diplomadan anlaşılmaktadır ki, bahsi geçen mezuniyet süresi çoğu zaman üç sene müddetle sınırlı kalmıştır.324 Burada Trablusgarp Askerî Rüşdiye Okulu’nda eğitim gören öğrencilerle ilgili şu tespiti de yapma imkânı elde edilmiş olup, zikri geçen talebenin okuldaki eğitim-öğretim süresi boyunca aylık 45 kuruş eğitim bursu aldığına dair kayıtlar mevcuttur.325 Ancak, burs ödemelerinin zaman zaman aksamış olma durumu ile de karşılaşılmıştır.

Trablusgarp Askerî Okulu’nda ders gören öğrencilerin okul müfredatı, muasırı olan liselerle genelde aynı içeriğe sahipti. Buna ek olarak Osmanlı Devleti’nin Seraskerlik

321 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.141-142.

322 eş-Şeyh, Tatavvur et-Ta’lîm fî Libya fi’l-Asri’l-Hadîs, s.142.

323 Francisco Couro, Libya Esna-i el-Ahdi’l-Osmânî es-Sânî, Tahkîk ve Tashîh: Halife Muhammed et-Tellîsî, Tab’: 2, el-Münşe el-Amme linneşri ve’t-tevzi’ ve’l-i’lân, Trablus, Libya, 1984, s.142.

324 Halife Muhammed ed-Düveybî, el-Evza’ el-Askeriyye fi Trablusgarp, Kubeyle el-İhtilâl el-İtali, 1881-1991, Merkezi Cihâd el-Libiyyin lid-Dirâseti’t-Târihiyye, Trablus, Libya, 1999, s.72.

325 Edhem, “Vesâiku an Târihi Libya el-Hadîs”, s.124.