• Sonuç bulunamadı

Elif Şafak’ın mitolojiyi kullanma amacı ve bu amacın işlevlerini tespit edebilmek için birkaç mitoloji tanımına bakmak gerekir.

“1.Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. 2.Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü.” (TDK Türkçe Sözlük 2005)

“ Aslında ‘mitoloji’ sözü, belirli bir kavme ait efsaneleri inceleyen, bir ilim dalı anlamına gelir. Eski Yunanlılar masala ‘mit’ derlerdi. Mitoloji deyimi de bu sözden çıkmıştır. Fakat mitoloji, bir kavme ait tek bir efsane veya masalı değil; bütün efsane ve inanışları ele alarak neticelere varmak isteyen bir ilimdir.” (Ögel 1971:1)

“Mitoloji, çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların, inandıkları tanrıların, kahramanların, perilerin, devlerin hayat ve maceralarından bahseden ‘mit’ler ve hikâyelerdir. Aynı zamanda mitoloji; gerçek hayata uymayan bu efsanevi hikâyelerin, masalların nasıl doğduğunu, nasıl geliştiğini, güzelleştiğini, ifade ettikleri anlamı, inancı ve bu alanda yetişen bilginlerin düşüncelerini bildiren bir ilimdir.” (Can 1997:1)

Elif Şafak eserlerinin bazı yerlerinde ortaya koyduğu görüşleri güçlendirmek, yeni bakış açıları kazandırmak amacıyla mitolojik unsurlardan yararlanır.

Gebe Asur-Bâbil Tanrıçası (A:23)

Lou bir yarı-Tanrı, Nietzche ise yarı-böcekti ama Rilke her ikisi birdendi, çifte-mutant, yarı-Tanrı-yarı-böcek. (A:54)

Morpheus’un topraklarına ayak bastığınızda geçmiş ile gelecek tek ve aynıdır. (A:130)

“Ne? Ha şu!” dedi Gail içtenlikle. “Tanrıça İştar.” (A:245)

“Çünkü hermafrodit. Eskiler onu öyle resmetmiş, hem memesi hem fallusu var. Biseksüel rahibeler ve kendi kendilerini hadım eden rahipler hizmet edermiş tanrıçaya.” (A:245)

“Yan duran bir Tanrıça işareti ve tepetaklak duran bir Tanrı işareti var.” (A:288)

Çenesinden sarkan uzun, siyah kıl yığınıyla, cehennem tasvirlerinden fırlamış o yarı-keçi, yarı-insan mahlûkları andırıyordu. (ŞA:66)

Janus: Eski Roma tanrılarından Janus, biri arkaya biri öne bakan iki ayrı yüze sahipti. Bu sayede, hem geçmişi görebiliyordu, hem de geleceği. (M:152)

Kalipso: İsmi, Yunanca “saklamak” anlamına gelen “kalyptein” fiilinden türemiş tanrıça. (M:152)

Kyklop: Kykloplar tek gözlü devlerdi. Kocaman mağaralarda yaşar; çobanlık yapıp meyve sebze yetiştirirlerdi. Odysseus ve adamları Kyklop’un mağarasına girdiler. Küp küp peynir, fıçı fıçı su, tulum tulum süt, löp löp et, salkım salkım üzüm buldular.

Derken Kyklop geldi. Bir kulağından öbür kulağına kadar uzanan tek bir kaşın altında, kocaman tek bir gözü vardı. Odysseus’un adamlarından iki tanesini oracıkta yedi. Ertesi gün iki denizciyi daha indirdi mideye ve bu her gün böyle devam etti.

Bir gece Odysseus, koca Kyklop’u sarhoş etti. Kyklop sarhoş olunca Bir’i İki görmeye başlamıştı. Oysa sadece bir tane gözü vardı ve dünyayı çift görmeye alışkın değildi. Bu sayede Odysseus, onu öldürmekte zorluk çekmedi. (M:163/164)

Lamia: Lamia, kafası insan bacakları eşek olan bir canavara dönüşmeden önce, güzelliği dillere destan bir kadınmış. Zeus onunla pek çok kez sevişmiş. O da her seferinde Zeus’tan hamile kalmış. Ne var ki kıskanç Hera, Lamia’nın her yeni doğan bebeğini öldürmüş.

Lamia çocukları yaşayan bütün kadınlardan nefret ediyormuş. Geceleri bu nefretle kıvrandığından uyuyamıyormuş. O zaman da gidip başkalarının çocuklarını kaçırıyor ve onları yiyormuş.

Nihayet Lamia’ya acıyan Zeus, geceleri onun gözlerini çıkarıp, yatağının yanına koymakta bulmuş çareyi. Lamia ancak o zaman uyuyabiliyormuş. Gece oldu mu, o bir tarafta uyuyormuş, gözleri bir tarafta. (M:164/165)

Morpheus: Rüyalar tanrısı Morpheus, gece ile uykunun biricik oğludur. (M:168)

Hala tavana bakmaya çalışsa da odadaki diğer insanlarla aynı uzayda yer almadığını hissediyordu. Çok geçmeden Morpheus’un krallığına adım attı. (BveP:27)

Yarısı erkek yarısı kadın yüzler, yarısı hayvan yarısı insan vücutlar, yarısı çiçekli yarısı kuru ağaçlar… (BveP:84)

Bu uygulama şamanların kadim uygulamalarından farklı değildi aslında. Amaç, totem hayvan ile birey arasında özel bir ilişki yaratmak suretiyle kişiyi totem karşısında kuvvetlendirmekti. (BveP:84)

Zıtlık: Göze sormuşlar: “En çok ne görmekten hoşlanırsın?” “Zıtlık,” demiş, “bana zıtlık gösterin.” Yaratıcı tanrıça Afrodit ile yıkıcı tanrı Ares’in yasak aşkını göstermişler.

Afrodit ile Ares sadece geceleri buluşup, gün ağarmadan ayrılarak ilişkilerini gizlice sürdürüyorlarmış. Ama bir gece uyuyakalmışlar. Güneş gökyüzündeki yerini aldığında, hala yan yana uyumakta olan âşıklar yakalanmışlar gökyüzüne. (not: Zaten yeryüzündeki günahların en iyi seyredildiği yer gökyüzü olmuş daima.) Güneş, gördüklerini hemen yetiştirmiş Afrodit’in kocası surat yoksulu Hephaistos’a. İki çıplak aşığı bir fileyle kıskıvrak bağlayıp, teşhir etmişler ihanetleri ibret-i âlem olsun diye.

“Siz buna zıtlık mı diyorsunuz şimdi?” demiş göz. “Sizce Afrodit’in yıkıcı tanrı ile kaçamağı mı zıtlık, yoksa ruhu da kendi gibi çirkin Hephaistos’a sadık kalması mı? Siz bana zıtlık gösterin, zıtlık yok mu?” (M:83)

Fames: Hayırsız otlarla, kılıçtan keskin buzlarla, asla erimeyen karlarla kaplı uçsuz bucaksız iştah diyarında yaşarmış açlık tanrısı Fames. O kadar zayıf, o kadar zayıfmış ki, uzaktan bakıldığında bir kemik yığınını andırırmış. Isırılmaktan parçalanmış, soğuktan morarmış dudaklarından hayalini kurduğu yemeklerin isimleri dökülür; feri kaçmış, etrafı simsiyah halelerle kuşanmış keskin bakışlı gözlerinde

açlığın ıstırabı okunurmuş. Yüzü sapsarı, derisi kupkuruymuş. Saçları, kemirilmekten diken diken, kırpık kırpıkmış. Parmakları, emilmekten incecik kalmış. Zaman zaman kendini yemeye teşebbüs ettiği için vücudunun her tarafı diş izleriyle doluymuş.

Fames’in nefesi, çürük yumurtadan beter kokarmış. Bunu bir kez koklayan, bundan böyle hep aç gezermiş. Fames’in nefesiyle zehirlenenler, ne kadar yemek yerlerse yesinler, asla doymazlarmış. Onlar yiyecekleri, açlık da onları kemirirmiş. Çünkü doymak bilmeyen mideleri değil, gözleriymiş. (M:99)

Mitolojik motifler Elif Şafak’ın eserlerinde sık kullanılmaz. Yazar daha çok Yunan mitoloji tanrıları bütünleştikleri nesnelerle birlikte ortaya koyar.

1.4.Seyirlik Oyunlar