• Sonuç bulunamadı

II. Eserleri

3.1. Gustav Mensching’in Din Tipolojisi

3.1.7. Misyonerlik Yapan Yapmayan Ve Gezici Din

Dinlerin yayılma şekilleri göz önüne alarak üç din tipinden bahsedilmektedir: misyonerlik yapan, yapmayan ve gezici din. İlk olarak milli fikirlerle sınırlandırılmış Tanrı şekliyle var olan milli dinlerde yayılma olasılığı bulunmaz. Çünkü bu dinlerde kendi tanrılarını diğer milletlerden saklamak esastır. Sonuç olarak Misyonerlik eğilimi bu tür milli dinlerin temel fikir yapısıyla çelişkiye düşeceğinden söz konusu olamaz. Bunun

192 Gustav Mensching, Die Religion, s.109-111. 193 Gustav Mensching, Die Religion, s.112-113.

tam tersi olarak içinde evrensel nitelik barındıran milli dinler vardır, zira bu dinlerde mutlakıyet iddiası vardır. Yahudilik ve Konfüçyanizm gibi. İsa döneminde Yahudilik Roma imparatorluğunun %7’sinin inancıydı. Bu misyon sünnet talebiyle başarısız olmuş, miladi 69 yılında Yahudiliğin misyonu Hristiyanlığın evrenselliği karşısında çökmüştür. Konfüçyanizm’de ise başlangıçta Çin’de yaşayanlar, Çin’i dünyanın kendisi olarak algıladıklarından dolayı misyonerlik faaliyetlerine ihtiyaç duymamışlar. Dünyanın Çin’den ibaret olmadığını anladıklarında, özellikle 1898 yılında Kang You Wei önderliğindeki dini reformla birlikte, Konfüçyanizm’i dünyanın her yerine yaymak gerektiği kanaati ortaya çıkmıştır.194

Hinduizm ise önceki örneğin tam tersidir. Hinduizm ilk dönemlerinde misyonerlik yapmamıştır çünkü Hinduizm’in temelinde bir kasta bağlı olma şartı vardır. Fakat sonraları gelişen Ortodoks Hinduizm düşüncesine göre, bütün insanlar Hinduizm’e aittir, fakat varoluşta birçoğu bu inanç sisteminden düşmüştür. Ondan dolayı Hinduizm’i anlatarak insanları aslına çevirmek gerekir. Mensching bu düşüncenin Hristiyan misyonerleri sonucunda Hinduizm’e girdiğini belirtir. Asıl itibariyle mistik bir yapıda olan Hinduizm ve mezhepleri misyonerlik yapmaz zaten dinin temelinde kurtuluşun gerçek toleransla olacağı inancı bulunmaktadır. Fakat Hristiyan misyonerlerin Hindistan’daki faaliyetlerine savunma olarak ortaya çıkan Hindu misyonerleri Avrupa ve Amerika’da faaliyettedirler.195 Buradan genel olarak, yayılma eğilimi göstermeyen milli

dinlerin evrensel dinlere yenik düşerek etkisini yitirdiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında evrensel dinlerin çekim gücünün farkına varan bazı milli dinler de kendilerini bir anlamda korumaya alarak kendi misyon faaliyetlerini geliştirmişlerdir. Evrensel dinlerin ise temel yapısına ait olan yayılma eğilimi ile aktif misyonerlik faaliyetleri bulunmaktadır.

Üç büyük evrensel din, İslamiyet, Hıristiyanlık, Budizm misyonerlik yapan dinlerdir. Budanın kendisi dolaşarak öğretilerini anlatmak adına vaazlar vermiştir. Budizm mistiğinde ya o ya bu değil hem o hem bu düşüncesi vardır. Yani Mensching’e göre, Hıristiyanlık ve İslamiyet gittikleri bölgelerdeki yerel dini bitirip kendi inanç yapısını egemen kılmaya çalışırken, Budizm ise gittiği bölgedeki dini, yani o dinin organizması ve öğreti sistemini kendi içine almaya çalışmıştır. Yabancı dini ve tanrılarını aydınlanma için ön basamaklar olarak görmüştür. Bundan dolayı Budizm hiçbir yerde tek din olarak hüküm sürmemiş ve misyonunu şiddete başvurarak icra etmemiştir. Nerede

194 Gustav Mensching, Die Religion, s.114-115. 195 Gustav Mensching, Die Religion, s.115.

kazandıysa oradaki milli dine olan gerçek manevi üstünlüğünden dolayı kazanmıştır.196

Bu ifadelerden Budizm’in hoşgörülü kimliğe bürünmesi ve gittiği ülkelerdeki sistemlere göre şekillenmesiyle kabul gördüğü anlaşılmaktadır.

Hıristiyanlıktaki misyon ise İsa’nın Misyon emrine dayanır. “İmdi, siz gidip bütün milletleri şakirt edin, onları Baba ve Oğul ve Ruhul kudüs ismiyle vaftiz eyleyin” (Matta, 28,19) “Ve başka hiçbirinde kurtuluş yoktur; çünkü gök altında adamlar arasında verilmiş başka bir isim yoktur ki, onunla kurtulabilelim.”197. Yeni Ahitten bu kısımlar Hıristiyanlık

misyon fikrini açıkça ifade etmektedir. Mensching’e göre misyonerlik gerçek Hristiyanlığın yaşam damarıdır ve ilk misyoner Paulus’tur.198 Hristiyan olduktan sonra

misyonerliği yaşamının merkezine koyan Paulus, misyonerlikte bulunmasını ve bu konuda başarılı olmasına havari olduğuna delil olarak saydığı belirtilmektedir.199

İslamiyet’te ise insanlık için din, politik- teokratik dünya devleti fikriyle özdeşleşmiştir. Mensching’e göre, kılıç ile yayılan İslamiyet dini değil, İslam dünya devletidir. Yani Müslümanlar fethettikleri yerlerdeki halkı İslamiyet’e girmeye zorlamamıştır, onları İslam devletine dahil etmişlerdir. İslam devletinin çöküşünden sonra saf dini misyonerlik yapılmış ve geniş çapta başarıya ulaşılmıştır. Gezici din tipine en klasik örnek ise Helenistik mistik dinlerdir. Mistik dinlerde, yapıları itibariyle bir şeyleri öğretme hırsı göze çarpmaz. Daha çok gezerken, yaşayan bir örnek olarak insanlarla iletişime geçilir. Mensching’e göre bu dinler bir manada bulaşarak yayılır.200

Mensching, son olarak misyonerlik eğilimi ve bunda dinlerin başarı şansını analiz eder. Buna göre bir dinin misyonunda hedefe ulaşması, o dinin evrensel gerçeklik bilinci taşımasıyla doğru orantılıdır. Din, yasal karakter taşımalı yani dine dair belli kanunlar olmalı ve o din benzersizlik bilinci etrafında kurgulanmalıdır. Ayrıca din evrensel olabilmek için geliştiği bölgedeki milli dinin bağından kopmalıdır. Mensching bu başlık altında kısaca ayrı bir analize daha değinmektedir: ona göre belli ülkelerin belli dinlere ilgisinin olması tesadüf değildir. Mesela Budizm’in daha çok uzak doğuda, Hristiyanlığın batıda yayılması gibi. Bu analizlerden yola çıkılarak ileride bir bilim dalı olarak din coğrafyası gelişebilir.201 Bu konu ile misyonerliğin dinlerin farklı milletler arasında kabul

görmesinin getirdiği evrensel mesajlar ile doğru orantılı olduğu görülmektedir. Bunun

196 Gustav Mensching, Die Religion, s.116-117. 197 Resullerin İşleri, 4/12.

198 Gustav Mensching, Die Religion, s.117.

199Fuat Aydın, Pavlus Hristiyanlığına Giriş, Eski Yeni Yayınları, Ankara 2017, s.161. 200 Gustav Mensching, Die Religion, s.117-118.

yanında bu dinler kendilerini sahip oldukları belli sistem ve kanunlar ile tanıtarak kabul görmektedirler.