• Sonuç bulunamadı

Milli Refleksin Cedidcilik Üzerinden Fikri Olgunluğu

1.3. Millet-Milliyet-Milliyetçilik Tezahüründe Ġçtimai Mezhebi Türkçülük Olan Bir Ġttihat:

1.3.2. Fikri Perspektifte TURAN

1.3.2.2. Milli Refleksin Ekoller IĢığında Fikri ĠzdüĢümü

1.3.2.2.1. Milli Refleksin Cedidcilik Üzerinden Fikri Olgunluğu

Cedidcilik, 19. yüz yılda Rus emperyalizminin baskısı ile Türkistan

coğrafyasında, Ġslami ve ilmi olarak sınırlandırılmıĢ olan eğitim koĢulları ile sadece okuma-yazma eğitimi ve Ġslami öğretiler içinden de kısıtlı öğrenimi koĢullayan

“Usul-ü Kadim” adı altındaki politikaya karĢı duran ve “Usul-ü Cedit” adı ile sınırsız bir ilim öğrenimi atağı baĢlatan Türkistan Türkleri‟nin aydınlanma hareketi olarak tanımlanmaktadır.

Türkistan‟da Rus emperyalizmine karĢı gösterilen milli mücadelenin fikri zeminini oluĢturan cedidcilik, Türkçülük hareketlerine kapı aralayan bir aydınlanma hareketi olmuĢtur. Türk Milleti‟nin Türkistan‟da baĢlattığı fikri geliĢim serüveni cedidcilik akımı olarak adlandırılarak, Türkçülüğün nihayetinde Turancılığın fikri havzası olarak karĢımıza çıkmaktadır.

57

1.3.2.2.1.1. Türkçülüğün Siyasi Tasavvuru: Üç Tarzı Siyaset

Türkçülüğün siyasi izdüĢümü olan Üç Tarzı Siyaset; Türkistan‟lı Yusuf Akçura‟nın Ġslamcılık-Osmanlıcılık-Türkçülük olarak ele aldığı siyasi bir öneridir.

Akçura üç tarzı siyasette, Osmanlı Hanedanlığının siyasi tavrı üzerine izleyeceği siyasi yönün içtimai mezhebini belirtmiĢtir.

Akçura, cedidcilik havzasında geliĢtirdiği fikirlerle Türkçülük nihayetinde Turancılığın öncüleri arasında yer almıĢ tır. Türkçülüğü siyasi mecrada bir proje olarak ilk aksaden kiĢi olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Akçura Osmanlı‟ya refah sağlayacak siyasi yolu bulmaya çalıĢmıĢ ve siyasi projesinde Osmanlıcılık, Ġslamcılık, Türkçülük tek tek tahlil ederek Türkçülüğün olması gerektiğini, diğer iki seçeneğin olumsuzluklarıyla izah etmiĢtir.

Üç Tarzı Siyaset‟in üç tazını tanımlar isek Osmanlıcılık, bir çatı kavram olarak Osmanlı kimliği oluĢturmayı amaçlar; Ġslamcılık, Ġslam temelli bir ortaklık tasviri ile üretilen siyaseti kast etmektedir; Türkçülük, soya dayalı kimlik-kültür-dil birliği üzerinden milli bir siyaset tasavvurudur. Akçura‟ya göre bir Türk Devleti olan Osmanlı‟yı soy ve din ayrımına girmeden Osmanlıcı bir siyasetle sarmak, bütünlüğü sağlayamamanın yanı sıra devletin hudutlarını da yönetememeyi beraberinde getirecek Amerika modelinde sağlıksız bir politikadır( Akçura, 1976, s.

19). Bir milliyeti olmayan ve yapay bir kapsayıcı model oluĢturan Amerika için tek çıkıĢ yolu bu olabilir ama Osmanlı her ne kadar geniĢ bir alana ve farklılıklara hakimiyet kurmuĢ olsa da, Bir Türk Devleti olarak mazisi derin, kültürü zengin ve varlığı yoğun, milliyeti yüksek bir millettir. Osmanlıcılık üzerine Köprülüzade Mehmet Fuat da Ģöyle bir yorum getirmiĢtir:

“Osmanlı, Türklüğün, Araplığın, Rumluğun, Ermeniliğin heyet-i mecmuası demektir; onlardan ayrı ve müstakil bir Osmanlı mefhumu anlaşılmaya” (Tuncer, 1990. s. 24).

Bu bağlamda Köprülüzade‟nin de vurguladığı üzere Osmanlıcılık kapsayan ancak bütünleĢtirmeyecek olan bir siyaset Ģekli olarak ekarte olmaktadır. Nitekim

58 mecliste dahi ortak noktada buluĢamayan toplulukların ortak merkezde bütünselleĢtirilmesi beyhude bir çaba olarak görülmektedir(Akçura, 1976, s. 31).

Ġslamcılık üzerinden ilerlediğimizde Osmanlı bünyesinde bulunan bir çok farklı din mensubu üzerinden bir Ġslamcılık yürütmek bütünlüğü kapsamayan, ayrılıklar ve isyanlar çıkartabilecek tehlikeli bir yaklaĢımdır. Akçura‟nın Ġslamcılık anlayıĢı Tüm cihandaki Müslümanların bir araya geliĢi, birlik sağlayıĢı Ģeklinde geniĢ bir tezahürdür (Akçura, 1976, s. 21).

Akçura‟nın fikri tahlil ardından “cevabımız” Ģeklinde ele aldığı eserde nihai karar sağladığı Türkçülüğün ifadesini ele aldığımızda ise de oluĢturan kimlik olan Türk Milletinin merkeze alındığı bir milli siyaset organik ve bütünleyici olacaktır.

Türkçülüğü organik bir siyasi tavır olarak ileri süren Akçura beraberinde Türk Birliği siyasetini yani Turancılığı sunmuĢtur. Milli bir siyaset ile ülke içini idame ettirip Türk Dünyası ile buluĢturacak bir siyaset ile de Turancılığı önermektedir( Akçura 1976, s. 33-24).

Tarihsel tezahürde Türk Devleti‟nin çeĢitli hanedanlıklarına kuĢbaĢı ve Osmanlı‟ya yakın bir perspektifle baktığımızda, Milli bir tavırın siyaseti Ģekillendirdiğini zaten görebilmekteyiz. Bu bağlamda Osmanlı‟da öne sürülen Ġslamcılık ve Osmanlıcılık‟ın, hakimiyetin geniĢlemesiyle yan planda uygulanan bir hoĢgörü politikası olarak karĢımıza çıkmaktadır.

1.3.2.2.1.2. Türk Birliğinin Ġlk Fikri Tezahürü: “Dilde-Fikirde-ĠĢte Birlik” Mottosu

Kırım Türklerinin milli kurtuluĢ mücadelesinin ve Cedidcilik akımının öncü isimlerinden olan Ġsmail Gaspralı, Jön Türklerin de etkisi ile Kırımda Osmanlı merkezli bir dil birliği üzerine çalıĢmalar yapmaya baĢlamıĢtır. Rus emperyalizminin yasaklamalarına maruz kalmayacak Ģekilde zeki bir üslupla eserlerini kaleme alan Gaspralı Bey, çıkardığı gazete yayınları ile “Usul-ü Cedit” in ana hatlarını

59 oluĢtururken aynı zamanda Türk Milleti‟nin ayrıĢtırılması hususunda yazılar kaleme alarak, Türk Birliği arzusunun ilk fikri çerçevesini çizmiĢtir.

Hakan Kırımlı‟nın ifadesiyle Gaspralı Müslümanları, milli kaynaklı ortak bir dil ekseninde birleĢtirerek geliĢen dünyada top yekün birliktelik sağlayıp bir millet olarak ilerlemeyi amaçlamaktadır ( Dönmez, 2014, s. 8).

Türk Milletinin, kırgız-kazak-özbek-azeri-baĢkurt.. gibi kavramlarla ayrıĢtırılmaya çalıĢması çalıĢmasını, gelecek tezahüründe Türk milletinin yok ediliĢ arzusu olarak yorumlayan Gaspralı, bu kaygı üzerine ömrünü adayacağı “Dilde, Fikirde, iĢte Birlik” parolası ile Ģekillendirdiği Türk Birliği ideali üzerine çalıĢmalar yürütmüĢtür. Tarihsel hafıza ile kaynak alınan ve tekrarlanması ideali etrafında çalıĢmalar yapılan Türk Birliğinin, fikri mecradaki çerçevesini oluĢturan “Dilde Fikirde ĠĢte Birlik” mottosu; ilk olarak Gaspralı tarafından çıkarılan Tonguç Gazetesinde ifade bulmuĢ ardından Tercüman Gazetesi‟nde ise ustaca bir üslüpla ilan edilmiĢtir.

Osmanlı‟yı merkeze koyan bir birlik tezahürü sunan Gaspralı, Türkçe‟nin en sade halini öne sürerek birliğin dil bazında buluĢup, iĢbirliğiyle yürütülmesini ifade etmektedir. Dünya düzleminin gelecek dizaynını öngören Gaspralı, bloklaĢan ve iĢ birliktelikleri ile uluslararası sistemin yeni halini oluĢturan yeni dünya düzenini, öncesinde tasarlayarak bir Türk atağı ile küresel aktör olmanın parolasını oluĢturmuĢtur.

60