• Sonuç bulunamadı

MEZHEP SAVAġLARINDAN PRUSYA’NIN KURULUġUNA KADAR

E. Tercüme Odası ve Osmanlı Tercümanları

II. MEZHEP SAVAġLARINDAN PRUSYA’NIN KURULUġUNA KADAR

Yeniçağ‟a girilen 15. Yüzyılda şüphesiz Almanların kaderini ilk olarak belirleyen kişi Martin Lutherdi. Martin Luther 1483 yılında Eisleben‟de dünyaya gelmiş Wittenberg Üniversitesinde teoloji profesörü olmuştu. Luther hem yoğun ruhsal mücadeleler yaşamış hem de kutsal metinlerle sürekli içli dolmuştu. Martin Luther hem Aziz Pavlus‟tan çok etkilenmiş hem de çağının gelişmlerini yakından takip etmişti. Martin Luther uzun hem bir keşiş hemde bir akademisyen olarak uzun yıllar Hristiyan Teolojisine kafa yormuş ve sonunda “Doksan beş tezi” ortaya çıkarmıştı. Luther‟in görüşleri asla Kiliseyi bölmek değildi, o kilisenin istismarını toplum üzerinden kaldırmak istiyordu. Özellikle “endülijans” yani para karşılığında alınan af kâğıtlarına karşı geliyor Tanrının bu şekilde asla satın alınamayacağını belirtiyor ve gerçek kurtuluşun iman ile olabileceğini savunuyordu.134

Luther muhtemelen düşüncelerini Wittenberg Kilisesine çivilemişti ve onun bu düşünceleri sadece Wittenberg‟de değil neredeyse bütün Almanya‟ya yayılmıştı.

Martin Luther imanlama doktrini ile görüşlerini daha ileri götürmüştü buna karşın Saksonya Dükü Frederick‟in desteği olmasaydı hayatta kalması neredeyse imkânsızdı.135

132 Yılmaz Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c.4, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2005, s.379.

133Ana Britannica, “Prusya”, Ana Yayıncılık, c.XVIII, İstanbul, 1987, s.184.

134Fulbrook, age. ,48-49.

135 Clive Ponting, Dünya Tarihi, Alfa Yayınları, İstanbul, 2011, s.528.

40

Luther‟in bu düşünceleri Avrupa‟da büyük destek bulacak ve Avrupa Tarihinde “Reform” kavramını oluşturacaktı. Luther kiliseyi eleştiren tek kişi değildi fakat düşünceleri ve eleştirileriyle Avrupa‟da Kilise‟ye olan inancı en radikal şekilde değiştirmeye başlayan tek kişiydi. Luther‟den sonra Huldrich Zwingli, John Calvin de Kilise‟ye olan eleştirilerini ortaya atarak dinde reforma katkı sağlayan kişiler arasına girdi.

Luther‟in düşüncelerinin kabul görmesinde bir dizi etken rol oynamıştı. V.

Karl, İmparatorluk içerisinde dinsel muhalefetin birçok sorundan biri olduğunu düşünüyor ve İspanya ve İtalya iç işlerine yönelik ilgisini ve artan “Osmanlı Tehdidini” daha önemli görüyordu. Kesin bir imparatorluk müdahalesinin olmayışı ve son olarakta Martin Luther‟in matbaayı verimli bir şekilde kullanması onun düşüncelerinin hızla yayılmasında etkili olmuştu.136

Martin Luther‟in başlattığı bu reform hareketinden sonra Germenlerin bu dönemde önemli gelişmelerden biride “Alman Köylü Savaşları”dır. 1524-1525 yıllarında görülen bu ayaklanmaları V. Karl bastırmıştı. Bu ayaklanma kesin bir şekilde bastırılmıştı ama asıl etkisi tarih yazımı üzerine olacaktı. Köylülerin başlattığı bu savaş Marksist tarih yazımında burjuvazinin ortadan kalkması için yapılan bir

“devrim” olarak adlandırılmış başta Friedrich Engels‟in çalışmasına da konu olmuştu.137

Otuz Yıl Savaşları, Avrupa tarihinde mezhep mücadeleleri devrinin son safhasını teşkil etmiştir. Avrupa tarihinde 1500-1650 yılları arasındaki zamana genel olarak dini devir denilmektedir.138 Bunun sebebi ise kuşkusuz Reform‟un Avrupa‟da yapmış olduğu etkidir. Orta çağ Avrupasının ana unsurlarından birisi olan kilise uzun süre halkı şekillendirmiş hatta İmparatorları belirlemiştir fakat daha önce bahsettiğimiz gibi Martin Luther‟in başlattığı bu reformasyon çalışmalarıyla Kilisenin dünyevi iktidarı giderek azalmaya başlamıştı. Bununla birlikte dönemin Almanya‟sında bir kriz havası vardı. Sadece Luther‟den sonra şiddetlenen mezhep savaşları değil, taşra eyaletlerinde yerel yöneticilere karşı ayaklanmalar, bölgesel prensliğin imparatorluğun iktidarına karşı direnmeside bu savaşın temel sebeplerinden olmuştu.139 Bütün bu nedenler Avrupa‟da Otuz yıl sürecek savaşlar dizisini başlatacaktı. 1618- 1648 yılları arasında süren bu savaşlar dizisini şu şekilde tasnif etmek mümkün olmuştur:140

1) Bohemya- Palatina Harbi 1618-1623

2) Aşağı Saksonya- Danimarka Harbi 1623- 1630 3)İsveç Harbi 1630-1635

136 Fulbrook, age. s.50.

137 Bu konu hakkında bkz. Friedrich Engels, Köyüler Savaşı, İstanbul, 1978

138 Bekir Sıtkı Baykal, Yeni Zamanda Avrupa Tarihi, c. II, k.1, TTK Yayınları, Ankara, 1988, s.1

139 Fulbrook, age. s.64.

140 Baykal, age. s.23.

41 4)İsveç- Fransa Harbi 1635- 1648

1618‟de başlayan bu savaşlar dizisi otuz yıl boyunca Alman halkına sosyal ve ekonomik açıdan büyük zorluklar yaşatmış ve savaş 1648‟de yapılan Westfalya barışı ile sonlanmıştı. İspanya ve Avusturya Habsburgları, İsveç, Danimarka ve Fransa yapılan bu barış antlaşmasıyla otuz yıl süren yıpratıcı vaziyetten kurtulmuşlardı. Vestfalya Antlaşması ilk defa Avrupa Çapında uluslararası müzakerelerin sonucunda olmuş bu yönüyle 1815 Viyana Kongresini etkilemiştir.

Vestfalya Barış Antlaşması ile İspanya‟nın üstünlüğü bertaraf edilmiş, Katolik reaksiyonu iflas etmiş Protestanlığın mahvi için girişilen mücadele amacına ulaşılamamıştır. Habsburgların Avrupa siyasetindeki etkileri sarsılmıştır.141 Bu savaş ile beraber Kutsal Roma Germen İmparatorluğu Avrupa Merkezindeki yerini kaybetmiştir.

Vestfalya Barışı XVII. Yüzyılda Alman topraklarında yaşanan huzursuzlukları sona erdirmemiş, birçok sebepten dolayı savaşlar devam etmiştir.

Otuz Yıl Savaşları ve sonrasında gerçekleşen savaşlar doğrudan yönetim modellerinide etkiliyordu.142 Hükümdarlar olası bir savaş hali için kalıcı ve güçlü bir orduya ihtiyaç duyuyorlardı. Bu husus ilerleyen yıllarda Prusya‟nın Avrupadaki en güçlü orduya sahip olmasını sağlayacaktı. Kalıcı bir ordu ile güçlü bir bürokrasiyi tercih eden Almanya‟nın bu dönemine “Mutlakiyetçilik Çağı” da diyebiliriz.

Mutlakıyetçi yönetimin temellerini Elektör Friedrich Wilhelm atmıştı. 1655-60 Kuzey Savaşı‟nın ardından halefleri tarafından geliştirilecek bürokrasinin temellerini atmıştı. 1675‟teki Fehrbellin Savaşında zorlu İsveçlilere karşı kazandığı Prusya Zaferinin ardından Elektör‟ün ünü de artmıştı.143 Friedrich Wilhelm‟in halefi olan Elektör III. Friedrich yani Kral Friedrich Prusya Kralı ünvanını aldı.144

Avrupa‟nın ve Almanların kaderini belirleyen Reform ve ardından meydana gelen Otuz Yıl Savaşlarında durum böyle iken Pruslar bu dönemin başlarında Polonya‟ya tabi halde yaşamaya devam ediyorlardı.1525‟te Töton tarikatı lideri Albrech von Hohenzollern Polonya‟ya tabi olarak oluşturulan Prusya‟nın ilk dukası oldu fakat o ve halefleri asla Prusya Dükası ünvanını taşımadı.145

15. yüzyılda Hohenzollern hanedanının iki kolu Orta ve Doğu Avrupa‟nın kuzey kısmına dağılmış çeşitli prensliklerde hüküm sürüyordu. Bunlardan en büyüklerinden birisi ise Brandenburg Dükalığı ve buna bağlı olan Prusyaydı.

Brandenburg‟a elektör deniliyordu çünkü bu ülkenin hükümdarı Kutsal Roma Germen İmparatorunun seçiminde oy kullanabiliyordu. Prusya ise Baltık kıyısında

141 Baykal, age. s.72-73.

142 Fulbrook, age. s.81.

143 Fulbrook, age. s.85.

144 Beydilli, agm. s.354.

145 Öztuna, age, s.380.

42

bulunuyor ve daha önce de söz ettiğimiz üzere Töton Şövalyelerinin etkisi altında yönetiliyordu.146

Brandenburg Luther‟in ortaya attığı fikirlerden etkilenerek Protestanlığa dönüşen bu dükalık Otuz Yıl Savaşları sırasında kendisini savunak için Prusya ile birleşti. Savaş sırasında Brandenburg çok yoksullaşmıştı bununla birlikte nüfusu da azaldı. Otuz Yıl savaşlarının yaratmış olduğu karkagaşa ortamı devam ederken yetenekli yöneticilerinden faydalandı ve Prusya krallığı haline geldi. Otuz Yıl Savaşları neticesinde birleşen Brandenburg ve Prusya Friedrich Wilhelm‟e miras kaldı ve “Yüce Elektör” lakabı ile Friedrich Wilhelm 1701 tarihinden itibaren Prusya Kralı sıfatıyla taç giymeye başladı ardından mutlakıyetçi bir ulus devleti kurma yoluna gidildi.147

III. PRUSYA’NIN KURULUġUNDAN ALMAN MĠLLĠ BĠRLĠĞĠNE KADAR