• Sonuç bulunamadı

4.3 Özerklik Boyutunda Karşılaşılan Engeller ve Katılımcıların Çözüm Önerileri

4.3.3 Mevzuatın Öğretmen Özerkliğini Kısıtlaması

Öğretmenlerin özerkliğini kısıtlamada mevzuatın önemli bir yeri olduğuna katılımcıların birçoğu dikkat çekmiştir. Mevzuatta öğretmenlerin ne yapması gerektiği, nasıl yapması gerektiği, ne kadar zaman ayıracağı gibi birçok unsur detaylı olarak yazması ve mevzuatta bahsi geçen durumların içerisinde esneklik barındırmaması sebebiyle öğretmenler kendilerine çizilen çerçevenin dışına çıkamamaktadır. Katılımcılara göre öğretmenler

110

mevzuat tarafından kısıtlanmaktadır. Aşağıda görüşlerine yer verilen K8 kodlu katılımcıya göre, öğretmenler bir faaliyet planladıklarında, mevzuat faaliyetin istedikleri gibi yapılmasına engel oluyorsa veya mevzuat faaliyetin etkinliğini azaltacaksa, faaliyeti mevzuatın izin verdiği şekilde planlamaktadır. Fakat faaliyetin uygulanması aşamasında gayriresmî olarak faaliyet planının dışına çıkarak, istedikleri faaliyetleri yapmaktadırlar. Yani resmî kısımda böyle olsun ama bir işimizi şöyle dolandırırız. Projelerde yapmak istediğin etkinliklerde de hep bu şekilde. Onun, onay vereceği şekilde içeriği yapıyorsun ama uygulamayı kendin yapmak istediğin şekilde, yapmak istediğin doğrultuda, hareket ediyorsun. Çünkü o işin prosedür kısmını kolay aşmak için yapıyorsun o işi. (K8)

Bazı katılımcılara göre mevzuatta öğretmenlerin ihtiyaçları göz ardı edilebilmektedir. Daha önce okul müdürlüğü yapmış bir katılımcıya göre ihtiyaçları göz ardı edilen öğretmenler mevzuatta kendine emredilen şekilde davranması durumunda rahatsızlık oluşmaktadır ve özerkliği kısıtlanmaktadır. İhtiyaçlarının giderilmesi için ise mevzuatta kendisine verilen emirlerin ihlal edilmesi gerekmektedir. Bu durum da öğretmen için risk oluşturmaktadır. Katılımcıya göre öğretmen ve okul yöneticileri tüm riskleri göze alarak zaman zaman insani ihtiyaçların giderilmesi için mevzuat hükümlerinin dışına çıkmaktadır. Okul öncesi öğretmeni katılımcının bu durumla ilgili görüşü aşağıya çıkarılmıştır.

Benim özerkliğimi etkileyen en önemli şey yönetmelik. 50 dakikalık 6 derse zorla sokulmam. 300 dakika aralıksız benim bu sınıfta durmam lazım, 1 dakika dışarı çıkarsam; sonuçta acıkıyoruz, tuvaletimiz geliyor, fotokopi çekmemiz gerekiyor, çocuklara bir şey olsa suçlusu benim. Bu en büyük elimi kolumu bağlayan şey. Sınıfta bir yardımcım da yok. (K2)

Katılımcılardan kendini özerk olarak hissedenler dâhil tamamı, mevzuat hükümlerinin kendilerine çizdiği sınırlar içerisinde özerk olduklarını düşünmektedir. K10 kodlu katılımcı öğretmenlerin bir kafesin içerisinde oldukları ve bu kafesin içerisinde yapacakları şeylerde özerk oldukları şeklinde betimlemiştir. K5 kodlu katılımcıya göre mevzuat hükümleri öğretmenleri, bir nevi mevzuat ile tanımlanan etkinlikleri yapan robotlar haline getirmiştir.

Şu ana kadar özel olarak okulda özerkliğimi konuştuk ama bakanlığa bağlı genel anlamda bir öğretmen olarak maalesef yeterince özerk değiliz. Bakanlığın çizdiği çizgiden çıkamayan, belli bir kalıp içerisine sokulmuş bence öğretmenlik mesleği. Öğretmenler bence yeterince özerk değil, ne denirse onu yapıyorlar. Her şey hazırlanmış öğretmen de robot gibi onu uyguluyor. Dersler hazır, ders kazanımları hazır, ders saatleri hazırlanmış, ders kitapları hazırlanmış, dersi ne ile işleyeceğin hazırlanmış, yapacağın sınav sayısı değerlendirmeler hazırlanmış, her şey hazır, sen sadece bunları yöneten, yol gösterensin. Sana hiçbir şey sorulmamış, bunları düşünecek olursak öğretmenin pek özerkliği yok. Özerkliği olmayan, üretmeyen, sadece kendine verileni yapan öğretmenin yeterliliğini artırmaya da ihtiyacı olmaz, mesleğini de anlamlı bulmaz. (K5)

111

Her ne kadar özerk de olsak bağlı olduğumuz bir yer var. Ucu yine bir yere bağlanmak zorunda kalıyor. Hani o çerçevenin içerisinde, hani şey gibi düşünün, bir kafesin içerisinde istediğin gibi özgürüz ama sonuçta bir kafesin içindeyiz. Yani tam anlamıyla tanımlayacak olursak bütün öğretmen arkadaşlar bir kafesin içerisinde, o kafeste özgür yaşıyor. Ama sonuç olarak bir kafesin içerisindeyiz. Ya ben bu sene karar aldım, bu sene bu konuyu tamam müfredattan çıkarıyorum, diyemiyoruz. (K10)

Aşağıda görüşlerine yer verilen katılımcı mevzuatın öğretmenlerin özerkliği önünde engel olmasına çözüm olarak, öğretmenlerin kendi haklarını savunabilmelerinin ve fikirlerini özgürce ifade edilmelerinin, mevzuat hükümlerine esneklik getirilerek sağlanması gerektiği görüşündedir. Katılımcıya göre öğretmenler fikirlerini özgürce ifade etmenin ve gerekiyorsa bir şeyleri boykot etmenin suç olmaması gerektiğini düşünmektedir. Katılımcıya göre kendini savunamayan bir öğretmen kendini özerk hissedemez.

Biz öğretmen olarak görülen bir yanlışı düzeltmek için bir protesto yapmak istediğimizde, bir yürüyüş yapmak istediğimizde bunun suç olması bence yanlış. Bu gibi şeylerde öğretmenin hakkını savunan bilmesi gerekiyorsa, boykot edebilmesi gerekiyor. Bir şey yaptığınız zaman sen bunu yapamazsın diyor, sen bu saatte derste olmalısın, yaptığınız suç oluyor. Şimdi sen kendini nasıl savunacaksın. (K1)

Yukarıdaki görüşün tersini savunan katılımcılar da mevcuttur. Bu görüşe göre mevzuatta daha fazla tanımlama yapılarak öğretmenlerin ve okul yöneticilerin yetki ve sorumlulukları en ince ayrıntısına kadar tanımlanmalıdır. Aşağıda görüşlerine yer verilen katılımcı öğretmenlerin tamamının her durum ile ilgili ne yapması gerektiğini bilmesi durumunda mevzuatta esnekliğe ihtiyaç kalmayacağını düşünmektedir.

Herkesin bunu bilmesi lazım, herkesin ne yapması gerektiğinin yönetmelikle tek tek yazılıp asla açık olmayacak şekilde hazırlanması lazım. Kimsenin elinde de inisiyatif bırakılmaması lazım. Özellikle de idareye. İdarecinin kişilik özellikleri çok önemli hocam. İdareci iyiyse sorun yok ama idareci kötü olma ihtimaline karşı öğretmenin korunması lazım. Bu koruma az önce bahsettiğim gibi yönetmeliğe koyulacak maddeler ile yapılabilir. Nasıl ki sınıfta 20 öğrenci varsa biz bu yirmi öğrenciye göre farklı davranıyorsak, okulda da 10 öğretmen varsa idare 10 öğretmene de aynı gibi davranmamalı. Herkesin bir olma ihtimali yok. (K6)

Diğer bir katılımcı ise öğretmenlere tanımlanacak hak ve yetkiler yine mevzuat hükümleri ile tanımlanması gerektiği önerisini geliştirmiştir. Katılımcı “O yüzden bunun sağlanması için öncelikle 657 sayılı devlet memurları kanununun değişmesi lazım. Öğretmenlere ve diğer memurlara daha fazla hak ve özgürlük tanınması lazım ve bunun yasalarla güvence altına alınması lazım” (K8) önerisini geliştirmiştir. Katılımcıya göre mevzuat hükümlerinin nasıl esnetileceği ve öğretmenlere tanımlanacak haklar, yine mevzuat hükümleri ile güvence altına alınmalıdır.

112