• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM AZİZ NESİN’İN ÇALGILI-ŞARKILI OYUNLARI

4.4. Mekân

Mekân kullanımı oldukça zengin olan Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda birinci ve ikinci bölümde on bir mekân kullanılmıştır. Oyunun birinci bölümündeki kapalı

mekânlar; cezaevi koğuşu, ilkokul müdürünün odası, nüfus müdürlüğü, kasaba evinin avlusu, candarma karakolu, kasabanın kır kahvesi, vergi dairesi, mahkeme salonu ve resmi daire salonudur. Açık ve genel mekânlarsa bir ağaç altı ve kışla alanıdır.

İkinci bölümdeki kapalı mekânlar resmi dairenin içi, stadyum, akıl hastanesi, başhekim odası, hastane koğuşu, nüfus müdürlüğü ve cezaevi koğuşudur. Açık mekânlarsa İstanbul silueti önü, romantik görünümlü bir kır, pazaryeri, tören alanı ve kalabalık caddedir.

Oyun cezaevi bahçesinde Yaşar, İmam’dan kaçarken başlamaktadır. Mekânlarla ilgili ayrıntılı bilgi verilmemektedir. Yalnızca tematik bir bağlama yerleşmesi açısından bürokrasinin bir uzantısı olan mekânlar yetersiz de olsa tasvir edilmiştir. Örneğin Nüfus Müdürlüğü memur ve yurttaşların olduğu, yazı makinelerinin seslerinin duyulduğu bir yerdir. Masasında biriken dosya ve kalın ciltli defterlerden dolayı ilgili yaşlı memurun yalnızca sigarasından çıkan duman görülmektedir. Duvarlardaki raflar tıklım tıklım dosyalarla doludur.

Ayşe’nin evinin avlusunda bir ağaçta Ayşe’nin yüz görümlükleri olan kubbeli çalar saat, kumaşlar, dikiş makinesi, yaldız çerçeveli ayna, işlemeli çeyiz sandığı, radyo, yazma ve iskarpin asılıdır. Ortadaki masanın bir yanında Ayşe’nin, diğer yanında Yaşar’ın babası oturmaktadır. Kız ve erkek tarafları ayrı yerlerde kümelenmiştir. Kimisi yerde, kimisi iskemlede kimisi de sekide oturmaktadır. Oyunda kapsayıcı mekân olan İstanbul, Yaşar’ın hayatında hem tematik hem de sosyolojik açıdan önemli bir açık mekân olarak kurgulanmıştır. Yaşar’ın okuduğu türküden alınan aşağıdaki bölüm bu mekânın oyun kişisinin psikolojisi üzerindeki etkisini örneklemektedir:

YAŞAR (dertli, acılı söyler. Müzikli):

İstanbul dediğin zenginin tahtı İşsizlik halkasını boynuma taktı Nedir bu zavallı Yaşar’ın bahtı

Beni özlemlere saldın İstanbul (Nesin, 2013b, s. 90)

Tören alanı evlerin çevrelediği bir yerdir. Alanın tam karşısındaki büyük bir binanın üzerinde Umumi İstikamet Partisi yazan büyük bir levha asılmıştır. Levhanın üzerinde de geniş bir balkon bulunmaktadır. Tören alanına kürsü getirilmiş ve alan donanma

bayraklarıyla süslenmiştir. Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda olayların varlık bulduğu mekânların sayısı fazla olsa da mekanların tasviri oldukça sınırlıdır.

Bir Zamanlar Memleketin Birinde oyununun Masal bölümünde sahnenin sağında eklemleri devinen kukladan bir boğa, solunda ise boğayla aynı irilikte yine eklemleri devinen Herif’in kuklası vardır. Herif basamaklarla yükselen yaldızlı bir tahtta oturmaktadır. Oyuncunun sağ omzunda boğa, sol omzunda Herif’in maskı asılıdır ve sahnenin ortasında durmaktadır.

Yeni Bakan’ın Karısı bölümünde sahnenin sol yanı aydınlıktır. Bakan’ın karısı bir koltukta oturmuştur. Karşısındaki koltukta da Gazeteci kuklası bulunmaktadır. Oh Kurtuldum bölümünde vaka bir genelev odasında geçmektedir. Odada bir yatak ve küçük bir masa bulunmaktadır. Masanın üzerinde beyaz porselen bir ibrik ve küçük bir leğen vardır. Duvarda iki levha asılmaktadır. Levhanın birinde “Vergi rekortmeni genelev patronu Bayan Angel’e Bakanlığımızın verdiği şeref belgesidir.” (Nesin 2013b: 183) yazılıdır. Öbür levhada yazılanlar şu şekildedir:

Belediyece onaylanmış Genelev Tarifesi. I. No.lu Genelev:

Vizite (Bir Seferlik) 60 dolar Yarım gün 170 dolar

Bütün gün 250 dolar Gecelik 400 dolar

(Fiyatlarımıza KDV dahildir.)

(Enflasyon dolayısıyla her hafta yüzde yirmi zam.) (Irza geçmek kanunen yasaktır, özel muamele yapılabilir.) (Taksitle muamelemiz yoktur.)

(Türk lirası kabul edilmez, yandaki bakkaldan dolarla değiştirebilirsiniz.) (Nesin, 2013b, s. 183)

Sultan Palamut’un Heykeli bölümünde sahnenin solunda büyük bir yontu vardır.

Üzerindeki mermer yazıtta Arabî-1331 Şevval-i Şabalak-Rumî- Koç katımı (Nesin, 2013b, s. 211) yazmaktadır. Heykelin yalnızca bacak ve ayakları görünmektedir.

Heykelin tabanında “Sorarlarsa nasıl bilirsiniz diye merhumu, Benim ağzımdan

söyleyin: Şeytana satmıştım ruhumu.” (Nesin, 2013b, s. 211) yazılı bir kabartma bulunmaktadır.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda perdede bir koşu yarışı gösterilmektedir.

Sahnede büyük bir kalabalık vardır. Bir yanda camekânlı el arabası yere devrilmiş olan kuruyemişçinin yemişleri kapışılmaktadır. Sahnenin sağ köşesindeki büyük boy afişte şunlar yazmaktadır:

VATAN-MİLLET

Gazetesinin Büyük Sokak Koşusu 60 Yaşını Geçmişler için

Büyük Ödüller: Çok küçük harflerle yazılmış olduğundan okunamaz. (Nesin, 2013b, s. 223)

Koşu Kasımpaşa’dan başlamış, Piyale Paşa, Cezayirli Hasan Paşa, Cezayirsiz Hasan Paşa, Bayrampaşa, Mahmutpaşa, Murat Paşa, İshak Paşa, Tiryaki Hasan Paşa, Atik Ali Paşa, Hekimoğlu Ali Paşa, Koca Musta Paşa, Küçük Musta Paşa, Ortanca Musta Paşa, Cerrahpaşa, Yusufpaşa, Rüstem Paşa, Selimpaşa, Barbaros Hayrettin Paşa, Ayazpaşa, Gedikpaşa, Davutpaşa, Yedisekiz Hasan Paşa, Markopaşa, Haydarpaşa, Kenan Paşa, Haramidere ve Etyemez’de son bulmuştur. Bu kurgusal mekânların ismi dışında herhangi bir bilgi verilmemiştir. Dış mekân olarak İstanbul’un kullanıldığı oyundaki diğer mekânlar kasaba kahvehanesi, Sabri’nin evinin bahçesi, Güven Otel’in önü, istasyon, düğün alanı, Durdu Kadın’ın evinin önü, nikâh salonu ve Ziya’nın evidir.

Sait Hopsait oyunundaki kapsayıcı mekân İstanbul’dur. Geniş bir yolun sonunda bulunan Sevim’in apartmanının kapısında Ferferik Apartmanı yazılı bir levha asılmaktadır. Binanın alt katında bakkal, kasap ve manav vardır. Sait’in köşkündeki salon, atlas kaplamalı koltuk ve kanepelerle döşenmiş, duvarlar yaldızlı çerçeveler içerisinde göğüsleri nişanlı, sakallı ve fesli eski paşaların yağlı boya resimleriyle süslenmiştir. Stadyumda ise tribünün bir yanında Tozkoparan, diğer yanında Hacetbaba yazılı bezler gerilmiştir. Sahayı ayıran duvarda boydan boya “Sağlam kafa sağlam bedende, her bedene uygun korseler de bende: Ferferik Konfeksiyon!” (Nesin, 2013b, s.

464) yazmaktadır. Diğer mekanlar Ferferiklerin evinde yatak odası, İstiklal Caddesi, sauna, sinema locası ve pastanedir. Ancak bu mekanlara dair ayrıntı verilmemiştir.

İsim ve yer soyutlamasıyla toplumsal, evrensel düzeyde politik ve toplumsal göndermeler (Yüksel, 1997, s. 32) yapılan Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı oyununun Önoyun bölümünde sahnenin sağında Limia Devleti’nin baş nazırlık salonu vardır.

Duvarda Limia bayrağı ve arması asılmaktadır. Sahnenin solundaysa Övreke Devleti’nin baş nazırlık salonu bulunmaktadır. Duvarda Övreke bayrağı ve arması asılmaktadır. Önce Limia baş nazırlık salonu, ardından Övreke baş nazırlık salonu aydınlanacak ve konuşmalara şahit olunacaktır. Birinci bölümde mekân üç devlet delegesinin gizli toplantı yapacağı salondur. Burası lunapark gibi rengarenk ve aydınlıktır. Etrafta balon ve fenerler vardır. Duvarda bilinmeyen deniz ve karaları gösteren bir dünya haritası asılıdır. Denizle bağlantısı olmayan Övreke ve Övreke’yle aynı kıtaya bağlı dar bir bölge olan Limia harita üzerinde belirgin bir şekilde farklı renklerle gösterilmiştir. Zolpon diğer iki devlete en uzak olan kıtadadır. Haritanın her iki yanında birer kapı, önünde başkanlık kürsüsü, onun önünde de Zolpon delegelerinin masaları vardır. Sağ duvarda ortasında siyah iskelet başı olan Limia bayrağı asılıdır.

Bayrağın altındaki levhanın üzerinde ‟Yaşasın Limia! Kahrolsun Övreke! Allah bizimle beraberdir!ˮ (Nesin, 2016a, s. 22) yazılıdır. Solda, ortasında siyah öküz boynuzu resmi olan Övreke bayrağı bulunmaktadır. Bayrağın altındaki levhanın üzerinde “Yaşasın Övreke! Kahrolsun Limia! Allah bizimle beraberdir!ˮ (Nesin, 2016a, s. 22) yazılıdır.

Karşıdaki haritanın üzerinde, ortasında bir sayısı ve sırayla sıfırlar olan beyaz bir Zolpon bayrağı vardır. Tavandan asılan renkli kurdelaların ucundaki levhalarda ”Yasak bölgeˮ, “Burda fotoğraf çekmek ve fotoğrafa bakmak yasaktırˮ, “Burda cigara ve nargile içmek yasaktırˮ, “Yetmiş yaşından küçüklerin ıslık çalması yasaktır.ˮ (Nesin, 2016a, s. 22) yazmaktadır. Döşemeden yirmi santim yüksekte beyaz bir şeritle sahne ikiye ayrılmıştır. Sahneye yakın kısımdaki levhada ‟Ödev çizgisiˮ (Nesin, 2016a, s. 22) yazılıdır. Kaska şehri, Çapaca şehri, Tarfın Üniversitesi, Kafkafi Üniversitesi ve Bantarino Üniversitesi gibi mekân isimleri kullanılsa da bu mekânlarla ilgili olarak herhangi bir tasvire yer verilmemiştir. Üçüncü bölüm duvarları siyah olan bir spor salonunda başlamıştır. Salonun ortasında bir ring, ringde de iki yüzbaşı vardır. Her ikisi de rugan çizmeler giymiş, saçlarını briyantinle taramışlardır. Övrekeli yüzbaşı mavi pantolon ve sarı ceket, Limialı yüzbaşı ise kırmızı ceket ve sarı pantolon giymektedir.

Pantolonlarında ince bir zırh vardır. Altıncı tabloda savaş başladığında duvarlar askeri kamuflajla örtülmüştür. Örtülerin üzerinde büyük lekeler bulunmaktadır. Hem Limialı

hem de Övrekeli yüzbaşı boyalı kamuflaj elbisesi giydiklerinden dolayı sahnede fark edilmemektedirler. Bu sırada harp oyunu masası sahneye getirilmiştir. Limialılar’ın başında kırmızı, Övrekeliler’inkinde ise mavi kurdele bağlıdır.

Üç Karagöz Oyunu’nda Karagöz’ün Kaptanlığı bölümde mekân yamalı, eski ve kırık dökük bir gemidir. Geminin burnunda Demokrasi Gemisi yazmaktadır. Karagöz’ün Berberliği bölümünde Karagöz Kasımpaşa’da oturan Atmasya’dan gelmiş bir berberdir.

Oyunda soyutlanan mekânların tasviri oldukça sınırlıdır.

Hakkımı Ver Hakkı oyununu kulübe benzeyen bir evin salonunda başlamıştır. Üzerine yeşil örtü serilmiş bir masada üç kadın kâğıt oynamaktadır. Aynı sırada erkeklerden kimisi Galata Köprüsü’nde balık tutmakta, kimisi de oltasına yem takmaktadır.

Hakkı’nın evinde odanın bir köşesinde beyaz örtülü divana benzer bir yatak bulunmaktadır. Ameliyathane ise duvarları estetik ameliyatı geçirmiş insanların öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla dolu, yerde baskül olan bir mekandır. Canlı Salamura Gazinosu’nda salondaki seyirciler gazino müşterisi yerine konulmuş ve tiyatro salonu herhangi bir dekor kullanılmadan oyunun kurgusuna seyirciyle birlikte dahil edilmiştir.

Zat-ı Devletleri İbiş Hazretleri oyununun söyleşi bölümünde sahnenin solunda kır, kara ve boz olmak üzere üç eşek bulunmaktadır. Eşeklerin ayaklarının dibinde İbiş horlayarak uyumaktadır. Boz ve kır eşeklerin sırtında çul vardır. Ancak Kara eşeğin çulu İbiş’in üzerindedir. Çalgılı-şarkılı oyunlarda genel itibarıyla mekân tasviri zayıf ve yetersizdir.

Belgede AZİZ NESİN TİYATROSU (sayfa 151-156)