• Sonuç bulunamadı

Erkekler

Belgede AZİZ NESİN TİYATROSU (sayfa 146-150)

4. BÖLÜM AZİZ NESİN’İN ÇALGILI-ŞARKILI OYUNLARI

4.2. Kişiler

4.2.2. Erkekler

ardından bir eve hizmetçi olarak satılmıştır. Defalarca tacize maruz kalan Meziyet bir genelevde çalışmaya başlamıştır. İsmini Ayten olarak değiştiren kadının vücudunda bıçak ve kurşun izleri bulunmaktadır. Yüzünde eski belalısının yaptığı bir yara izi olduğu için lakabı Yamalı Ayten’dir. İnsanlar tarafından hayatı boyunca ezilen Ayten yaşadıklarını anlatırken ironik bir şekilde affedersiniz kelimesini kullanmaktadır.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Ziya’nın sevdiği ilk kişi olan Resmiye, annesini küçük yaşlarda kaybetmiş zayıf ve çelimsiz biridir. Babası tarafından bir gelir kaynağı olarak görülen Resmiye para uğruna babası tarafından bir meta gibi satılmıştır.

Aynı oyundaki diğer bir kadın Zehra ise gündüzleri telefon santralinde çalışmakta olan otuzlu yaşlarda bir kadındır. Ziya’yla bitpazarında tanışmış ve evlenmiştir. Ancak nikahı için bile iş yerinden zor izin almıştır. Evliliği boyunca çalışma saatlerinden dolayı eşini hiç görememiş olan Zehra’nın emeği iş yeri sahibi tarafından sömürülmektedir.

Hakkımı Ver Hakkı oyununda Alis, barda çalışan bir kadındır. Kesici Alis olarak anılan bu kadın rüşvet alan, görevini kötüye kullanan, hırsızlık yapan memurlarla mücadele etmektedir. Barda çalışan Alis’in vücudunda pek çok yara izi bulunmaktadır. Alis hem psikolojik olarak hem de bedenen şiddete maruz kalmaktadır.

Bu başlık altında değerlendirilen kadınlar ya aileleri ya da patronları tarafından sömürülmektedirler. Ayten ve Resmiye koruyucuları olan anne ve babalarını kaybettikten sonra toplum tarafından ezilmeye başlamışlardır. Zehra ve Alis hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte bu dört kadının ortak özelliği sömürülmelerine rağmen hayata tutunma çabalarıdır.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda Yaşar oyunun başında kendi halinde, mazlum bir gençtir ancak önüne çıkan bürokratik engeller karşısında kişiliği değişmeye başlamış ve oyunun sonunda bambaşka bir insan olmuştur.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda atmış dört yaşında aksak bir adam olan Ziya Akyan üç yüzden fazla yarışmacının katıldığı koşuda birinci olmuştur. Birçok kez evlenmiş olan Ziya Akyan bu koşudaki başarısını karılarına borçlu olduğunu söylemiştir. Çocukluğu bir kasabada geçen Akyan gençliğinde İstanbul’a yerleşmiş ve yaşadığı her olaydan edindiği deneyimlerle kaçınılmaz bir değişim geçirmiştir.

Sait Hopsait oyununda yirmi bir yaşında olan Sait Sarıoğlu, Paris’te Matematik eğitimi alırken bir kadın yüzünden eğitimini yarıda bırakmış ve İstanbul’a dönmüştür. Annesini küçük yaşta kaybetmiş ve teyzesi tarafından büyütülmüş olan Sait, Sevim’le tanıştıktan sonra kendini futbol konusunda geliştirmeye karar vermiştir. Oyunun başında oldukça deneyimsiz ve saf bir genç olan Sait oyun sonunda hem fiziksel hem de mental olarak oldukça değişmiştir.

Hakkımı Ver Hakkı oyununun başında Hakkı korkak ve çekimser bir adamdır.

Resmiye’nin yüzüne karşı çok nazik olsa da arkasından konuşmakta hatta Resmiye’nin bir kaza geçirip ölmesini istemektedir. Hakkı, Resmiye’yle ayrıldıktan sonra onun hayatı için ne kadar önemli olduğunu anlamış ve değişmeye karar vermiştir.

Aziz Nesin Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Başarımı Karılarıma Borçluyum, Sait Hopsait ve Hakkımı Ver Hakkı oyunlarının başkişilerini psikolojik derinlikleri yetersiz olmakla birlikte karakter olarak kurgulamıştır. Yaşar, Ziya, Sait ve Hakkı oyunun başından sonuna değin yaşadıkları olaylar neticesinde farklı boyutlarda olmakla beraber bir değişim geçirmişlerdir.

Sait Hopsait oyunundaki Duvar Ahmet, Tozkoparan takımının oyuncusudur. Kumara ilgisi olan Ahmet sosyal mevkii ve parası olmayan bir gençtir. Kulübün borçlarının ödenebilmesi için Ahmet’in iyi oynaması önemlidir. Ancak Ahmet morali bozuk olduğunda oynayamamakta, bu yüzden de Sevim’e moralini düzeltmesi için ihtiyaç duymaktadır. Aynı oyunda Dr. Refik, Sait’ten birkaç yaş büyük bir sinir hastalıkları doktorudur. beş yıl Amerika’da eğitim almıştır. Fakir bir aileye mensup olduğu için gençken Sait’e ders çalıştırmış ve Sait’in teyzesinin yardımlarıyla okumuştur.

Üç Karagöz111 oyununda Karagöz tipik özellikleriyle uyumlu olarak iyi niyetli, açık sözlü, eğitimsiz bir halk insanını temsil etmektedir. Hacivat’ın kullandığı kelimeleri yanlış anlayarak nükte yapmakta ya da yanlış anlamış gibi davranarak Hacivat’ın yabancı kelimeler kullanmasıyla alay etmektedir. Karagöz her olaya pencereden dâhil olmakta ve Hacivat’ın onun için bulduğu işlerde çalışmaktadır.

Zat- Devletleri İbiş Hazretleri oyununun başında İbiş işsiz, mülayim bir insanken sarayda Haltyedibaşı olduktan sonra Zat’ın kırmızı atlasını giyerek hayatını değiştirmiştir. İbiş tipi metinle bir bütünlük oluşturması açısından genç erkek tipi başlığı altında verilmiştir. Aynı oyunda geçmişte adı Erkek-Er olan Keker Zat’ın genel sekreteridir. Keker’in babası Zat’ın kahyasıdır ve ağalar arasında iletişimi sağladığı için küfürleri duyan hep o olmuştur. Babasından sonra bu iş Keker’e kalmıştır. Görev aynı olsa da kahyalığın ismi değişip genel sekreter olmuştur. Şeyoğlu Şey’se sarayın en önemli adamıdır. Çünkü memlekette en çok adı geçen adam odur. Zat’ın özel hizmetinde olan Şeyoğlu Şey, Zat’ı sırtına bindirip yatak odasında dolaştırmaktadır. Adı saraya gelince Şeyoğlu Şey olmuştur. Otuz yaşında olan Yapma, Zat’ın oğludur. O küçükken saraya gelen NATO heyeti, sürekli çocuğa yapma dendiği için onu Yapma diyerek sevmiş ve adı öyle kalmıştır.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda yer alan Hoca Emmi, Ziya’nın akrabasıdır ve kasabaya yapılan istasyonun açılışında konuşma yapması için davet edilmiştir. Herkesin saygı duyduğu Hoca Emmi çok yaşlandığı için konuşurken söyleyeceklerini karıştırmakta ve bu yüzden de Ziya’nın kendisi için bir açılış konuşması hazırlamasını istemektedir. Ziya’nın hazırladığı nutuk o kadar beğenilmiştir ki Hoca Emmi her gittiği davette aynı metni küçük değişiklikler yaparak tekrar etmektedir. Ünü illere kadar yayılan Hoca Emmi, Ziya’nın düğününde de aşağıdaki metni okuyunca İstanbul’dan gelmiş olan gelin ve ailesi düğünü terk etmiştir.

HOCA EMMİ: Bugün burda kurulan bu modern yuva, garba açılan penceredir. Bu pencereden ziya girecek, nur girecek… Yalnız ziya değil, medeniyet de burdan girecek. (…) İşte medeniyet tekerleklerin üstüne binerek bize kadar gelmiş

111 Sevda Şener’in yaptığı tasnife riayet etmek amacıyla aslında müstakil bir sınıflandırmaya sahip olan Karagöz tipleri belirlenen başlıklar içerisinde verilmiştir. Üç Karagöz Oyunu’nda Kadınlar Karagöz’ün Karısı, Hacivat’ın Karısı, Zenne ve Hostesken, erkekler; Laz (Anadolulu Kişiler: Temel Reis), Kürt (Alekber), Ermeni Tercüman (Müslüman Olmayan Kişiler), Kekeme (Kusurlu ve Ruhsal Hastalar), Umum Müdür, Yağcı, Dümenci, Harika Çocuk, Kaptan, Amiral, Tosun, Komprador, Polis, İdareci, Müzmin Muhalif ve Hacıağa’dan oluşmaktadır.

bulunuyor. Onu bağrımıza basalım… Bu bir hazinedir. Eline geçirdiğin bu hazineyi iyi kullan hemşeriii… (…) Cumhuriyet sayesinde kasabamıza gelen bu malın kıymetini bilelim. (…) Yabancının malı değil ki hor kullanalım, bizim malımız.

Hepimizin ortak malımız. (Nesin, 2013b, s. 267-268)

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda Yaşar’ın babası Reşit mücadeleci bir kişiliğe sahiptir ve hayatı boyunca oğluna sahip çıkarak bürokratik engeller karşısında onu korumaya çalışmıştır. Ancak Reşit öldükten sonra Yaşar’ın yaşadığını savunacak hiç kimse kalmamıştır.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda Kazım, Yaşar’la İstanbul’da karşılaşmış ve işsiz olan Yaşar’a yardım edeceğini söylemiştir. Kazım, Yaşar’a bir manav dükkânı açıp gelirini yarı yarıya bölüşmeyi önermiştir. Ruhsat ve kontrat Kazım’ın üzerine olacaktır ancak dükkânı açmak için gereken sermayeyi Yaşar bulacaktır. Yaşar, Ayşe’nin temizliğe giderek biriktirdiği altınları alarak dükkânı açmış ancak bir sabah Kazım bütün paraları ve malları alıp kaçmıştır.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Resmiye’nin babası olan Çulsuz Sabri kasabadaki memurlara evlatlık olarak Resmiye’yi satmakta, bir iki gün sonra da et tırnaktan ayrılmaz diyerek kızını geri almaktadır. Parayı geri vermemek için de savcıya gidip kızını dövdüklerini söyleyip memurları şikâyet etmektedir. Köylü bu durumdan rahatsızlık duyup kendisine kızınca da “Ben bu kızı bu boya getiresiye, ağırlığınca altın döktüm. Kız benim değil mi, kiralarım da satarım da…” (Nesin 2013b: 231) demektedir. Sabri kızını kilosuyla orantılı olarak satmak isteyince kırk yedi kilo olan Resmiye’yi iki ay boyunca durmadan yedirmiştir. Aşağıdaki bölüm ağırlığı artsın diye kızına kat kat ıslak kıyafetler giydirmiş olan Çulsuz Sabri’nin kızını bir sermaye olarak gördüğünü ve onun üzerinden para kazanmak için fırsat kolladığını göstermektedir:

SABRİ (bağırır): Yi giz… Yi dedim alçak… Şimdik depmik geliyor… Yi domuzun eniği… Yi.

RESMİYE (ağlamaklı): Buğazımdan gitmiyor buba… Aha burama geldi vallaha…

SABRİ: Dışarda gantar başında bekliyorlar… Çabuk yi… Yi dedim gız… Şimdi şaplak geliyor… (…) Patlasan da çatlasan da yiyeceğin… (Nesin, 2013b, s. 238)

Sait Hopsait oyunundaki Dündar Dubara, Tozkoparan kulübünün başkanıdır. Asıl mesleği müteahhitliktir. Soyadı Duraner’dir; ancak düzenbaz olduğu için insanlar ona

Dubara soyadını vermiştir. Tozkoparan takımı için her türlü yolsuzluğu yapmaya hazırdır. Duvar Ahmet’i meşhur eden Erol İpkıran da fırsatçı bir tiptir.

Baştan sona tiplemeye dayanan Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı oyununda Övrekeli ve Limialı Bilgin’in dışında Zolpon Salon Nazırı, Zolpon Mikrofon Nazırı, Zolpon Su Nazırı, Zolpon Başnazırı, Övreke Başnazırı, Övreke Hariciye Nazırı, Övreke Harbiye Nazırı, Övrekeli Gençlik Mümessili, Övrekeli Yüzbaşı, Limia Başnazırı, Limia Hariciye Nazırı, Limia Harbiye Nazırı, Limia Sanayi Nazırı, Limialı Gençlik Mümessili, Limialı Yüzbaşı savaş çıkması için fırsat kollayan tiplerdir. Oyun kişileri insani değerlerden soyutlanmış olarak genel yanılgıların, genel kusurların ve kötülüklerin simgesi olarak verilmiştir. (Sokullu, 1993, s. 286)

Üç Karagöz Oyunu’nda geleneksel özelliklerini muhafaza eden Hacivat yabancı sözcüklerle konuşmayı seven ve insanların işlerine aracılık eden eğitimli biridir. Kendisi bir işte çalışmaktan çok Karagöz’e çeşitli işler bulmakta ve onun kazancından faydalanmaktadır.

Hakkımı Ver Hakkı oyunundaki bakkal Rızık, Hakkı’nın Müdür’ü, Müfettiş ve Sabri çıkarcı insanlardır. Hakkı erkekken borçlar için yakasına yapışan Rızık ve Hakkı’yı işten atan Müdür’ün tavrı Hakkı kadın olduktan sonra tamamen değişmiştir. Sabri’yse çıkarı olmayan hiçbir işte bulunmayan, düzenbaz bir adamdır.

Zat-ı Devletleri İbiş Hazretleri oyununda Zat, İbiş’e sarayın bütün işlerini yaptırdığı ve saray çalışanlarını acımasızca sömürdüğü için bu başlıkta değerlendirilmelidir.

Belgede AZİZ NESİN TİYATROSU (sayfa 146-150)