• Sonuç bulunamadı

Kadınlar

Belgede AZİZ NESİN TİYATROSU (sayfa 142-146)

4. BÖLÜM AZİZ NESİN’İN ÇALGILI-ŞARKILI OYUNLARI

4.2. Kişiler

4.2.1. Kadınlar

Ya beyni veyahut asabı olmayacak…

(…)

Yükselmek isteyenin herbişeyi olacak Yalnız bişey istemez, utancı olmayacak…

(…)

Başkasının başına çorap örmeyenlerin

Ayağında yamasız çorabı olmayacak… (Nesin, 2016a, s.361-362)

Hem Başarımı Karılarıma Borçluyum hem de Hakkımı Ver Hakkı oyununda kadın erkek ilişkisi sistem eleştirisiyle bağlantılı bir şekilde verilmiştir. Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Ziya ve Zehra’nın evliliğinin bitmesine sebep olan durum her ikisinin de çalışma koşullarının ağır oluşundan ve bu sebeple birbirlerine vakit ayıramamalarından kaynaklanmaktadır. Hakkımı Ver Hakkı oyununda da Hakkı’nın gördüğü rüya ekonomik sıkıntılarının ve ailesini geçindirmek için yaşadığı sıkıntının bir dışavurumudur. Hakkı kadın olduğu takdirde üstlendiği sorumlulukların hafifleyeceğini düşünse de yanılmakta olduğunu ve kadınların da aynı sıkıntıları yaşadığını ancak oyunun sonunda fark edebilmiştir.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda Yaşar’ın karısı Ayşe oyunda önemli bir rol üstlenmemekle birlikte Yaşar’ın destekçisidir ve insanların dediklerine aldırış etmeden İstanbul’a Yaşar’ın yanına gelmiştir.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Ziya ve Sedef’i tanıştıran Matmazel Eleftra gençken âşık olduğu adamla kavuşamadığı için hiç evlenmemiştir. Çöpçatanlık yaparak geçimini sağlayan yaşlı bir kadındır.

Sait Hopsait oyununda Sait’in teyzesi olan Berrin Hanımefendi ve yardımcısı Madam Anjel Sait’i çocukluğundan beri başına gelecek kötülüklerden korumaya çalışmaktadır.

Burada adı geçen bütün kadınlar kurgunun aksiyonunda büyük değişikliklere sebep olmasa da oyunun başkişisi üzerindeki koruyucu misyonları dolayısıyla önem taşımaktadır.

Bir Zamanlar Memleketin Birinde110 oyununun Yeni Bakan’ın Karısı bölümünde Kadın bilgisiz olduğu halde öyle görünmek istememekte ve kocasının başarısını doğrudan kendisiyle ilintilendirmektedir.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Herif Bitiren olarak anılan Durdu Kadın, Ziya’nın ilk eşidir. Kocalarının cenazesinde evleneceği yeni erkeği aramaya başlayan Durdu Kadın ölmek üzere olan yaşlı adamlarla evlenip onların mallarının sahibi olmaktadır. Ziya’nın annesinin öldüğü sabah onlara baş sağlığına gelmiş ve Ziya’nın babasına kur yapmaya başlamıştır. Babasına zarar gelmesini istemeyen Ziya, Durdu Kadın’la kendisi evlenmek zorunda kalmış ve kısa süre sonra aldatılmıştır. Aynı oyunda Gülten, Ayna gazetesine evlenmek için ilan veren kadınlardan biridir. Ziya da haftanın iki günü çıkan bu gazetede Gülten’in ilanını görmüştür. Manolya rumuzlu Gülten kendisini on sekiz yaşında, bir yetmiş sekiz boyunda, elli sekiz kilo, koyu lacivert gözlü, çok güzel, dokuzuncu sınıftan terk, terzilik yapan, üç katlı evi olan biri olarak tanıtmıştır ancak Ziya’yla evlenmek üzere kasabaya gelen Gülten’in anlattıklarının hepsi yalandır. Mehpare ise sürekli olarak Ziya’yı aşağılayan kendini beğenmiş, bencil bir kadındır ve bu sebeple de Ziya tarafından terkedilmiştir. Sedef elli yaşın üzerinde, konuştuğu anlaşılmayan çirkin bir kadındır. Üç apartmanı ve dükkânları olan Sedef hiç

110 Bir Zamanlar Memleketin Birinde oyununda oyuncu kadın ya da erkek olabilir. Yazar bu noktada bir kesinlik belirtmemiştir. Çünkü her oluntu değişik kılıklarda oynanacaktır. Bu sebeple oyuncuların cinsiyet ve kişilik özellikleri oldukça belirsiz ve sınırlıdır.

kimseyi beğenmemektedir. Neriman ise genç, güzel ve çok hareketli bir kadındır.

Erkeklerle sürekli flört ederek onları umutlandırmakta olduğu için Ziya ile evlilikleri bitmiştir. Türkân, Neriman’ın aksine soğuk ve somurtkandır. Ziya’yı her şeyden kıskanmaktadır. Aşağıdaki alıntı Türkan’ın kıskançlığının psikolojik bir rahatsızlık boyutunda olduğunu göstermektedir:

TÜRKÂN: Neye baktın gene…

ZİYA: Allaşkına Türkân, gene başlama…

TÜRKÂN: Başlamamaymış… Sen bak bak kadınlara…

ZİYA: Yahu, ne kadını, hangi kadın… Görüyorsun gazete okuyorum işte…

TÜRKÂN: Aaah ah… Ben seni bilmez miyim, sanki gazete okuyormuş gibi yüzünü kapatıp, gazetenin arkasından kadına bakmadın mı? Ha? Bakmadın mı?

ZİYA: Hangi kadın yahu, kadın nerde?

TÜRKÂN: Hangi kadınmış, bir de soruyor… Tiren, aşı boyalı köşkün önünden geçerken, balkonda çamaşır asan kadına bakmadın mı? Hadi, bakmadım de…

ZİYA: Vallahi billahi bakmadım karıcığım…

TÜRKÂN: Sus. Bir de yemin etme, çarpılacaksın da bir de bana çarpık kocaya baktıracaksın…

(…)

ZİYA: Hangi kadın yahu, görmedim bile…

TÜRKÂN: Ya garda gişeden bilet alırken yiyecek gibi baktığın kadın? (Nesin, 2013a, s. 306-307)

Güler’se Ziya’nın beş aydır evli olduğu son karısıdır. Her şeyden korkan ve çok sinirli olan Güler, Ziya’ya dünyayı dar etmektedir. Aşağıdaki alıntıda vapura binen Güler’in deniz sakin olduğu halde yaşadığı tedirginlik ve Ziya’ya karşı olan hoşgörüsüz tavrı görülmektedir:

GÜLER: Keşki binmeseydik bu vapura… Bu kadar fırtına olduğunu bilseydim, dünyada binmezdim. (Ziya şaşkınlıkla bakınca.) Ne bakıyorsun öyle vahşi hayvan görmüş gibi… Ne var? Kocam değil misin, hiç mi derdimi söylemiyeyim sana?

(…)

ZİYA: Haklısın karıcığım…

GÜLER: Aman ikidebir, haklısın karıcığım, haklısın karıcığım, deyip durma da yine sinirlerimi bozma. (Nesin, 2013a, s. 320)

Sait Hopsait oyununda futbolla yakından ilgili olan Kerkenez Sevim sürekli olarak etrafındaki insanlara estetik ameliyatı geçirdiğini söyleyip çocuk aldırmaktadır. Saf bir koca bulup babasının evinden çıkarak rahatça eşini aldatabileceği bir hayat istemektedir.

Böyle bir arayış içerisinde Sait’le karşılaşmış ve hamile olduğunu söyleyerek onu kandırmıştır. Annesi Mehcure Ferferik ve düşmanı İspanyol Aysel de tıpkı onun gibidir.

Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı oyununda Övrekeli Kadın Delege kısa saçlı güzel bir kadındır. Eskiden Övreke’nin güzellik kraliçesi olan savaş yanlısı bu kadın savaş için gerekli olan parayı bulmak için ayaklarına kadar uzanan sarı saçlarını kestirip her telini açık arttırmaya çıkarmıştır. Toplanan paralarla bir savaş gemisi alınmış ve gemiye onun ismi verilmiştir. Kadın savaş çıkmasını ve bu geminin savaşta kullanılmasını istemektedir aksi halde saçlarını boşuna kestirmiş olacağını düşünmektedir.

Hakkımı Ver Hakkı oyununda Hakkı’nın karısı Resmiye iri yarı, kalın sesli, çok süslü bir kadındır. Baskın bir kadın olan ve eşi Hakkı’yı ezen Resmiye ameliyatla erkek olmuştur. Yıldız, Resmiye’nin komşusudur. Önce Resmiye ve sonradan kadın olan Hakkı’yı randevu evine götüren odur. Safiye ise randevuevini işleten kadındır. Bu üç kadın da kendileri dışındaki insanları düşünmemekte ve kendi çıkarlarını her şeyin üzerinde tutmaktadır. Müşterilerine oyunlar oynayıp onlardan para koparmaya çalışan Safiye, paranın her şeyi kapatacağını düşünmekte ve bu düşüncesini şu şekilde somutlamaktadır:

SAFİYE: Zamanın birinde, Pezevenk İbraam derler, gayet namlı, kodamanların muhabbet tellalı bir adam varmış. Yüzüne karşı saygılı davranırlar, ama işleri görüldükten sonra arkasından pezevenk derlermiş. Bu İbraam, bigün evinde eksiksiz bir sofra hazırlatmış (…) Sofranın ortasına da çiçeklerden koskocaman bir

“Pezevenk” yazısı yazdırmış. O bütün kodamanları, ileri gelenleri, hepsini evindeki bu şölene çağırmış. Onlara sofranın üstündeki çiçekten yazıyı gösterip “okuyun”

demiş. Utana sıkıla “pezevenk” diye okumuşlar. Bunun üzerine pezevenk İbraam, cebinden deste deste binlik liraları çıkarıp yazının üstüne serpmiş. “Hadi şimdi okuyun” demiş. Yazı görünmüyor ki okusunlar. Yaa, işte böyle şekerim, paranın örtemeyeceği namussuzluk yoktur. (Nesin, 2016a, s. 314)

Zat-ı Devletleri İbiş Hazretleri oyunundaki Valdesultan yalnızca kendiyle ilgilenen bir kadındır. Onun yanı sıra sarayda çalışan ve her seferinde Zat’tan şikâyet eden Elleme ve Dokunma da kendilerine bir zarar gelmesinden korkarak eylemsizleşmişlerdir.

Bir Zamanlar Memleketin Birinde oyununun Oh Kurtuldum bölümünde Meziyet’in babası o doğmadan önce ölmüştür. Meziyet, üvey babası tarafından taciz edilmiş ve

ardından bir eve hizmetçi olarak satılmıştır. Defalarca tacize maruz kalan Meziyet bir genelevde çalışmaya başlamıştır. İsmini Ayten olarak değiştiren kadının vücudunda bıçak ve kurşun izleri bulunmaktadır. Yüzünde eski belalısının yaptığı bir yara izi olduğu için lakabı Yamalı Ayten’dir. İnsanlar tarafından hayatı boyunca ezilen Ayten yaşadıklarını anlatırken ironik bir şekilde affedersiniz kelimesini kullanmaktadır.

Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununda Ziya’nın sevdiği ilk kişi olan Resmiye, annesini küçük yaşlarda kaybetmiş zayıf ve çelimsiz biridir. Babası tarafından bir gelir kaynağı olarak görülen Resmiye para uğruna babası tarafından bir meta gibi satılmıştır.

Aynı oyundaki diğer bir kadın Zehra ise gündüzleri telefon santralinde çalışmakta olan otuzlu yaşlarda bir kadındır. Ziya’yla bitpazarında tanışmış ve evlenmiştir. Ancak nikahı için bile iş yerinden zor izin almıştır. Evliliği boyunca çalışma saatlerinden dolayı eşini hiç görememiş olan Zehra’nın emeği iş yeri sahibi tarafından sömürülmektedir.

Hakkımı Ver Hakkı oyununda Alis, barda çalışan bir kadındır. Kesici Alis olarak anılan bu kadın rüşvet alan, görevini kötüye kullanan, hırsızlık yapan memurlarla mücadele etmektedir. Barda çalışan Alis’in vücudunda pek çok yara izi bulunmaktadır. Alis hem psikolojik olarak hem de bedenen şiddete maruz kalmaktadır.

Bu başlık altında değerlendirilen kadınlar ya aileleri ya da patronları tarafından sömürülmektedirler. Ayten ve Resmiye koruyucuları olan anne ve babalarını kaybettikten sonra toplum tarafından ezilmeye başlamışlardır. Zehra ve Alis hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte bu dört kadının ortak özelliği sömürülmelerine rağmen hayata tutunma çabalarıdır.

Belgede AZİZ NESİN TİYATROSU (sayfa 142-146)