• Sonuç bulunamadı

Vahan Çetesi, Bilecik, Bahçecik, Gemlik ve İzmit çevresinde şekavet eylemiştir. Kendisi aynı zamanda Yuvacık köyünün muhtarlığını da yapmaktadır298.

Vahan, I. Dünya Savaşı’nın karışık ortamından da yararlanarak amele taburunda asker olduğu halde geceleri çıkıp Türk köylerini basmıştır299. Yuvacıklı Vahan,

Mütareke’nin imza edilmesiyle birlikte çete faaliyetlerini daha da artırmış, Rum çeteleri ile de işbirliği içerisine girip adeta bölgede terör estirmiştir300. Köyleri basmakla kalmamış erkek, kadın ve çocuk pek çok kişinin canına kıymıştır. Hatta kadınların gözlerini çıkarıp iplere dizdirmiştir301. Aynı zamanda tanınmış bir komitacı da olan Vahan sık sık İstanbul’a gelip gitmiş ve bu geliş gidişler sırasında Kadıköy’deki Yuvacıklı köylüler ve Ermeni memurlar tarafından himaye edilmiştir302. Bu çetenin yakalanması için çalışmalar yürütülmüş ve 1921 yılında Vahan avanesiyle birlikte yakalanmıştır. Fakat İzmit Divan-ı Harbi’ne sevk edildiklerinde hapishaneden topluca firar etmişler ve bölge de tekrar şekavet eylemeye başlamışlardır. Çete, Yunanlılar tarafından destek görmüş, Yunanlılara da kılavuzluk gibi hizmetlerde bulunmuştur303.

C.2. Donik (Antranik) Çetesi

Vahan çetesinin önde gelen isimlerinden olan Donik, İzmit civarlarında şekavet eylemiş ve oluşturduğu çetesiyle birçok Türk’ün mallarını yağmalamış, canlarına kıymıştır. Mayıs 1919’da Polis müdüriyetince tevkif edilip Divan-ı Harbe sevk

hafiyede bulundukları anlaşılmakta idiyse de maksatlarının her türlü silah ve muavenetten mahrum Türk köylerine taarruz ve bu suretle bir iğtişaş çıkarmak mı? Veyahut Yunanın bir muvaffakiyetini öğrenince büsbütün isyan teşekkülünde büyük vaka vücuda getirmek mi? Olduğu henüz katiyetle tebeyyün eylememiştir” denilmektedir. Bu belge, Rumların çetelerin teşkili, iaşesi ve ihtiyaçlarının

temini noktasında nasıl yardımcı olduklarını göstermektedir. Bkz, BOA, DH-KMS, 60–2/58, Lef: 9, 10, 11.

298 BOA, DH. EUM. VRK, 23/27, Lef: 1. 299 Yüce, Kocaeli Tarih, s. 65.

300 Sofuoğlu, Kocaeli, s. 30; Sofuoğlu, Kuzeybatı Anadolu, s. 42. 301 TİTE, Kutu No: 59, Gömlek No: 54, Belge No: 54.

302 BOA, DH. EUM. VRK, 23/27, Lef: 2.

edilmiştir304. Bu fecaatleri dolayısıyla da İstanbul Hükümeti tarafından da idam cezasına çarptırılmıştır. Fakat kaçmış ya da serbest bırakılmış olacak ki 1920 yılında da Donik’in faaliyetlerine devam ettiğini görmekteyiz. Donik Çetesi, Ermeni nüfusunun yoğun olarak bulunduğu Yuvacık ve Arslanbey Ermenileriyle, İzmit ve Derbent arasında Karapete Rum şakilerinden oluşmaktaydı. Mevcudu 300 civarında olan Donik Çetesi, İngilizlerin de resmî izni ve himayesiyle İzmit’ten ayrılınca Yuvacık yakınlarında bir Laz köyüne saldırı düzenlemiş, 12–14 yaşlarında birçok kızı kaçırmış ve kızlara en feci kötülükleri yaptıktan sonra İzmit’e götürerek Yeni Cuma Camii’ne kapatmıştır. 25 Temmuz 1920’de Sarıçeşme köyüne baskın düzenlemiş ve 15 kadar genç kızı beraberinde götürmüştür305. Ayrıca baskın yaptığı köylerden esir olarak aldığı 10 kişiyi, bir ziyafet esnasında içki içirmek suretiyle sarhoş etmiş sonra da kurşuna dizmiştir306. İşgal kuvvetlerinden bulduğu yüzle kendisi İzmit’in bir nahiyesi olan Derbent’ten İstanbul’a kadar olan bölgenin kralı olarak görmüştür307.

C.3. Bölgede Faaliyet Gösteren Diğer Ermeni Çeteleri

Ermeni çeteleri, Yunan askerleri ve Rum çeteleriyle de beraber hareket etmişlerdir. Nitekim Adapazarı’nda Kuruçeşme köyüne 12 Ekim 1920’de baskın düzenlemişler, iki kişiye tecavüz etmişler, giderken de Recep oğlu Ramazan’ı esir olarak yanlarına almışlardır. Köyden 10 evi yakmışlar ve köyün bütün evlerini yağmalamışlardır308. Yine, bazı muhacirler İzmit’ten İstanbul’a sevk edilirken Darıca ve Pendik’e uğrayan vapurlara, Rum çeteleriyle beraber Ermeni çeteleri tarafından da saldırı düzenlenmiş ve muhacirlerin para ve değerli eşyaları yağmalanmıştır309. Rum ve Ermeni çeteleri bir defasında da Adapazarı’ndan gelen Yunan askeriyle de birlik olup Borçka, Cebecioğlu, Araman köylerine ve Şeyhler nahiyesine saldırmışlardır. Bu saldırıda birçok Müslüman’ı katletmişler, kadınlara tecavüz etmişler ve

304 Alemdar, 9 Mayıs 1335/1919, Nr: 137 (1447), s. 2.

305 Özel, İzmit-Adapazarı, s. 200–201; Yüce, Kocaeli Tarih, s. 81. 306 Yüce, Kocaeli Tarih, s. 82.

307 Yüce, Kocaeli Tarih, s. 81–82.

308 Ermeni Kirkor Çetesi tarafından bu baskın gerçekleştirilmiştir. Bkz, Turan, Yunan Mezalimi, s.

34; Adapazarı’nda Ermeni çetelerinin zulüm ettiklerine dair bkz, BOA, BEO, Umumî No: 349671.

Müslüman ahalinin para ve değerli eşyalarını da gasp etmişlerdir310. Damlık köyünden Karabet kumandasındaki Ermeni çetesi Adapazarı’ndan gelen yerli Rum çeteleriyle de birlik olarak Türk Beylik Kışla köyünü basmış ve köylüden 450 lira kıymetinde eşya gasp etmiştir311. Ermeni Hayzakor liderliğindeki bir Ermeni çetesi de Rum Pandeli Çetesi’yle beraber olup İkizce Osmaniye köyünü basmışlar ve 35 evi yağmalayıp halkan zorla 5.000 lira gasp etmişlerdir312. Aslanbey köyünden 60 kişilik Onnik Çetesi, 20/21 Temmuz 1920’de Uzunbey köyünü basmış ve köyü yağmalamıştır313. Dikran Çetesi reislerinden Erzincanlı Sezak ve avanesi girdikleri köylerde pek çok mezalim uygulamışlardır. Bu çete tarafından Türkler kulakları, burunları, kolları, ayakları ve parmakları kesilmek suretiyle en ağır işkencelere tabi tutularak öldürülmüşlerdir314. Ermeni Ardaş Çetesi tarafından 28 Ekim 1920’de Karakaş köyü basılmıştır. Çete, Ömer oğlu Mehmet, Aşkın oğlu Mehmet ve Korucu Ahmet’i Kulaksız Çiftliği suyunda kafalarını kesip derilerini yüzmek suretiyle hunharca katletmiştir. Aynı çete 30 Mart 1921’de Rum çeteleriyle birlikte Çatlıcak köyünü basmışlar ve köyü tamamen yağmalamışlardır315.

Yalova’dan gelen Rum ve Ermeni çeteleri Yunanlılarla da birlik olup Karamürsel’in 45 köyünden 15’ini tamamen yakıp yağmalamışlardır. Bu ve benzeri çete hareketlerinin ortaya çıkardığı asayişsizlik yüzünden birçok köylü topraklarını terk edip kendilerince daha güvenli olan yerlere göç etmişlerdir. Mesela, Akpınar, Ereğli, Saracık, Tavşanlı ve Havuzdere köylüleri çetecilerin zulümlerinden kurtulmak için topraklarını terk edip başka yerlere göç etmişlerdir316. Ermeniler Yalova ve civarında da terör estirmişlerdir. Diğer yerlerde olduğu gibi burada da Yunan askeri ve Rum çeteleriyle ortak hareket etmişler, kasaba ve köylerde yaşayan Türk ahalinin bütün emval ve eşyasını gasp etmişlerdir. Yalova’da; Soğucak’taki 120, Esediye’deki 100, Paşaköy’deki 95, Kurtköy’deki 150, Reşadiye’deki 800 ve

310 BOA, DH-KMS, 60–2/11. 311 Turan, Yunan Mezalimi, s. 46. 312 Turan, Yunan Mezalimi, s. 42. 313 Çam, İzmit Sancağı, s. 153. 314 Turan, Yunan Mezalimi, s. 18. 315 Turan, Yunan Mezalimi, s. 38, 42. 316 Turan, Yunan Mezalimi, s. 60–61.

Gacık’ta ise 150 hane bu çeteler tarafından önce yağma edilmiş, ardından yıkılmıştır317.

Bursa havalisinde faaliyet gösteren bazı Ermeni çeteleri, 18 Temmuz 1921’de Bursa’nın merkez köylerinden Zarafte’ye (Konaklı) saldırmışlar, köylünün bütün para ve kıymetli eşyalarını gasp etmişler, köy ahalisinden 30 kişiyi de katletmişlerdir. Bu çeteciler Görüklü köyü civarını üs edinmişler ve fırsat buldukça çevre köyler üzerine baskınlar yapmışlardır318. Ermeni çeteleri, 17–18 Temmuz 1921’de Bursa’nın Ahi köyünü basıp hanelere tecavüz etmişler, evlerde bulunan kadın ve kızları götürmek istediklerinde kendilerine karşı çıkan erkekleri darp edip öldürmüşlerdir319. Bandırma’da bazı olayların çıktığı haber verilince İstanbul’dan bir Rum gönüllü kafilesinin Bandırma’ya sevk edileceği söylenilmiştir. Bu çeteler Türk halkını imha siyasetine memur edileceklerdir. Patrikhane çete teşkilatları yönündeki faaliyetlerine devam etmektedir. Ermeni Kan ve Albayrak çeteleri de Türklere karşı mücadele etmek maksadıyla Bandırmaya gönderilecektir320.

Ermenilerin bütün bu fecaatleri tek başlarına yapmaları elbette ki mümkün değildir. Zaten Marmara’daki nüfusları itibariyle de, böyle çeteler kurmak suretiyle faaliyet gösterme olanakları da pek yok gibidir. Çünkü Türk ahali, nüfus yönünden ezici bir çoğunluğu oluşturmaktadır. Ancak, İtilaf devletlerinin koruyup gözetmesi, Amerikalılar, Yunanlılar ve İngilizler gibi büyük devletlerin silah ve cephane noktasında desteklemeleri, İstanbul Hükümeti’nin de Mütareke hükümleriyle eli- kolunun bağlı halde olması yüzünden, tehcirin intikamını almak ve Osmanlı’nın yıkılmasını sağlayarak İtilaf Devletleri’nin kendilerine verdiği söz uyarınca Doğu Anadolu’yu topraklarına katma hedefine ulaşabilmek için çetecilik gibi faaliyetlerde var güçleriyle çalışmışlardır.

317 BOA, DH-KMS, 60–2/55. 318 Hülagu, Bursa ve Havalisi, s. 127. 319 Hülagu, Bursa ve Havalisi, s. 131.

320 TİTE, Kutu No: 50, Gömlek No: 103, Belge No: 103; TİTE, Kutu No: 54, Gömlek No: 19, Belge