• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: 19. YÜZYILIN İLK YARISINDA MANİSALILARIN ZENGİNLİK

1.1. Manisa Evleri \ Manisa Barınma Kültürü

BÖLÜM 1: 19. YÜZYILIN İLK YARISINDA MANİSALILARIN

ZENGİNLİK DURUMU VE SERVET YAPILARI

Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılı içinde barındırdığı toplumsal, askerî, idarî ve ekonomik değişim ve dönüşümler ile araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Bu bakımdan, Osmanlı toplumunun sosyal hayatına, bu alanda yaşanan değişimlere de araştırmacıların ilgisi söz konusudur. 19. yüzyıl Osmanlı toplumunun yaşam tarzı, gündelik hayatı, maddî kültürünün incelenmesinde tereke defterleri başvurulan kaynaklar arasında özel bir yere sahiptir. Ölen kişilerin geride bıraktığı eşyalardan hareketle, farklı toplumsal kesimlerin benzer yahut ayrışan yaşam tarzlarını, geleneğin ne düzeyde varlığını devam ettirdiğini, değişimin hangi toplumsal çevrelerde başladığını, yaşanan değişim ve dönüşümlerin kronolojisini tespit etme imkânımız olmaktadır. Tereke defterleri yukarıda bahsi geçen konulara ek olarak kişilerin ekonomik gücünü de ortaya koymaktadır. Şahısların vefat ettiklerinde sahip oldukları mal varlığının durumunu, mirası oluşturan gelir/servet kaynaklarının neler olduğunu ayrıntılı şekilde göstermesi tereke defterlerinin Osmanlı toplumunda servet/zenginlik temalı çalışmalarda da sıklıkla kullanımını sağlamıştır. Bu kayıtlar, bizlere incelenen dönemdeki insanların ekonomik eğilimleri, yatırım alanları, birikimleri hakkında bilgi vermesi bakımından önem arz etmektedir. Tereke defterleri şahsi tercihleri23 ortaya koyduğu gibi aynı zamanda dönemin sosyal hayatı, ekonomisi, tüketim alışkanlıkları vs. hakkında da yorumlar yapılmasını mümkün kılmaktadır.24

1.1. Manisa Evleri \ Manisa Barınma Kültürü

Barınma, tüm zamanlarda zaruri olan ve önemini koruyan toplumsal bir ihtiyaç olmuştur. Nitekim insanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak için tarihsel süreç içerisinde çeşitli tiplerde barınma çözümleri ortaya koymuşlardır. Göçebe hayat yaşayan insanlar bu ihtiyaçlarını çadırlarla gidermişlerdir. Yerleşik hayata geçilmesiyle birlikte çadırların yerini evler almıştır.

İncelenen dönemin (1800-1850) tereke kayıtlarından Manisalıların sahip oldukları evlere ilişkin çeşitli bilgiler elde edilebiliyor. Ölen kişilerin konut sahibi olup olmadığının tespiti en başta bu kayıtlardan hareketle yapılabilmektedir. Tereke sahibinin

23

Gülser Oğuz, “Tereke Kaydından Hareketle Bir Osmanlı Vezirinin 18. Yüzyıl Başlarındaki Yaşam Tarzı: Amcazade Hüseyin Paşa”. Milli Folklor 88 (2010): 91-100.

24

Özlem Başarır, “XVIII. Yüzyıl Osmanlı Taşrasında Statü-Servet İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme”, History Studies, 3/3, (2011).

12

konut ve diğer gayrimenkullerinin varlığı durumunda bunların liste dışı kalması mümkün değildir. Miras dokümanları bu bağlamda kişilerin sahip olduğu gayrimenkuller için tartışmasız en güvenilir resmî kanıtlardır. Tereke defterlerinde en sık karşılaşılan gayrimenkul türü konutlardır. Gerek tereke defterlerinde gerekse kadı sicillerindeki diğer kayıtlarda evler için yaygın şekilde “menzil” tabirinin kullanıldığı belirtilmelidir. Ölen kişinin bıraktığı miras içinde önemli bir kıymete sahip menzillerin kaydediliş tarzında yüzyılın başı ile ortaları arasında bir farklılık olduğu belirtilmelidir. Muhtevasında ciddi bir değişikliğe işaret etmese de farklılık dikkat çekmektedir. 19. Yüzyılın başlarına ait tereke defterlerinde, eğer müteveffanın menzili mevcutsa bu gayrimenkule ilişkin kaydın terekenin envanter kısmının başında yer alması yerleşik bir uygulamaydı. Ancak yüzyılın ortalarına doğru menzil kayıtları terekenin envanter bölümünün sonlarında yer alacaktır.

Evler hakkında tereke defterlerinde sıkça rastlanan “menzil der mahalle-yi mezbûre” kavramı vefat eden kişinin oturduğu mahallede bir evi olduğuna işaret etmektedir. Menzil genellikle terekenin önemli meblağını oluşturmaktaydı. Bu nedenle orta halli bir Manisalının en azından bir menzile sahip olması gerektiği sonucunu çıkarabiliriz. Bazı tereke kayıtlarında sahip olunan konut sayının biri aştığı görülmüştür. Bu kişileri de görece zengin, en azından ortalamanın üzerinde zenginliğe sahip bireyler olarak ifade edebiliriz. Tereke kayıtlarında menzile ait elde edebildiğimiz kesin bilgileri ise menzilin olup olmadığı, değerinin ne kadar olduğu ve kaç adet olduğu şeklinde sıralayabiliriz. Daha önce de zikredildiği gibi Manisa tereke defterlerinde evler hakkında bilgi oldukça sınırlıdır. Sınırlı olan alan evlerin dış kısmına, daha doğru bir ifadeyle mimarî yapı olarak evin kendisine ait olan kısmına ilişkindir. Evlerin inşasında kullanılan yapı malzemeleri, kaç katlı olduğu, genişliği veya büyüklüğü hakkında bilgiler tereke kayıtlarında mevcut değildir. Ancak terekelerde çokça yer alan kayıtların evlere ilişkin olan kısmı, evlerin mefruşatı-döşemesine dairdir. Evlerin içinde kullanılan zemin döşemeleri, ev eşyaları, yatma ve oturmada kullanılan eşyalar vs. hakkında teferruatlı bilgiler terekelerde yer almaktadır.

Bu konuda tereke kayıtlarının içeriğinin zengin olduğunu söyleyebiliriz. Verilen bilgiler sayesinde mevcut dönemdeki insanların ne tür bir yaşama sahip olduğu, hangi eşyaları ne amaçla kullandıkları, zamanla bu eşyaların kullanımının arttığı veya azaldığı veya nasıl bir değişime uğradığı hakkında fikre sahip olabiliriz.

13

“Nısf-ı menzil” tabiri ise, kelime anlamı olarak evin yarısı (hisse) demektir. Müteveffanın evin yarı hissesine sahip olduğu durumlarda kullanılan bir ifadedir. Hissenin diğer yarısına kimin sahip olduğu hakkında herhangi bir bilgiye tereke defterlerinde yer verilmemektedir.

Tablo:1. 19. Yüzyılın Başlarında Manisa’da Konut Sahipliği

Toplumsal Kategori Oran (%)

Müslüman Erkekler % 88

Müslüman Kadınlar % 56

Gayrimüslim Erkekler % 44

Gayrimüslim Kadınlar % 33

Ortalama % 55,25

19. yüzyılın ilk döneminde Müslüman erkeklerin diğer toplumsal gruplara nazaran daha yüksek oranda eve sahip oldukları görülmektedir. İncelenen otuz bir örneklemden yirmi altısının tereke kaydında en az bir evi bulunmaktaydı. Gayrimüslim erkeklerde ise ortalama ev sahipliği oranının Müslüman erkeklere oranla yarıya düştüğünü tespit edebiliyoruz. . Ele alınan on örneklemden altısının ev sahibi olduğu ortaya çıkmaktadır. Aynı yüzyılın ilk döneminde Müslüman kadınların eve sahip olma oranı %56 ile azımsanmayacak bir derecededir. Gayrimüslim kadınlardan incelenen yedi kişinin ikisinin evi olduğu tespit edilmekle birlikte, gayrimüslim kadınların eve sahip olma oranı (%33) Müslüman kadınlara oranla daha düşük bir oranı ifade etmektedir. Genel olarak bakıldığında ise ortalama ev sahipliği %55,25 düzeyindedir.

Tablo:2. 19. Yüzyılın Ortalarında Manisa’da Konut Sahipliği

Toplumsal Kategori Oran (%)

Müslüman Erkekler % 60

Müslüman Kadınlar % 40

Gayrimüslim Erkekler % 40

Gayrimüslim Kadınlar % 25

Ortalama % 41

19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, bizim örneklem grubumuza göre, Müslüman erkeklerin ortalama eve sahip olma oranın yüzyıl başına göre düşüş gösterdiği

14

görülmektedir. Aynı azalma daha az oranla da olsa gayrimüslim erkeklerde de açığa çıkmaktadır. Müslüman kadınların yüzyılın ilk yarısında ev sahibi olma oranı %56 iken yüzyılın ikinci yarısında bu oran %40’a gerilemiştir. Benzer bir azalma gayrimüslim kadınlarda da yaşanmıştır. İlk dönemde gayrimüslim kadınların ev sahibi olma oranı %33 iken ikinci dönemde %25’e düşmüştür. Ancak şunu belirtmek gerekir ki 19. yüzyılın ilk yarısında Müslüman erkeklerle Müslüman kadınların ev sahibi olma oranı arasında %36’lık bir fark ortaya çıksa da yüzyılın ikinci yarısında bu fark yarı yarıya azalmıştır. Genel olarak bakıldığında ortalama ev sahipliği %41 oranındadır. Bu dönemde yüzyılın ilk dönemine oranla konut sahipliğinde yaklaşık %15 oranında azalış dikkat çekmektedir. Eve sahip olmak hem Müslümanlarda hem gayrimüslimlerde hem erkeklerde hem de kadınlarda düzeyleri farklı da olsa gözlemlenen bir durumdu.

Tablo:3. 19. Yüzyılın Başlarında Menzillerin Toplam Servete Oranı

Toplumsal Kategori Oran (Yüzde)

Müslüman Erkekler 35,19% Müslüman Kadınlar 18,23% Gayrimüslim Erkekler 46,09% Gayrimüslim Kadınlar 19,18%

Ortalama 29,67%

19. Yüzyılın başlarında Müslim-gayrimüslim kadın ve erkeklerin eve sahip olma oranlarının yanı sıra aynı toplumsal kategorinin sahip oldukları menzillerinin toplam servetlerine olan oranı incelendi. Ancak bu servet incelemesi yapılırken dikkate alınan bazı hususlar vardır. Bu hususlar ise servet analizi yapılırken servetin envanter kısmının tamamını değil belli unsurları içermesiydi. Analize dâhil olan unsurlar ev, mehir, gayrimenkul, nakit, ticari emtia, tarımsal emtia, hayvanat, alacaklar, altın, cariye, hisse, dükkân ve gedikten oluşmaktadır. Dolayısıyla bazı unsurlar bu bakımdan devre dışı kalmıştır. Devre dışı kalan bu unsurlar ise giyim, ev eşyası, mutfak araçları, kumaşlar, kitaplar, gıda, silah, süs eşyaları ve diğer eşyalardan oluşmaktadır. Bu unsurların servet analizine dâhil edilmeyişinin sebebi, bu unsurların sıklıklar terekelerde eşya öbeği halinde kaydedilmiş olmasıdır. Dolayısıyla fiyat tespiti yapmak mümkün olmamıştır. Bu nedenle servet analizinde fiyat ve adet bakımından tespiti uygun olan unsurlar incelenmiştir.

15

Yukarıdaki tabloda (Tablo 3) 19. yüzyılın başlarında menzillerin toplam servete oranı dikkate alınmıştır. Müslüman kadınların sahip oldukları menzillerin toplam servete oranı %18,23’tür. Bu oran toplumsal kategori içinde en düşük olandır. Müslüman kadınlardan sonra %19,18 ile gayrimüslim kadınlar gelmektedir. Müslüman erkekler bu dönemdeki kadınlara oranla %35,19 ile nispeten daha iyi yüzdeliğe sahip oldukları görülmektedir. Dönemin en yüksek oranına sahip olan kategorinin ise %46,09 ile gayrimüslim erkeklere ait olduğunu söyleyebiliriz. Genel olarak ifade edecek olursak sahip olunan evlerin toplam servete oranları toplumsal kategori bakımından çeşitlilik göstermiştir. Bu dönemde sahip olunan konutların değerinin toplam servete oranının %29,67 olduğu tespit edilmiştir.

Tablo:4. 19. Yüzyılın Ortalarında Menzillerin Toplam Servete Oranı

Toplumsal Kategori Oran (Yüzde)

Müslüman Erkekler 16,23%

Müslüman Kadınlar 17,83%

Gayrimüslim Erkekler 9,66% Gayrimüslim Kadınlar 43,05%

Ortalama 21,69%

19. yüzyılın başlarında menzilin toplam servete oranı incelendiğinde en düşük oran %18,23 ile Müslüman kadınlara aitti. Ancak Tablo 4’ü inceleyecek olursak aynı yüzyılın ortalarına bakıldığında en düşük oranın %9,66 ile gayrimüslim erkeklere ait olduğu görülmektedir. Nitekim belirtmekte fayda var ki yüzyılın başlarında Müslüman kadınların konutlarının toplam servete oranı bu dönemde çok az da olsa (0,4) düşüş yaşamıştır. Diğer taraftan bu dönemde en düşük orana sahip olan gayrimüslim erkeklerde %36,43 oranında çok ciddi sayılabilecek bir azalma meydana gelmiştir. Yüzyılın başlarında menzilin toplam servete oranında en büyük yüzdeliğe sahip olan gayrimüslim erkeler bu dönemde yüzdeliğin en küçük kısmına sahiptirler.

Bu dönemde düşüş yaşayan bir diğer toplumsal sınıfı ise Müslüman erkekler oluşturmaktadır. Yüzyılın başlarında %35,19 oranına sahip olan erkeklerin bu dönemde %16,23’e gerilediği görülmektedir. Buradaki azalma oranı ise %18,96’dır. Bu dönemde tek artış yaşanan durum ise gayrimüslim kadınlardadır. Yüzyılın başlarında %19,18 ile

16

üçüncü sırada yer alan gayrimüslim kadınlar bu dönemde %43,05 gibi bir oranlar birinci sırada yer almaktadırlar, %23,87 oranında bir artış yaşanmıştır.

Yüzyılın başlarında olduğu gibi bu dönemde de menzillerin toplam servete oranının dağılımında çeşitlilik mevcuttur. Ancak genel olarak ifade edecek olursak bu dönemde konut sahipliğinin toplam servete oranı ortalama olarak %21,69’dur. Bu dönem ile yüzyılın başlarındaki konut sahipliğinin toplam servete olan oranında %4,98’lik bir azalma meydana gelmiştir.

Tablo:5. 19. Yüzyılın Başında Evlerin Sayısal ve Kıymet Olarak Toplumsal Gruplara Göre Dağılımı

Cinsiyeti Toplam Örneklem Sayısı Ev Sahibi Sayısı Menzil (Kuruş) Tereke Toplam Menzil Payı % Dini Kimliği Menzil (Kuruş) % Müslüman Erkek 31 26 32.714 97.512 33,5 Müslüman 50.945 40,27 Müslüman Kadın 42 23 5.490 28.994 18,93 G.Müslim Erkek 9 4 13.800 29.940,5 46,09 G.Müslim 14.600 42,80 G.Müslim Kadın 6 2 800 4.170 19,17 Genel Toplam 88 55 65.545 148.596 44,1 Genel Toplam 65.545 44,1

Yukarıdaki tabloda (Tablo 5) 19. yüzyıl başında dini kimlik ve cinsiyetlere göre menzil dağılımı listelenmiştir. Daha önce Müslim-gayrimüslim, kadın-erkek gruplarının menzile sahip olma oranı ve menzilin toplam servete oranını incelemiştik. Tablo 5 toplumsal grupların sahip oldukları menzilin toplam servete oranı dikkate alınarak oluşturulmuştur.

Müslüman grup %40,27’lik bir orana sahipken gayrimüslim grup %42,80’lik bir orana sahiptir. Bu bakımdan Müslümanların daha az yüzdeliğe sahip olduklarını

17

söyleyebiliriz. Gayrimüslim grubun Müslümanlara göre menzilin toplam servete oranının %2 daha fazla olduğunu ifade edebiliriz. Toplumsal kategori ve cinsiyet ayrımı yapmadan incelediğimiz veriler 19. yüzyıl başında ev sahibi olmanın toplam servete oranının %44,1 olduğunu bize göstermektedir.

Ancak, Müslüman grubun 38.204 kuruşluk menzil değeriyle Gayrimüslim gruptan daha yüksek olduğunu belirtmeliyiz. Gayrimüslim grubun menzillerinin değeri ise 14.600 kuruştur. Dolayısıyla buradan evin değerinin yüzdelik oranını etkilemediğini söyleyebiliriz.

Tereke defterlerinden hareketle evler hakkında adet ve değer dışında elde edebildiğimiz bir diğer veri ise ev fiyatlarının ortalamasıdır. Bu dönemde ortalama fiyatlar Müslüman erkekler için 962 kuruş, Müslüman kadınlar için 355 kuruş, gayrimüslim erkekler için 2.300 kuruş ve gayrimüslim kadınlar için ise 400 kuruş şeklindedir. En yüksek fiyat ortalaması gayrimüslim erkeklere aitken en düşük fiyat ortalaması Müslüman kadınlara aittir.

18

Tablo:6. 19. Yüzyılın Ortalarında Evlerin Sayısal ve Kıymet Olarak Toplumsal Gruplara Göre Dağılımı

Cinsiyeti Toplam Örneklem Sayısı Ev Sahibi Sayısı Menzil (Kuruş) Tereke Toplam Menzil Payı % Dini Kimliği Menzil (Kuruş) % Müslüman Erkek 15 11 88.250 543.903 16,2 Müslüman 140.200 17,24 Müslüman Kadın 20 9 51.950 291.433 17,83 G.Müslim Erkek 10 5 48.150 498.328,5 9,6 G.Müslim 68.170 12,51 G.Müslim Kadın 8 2 20.020 46.504 43,05 Genel Toplam 53 27 208.370 1.357.998,5 15,34 Genel Toplam 208.370 15,34

Tablo 6’da 19. Yüzyıl ortalarında evlerin sayısal ve kıymet olarak toplumsal gruplara göre dağılımı incelenmiştir. Tablo 5’te de olduğu gibi burada da toplumsal sınıfın sahip oldukları menzilin toplam servete oranı dikkate alınmıştır.

Bu dönemde Müslüman kategorinin %17,24 oranında menzil sahipliği bulunurken gayrimüslim kategorinin %12,51oranında menzil sahipliği bulunduğunu söyleyebiliriz. 1800’lü yılların başında gayrimüslim kategori daha yüksek bir yüzdeliğe sahip olsa da aynı yılların ortalarında durum biraz değişmiştir. Müslüman toplumun gayrimüslim topluma göre menzilin toplam servete oranının %5 daha fazla olduğu görülmektedir. 19. yüzyılın başında olduğu gibi bu dönemde de Müslüman grubun menzillerinin değerinin gayrimüslim gruptan daha yüksek olduğunu görmekteyiz. Genel toplama bakacak olursak yüzyılın ortalarında ev sahibi olmanın toplam servete oranı %15,34 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu oran yüzyılın başlarındaki oranla (%44,1) kıyaslandığında bu dönemde bir azalma olduğu aşikârdır. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer unsur ise gayrimüslim kadınların konut sahipliğinin toplam servete olan oranının yüksek olmasıdır. Buradaki etkin sebep nedir diye sorduğumuzda net bir cevap

Benzer Belgeler