• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. TEMEL KAVRAMLAR

2.4. Sürdürebilir Mimarlık İlkeleri

2.4.1. Kaynak Ekonomisi

2.4.1.3. Malzeme Korunumu

Dünya nüfusunun giderek artması bunlara paralel olarak dünyada bina sayısının artmasıyla birlikte hammadde tüketimi de artmıştır. Bu da dünyada yenilenemeyen kaynakların tüketilmesine ve ekosisteme zarar verilmesine neden olmuştur. Dünyada bir yılda tüketilen hammaddenin yüzde 40’ı, yani 3 milyar tonu inşaat sektörüne aittir. Bu durum dünya nüfusunun artmasına paralel olarak artan bina sayısı ile daha da artacaktır. Dolayısıyla, ekolojik malzeme kullanılmasının teşvik edilmesi, gün geçtikçe azalan, yenilenemeyen kaynakların korunmasında, kaynakların ya da atık maddelerin akıllıca kullanılmasında ve böylelikle doğal ekosistemin korunmasında yardımcı olacaktır (Tanaçan, 2002).

Eskiden yapılarda ahşap, saman, saz vb. organik malzeme %30-40 oranında kullanılırken, kerpiç, kiremit, taş, kireç vb. inorganik malzemeler ise %60-70 oranında kullanılmıştır. Günümüzde ise, doğaya ve canlılara yabancı olan yapı malzemeleri %90- 100 oranında kullanılmakta, birçok yapay malzemeye de doğal süsü verilmektedir (Bostancıoğlu & Birer, 2004).

Malzemenin ekolojik olarak değerlendirilmesi sadece malzemenin geri dönüşümü olmasıyla değerlendirilemez. Ekolojik malzeme olup olmaması için belirli ölçütleri içermesi gerekmektedir. Malzemenin insan sağlığına zarar vermemesi, dayanıklı olması, geri dönüşümlü olması, malzemenin bakım aşamasına düşük maliyetli olması, üretilirken en az enerjinin kullanılması çevreye en az zarar veren malzeme olması şartlarıyla ekolojik malzeme olarak adlandırılabilir.

Mimari projenin çevre konusundaki önceliğine göre malzemelerin ekolojik olma niteliği bir ya da birden fazla kritere göre değerlendirilebilir. Bunlar:

 Kaynak kullanımındaki etkinlik: Geri dönüşümlü, doğal, yenilenebilir, nispeten bol, yerel, enerjisi etkin, atığı az olan, sera etkisini azaltan bir şekilde yeniden değerlendirilmiş, dayanıklı malzemelerin kullanımı

 Enerji kullanımındaki etkinlik: Binalarda enerji tüketimini en aza indiren her türlü malzemenin kullanımı

 İç ve dış ortamın hava kalitesi: Zehirli olmayan, üretim ve uygulamada hiç ya da minimum seviyede kimyasal emisyonu olan, neme dayanıklı, bakımı yaşam

48

sağlığına zarar vermeyen, hava kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunan malzemelerin kullanımı

 Su korunumu: Doğal su kaynaklarını koruyan ve binalarda su tüketimini minimum seviyeye indiren her türlü malzemenin kullanımı gibi kriterlerdir (Tanaçan, 2002).

Düşük enerji ile üretilmiş malzeme kullanımı; Son yıllarda giderek artan doğal

enerji kaynaklarının tüketimi, malzeme açısından da değerlendirilmeye başlanmıştır. Yapı malzemelerin ısı yalıtımının yanı sıra üretim aşamasında kullandıkları enerji de ekolojik açıdan önemlidir. Alüminyum ve plastik malzemeler üretimde harcanan fazla enerji nedeniyle ekolojik sayılmamaktadır.

Yapı malzemesinde enerjinin etkin olabilmesi için kendi yaşam döngüsünü oluşturan aşamaların ve bu aşamada harcanılan enerjinin az ve verimli kullanılması gerekmektedir. Özellikle yapı malzeme ve elemanlarının üretimi ve taşınması için kullanılan enerjinin, yapılaşma sürecinde tüketilen toplam enerjinin içindeki payı büyüktür. Dolayısıyla hammaddesinin doğadan elde edilişinden başlayıp, üretilmeleri, taşınmaları, kullanımları ve yok edildikleri aşamaya kadar süren bütün aşamalarda, enerjiyi etkin kullanan yapı malzemelerinin tercih edilmesi, yapılarda enerji etkinliğini sağlamaktadır (Yüksek, 2008) .

Şekil 2.30. Yapı malzemelerinin gömülü enerji değerleri (Sev, 2009).

Yapıların enerji ve kaynak etkileri yapı malzemelerinin enerji özellikleriyle bağlantılıdır. Enerji etkin malzemeler, yapılarda enerji ve kaynak korunumu sağlayarak

49

ekolojik ve ekonomik açıdan olumlu özellikler katmaktadırlar. Enerjiyi az tüketen malzemeler, daha az zararlı emisyon yaymakta ve yapının malzemeyle ilgili süreçlerdeki kirliliklerini de azaltmaktadır. Çeşitli ısısal özellikleriyle de ortamda konfor koşullarının oluşmasına katkıda bulunmaktadır (Berber, 2012).

“Yapı malzemelerinin çevresel etkileri üzerine Kanada'daki ‘The Athena lnstitute’ün yaptığı bir araştırmaya göre; bu ülkede ahşap, betonarme ve çeliğin üretimindeki harcanan enerjinin yaklaşık yüzde 10-30'u bu malzemelerin hammaddeleri ile üretimin tamamlanmasından sonra taşınmaları için tüketilmektedir” (Architectural Record, 2016).

Geri dönüşümlü malzeme kullanımı; Bir yapıda geri dönüştürülebilen malzeme

kullanılması, yapıya enerji tasarrufunun, sağlanması kirliliklerin azaltılması, çevreye minimum düzeyde olumsuz etki gibi çok önemli çevresel özellikleri katmaktadır. Yapıda kullanılan malzeme ve elemanların çeşitli nedenlerle kullanımları sona erdikten sonra, geri dönüştürülmeleri için sökülmesi, toplaması, gruplanması ile yeni bir ürün elde edilebilir. Bu tür yapı malzemeleri, kullanımı sona erdikten sonra tekrar değerlendirilerek yeni bir malzeme üretiminde hammadde olarak kullanılabilirler. Bu durum yeni hammadde gereksinimlerinin azalmasına katkıda bulunacağı için, önemli bir çevre sorunu olan kaynak tüketimini de azaltacaktır. Yurtdışında yapılan bazı çalışmalar da bu tür malzemelerin kullanılmasıyla önemli ölçüde doğal kaynak ve enerji korunumu sağlandığı görülmektedir. Doğaya hiç zarar vermeden çözülen malzemelerin ekolojik bakımdan önemi büyüktür (Berber, 2012).

“Yenisi yerine dönüştürülmüş alüminyum kullanıldığında o yapının malzemeyle ilgili enerji tüketimi %80, çelik kullanıldığında ise %40 gibi yüksek bir oranda azalmış olmaktadır. Bu oran ahşap malzemede %7-32 arasında değişmektedir. Buna karşılık geri dönüştürülmüş betonun enerji yoğunluğu, eski betonun kırılması için enerji gerektirmesi nedeniyle ham malzemeden %5 daha fazladır (Fitöz, 2009).

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bombardıman sonrası yıkılan binaların malzemeleri, özelikle tuğlaları yıkıntıların arasından tek tek temizlenerek tekrar yeni binaların yapımlarında kullanmak üzere daha ucuz bir fiyattan satışa sürülmüştür (Boşgelmez vd, 2000).

50

Bir ürünü ekolojik yapan şeyler” (Environmental Building News Ocak 2006) adlı makalesinde Victor Papenek bir ekolojik malzemede olması gereken bazı özellikleri sıralamıştır. ‘Geri dönüşümlü olma özelliği tüm malzemeler için ortak bir özelliktir. Ancak bu demek değildir ki, diğer materyaller kullanılamaz. Bulunduğu ortama göre maksimum fayda sağlaması da önemli bir etmendir (Yüksek, 2008).