• Sonuç bulunamadı

Mal Varlığı Zararları

§ II- ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKO

C) Mal Varlığı Zararları

Sorumluluk sigortaları bakımından mal varlığı zararları, şahıs (cismani) zararlar dışında kalan zararlardır. Şahıs zararlarına ilişkin yukarıda yaptığımız açıklamalarda

259 Kanaatimizce Türk Ticaret Kanunu’nun, sigortacının aksine sözleşmede hüküm olmadığı müddetçe sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarlardan sorumlu olmayacağını öngören 1278. maddesindeki

“ayıp” kavramı, sözleşme hukuku temelinde ayıba karşı tekeffül hükümlerine konu olan ayıbı ifade etmekte olup; üründen beklenen haklı güvenliğe ilişkin bozukluk kavramını kast etmemektedir.

260 Bkz:yuk.§ III)-2)A)b) Üretici Kavramı, s. 50 vd.

261 Hanımeli, s. 65.

262 Ünan, (Sorumluluk), s. 151.

belirtildiği üzere, medeni hukuk anlamında manevi zararlar haricinde kalan tüm zararlar, mal varlığında bir kötüleşmeye neden olmakta ve dolayısıyla aslında bir mal varlığı zararı teşkil etmektedir. Ancak sigorta hukuku anlamında rizikonun zarar türleri bakımından sınırlandırılabilmesi amacıyla, böyle bir tasnife gitme ihtiyacı duyulmaktadır263.

Ekonomik zarar olarak da ifade edilen mal varlığı zararı, daha ziyade Kıta Avrupası ve Amerikan Hukuklarında kişi ve mal zararı yanında üçüncü bir zarar türü olarak ifade edilmekte ve gerçek mal varlığı zararları ile gerçek olmayan mal varlığı zararları şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutulmaktadır264. Bu ayrım kapsamında, gerçek ya da saf mal varlığı zararı (pure financial loss)265, bir kişi veya mal zararı biçiminde oluşmayan, herhangi bir şahıs veya eşya zararından tamamen bağımsız bir şekilde meydana gelen mal varlığı eksilmesi olarak tanımlanmaktadır. Saf mal varlığı zararları genellikle, yoksun kalınan kâr ya da kazanç kaybı biçiminde ortaya çıkmaktadır.

Gerçek olmayan mal varlığı zararları ise, bir kişi veya mal zararı dolayısıyla onun sonucu olarak ortaya çıkan ve bir mal veya şahıs zararı niteliğinde de olmayan diğer bütün dolaylı zararları ifade eder266. Bu kapsamda, bir hazır yemek atölyesinin müşterisi bulunan bir lokantaya vermiş olduğu yemeklerden böcek çıkması nedeniyle lokantanın müşteri kaybetmesi ve düşen itibarı yüzünden uğradığı kayıp gerçek (saf mal) varlığı zararı niteliği teşkil ederken; kusurlu bir ürünün neden olduğu zarar yüzünden hastanede yatarak iş gücünden yoksun kalan bir işçinin zararı ise gerçek olmayan mal varlığı zararına örnektir267.

263 Ünan, (Sorumluluk), s. 78.

264 Yongalık, (Çevre), s .49; Özsunay&Dural, s. 2; Şenocak, (MSS), s. 428-429.

265 Peck, s. 7/12.

266 Krş: Şenocak takip eden zararların (dolaylı zarar) kendisini doğuran ve sigorta himayesinden yararlanmayan zararın doğrudan mı yoksa dolaylı sonucu mu olduğuna göre değil, ondan tamamen bağımsız olarak ele alınması gerektiğini ileri sürmektedir. Ayrıcı bu görüşün sigorta hukukunda “zararın münferit kalemleri şeklinde ele alınması” gerektiği fikrine de uygun olacağını belirtmektedir. Detaylı bilgi için bkz: Şenocak, (MSS), s. 430.

267 Yongalık, (Çevre), s. 49; Ünan, (Sorumluluk), s. 88; Hanımeli, s. 66.

Türk Hukukunda söz konusu mal varlığı zararı esasında ne mevzuatımızda ne de sorumluluk sigortası uygulamasında kullanılmaktadır. Türk Hukukunda zarar kavramı, fiili zarar yanında yoksun kalınan kârı da kapsayan bir içerikte ele alındığından, bu kavramın tanımlanmasına ihtiyaç duyulmamıştır. Bu nedenle zarar kavramının kullanıldığı hallerde, sınırlayıcı-aksine bir düzenleme olmadığı sürece, zarar gören tarafından gerçek ve gerçek olmayan mal varlığı zararlarının da tazmininin istenebilmesi gerekir.

Zarar kavramı, Türk Hukukunda bir kimsenin mal varlığında rızası dışında meydana gelen azalma olarak tanımlanmaktadır. Mal varlığının zarar verici fiil olmasa idi, bulunacağı durumla, fiil sonucu aldığı durum arasındaki fark zarar olarak kabul edilmektedir. Hatta Oğuzman, mal varlığının azalmasına neden olan halleri sıralarken, pasifin artması, aktifin azalması yanında, yoksun kalınan kârın da mal varlığını azaltan bir kalem olduğunu vurgulamaktadır268. Eren de doktrin ve uygulamada, zararın geniş ve dar anlamda zarar olarak ikiye ayrıldığını; dar anlamdaki zararın teknik anlamdaki maddi zararı ifade ettiğini ve maddi zarara mal varlığı (mal varlığı kapsamı içinde yer alan her türlü değeri, yoksun kalınan kârı vs. içerecek şekilde) zararı da denildiğini belirtmektedir269.

Bununla birlikte, aksine bir düzenlemenin, sınırlamanın mevcut olduğu hallerde, bilhassa sigorta genel şartlarında yer alan “mallarda ziya ve hasar” gibi sınırlayıcı ibareler dolayısıyla, kazanç kaybı biçiminde ortaya çıkan gerçek mal varlığı zararları sigorta koruması dışında kalabilmektedir270.

Ürün sorumluluk sigortası açısından konu değerlendirildiğinde, genel şartın 1.

maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “mallarda ziya ve hasar” ifadesiyle, sınırlayıcı bir teminat öngörüldüğü ve kazanç kaybı biçiminde ortaya çıkan ve imalat zararlarında büyük önemi haiz olan gerçek mal varlığı zararlarının sigorta koruması

268 Oğuzman/Öz, s. 496.

269 Zarar kavramı ile ilgili tartışmalar için bkz: Eren, (Borçlar), s. 489;

Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 548; Tandoğan, Haluk: Türk Mesuliyet Hukuku, (Mesuliyet), Ankara 1961, s. 63; Karahasan, s. 147.

270 Yongalık, (Çevre), s. 50.

dışında bırakıldığı görülmektedir. Bunun haricinde, anılan maddenin genelinde, sigorta koruması cismani ve mal varlığı zararları ile sınırlandırılırken, sadece saf mal varlığı zararlarının sigorta kapsamı dışında tutulması istenmiş, saf mal varlığı niteliğinde olmayan zararlardan, dolaylı zararlar271 ile yansıma zararları272 açısından böyle bir sınırlandırmaya gidilmemiştir273.

Bu nedenle esas itibarıyla kusurlu ürünün sebep olacağı şahıs ve mal zararlarına karşı teminat sağlayan ürün sorumluluk sigortasında, poliçelerde, aksine bir hüküm yoksa, açıkça istisna edilmediği sürece, şahıs ve mal zararları yanında, sadece bir şahıs veya mal zararı sonucunda ortaya çıkan gerçek olmayan mal varlığı zararları da sigorta kapsamı altındadır274. Ancak bu nevi zararların meydana gelen şahıs ya da mal zararı ile uygun nedensellik bağı içinde olması şarttır275. Örneğin bir kitap evi sahibi, işyerinde kullandığı merdivenin kusurlu üretimi nedeniyle kırılması sonucu, merdivenden düşerek bacağını kırmış ve bir ay boyuncu hastanede yatmıştır. Bu süreç içersinde işyerinin kapalı kalması nedeniyle uğranılan kazanç kaybı, poliçede aksi öngörülmedikçe ürün sorumluluğuna dahildir276.

Sonuç olarak ürün sorumluluğunda hangi tür mal varlığı zararlarının sigorta kapsamında değerlendirileceğini tespit etmek için, her poliçe teminatının kapsamına bakmak gerekir. Ancak genellikle sözleşmede aksini kararlaştırmak mümkün olmakla birilikte, şahıs ve mal zararları teminatı olmaksızın, bir mal ya da şahıs zararına bağlı

271 Dolaylı zarar, hukuka aykırı fiilin mağdura verdiği doğrudan zarara bağlı olarak ilave bir sebeple mağdurun uğradığı zarardır. Başka bir ifadeyle ilk zarar verici eylem veya kaçınmanın uygun sonucu niteliğindeki yeni bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkan zararlar dolaylı zarardır (Bkz: Oğuzman/Öz, s. 498;

Eren, (Borçlar), s. 496.

272 Yansıma zararı bir hukuka aykırı fiile maruz kalan kimseden başka bir şahsın da bu fiil yüzünden uğradığı zarardır (Bkz: Oğuzman/Öz, s. 499).

273 Ünan, (Sorumluluk), s. 98.

274 Clarke, Malcolme: The Law of Insurance Contracts, London 1989, s. 101.

275 Kutlu, s. 281.

276 Bedensel zarara bağlı netice zararları, cismani zararlar kapsamında koruma altına alınmakta ve poliçede cismani zararlara ilişkin öngörülen limit dahilinde karşılanmaktadır (Bkz: Munich Re, Ürün Sorumluluk Sigortası Poliçesi, “Teminat Limitleri”).

olmadan ortaya çıkmayan kazanç kaybı biçimindeki gerçek mal varlığı zararları (pure financial loss)277 koruma kapsamında değildir278.

Ç) Masraflar

Sigorta tatbikatında genel kabul gördüğü şekliyle çoğu zaman, sigortacının sigorta ettireni himayesi, poliçe ile temin edilmiş sorumluluklardan kaynaklanan tazminat taleplerine karşı savunması, tazminat ödeme borcundan daha büyük önem taşır.

Zira, sigorta ettirenin iyi bir şekilde savunulması, tazminata hükmedilmemesine ya da hükmedilecek tazminat miktarının daha az olmasına neden olur279.

Sigortacı yaptığı inceleme neticesinde, mağdurun tazminat talebinin haklı olduğu sonucuna ulaşırsa, sigorta ettireni mağdurun haklı tazminat talebinden kurtarmakla yükümlü olur280. Ayrıca sigortacının, sigorta ettirenin sorumluluklarından doğan tazminatları ödemesinin yanı sıra, poliçeyle temin edilmiş sorumluluklardan kaynaklanan tazminat taleplerine karşı savunma hakkı da vardır281. Hatta bazı ülke kanunlarında savunma bir görev olarak düzenlenmiştir282.

Genel sorumluluk sigortalarında olduğu gibi ürün sorumluluğunda da, sigortacı, haklı hasar taleplerini ödemenin yanı sıra, haksız taleplere karşı da sigorta ettireni savunmak ve bu hususta söz konusu masrafları karşılamak durumundadır283. Sigortacının, sigortalıyı haklı taleplere karşı olduğu gibi, haksız taleplere karşı da koruyacağı genel şartların birinci maddesinin son fıkrasında da ifade edilmiştir. Ayrıca

277 Sadece finansal kayıplar istisnasına, ürün sorumluluğundaki teminat istisnaları incelenirken yer verileceğinden bu bölümde daha fazla detaya girilmeyecektir (Bkz: aşağıda, 4) Ürün Sorumluluk Sigortasının Teminat Kapsamının İstisnaları, s. 81).

278 Smyth, s. 25.

279 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 283.

280 Sigortacı, sigorta ettireni, mağdurun haklı tazminat taleplerinden, tazminatı doğrudan doğruya mağdura ödenmek suretiyle kurtarabileceği gibi farklı şekillerde de kurtarabilir. Detaylı bilgi için bkz: Şenocak, (MSS), s. 161.

281 Mildred, s. 249.

282 Omağ, (HSS), s. 91.

283 Burton, s. 728.

anılan genel şartın dokuzuncu maddesinin ikinci fıkrasına göre de; “Dava açılması halinde, sigortacı, sigortalı namına davayı takip eder. Sigortalı, sigortacının göstereceği avukata bu hususta lazım gelen her türlü salahiyeti vermek mecburiyetindedir. Davaya ait masraflar sigortacı tarafından ödenir. Şu kadar ki, bu masraflarla zarar görene verilmesi lazım gelen tazminat yekunu sigorta poliçesinde tespit edilmiş bulunan azami meblağı tecavüz edemez”.

Benzer hükümler Alman ve İsviçre Hukukunda da yer almakta ve sigortacıya riziko gerçekleştiğinde kendi takdirine göre, sigorta ettirenin talimatından bağımsız olarak sorumluluk davasını sevk ve idare yetkisi vermektedir. Hatta haksız taleplerin önlenmesi için, sigortacının, sigorta ettirene talimat verme yetkisi de bulunmaktadır.

Zira ÜŞKMMSGŞ’nin 9. maddesinin ikinci fıkrasına göre de, sorumluluk davasını idare yetkisi sigortacıya ait olup; sigorta ettiren onun belirleyeceği avukata davayla ilgili bilgi ve yetkileri vermek zorundadır. Böylece anılan hüküm kapsamında sigortacı, sorumluluk davasında hakimiyeti elde etmektedir. Eğer sigortacı hukuki himaye sağlamayı reddederse, sigorta ettiren kendi davasını bizzat kendisi yürütecektir. Bu durumda ise davayı idare yetkisi sigorta ettirene geçecektir284. Aslında bu hükümlerle sigortacı dava masraflarını karşılama yükümlüğünden öte, haksız tazminat taleplerinin önlenmesi için de çaba harcamakla yükümlü tutulmuştur.

Üçüncü kişinin haksız talebini mahkemede ileri sürmesi durumunda, sigortacı sigorta ettirenin hukuki savunmasının gerektirdiği masraflar ile mahkeme masrafları kapsamında; avukat, ekspertiz ve gerektiğinde hukuki mütalaa giderlerini (litigation expenses) karşılamak durumundadır285. Sigortacı ayrıca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu kapsamında öngörülen diğer yargılama giderlerini de karşılayacaktır286.

ÜŞKMMSGŞ’ye göre, poliçede öngörülen sigorta bedeli, üçüncü kişinin haklı tazminat taleplerinin yanında, hukuki himaye masrafları için de bir sınır oluşturmaktadır.

Zira savunma masrafları, poliçe teminatı dahilinde karşılanmaktadır287. Ancak, dava

284 Şenocak, (MSS), s. 168-170.

285 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 283.

286 Şenocak, (MSS), s. 171.

287 The Cologne Re, (PLI),, s. 18.

savunma masraflarının sigorta bedeline dahil edilmesi hususunda, farklı uygulamalarla karşılaşmak da mümkündür. Zira bazı ülkelerde (özellikle Kuzey Amerika’da) hukuksal savunma masrafları, tazminata ek olarak mahkeme kararı ile sigortacıya yüklenmekte iken288; bazı ülkelerde ise sigortalı hesabına girişilecek dava ve savunma giderleri de dikkate alınarak ödenecek tazminat ve teminat limiti saptanmaktadır289 .

Sigortacının sigorta ettiren aleyhine bir cezai takibata geçilmesi halinde ise onun savunmasını üstlenmesi zorunlu değildir. Zira, sigortalanan rizikonun gerçekleşmesi dolayısıyla sigorta ettirene karşı girişilen cezai takibat, kural olarak o kişinin şahsi meselesidir. Genel şartın dokuzuncu maddesinde de, sigortacının sigorta ettirenin ceza davasında mahkum edildiği para cezasını tazmin etmekle yükümlü olmadığı belirtilmiştir. Bu hükme göre sigortacı, sadece tayin ettiği avukatın masraflarını karşılar;

ceza davasında sigorta ettirenin ödemekle yükümlü olduğu mahkeme masraflarını ise ödemek zorunda değildir.

Para cezasının ürün sorumluluğu sigortasından karşılanmaması gerektiği, doktrinde öncelikle para cezasının bir cezai sorumluluğun müeyyidesi olmasına dayandırılmaktadır. Bunun yanı sıra, para cezasının müeyyidelendirildiği suçta, kasıt unsuru hakim olduğu oranda, rizikoda bulunması gereken tesadüfilik ya da yarı tesadüfilik ortadan kalkmakta, bu da bir sigortasızlık halinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca para cezasının; kanunen yasaklanmış bir fiilin müeyyidesi olması, sigortalanmasının kamu düzenine aykırı olması ve para cezalarına cezaların şahsiliği ilkesinin hakim olması da bu kapsamda ileri sürülen gerekçeler arasındadır290. Öte yandan TTK’nın 1277. maddesi kapsamında da, sigortadan faydalanan veya sigorta

288 Smyth, s. 20.

289 Belirlenen sigorta tazminatının üzerinde dava ve savunma masrafının karşılanabileceği çoğu zaman sigorta şirketinin bu konuya ilişkin vereceği yazılı muvafakat ile gerçekleşmektedir. Bu masrafları tazminat limitinden ayrı tutan poliçe sayısı nispeten diğer ürün sorumluluk sigortası poliçelerine nazaran daha azdır. İngiltere de görülen “TGA Chapman LTD&Others v. Christopher and Sun Alliance” davası da mahkemece yargılama masraflarıyla birlikte sigorta bedeli olan 1.000.000 $’ın daha üzerinde bir tazminata (1.300.000$) hükmedildiği örnek bir dava niteliğindedir (Bkz: Mildred, s. 250).

290 Kender, (Seminer), s .6; Şenocak, (MSS), s. 171; Omağ, (HSS), s. 78.

ettiren kimsenin kanunla yasak edilmiş ve ahlaka aykırı fiilinden doğabilecek bir zarara karşı sigorta yaptıramayacağı açıkça hükme bağlanmıştır.

Bu nedenle birçok ürün sorumluluk sigortası poliçesinde, ceza takibatına konu tazminat ve yargılama masrafları istisna tutulmakla birlikte291; ceza davaları ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek savunma giderlerinin ek kloz olarak ürün sorumluluk sigortası poliçelerine eklendiği sigorta sözleşmelerini de görmek mümkündür. Bilhassa İngiliz ürün sorumluluk sigortacılığı uygulamasında, ceza davalarına bağlı savunma giderlerinin poliçe genişletmesi (extension) olarak teminata dahil edildiğini görmek mümkündür292 . Bu hususta özellikle, 1987 tarihili İngiliz Tüketiciyi Koruma Yasası gibi üretici hakkında ceza davalarına olanak sağlayan yasal düzenlemelerin sayısında ciddi artışın olması etken olmuştur293.

4) Ürün Sorumluluk Sigortasının Teminat Kapsamının İstisnaları

Bu başlık altında ürün sorumluluk sigortasında teminat kapsamının ne şekilde sınırlandırıldığı ve bu sınırlandırmalara ilişkin temel örneklerin nelerden ibaret olduğu değerlendirilmiştir.