• Sonuç bulunamadı

Ürün Sorumluluk Sigortasının Teminat Kapsamı

§ II- ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKO

B) Ürün Sorumluluğu Kavramı

3) Ürün Sorumluluk Sigortasının Teminat Kapsamı

Hukuki sorumluluktan bahsedebilmenin ön koşullarından biri de “zarardır”.

Zarar olmaksızın tazminat borcunun varlığından bahsedebilmek mümkün değildir.

Bununla birlikte herhangi bir sorumluk sigortasının, belirli bir hukuki sorumluluk sebebine bağlı olarak meydana gelen tüm zararları kapsamına alması da zorunlu değildir. Bazı zararların sigorta kapsamı dışında tutulması mümkündür. Hangi tür zararlarla ilgili tazminat talepleri için koruma sağlandığı, sigorta genel şartlarında ya da taraflarca kararlaştırılan özel şartlarda açıkça belirtilir. Bu şekilde yapılan sınırlandırmaya sigortaya konu rizikonun “zararlar açışından” sınırlandırılması denir231. ÜŞKMMSGŞ’nin 1. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerine bakıldığında bu sigorta için, rizikonun zararlar açısından ne şekilde sınırlandığının açıkça görülmesi mümkündür. Bu hüküm gereği sigorta güvencesi, sigorta ettirenin sorumluluğunu doğuran olay sonucunda, üçüncü kişilerin uğradığı kişi ve mal zararları ile sınırlandırılmıştır232. Buna karşın doktrinde sorumluluk sigortalarında koruma

228 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 576; Oğuzman/Öz, s. 473 vd.

229 Hanımeli, s. 32; Benzer bir durum üreticinin kusursuz sorumluluğunun kabul edildiği Amerikan Hukuku için de geçerlidir (Bkz: Huebner-Black -Webb, s. 380).

230 Aslan, (1996), s. 192; Aydos, s. 267.

231 Ünan, (Sorumluluk), s. 77.

232 Yongalık, (Çevre), s. 161.

kapsamındaki zararlar, şahıs zararları, mal zararları ve mal varlığı zararları olmak üzere üç ayrı başlık altında incelenmektedir233. Biz de bu ayrıma bağlı kalmak şartıyla, ürün sorumluluk sigortası için önem arz eden “savunma masrafları”nı da bu üç başlık ile birlikte ele almayı uygun görmekteyiz.

A) Şahıs Zararları (Cismani Zararlar)

Genel sorumluluk sigortalarında şahıs zararları; bedensel yaralanma, bir hastalık veya bunların neticesine bağlı olarak meydana gelen zararlar olarak ele alınmaktayken234; ÜŞKMMSGŞ’nin 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde şahıs zararları; “üçüncü şahısların ölmesi, yararlanması ve sıhhatinin muhtel olması”

biçiminde tanımlanmıştır. Ürün sorumluluk sigortası poliçelerine baktığımızda ise, şahıs zararları kavramının; “bedensel hasar (yaralanma)” olarak ifade edildiği görülmektedir235. Benzer şekilde bedeni hasarla kastedilen de, kişinin bedeni olarak yaralanması, hastalanması, rahatsızlanması ve bunlara bağlı olarak meydana gelen ölüm olayıdır. Ölüm olayı cismani zararın bir türü olmakla birlikte, çoğu genel sorumluluk sigortası poliçesinde ölüm halinin açık bir şekilde poliçede teminat kalemleri arasında sayılmış olması aranır236. Ayrıca, ürün sorumluluk sigortası kapsamı altındaki cismani zararlara bir işçinin maruz kalması hali de, ürün sorumluluk sigortası poliçelerinde bu zararların işveren sorumluluk sigortasıyla güvence altına alınabileceği gerekçesiyle, poliçede teminat dışı bırakılmaktadır237.

Kişilerin ölmesi, beden bütünlüğünün ihlal edilmesi veya sağlığının bozulması halinde söz konusu olan cismani zararlar da aslında bir mal varlığı zararıdır. Medeni hukuk açısında konuyu ele aldığımızda, tüm zararlar aslında mal varlığında bir

233 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 279.

234 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 279.

235 Örneğin Munich Re tarafından uygulanan ürün sorumluluk sigortası poliçesinde, cismani zararlar- bedensel hasarlar ifadesine yer verilmiştir.

236 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 279.

237 Mildred, s. 239; Digby, s. 114.

kötüleşmeye neden olmaktadır238. Bu kötüleşme, aktifte yer alan değerlerin yok olması ya da azalmasından kaynaklanabileceği gibi, cismani bir zarardan da ileri gelebilir.

Örneğin kullandığı bir ilacın etken maddesindeki bir kusur nedeniyle hastalanan kişi, bu yüzden uzunca bir süre işe gidemeyip, çalışamadığı zaman boyunca gelirinden yoksun kalacak ve hastane masraflarını karşılamak durumunda kalabilecektir. Dolayısıyla zarar için önemli olan, mal varlığındaki bir kötüleşmenin meydana gelmesidir. Bu kötüleşme, zarara uğrayan şahsın iradesi dışında meydana geldiği sürece, sebebin bir önemi yoktur239. Bu kapsamda sorumluluk sigortalarında da zararların, mal varlığında kötüleşme şeklinde ortaya çıkmaları şarttır. Ancak rizikoyu zarar türleri açısından sınırlandırabilmek amacıyla, medeni hukukun genel nitelikli mal varlığı zararı kavramı, sorumluluk sigortası genelinde, ürün sorumluluk sigortası açısından da bazı alt ayrımlara tâbi tutulmuştur. Bu nedenle, şahıs zararlarını (cismani zararları) mal varlığı zararlarından ayrıştırarak özel bir başlık altında teminat kapsamına almak gerekir.

Diğer taraftan, üçüncü kişinin ölümü ya da yaralanması neticesinde oluşan cismani zararların hesaplanmasında; ölüm halindeki destekten yoksun kalma tazminatı, bedensel zararlarda uzuv tatili, iş gücünün kaybı, üçüncü kişinin gerçekten uğradığı zararlar, hastane, doktor, bakım, ilaç giderleri, kazanç kaybı gibi giderler de dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla sigortacı, bedensel zarara bağlı olan netice zararlarını da şahıs zararları olarak koruma kapsamına almakta ve poliçede gösterilen azami limit dahilinde bu zararı gidermekle yükümlü bulunmaktadır240.

Bunun yanında yaralanma halinde, bizzat yaralanan şahsın; ölüm halinde ise ölenin yakınlarının somut olayın koşulları göz önüne alınarak BK’nın 47 ve 49. madde hükümlerine göre manevi tazminat talep edebilmeleri gerekir. Bu konuda çalışmamızda yeri geldikçe bahsettiğimiz gibi TKHK’da manevi zararlara ilişkin bir hükme yer verilmemiş; Direktif kapsamında ise manevi zararların ürün sorumluluğu kapsamında

238 Tekiany/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 548.

239 Ünan, (Sorumluluk), s. 78.

240 Mildred, s. 239; Parsons, (WorkshopE), p. 3; Yongalık, (Çevre), s. 42; Ulaş, (Sorumluluk), s. 659;

Peck, s. 7/11.

tazmininin ulusal hukuklara bırakılacağı belirtilmiştir241. Bununla birlikte Türk Hukuku açısından kusura dayanmayan sorumluluk hallerinde de manevi tazminatın istenebileceği hususunda genel bir eğilim söz konusu olup, vücut bütünlüğünün ihlaline dayanan ürün sorumluluğundaki manevi zararların da genel hükümler kapsamında talep edilebilmesine engel bir durumun olmadığı ifade edilmektedir242. Konu genel şartlar açısından ele alındığında, iş veren sorumluluk sigortaları (md.2/d), mesleki sorumluluk sigortası (md.A.4.2/f) gibi bazı genel şartlarda manevi tazminat taleplerinin aksine sözleşme yoksa teminat dışı kalan tazminat talepleri arasında sayıldığını görmek mümkündür. Dolayısıyla sigorta sözleşmesine, manevi tazminat taleplerinin teminata dahil olduğunu belirtmek suretiyle, bu nevi taleplerin de teminat kapsamına dahil edilmesi mümkündür. Bunun haricinde ürün sorumluluk sigortası bakımından, ÜŞKMMSGŞ’de manevi tazminatlara ilişkin sınırlayıcı bir hüküm bulunmadığından, sözleşmede özellikle belirtilmese dahi manevi tazminat taleplerinin de genel hükümler gereği sigorta teminatı altında olması gerekir243.