• Sonuç bulunamadı

Ürün Sorumluluk Sigortasının Konusu

§ II- ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKO

C) Hasarların Başlangıçta Belirti Göstermemesi

1) Ürün Sorumluluk Sigortasının Konusu

Sigorta ettirenler, karşılaşma ihtimali bulunan her türlü riske karşı ve olabildiğince geniş kapsamlı bir teminatla sigorta güvencesi altına girmek ister. Ancak bilhassa sorumluluk sigortalarında, bütün sorumluluk olasılıklarına karşı ve herhangi bir sınır olmaksızın güvence sunulması sigortacılık tekniği açısından mümkün değildir117. Kaldı ki ürün sorumluluk sigortalarının sıklıkla genel sorumluluk sigortası poliçeleri ile kombine bir şekilde düzenlendiği dikkate alındığında, bazı istisnaların başka sorumluluk sigortaları kapsamında da yer alabileceği gerçeği, bu hususu kaçınılmaz kılmaktadır118. Bu nedenle bütün sorumluluk sigortalarında, korumanın bir kapsamı ve sigorta konusunun muhtelif sınırları vardır. Bu çerçevede sigorta korumasının ne şekilde sınırlandığı poliçe ve eklerinde belirtilir119.

Sorumluluk sigortalarının konusu günümüzde genellikle, sigorta sözleşmesinde öngörülen belli tür zararlarla ilişkilidir. Bu ilişki de, sigorta ettirenin sahip olduğu bir sıfata, hukuki ilişkilerine veya yürüttüğü faaliyetlerine göre belirlenir. Ayrıca, sigorta koruması yer ve zaman itibarıyla da çeşitli esaslara bağlı olarak sınırlanır. Bu şekilde sorumluluk sigortası sözleşmelerinde, sigorta edilen tehlikenin tanımlanması suretiyle sigortanın konusu ile teminat kapsamının belirlenmesine doktrinde “birincil riziko sınırlaması” adı verilmektedir120.

Diğer taraftan belirli bir sigorta sözleşmesinde, birincil riziko sınırlaması çerçevesinde, koruma kapsamı altında olmasına rağmen genel şartlarda ya da bazen özel şartlarda yer alan ve istisna hükümleri olarak adlandırılan çeşitli hükümlerle, koruma kapsamında olan hallerin bazılarının kapsam dışına alınması da mümkündür. Sigorta

117 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 275; Mildred, Mark: Product Liability Law and Insurance, London 2000, s. 257.

118 Smyth, s.15; Mildred, s. 258.

119 Ünan, (Sorumluluk), s. 65.

120 Yongalık, (Çevre), s. 158, Ünan, (Sorumluluk), s. 65.

teminatının bu şekilde sınırlandırılması da “ikincil riziko sınırlaması” olarak kabul edilir. Ancak istisnalar yoluyla, sigortalanması uygun görülmeyerek korumadan hariç tutulan rizikolar, ek bir prim karşılığında ya da başka özel sigortalarla da koruma altına alınabilir. Bu nedenle, rizikonun sınırlanması hususunda söz konusu olan birincil ve ikincil riziko sınırlaması ayrımı mutlak bir anlam taşımaz. Nitekim birincil riziko kapsamında yer alması gereken bir risk, istisna hükümlerinin konusunu teşkil edebilir121. Zira, yukarıda da belirttiğimiz gibi, sigorta sözleşmesi bir özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğundan, tarafların serbest iradeleri ile akit serbestisi çerçevesinde teminat kapsamını diledikleri şekilde belirlemeleri mümkündür122.

Ürün sorumluluk sigortasına ilişkin özel bir genel şart düzenlemesi söz konusu olmadığı için, birçok isteğe bağlı sorumluluk sigortasında olduğu gibi, bu sigortada ÜŞKMMSGŞ uygulanmaktadır. Bu kapsamda anılan genel şartın “Sigortanın Mevzuu ve Şümulü” kenar başlıklı birinci maddesinde yer alan düzenlemeye göre;

“İşbu poliçe sigortalıyı, sigortanın mer'iyet müddeti esnasında vukua gelecek bir hadise neticesinde,

a) Üçüncü şahısların ölmesi, yaralanması veya sıhhatinin muhtel olması, b) Üçüncü şahıslara ait mallarda ziya ve hasar (maddi zarar ve ziyanlar) husule gelmesi sebebi ile poliçede gösterilen sıfat, faaliyet ve hukuki münasebetlerinden dolayı, kendisine karşı, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerinin neticelerine karşı, Türkiye Cumhuriyetinin hukuki mes'uliyete müteallik mevzuatı hükümleri dairesinde ve işbu poliçede tespit olunan meblağlara kadar temin eder.

İşbu poliçe, sigortalıyı haklı taleplere karşı olduğu gibi yersiz ve aşırı taleplere karşı da korur.”

Sorumluluk sigortalarının konusunu belirleyen bu düzenleme, genel olarak bütün sorumluluk istemleri için öngörülmemiştir. Burada sadece belirli işletmeler, meslekler, faaliyetler gibi özel bazı riskler için teminat verilmesi söz konusudur. Nitekim anılan maddede belirtildiği üzere birinci riziko sınırlaması kapsamında sigorta ettirenin sıfatı,

121 Riziko sınırlaması ile ilgili detaylı bilgi için bkz: Ünan, (Sorumluluk),s. 65 vd.

122 Mildred, s 225; Merkin, Robert- Rodger, Angus: EC Insurance Law London 1997, s. 28.

faaliyeti ya da hukuki ilişkileri göz önünde bulundurularak, teminat altına alınacak sorumluluk riski özelleştirilecektir123. Bu durum sorumluluk sigortalarında “tehlikenin özelliği ilkesi” olarak adlandırılmaktadır124.

Bu çerçevede sigorta sözleşmesinin konusu “ürün sorumluluğu” olarak belirlenmiş ve özelleştirilmişse, ürün sorumluluğu haricindeki talepler koruma dışı kalacaktır. Bunun için diğer sorumluluk sebeplerinin açık bir şekilde teminat kapsamı dışında kaldığının belirtilmesi zorunlu değildir. Sigortanın konusunun “ürün sorumluluğu” olduğunu öngören bir genel şart hükmü, diğer sorumluluk sebeplerinin (işletme sorumluluğu, meslek sorumluluğu, taşınmaz sorumluluğu gibi) kapsam dışı kalması için yeterlidir125.

Anılan düzenlemede yer alan “... Türkiye Cumhuriyetinin hukuki mes’uliyete müteallik mevzuatı hükümleri dairesinde ...” güvence sunulacağı ibaresi, sigorta ettirenin sigorta teminatı altına alınan sorumluluğunun, yasalarda düzenlenmiş bulunan sorumluluk hükümlerine dayanması gerektiği şeklinde anlaşılmalıdır126. Başka bir ifadeyle burada maksat, sigorta ettiren aleyhindeki tazminat talebinin Türk Kanunlarına dayandırılarak sonuca bağlanması, sigorta ettirenin sorumluluğu meselesinde yetkili hukukun Türk Hukuku olmasıdır. İhtilaf, yabancı bir mahkeme tarafından karara bağlanmış olsa dahi, esas hakkında yabancı mahkeme (ya da hakimler) tarafından Türk Hukuku uygulanmışsa ÜŞKKMSGŞ kapsamında aranan şart gerçekleşmiş olur127.

Buna karşın bilhassa günümüz endüstri toplumunda sınır ötesi ticaretin gelişmesi ve çok hukuklu ilişkilerin içine girilmesi, ürün sorumluluk sigortasının uygulanması noktasında bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Zira, ürün sorumluluk rizikosunun dünya ülkelerini kapsayacak şekilde giderek genişlemesi karşısında, teminatın coğrafik sınırları da ortadan kalkmaya başlamıştır. Ancak genel şartın bu hükmü gereği, Türkiye’de üretilen ve AB’ye ihraç edilen bir ürün nedeniyle bir AB

123 Yongalık, (Çevre), s. 158, Ünan, (Sorumluluk), s. 66.

124 Yongalık, (Çevre), s. 159, dpnt:159.

125 Ünan, (Sorumluluk), s .66.

126 Yongalık, (Çevre), s. 159.

127 Ünan, (Sorumluluk), s Ünan, (Sorumluluk), s. 75.

vatandaşı; kendi hukukuna göre, üründe bulunan ve üreticinin sorumluluğunu gerektiren bir kusur dolayısıyla zarara maruz kalmışsa, bu sorumluluk sebebinin Türk Hukukunda yer almaması nedeniyle, üreticinin sigortacısının bu zararı ürün sorumluluğu poliçesinden karşılamaması gibi bir durumla karşı karşıya kalabilmektedir.

Diğer taraftan “hukuku mes’uliyete müteallik mevzuat” ibaresinin geniş yorumlanması gerekir. Bu ibarenin kapsamına, hem kamu hukukundan hem de özel hukuktan doğan sorumluluk halleri girer. Zira, sorumluluk sigortaları bakımından uygulanan genel şartlarda güvence altına alınan sorumluluk istemlerinin, özel hukuk kaynaklı olması aranmadığından, kamu hukukuna dayanan tazminat talepleri de hem genel olarak sorumluluk sigortası hem de özel olarak ürün sorumluluk sigortası güvencesi altındadır. Ancak burada sorumluluğun özel hukuk içerikli olması gerektiği göz ardı edilmemelidir128. Hatta Ünan’a göre ÜŞKMMSGMŞ md.3.A-1 uyarınca “kast”

unsuruna yer vermeyen suçlar haricinde, anılan genel şartta suç teşkil eden fiillerden kaynaklanan sorumluluğun koruma dışında kaldığına dair kısıtlayıcı bir hüküm yer almadığından, suç niteliğindeki davranışlar dolayısıyla ileri sürülen tazminat talepleri hakkında da sigorta korumasının işlerlik kazanması gerekir129.

Ürün sorumluluk sigortasının yabancı ülke uygulamalarına bakıldığında da, sorumluluk sigortasına konu riskin yasal sorumluluktan, hukuken tanınmış bir sorundan kaynaklanmış olması gerektiği görülmektedir. Bu kapsamda, haksız fiil ve kusur sorumluluğuna ilişkin130 genel hükümlerin yanı sıra, özel olarak düzenlenmiş kusursuz

128 Yongalık, (Çevre), s. 160; Kender, (Seminer), s. 6; Karayalçın, (İşletme Kazaları), s. 58; Ünan, (Sorumluluk), s. 75.

129 Ünan, (Sorumluluk), s.75, dpnt: 241.

130 Ürün sorumluluğuna konu teşkil edebilecek kusur, haksız fiil sorumluluğunun genel hükümler çerçevesinde sınırının ne şekilde çizilebileceği konusunda bkz: Reisoğlu, Safa: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ondokuzuncu Bası, Beta Yayınevi, İstanbul 2006, s.136; Karahasan, Mustafa Reşit:

Sorumluluk Hukuku, İstanbul 1996, s. 61-62; Kahya, Mehmet: “Hukuki Sorumluluk ve Sorumluluk Sigortaları”, Sigorta Denetleme Kurulu, Yayınlanmamış Hizmet İçi Eğitim Notları, İstanbul 1992, s. 6;

Saraçoğlu, Mahmut: “Sorumluluk ve Tazminat Hukuku”, (STH), Yayınlanmamış Çalışma Notları, s.17;

Karaca, Uğurhan: “Sorumluluk Sigortaları, Özellikleri-Türleri”, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Uzmanlık Tezi, Ankara 1995, s .18.

sorumluluk halleri de ürün sorumluluk sigortasının konusunu oluşturan risk nedenleri olarak belirlenmiştir131. Bunların haricinde İngiltere’deki Tüketiciyi Koruma Yasasında da olduğu gibi çeşitli ülkelerde, ürün sorumluluğunun nedenleri doğrudan doğruya bir yasal düzenlemeye konu edilmiştir132. Benzer şekilde Avrupa Birliği’nde konuya ilişkin çıkarılan direktifler de, ürün sorumluluk sigortasına konu rizikoların hukuki dayanaklarını teşkil eden düzenlemeler arasında yer almaktadır133.

ÜŞKMMSGŞ’nin 1. maddesindeki düzenlemenin bir diğer sonucu da, bu hükmün sadece tazminat ödenmesini öngören hükümleri kapsamasıdır. Dolayısıyla, özel hukuk karakterli olsa da, hukuki sorumluluk öngören bütün kanun hükümleri kapsama dahil değildir. Şu halde bir şahıs veya eşya zararı dolayısıyla, sigorta ettirene karşı ileri sürülen talepler; tazminat talebi niteliğinde olmak ve anılan genel şarttaki istisnalardan birine girmemek koşuluyla sigortaya dahil olacaktır134.

Ürün sorumluluğu nedeniyle maruz kalınan zarar veya ziyan karşılığı talep olunan tazminat, yabancı bir poliçede “damages” ya da “compensation” kelimesi ile ifade edilmektedir. Çoğu poliçede bu iki kelime birbiri yerine kullanılmaktadır. Bununla birlikte bu poliçelerde, ürün sorumluluğu nedeniyle teminat altına alınan riskin, sadece telafi edici zararla (compensatory damage) sınırlı olmadığı, cezalandırıcı mahiyetteki tazminat istemlerinin de (punitive damages) sigorta teminatı altında yer aldığı görülmektedir135. Cezalandırıcı tazminatın uygulanmasının önündeki önemli bir engel, bu cezanın sigorta teminatı altında ödenmesi halinde, cezalandırıcı mahiyetinin ortadan kalkacağıdır. Diğer taraftan cezalandırıcı tazminatın sigortalanmasını ileri sürenler, bu

131 Parsons, (WorkshopE), p.1.

132 Mildred, s. 235.

133 Peck, s. 7/11; Mildred, s. 235.

134 Ünan, (Sorumluluk), s. 76.

135 Bu husus, özellikle Amerikan Hukukunda önemli bir tartışma konusu teşkil etmiş, yargılamaya konu çoğu davada örnek niteliğinde kararlar verilmiştir. Bu kapsamda Batı Virjinya, Teksas gibi çoğu eyalet

“punitive damages” istemlerinin de sigortalanacağını kabul etmişken; Kaliforniya gibi bazı eyaletlerde farklı kararlara hükmedilmiştir. Örnek kararlar için bkz: Mildred, s. 236.

cezanın da beklenmeyen bir finansal kayıp olduğunu ve bu nedenle sigorta teminatı altına alınmasında bir engel olmadığını iddia etmektedir136.

Bununla birlikte Ünan’ın da vurguladığı üzere, sözleşme sorumluluğuna ilişkin hükümler de teminatın kapsamındadır. Anılan genel şartta, sözleşmelerin ifası istisnasına yer verilmediği için, bir eşya ya da şahıs zararı nedeniyle sözleşme sorumluluğu uyarınca sigorta ettirene yöneltilen bütün tazminat talepleri kural olarak bu sigortaya dahildir. ÜŞKMMSGŞ’nin md.3.A-2 hükmü de bu sonucu değiştirmez. Zira bu maddede yalnızca kanuni ölçüyü aşan talepler, sorumluluğu genişleten anlaşma veya tek taraflı taahhütler koruma dışı bırakılmıştır. Bunun ötesinde kanuni sınırlar içindeki sorumluluğa ise bir müdahalede bulunulmamıştır137. Nitekim BK md. 96’da düzenlenen sözleşmenin müspet ihlali, kanundan kaynaklanan bir sorumluluktur. Dolayısıyla genel şartın anılan düzenlemesiyle teminat dışı tutulan tazminat istemlerinin, BK md. 96’ya konu tazminat talepleriyle ilgilisi yoktur. Bu şekilde yapılan sözleşmelere garanti yükümlülükleri örnek olarak gösterilebilir138. Garanti sözleşmeleri üreticinin kanuni sorumluluk ölçüsünü aşarak sorumluluğunu genişlettiği anlaşmalara örnek niteliği teşkil etmektedir. Öte yandan Türk Hukukunda sözleşmenin müspet ihlali ile garanti yükümlülüklerinin yarışabildiği de göz ardı edilmemelidir. Zira sigorta ettirene yöneltilebilen bir tazminat talebinin garanti yükümlülükleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün olsa da, üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigortası, sözleşme sorumluluğunu tam olarak kapsadığından, bunun sigorta korumasına dahil olması gerekir. Ayrıca, kanaatimizce culpa in contrahendo’dan kaynaklanan tazminat taleplerinin de üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigortası kapsamında ürün sorumluluğuna dahil olması gerekir139.

Yukarıda yapılan tespitler neticesinde; üreticinin, gerek kusur sorumluluğu (BK md. 41 vd.) gerek sözleşme sorumluluğu (BK md. 96 vd.) ve gerekse de tüketici hukuku mevzuatında yer alan kusursuz sorumluluğu nedeniyle maruz kalacağı tazminat

136 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 282-283.

137 Ünan, (Sorumluluk), s. 76; Kutlu, s. 280.

138 Bennett, s. 92; Smyth, s. 21.

139 Ünan, (Sorumluluk), s. 76.

taleplerinin, ürün sorumluluk sigortası ile güvence altına alınabileceğini söylemek mümkündür.