• Sonuç bulunamadı

Mal (Eşya) Zararları

§ II- ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKO

B) Mal (Eşya) Zararları

Mal zararı, maddi malların yok edilmesi veya kısmen tahrip edilmesi yahut hasara uğratılması yüzünden mal varlığında meydana gelen eksilme olarak tanımlanabilir244.

Sigortacılık uygulamasında mal zararı genellikle, maddi varlığı olan nesnelerle (tangible property)245 ilgili zararları ifade eder. Medeni hukuktaki eşya kavramı, sigorta hukukunda da geçerli olmakla birlikte; bazı hallerde (bundan ayrılmayı gerektiren özel sebeplerin söz konusu olabildiği hallerde) sigorta uygulamasında esas alınacak eşya

241 Mildred, s. 41.

242 Kırca, (Ürün sorumluğu), s. 154-155, 161; Aydos, s. 188.

243 Omağ, (HSS), s. 76.

244 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 280; Eren, (Borçlar),s. 495; Ulusan, İlhan: “Tehlike Sorumluluğu Üstüne” Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Dergisi Sayı 6, 1979 s. 40.

245 Smith–Trieschman-Wiening-Johnson, s. 280.

kavramı246 sigorta hukukçuları tarafından ayrıca saptanabilmektedir. Bu nedenle maddi varlığı olmayan unsurlar (örneğin haklar) eşya olarak kabul edilmemektedir. Bununla birlikte sorumluluk sigortaları anlamında mal zararı, mülkiyet unsuru ile bağlı değildir.

Nitekim sigorta koruması, bir mal zararı sebebiyle tazminat talep edilen kişinin o eşyanın maliki olmadığı hallerde dahi geçerlidir.247

Mal zararları bir nesnenin hasara uğraması (damage) ya da zayi olması (loss) şeklinde ortaya çıkabilir. Genel şartların 1. maddesinin (b) bendinde “üçüncü şahıslara ait mallarda ziya ve hasar (maddi zarar ve ziyan)” biçiminde ifade edilen bu husus, yabancı poliçelerde de çoğu zaman “accidental loss or damage to material property”

şeklinde kaleme alınmaktadır248. Bu poliçelerde de maddi mallara yönelik gelen zararların teminat kapsamına dahil olduğu “material” kelimesi ile özellikle vurgulanmaktadır. Aksi halde “accidental loss or damage to property” ifadesi ile teminat kapsamının belirlendiği poliçelerde, fikri mülkiyete ilişkin taleplerin de ileri sürülmesi söz konusu olabilmektedir249. Aynı zamanda bu poliçelerde hasar ve ziyanın kazaen meydana gelmiş olması gerektiği de bilhassa belirtilmektedir. “Accidental”

kelimesine yer verilmeyen poliçelerde ise, bu husus teminat kapsamı dışında kalan hallerde yapılan genişletme ve açıklamalarla vurgulanmaktadır. Bu kapsamda meydana gelen zararın teminat kapsamında yer alıp almadığı, çoğu zaman “accidental loss or damage” ifadesinin, sigortacı ile sigortalı arasındaki ilişki kapsamında ne şekilde yorumlandığına göre belirlenmektedir250. Türk Hukuku açısından ise TTK’nın 1278.

maddesinde belirtildiği üzere, sigortacının, sigorta ettirenin veya sigortadan faydalanan

246 Medeni hukuktaki eşya kavramı için bkz: Oğuzman, Kemal/Seliçi, Özer: Eşya Hukuku, İstanbul 2002, s. 4.

247 Ünan, (Sorumluluk), s. 81,82.

248 Mildred, s. 239; Ayrıca bkz: Munich Re, Ürün Sorumluluk Sigortası Poliçesi, md. II Teminat Kapsamındaki Olaylar.

249 Mildred, s. 240.

250 “Accidental loss or damage” ile ilgili İngiliz mahkemelerine yansıyan çok sayıda örnek dava mevcuttur. Bunlardan birisi de “Commercial Union Insurance ile Rexodan International Ltd” arasındaki davadır. Dava detayları için bkz: Mildred, s. 239-240.

kimsenin kastından doğan hasarları karşılama yükümlülüğü yoktur. TTK md. 1264/f.3 yollamasıyla buna aykırı sözleşme şartları da hükümsüzdür.

Sorumluluk sigortalarında sigortanın koruma kapsamı, genel olarak üçüncü şahıslarla sınırlandırılmıştır. Mahiyeti itibarıyla, bir sorumluluk sigortası niteliği arz eden ürün sorumluluk sigortasında da, sigortacı kural olarak, sigortalının kendi şahsına ait mallara gelen zararları teminat altına almamaktadır251. Örneğin, AIG sigortanın ürün sorumluluk sigortası poliçesinin teminat dışında kalan hususlara ilişkin 2. maddesinin (g) bendinde; mülke gelen hususlara ilişkin olarak, sahibi olduğunuz, kiraladığınız veya içinde oturduğunuz ... teminat dışı tutulmuştur, denmektedir252.

Bununla birlikte sigorta ettirenin kendisine ait bir eşyayı ziya ve hasara uğratmış olması dolayısıyla da tazminat borcu doğabilir. Esasen böyle bir durumda dahi, sigorta sözleşmesinde “üçüncü kişiye ait eşyaya zarar gelmesi” koşuluna yer verilmedikçe, sigorta koruması ilke olarak sigorta ettirene ait eşyanın zarar görmesinden kaynaklanan sorumluluğu da kapsar253. Ancak ÜŞKMMSGŞ’ye baktığımızda böyle bir koşula yer verildiği görülmektedir. Zira, md.1/b uyarınca sigortacının, ancak üçüncü şahıslara ait mallarda ziya ve hasar husule gelmesi sebebiyle ileri sürülen tazminat taleplerine karşı koruma sağlayacağı hüküm altına almıştır. Bunun ötesinde çoğu ürün sorumluluk sigortası poliçesinde de, sigortalıya ait mallarda meydana gelen hasar ve ziya kapsam dışı bırakılmaktadır. Bununla birlikte anılan genel şartın 3.A/8.a maddesine göre, üçüncü şahıslara ait olup da, iare, icar ya da tevdi sebepleriyle ya da muhafaza, nakil veya işlenmek üzere ya da diğer herhangi bir maksatla sigortalının, aile efradının veya müstahdemlerinin ellerinde veya nezaretleri altında bulunan malların uğrayacağı zarar ve ziyandan doğan talepler de sigorta himayesinin kapsamı dışında tutulmuştur.

Zilyetlik klozu olarak adlandırılan bu istisnanın ilk şartı, zararın başkasına ait olan (mülkiyeti üçüncü bir kişinin olan) bir eşya üzerinde gerçekleşmesidir. Ancak bu eşyanın zilyetliği sigortalıda olmalıdır. Zilyetlik klozu bakımından, zarar olayının

251 William-Susane, s. 3.

252 Benzer şekilde Munich Re ürün sorumluluk sigortası poliçesinin VI) İstisnalar, 7) a-b maddelerinde benzer istisna hükümlerine yer verilmiştir.

253 Ünan, (Sorumluluk), s. 82.

gerçekleştiği andaki mülkiyet ilişkisi ölçü alınmalıdır. Ayrıca bu düzenleme kapsamında zilyetlik klozunun uygulanabilmesi için, sigorta ettirenin kendisinin ya da müstahdemlerinin başkasına ait eşya üzerinde doğrudan doğruya zilyet olmaları gerekir.

Buna karşın bizzat istisna kapsamımda yer alan eşyanın zarar görmesinden kaynaklanan gerçek olmayan mal varlığı zararlarının (dolaylı zararlar)254 bu istisna kapsamında ele alınıp alınmayacağı tartışmalıdır. Ünan bu zararların sigorta koruması altında olduğunu iddia etmekteyken255; bizim de katıldığımız görüş çerçevesinde Şenocak256, bu zararların istisna kapsamında yer aldığını ve dolayısıyla sigorta himayesi kapsamı dışında kaldığını belirtmektedir. Zira bu madde de “üçüncü şahıslara ait olup... malların uğrayacağı zarar ve ziyandan doğan talepler” hükmü, sadece sigorta ettirenin zilyetliğinde bulunan eşyada meydana gelen zarar ve ziyan taleplerini değil, bu eşyaların zarar ve ziyana uğraması dolayısıyla meydana gelen diğer zarar ve ziyanları da kapsam dışında bırakacak şekilde geniş ifade edilmiştir. Ayrıca bu sonuç, bu eşyaların zarara uğramasından dolayı oluşan cismani zararlar için de geçerlidir .257 Bununla birlikte bu madde içinde zilyetlik klozu yanında “faaliyet klozu” da yer almaktadır. Buna göre sigorta ettirenin tamir, işlenmek ya da nakil amacıyla aldığı eşyada taahhüt edilen işi yaparken faaliyet konusu eşyada sebebiyet verilen zararlara karşı da teminat bahşedilmemektedir258.

Ürün sorumluluk sigortasında teminat dahilinde olan zararlar açısından önem arz eden diğer bir husus da, bozukluk taşıyan ürünün kendisinde ya da bu ürünün tamamlayıcı parçalarında (ham maddesinde) meydana gelen bozukluk (kusur) nedeniyle uğranılan mal zararlarının kapsam dahilinde olup olmadığıdır.

Ürün sorumluluğu çerçevesinde, üreticinin ve dolayısıyla sigortacının sorumluluğu, sadece ürüne refakat eden zararlarla sınırlıdır. Zira, çalışmamızın ikinci bölümünde ele alındığı üzere, bozuk ürünün bizzat kendisinde meydana gelen zararlar,

254 Bu tür zararlar aşağıda C) Mal Varlığı Zararları, başlığı altında detaylarıyla incelenecektir. Bkz: s. 74.

255 Ünan, (Sorumluluk), s. 145.

256 Şenocak, (MSS), s. 457.

257 Şenocak, (MSS), s. 458.

258 Ünan, (Sorumluluk), s. 145; Şenocak, (MSS), s. 459.

sözleşme hukuku temelinde ayıba karşı tekeffül kapsamında ele alınmaktadır. Bu nedenle, mahiyeti itibarıyla farklı hususlar içeren ürün sorumluluğunda, bozuk ürünün bizzat kendisine gelen zararlardan dolayı ne üreticinin ne de sigortacının sorumlu tutulması gerekir259. Diğer taraftan TKHK’nın imalatçı-üretici tanımını yapan md. 3/(ı) hükmü ve ürün sorumluluğuna ilişkin 4. maddesinin ikinci fıkrası gereği, kusurlu ürünü imal edenle birlikte, kusurun, bozuk hammadde ve yarı mamuller ile tamamlayıcı parçalar dolayısıyla ortaya çıktığı hallerde, bunların üreticileri de tüketiciye karşı sorumludur260. Ancak, genel şartın 3.A/8 (b) bendinde yer alan hükme göre “Sigortalı veya müstahdemleri veyahut sigortalı hesabına hareket eden kimseler tarafından imal veya teslim edilen veya işlenen şeylerde veya bu şeylerle fonksiyonel rabıtası olan teknik cihaz veya tesislerde, işin veya teslimatın kusurlu ve ayıplı olması dolayısı ile husule gelen zarar ve ziyandan doğan talepler” sigorta teminatının kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle ham madde, ara mal ve tamamlayıcı parçalar sigortalı-müstahdemi ya da sigortalı hesabına hareket eden bir kişi haricinde, üçüncü bir şahıs tarafından üretilmiş olsa dahi, nihai malla fonksiyonel bağlantısı olması sebebiyle bu tür eşya zararları ile ilgili olarak, poliçede aksi öngörülmedikçe sigortacıyı sorumlu tutmak mümkün değildir261. Buna karşılık üretim konusu eşya ile fonksiyonel bağlantısı bulunan cihaz ve tesislerin hangi kıstasa göre belirleneceği genel şartta ele alınmamıştır. Bu hususun da iş hayatındaki genel anlayış dikkate alınarak belirlenmesi gerekir262.