• Sonuç bulunamadı

Mahkemenin Süresinden Sonra Açılan Karşılık Dava Hakkında Vereceği Karar

Belgede Karşılık dava (sayfa 61-65)

§4 KARŞILIK DAVA AÇMA SÜRESİ A-GENEL BİLGİ

B- ASLİYE MAHKEMELERİNDE KARŞILIK DAVA AÇMA SÜRESİ

V- Mahkemenin Süresinden Sonra Açılan Karşılık Dava Hakkında Vereceği Karar

Süresinde açılmayan bir karşılık davayı davacının ilk itirazda bulunması üzerine yada aksi görüşte olan ilk görüş gereğince kendiliğinden dikkate aldığında, karşılık davanın süresinden sonra açılmış olduğunu tespit eden mahkeme, karşılık dava hakkında nasıl bir karar verecektir? Burada da yine farklı düşünceler bulunmaktadır. İlk olarak mahkeme karşılık davayı açılmamış sayılmasına karar vermesi gerektiğini savunan görüş diğeri de karşılık davanın ayrılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda olan görüştür. Biz ilk olarak katılmadığımız görüşten başlayarak ifade etmeye çalışacağız.

1-Mahkemenin Karşılık Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Vermesi Gerektiği Görüşü

Yargıtay’ın bazı kararlarına göre, karşılık davanın süresinden sonra açılmış olduğunu tespit eden mahkemenin, karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekir.

Mahkeme karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar verilen karşılık dava mahsup talebi ile açılmışsa, davacının, karşılık davanın süresinden sonra açılmış olduğuna ilişkin itirazı, aynı zamanda savunmayı genişletmeye itiraz niteliğinde olduğundan, yani süresinde davalının dava konusuna ilişkin şeyin esasına itirazı mahiyetinde olan bu durum, davalının süresinden sonra açmış olduğu ve mahkemenin açılmamış sayılmasına karar verdiği karşılık davada bildirdiği mahsup, asıl davada bir savunma sebebi olarak da incelemeye tâbi tutulamaz. İncelemeye tabi tutulması karşılık davanın süresinde açılmadığına ilişkin itirazın dikkate alınmaması anlamına gelecektir, bu da karşılık davanın açılması ile ilgili kurallara aykırıdır.

Mahkemenin karşılık davanın süresinden sonra açılmış olması nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin kararı, bir nihaî karar olduğundan ve karşılık dava özünde müstakil bir dava olduğundan yalnız başına yani asıl davanın sonuçlanmasını beklemeden temyiz edilebilinecektir.

Kanunun karar düzeltme kanun yolunu düzenleyen maddesinde temyiz yolunun açık olduğu karşılık davanın açılmamış sayılması hakkındaki kararlara ilişkin Yargıtay kararlarına

karşı, karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğini düzenlemiştir (m. 440, III/3)144.

Karşılık davanın süresinden sonra açılmış olması nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararı kesinleşirse, bu karar, karşılık davanın esası hakkında kesin hüküm teşkil etmez. Çünkü bu karar, sadece süresi geçtiği için davanın karşılık dava olarak

açılamayacağı hakkında kesin hüküm teşkil eder (m. 237,1)145.

"Bir davanın esası incelenmeden, özellikle Usulün 202’nci maddesinde gösterilen süre içinde karşılık dava niteliğini taşımadığı görüşü gibi bir nedenle reddedilmesi halinde, o davanın esası incelenmiş bulunduğu cihetle ret konusunda verilen karar taraflar için o konu- nun usulüne uygun bir biçimde açıldığında yeniden incelenmesine engel yoktur. Usulün 237 nci maddesi hükmü, esası incelenmiş ve bu inceleme sonucunda uyuşmazlık önceki ilâm ile kesin biçimde çözümlenmiş durumlarda yeniden dava açılması olacağı, açılmış davanın reddi zorunluğunu konusuna almış bulunmaktadır. Olayda böyle bir durum, bulunmadığına göre, kesin hüküm savunmasının reddi ile esasının incelenmesi gerekir. O halde karşılık davanın

kesin hüküm vardır düşüncesiyle incelenmeksizin reddedilmiş olması bozmayı gerektirir"146.

Davalı almış olduğu karşılık davasının süresinden sonra açılmış olması nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra, o davayı, davacıya karşı ayrı müstakil bir dava olarak açabilir. Çünkü mahkemenin verdiği karar davalının hakkının yokluğuna yönelik bir karar değil usulü bir durumun tespitinden ibarettir. Müstakil açılmış olan bu davayı mahkeme bağlantılı olmaları dolayısıyla birleştirilmesine karar verebilir. Bu durumla karşılaşan davalı, karşılık davanın süresinde açılmadığından dolayı açıl- mamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesini beklemeden dahi davalının ayrı

bir dava açabileceğine karar verilebilir147. Ancak bu halde, davacı, derdestlik ilk itirazında

bulunabilir (m. 187/4). Çünkü karşılık davanın açılmamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararı kesinleşinceye kadar, karşılık dava derdest olan bir davadır.

Süresinden sonra açılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilen böyle bir karşılık dava ile dava konusu alacak için zamanaşımı da kesilmiş olmaz.

"Karşılık davanın süresinde açılmadığı yönüne itiraz edilmiş, bu konuda verilen önceki hüküm kesinleşmiş bulunduğundan sonuç doğuran karşılık davacının tazminat isteme

145 Kuru-Usul, C. IV, s.3937.

146 4.HD 26.10.1970, 7172/7693 (İBD 1972/3-4 s. 355-356).

hakkının zamanaşımının BK'nun 133. maddesi hükmünce kesilmiş olma durumunun gerçek- leşmediğinin benimsenmesi zorunludur. Çünkü usulünce karşılık dava açılmış değildir. Bu konu kesin hükümle de çözümlenmiştir. Karşılık dava az yukarıda açıklanan nedenle takas ve mahsup savunması olarak da gözetilemez. Çünkü esasa karşılık cevap süresinin geçtiği bildirerek inkâr durumunda başka bir savunmanın gözetilmeyeceği açıklanmıştır. Böylece zararın doğduğu günden bu dava gününe kadar davacının zamanaşımını kesecek geçerli hiç bir işlemi yoktur. O halde zararlandırıcı eylemin 10.12.1966 da gerçekleştiği, bu davanın bir yıl geçtikten sonra 21.2.1969 da açıldığı ve davalı Bakanlığın önce davacıya karşı açtığı davaya karşılık dava yoluyla yapılan başvurmanın yapılmamış sayıldığı gözetilmelidir. Usul hükümlerince yapılmamış sayılan bir usul işlemi bir hakkın istenmesinin sürdürüldüğü veya zamanaşımının kesilmesini sonuçlandırdığının kabulünü gerekli kılan ayrı bir usul veya esas hükmü de yoktur. Bu nedenle zamanaşımının kesildiğinin kabulünün dayanağı bu-

lunmamaktadır. Savunma uyarınca dava reddedilmelidir"148.

Bu durumda, asıl davanın davalısının BK m. 137. maddesinde, dava şekle müteallik bir noksan sebebiyle reddolunmuş olup da arada müruruzaman müddeti hitam bulmuş ise 60 günlük munzam müddetten davacı istifade eder ifade eden hüküm gereğince zamanaşımı dolayısıyla ek sürenin burada göz önünde bulundurulması gerektiğine inanmaktayım. Böylelikle, karşılık davanın ve aynı zamanda yeni davanın davacısı, karşılık davanın süresinden sonra açılmış olması nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren altmış gün içinde önceki karşılık davasını ayrı bir dava olarak açarsa, davalı bu durumda zamanaşımı definde bulunamamalıdır.

"Dava dilekçesinde 80.000 lira değerindeki nişan hediyelerinin mevcutsa aynen iade, değilse söz konusu bedellerinin ve ayrıca 50.000 lira manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının bir yıllık zamanaşımı süresi sona ermeden açtığı karşılık dava 10 günlük cevap süresinde açılmadığından bahisle mah- kemece reddedilmiş, reddedildikten sonra davacı bu davayı açmıştır. Bu davanın açıldığı tarihte bir yıllık zamanaşımı süresi geçmişse de, BK'nun 137. maddesinde, dava şekle müteallik bir noksan sebebiyle reddolunmuş olup da arada müruruzaman müddeti hitam bulmuş ise 60 günlük munzam müddetten davacı istifade eder, denildiğinden ve bu süre de

geçmediğinden, zamanaşımı itirazının reddiyle davaya bakılması gerekir"149.

148 4.HD 12.11.1970, 8176/8172 (RKD 1972/1 s. 34-35) (Kuru-Usul, C. IV, s.3939’den naklen). 149 3.HD 12.9.1983, 3638/3538 (YKD 1983/12 s. 1744).

2-Mahkemenin Karşılık Davanın Ayrılmasına Karar Vermesi Gerektiği Görüşü

Diğer görüşün aksine bizim savunduğumuz görüşe göre mahkeme kendiliğinden veya ilk itiraz üzerine karşılık davanın esasa cevap süresi geçtikten sonra açılmış olduğunu tespit ederse, karşılık davanın açılmamış sayılmasına veya reddine değil karşılık davanın asıl davadan ayrılmasına karar vermesinin, taraf dengesini koruma adına daha uygun düşeceği

kanısındayız150.

Mahkeme, esasa cevap süresi geçtikten sonra açıldığı için karşılık davanın açılmamış sayılmasına veya reddine karar verirse, davalı aynı davayı ayrı bir dava olarak yeniden açabilir. Davalı karşılık dava için ayrıca harç yatırmış olduğuna ve karşılık davanın açılmamış sayılmasına veya reddine karar verilse bile davalı vekâlet ücretine mahkûm edilemeyeceğine göre, davalıyı ayrı bir dava açma zorunda bırakmadan, sadece süresi geçtikten sora açılmış olan karşılık davanın asıl davadan ayrılmasına karar vermek usul ekonomisine ve menfaatler

dengesine daha uygun düşer151.

"Mahkemece mukabil davanın HUMK'nun 203. maddesi hükmünce cevap süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Oysaki harcı verilmek suretiyle açılan dava usulüne uygun olup, dilekçenin dosyasından çıkarılıp ayrı esasa kaydedilmek suretiyle HUMK'nun 45/3 üncü maddesi hükmüne göre bu dava ile birleştirilmesi gerekmekte ise de, dava işlem ekonomisi yönünden süresi geçtikten sonra verilen mukabil dava dilekçesinin de bu davada usulüne uygun açılmış dava olarak kabulüyle incelenmesi Yargıtay'ın ve dairemizin yerleşmiş uygulamasıdır. Buna göre, mahkemece yapılacak iş, dava ve mukabil davadaki iddia ve savunmalar yönünden tarafların delilleri toplanıp yerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak sonucuna göre birlikte ifa hususu göz önünde tutularak

karar vermektir"152.

Yargıtay’ında bu görüş doğrultusunda kararları genel anlamda diğer görüşün aksine

çoğunluk yazarlar tarafından da kabul görmektedir153.Nitekim Tasarıda bu durum süresinden

sonra açılan karşı dava için mahkeme davalar ayrılmasına karar verir şeklinde düzenlemeyle çoğunluk görüşü destekler mahiyettedir(HMK Tasarı m.138/2).

150 Yılmaz -Usul Ekonomisi, s.254;İyilikli, s.150; Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s.330.

151 Kuru-Usul, C. IV, s.3940; Aynı yönde kararlar için: 02.05.2007,2.H.D. 18818/7266 (Şimşek, s.234). 152 15.HD 30.6.1986, 4165/2495 (Yasa 1986/8 s. 1156).

153 Aynı yönde kararlar için: ll. HD.12.09.1989,6956/4269(Yılmaz, Z: Medeni Usul Hukukunda Karşılık Davanın Açılmamış Sayılması, Ankara 2001, s.278);4.HD 30.10.2000,6360/9346 (YKD 2001/2 s.185-

186);ll.HD.01.06.2000.2000/1524-4972-3.HD. 25.01.2001. 2001/58-629- ll. HD.12.09.1989. 1988/6956- 89/4269(İyilikli, s.151).

C-SÖZLÜ YARGILAMA USULÜNDE KARŞILIK DAVA AÇMA SÜRESİ

Belgede Karşılık dava (sayfa 61-65)