• Sonuç bulunamadı

Madencilik sektörünün geliştirilmesi

Belgede 2014-2023 Çukurova Bölge Planı (sayfa 122-127)

Lojistik Merkez

Tedbir 7. Madencilik sektörünün geliştirilmesi

Adana ve Mersin’in görece az gelişmiş bölgelerindeki maden kaynakları sanayide girdi olarak kullanılmakta ve ihraç edilerek ekonomik getiri sağlamaktadır. Kırsal kesimde madencilik faaliyetlerinin gelişmesi hem kırdan kente göçün azaltılmasına hem de kırsal altyapının güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır.

Metalik madenler ile endüstriyel ve enerji hammaddelerinin ham cevher olarak ihraç edilmesi yerine yarı mamul veya nihai mamule dönüştürülerek katma değeri yüksek ürünler üretilmesi teşvik edilecektir. Bu doğrultuda Ar-Ge çalışmaları artırılacak, kırma, öğütme ve eleme işlemlerinden geçirilen madenlerin özelliğine ve içeriğine göre fiziksel ve kimyasal süreçlerden geçirilerek ekonomik değeri yüksek ürünler elde edilecektir. Bu kapsamda Aladağ Kızılyüksek-Yataardıç krom yatağının bulunduğu bölgede entegre bir tesis kurularak krom cevherinden ferrokrom gibi katma değeri yüksek ürünler üretilmelidir. (Can, 2008, s. 67)

Madencilik sektörüyle ilgili diğer bir önemli husus, sektörde teknoloji kullanımını yaygınlaştırılması ve verimliliğin arttırılmasıdır. Özellikle düşük verimli ve yüksek maliyetli maden sahalarının teknoloji kullanımı yoluyla daha etkin işletilmesi sağlanacaktır. Ayrıca maden artık/atıklarının değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmasına yönelik teknoloji ve süreç tasarımları yapılacaktır.

Son olarak, sürdürülebilirlik ilkesi uyarınca madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel etkilerin belirlenmesi ve izleme sistemlerinin oluşturulması insan sağlığı ve çevrenin korunması açısından önemlidir.

Madenciliğin çevresel etkilerinin tespiti ve en aza indirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak ve önleyici tedbirler alınacaktır.

4.2.2. Öncelik 2: Kırsal Alanlarda Fiziki Altyapıyı İyileştirmek

“Bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak” stratejik amacı altında belirlenen ikinci öncelik, kırsal alanda fiziki altyapının iyileştirilmesidir. Sosyo-ekonomik anlamda azgelişmişliğin kırsal alanda sıklıkla gözlemlendiği Türkiye’de coğrafi konum, nüfus, iktisadi faaliyetler açısından farklı nitelikte kırsal bölgeler olduğu Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji belgesinde ifade edilmektedir. Kırsal yerleşimlerin sayıca fazla (2012 yılı itibariyle 34.434 köy), nüfus olarak küçük ve yerleşim düzeni olarak dağınık olması hizmet sunum maliyetleri ve etkinliği üzerinde olumsuz etki yaratırken, kırsal ekonomilerin gelişmesi için yerleşim bazında gerekli ölçeğin oluşması da güçleşmektedir. BGUS’a göre, kırsal alana hizmet sunumunun etkin biçimde yapılabilmesi için belirli bir nüfus eşiğinin üzerindeki kırsal ilçe merkezlerine öncelik verilmesi ve kırsal alan niteliğine uygun alanlarda hizmet sunumunun desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından yeniden tanımlanacak olan kırsal yerleşimlerin dağılımı önem arz etmektedir.

Durum Analizi

2012 Yılı TUİK verilerine göre, kırsal nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı Adana’da %11,2 ve Mersin’de

%21,1’dir. Bu oranlar ile her iki il de Türkiye ortalaması olan %22,7’nin altında yer almaktadır. Kırsal nüfus oranı hem bölge illerinde hem de Türkiye’de azalmaya devam etmektedir.

Köy Yolları Asfalt Oranı 0 - 11.78 11.78 - 39.75 39.75 - 59.25

Adana’da 467 ve Mersin’de 509 olmak üzere bölgede 976 tane köy bulunmaktadır. En fazla köy Tarsus (129), Mut (90) ve Kozan (87) ilçelerindedir. Bölgede kırsal nüfus oranı en yüksek olan ilçeler Saimbeyli (%75,9), Aladağ (%75,1), Feke (%74,5), Gülnar (%71,6) ve Yumurtalık (%71,5) ilçeleridir. Bu ilçeler gelişmişlik göstergeleri açısından da gerilerde yer alan ilçelerdir. 2004 yılında DPT tarafından yapılmış bulunan “İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması” çalışmasında 872 ilçe arasında Saimbeyli 728., Aladağ 713., Feke 797., Gülnar, 621. ve Yumurtalık 448. sırada yer almışlardır. Buradan hareketle, bölgede özellikle kırsal nüfusun yoğun olarak yaşadığı ilçelerde bir sosyo-ekonomik gelişmişlik sorunu olduğu ifade edilebilir.

Kırsalda Altyapı

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nce yapılan illerin köy yolu envanterine göre, 2012 yılı sonu itibariyle Türkiye’deki köy yollarının yaklaşık %44’ü asfalt iken bu oran Adana’da %58 ve Mersin’de %64’tür. Aşağıdaki haritada asfalt köy yolu oranlarının iller itibariye dağılımı gösterilmektedir. Buna göre, sosyo-ekonomik gelişmişlik göstergeleriyle paralel biçimde doğudan batıya doğru gidildikçe asfalt köy yolu oranı artmaktadır.

2012 yılı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü verilerine göre, içme suyunda Mersin’de toplam 1.086 köy ve bağlı yerleşim biriminden sadece 35 tanesinde yetersizlik söz konusudur. Adana’da toplam 929 köy ve bağlı yerleşim biriminden 10’u susuz 55 tanesi ise içme suyu bakımından yetersizdir.

Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi’nde yer alan kırsal alana erişilebilirlik verisine göre, Mersin Adana’ya göre daha erişilebilir görünmektedir. Yukarıda ifade edilen asfalt yol ve içme suyu verileri de bunu destekler mahiyettedir.

Kırsal Alana Erişebilirlik 7.6 - 24.7 24.7 - 41.8 41.8 - 55.5 55.5 - 69.7 69.7 - 100

Sulama

Adana ilinde toplam 1.403.000 ha’lık alanın %38’i tarım alanıdır. 539.000 hektarlık toplam tarım alanının yaklaşık %70’ine tekabül eden 375.212 ha’lık alan sulamaya elverişli olup bunun %64’ünü oluşturan 241.307 ha’lık alan sulanmaktadır. Toplam tarım alanı içerisindeki sulanan tarım alanı %45 olmaktadır. Aladağ’daki Yedigöze barajının 2014 yılında faaliyete geçmesi ile İmamoğlu’nda 75.000 hektarın üzerinde bir alan sulamaya açılacak, böylece sulamaya elverişli tarım alanlarının yaklaşık %84’ü, toplam tarım alanlarının ise %59’u sulanıyor olacaktır. Mersin ilinde toplam 1.585.300 ha’lık alanın yaklaşık %26’sı tarım alanıdır. 406.000 ha’lık toplam tarım alanının yaklaşık %62’sine tekabül eden 250.000 ha’lık alan sulamaya elverişli olup bunun

%55’ini oluşturan yaklaşık 138.360 hektarlık alan sulanmaktadır. Dolayısıyla toplam tarım alanı içerisindeki sulanan tarım alanı %34 olmaktadır. Bu veriler, TR62 Bölgesinde toplam tarım alanı içerisinde sulanan tarım alanı oranının artırılması gerektiğine işaret etmektedir.

Diğer yandan, bölgede tarım alanlarının büyük çoğunluğu yüzey sulama ile bilinçsizce sulandığı için, toprakta tuzluluk ve verimsizlik gibi sorunlara neden olmaktadır. Mevcut sulama sistemlerinin eskimiş olması sebebiyle barajlardan alınan suyun yaklaşık %40’ı tarlalara ulaşana kadar zayi olmaktadır. (Adana İli Tarımsal Sulama Altyapısının Analizi Raporu, ÇKA, 2013)

Tedbirler

Kırsal alanda fiziki altyapıyı iyileştirmek önceliğine yönelik olarak dört tedbir alanı belirlenmiştir. Bunlar, sulama altyapısının iyileştirilmesi ve su kaynaklarının verimli kullanılması; kırsal çevresel altyapının iyileştirilmesi; kırsal erişilebilirliğin artırılması ve kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerinin etkinleştirilmesidir.

Belgede 2014-2023 Çukurova Bölge Planı (sayfa 122-127)