• Sonuç bulunamadı

İşgücü piyasasındaki kırılgan grupların istihdam edilebilirliklerinin ve istihdam olanaklarının artırılması

Belgede 2014-2023 Çukurova Bölge Planı (sayfa 185-190)

Lojistik Merkez

Tedbir 2. İşgücü piyasasındaki kırılgan grupların istihdam edilebilirliklerinin ve istihdam olanaklarının artırılması

Son yıllarda TR62 Bölgesindeki işgücüne katılım ve işsizlik oranlarındaki azalmaya rağmen işsizlik önemli bir sorun olarak varlığını korumaktadır. İşsizlik olgusundan en çok etkilenen gruplar arasında; kadınlar, gençler, engelliler ve uzun süreli işsizler yer almakta olup bu grupların istihdamın dışında kalmaları kalkınmanın sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir.

Bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliğinin sağlanması için kadınların işgücüne katılım oranlarının arttırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda aile ve iş yaşamını uzlaştırma politikaları dâhilinde yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları tarafından kaliteli ve uygun ücretli çocuk ve yaşlı bakım evleri gibi hizmet merkezleri oluşturulacaktır.

Kadın işsizler içerisinde daha önce herhangi bir işte çalışmamış olup ilk işini arayanların oranı %21 iken; bu oran gençlerde %56’ya çıkmaktadır. İş arama kanallarının etkisizliği nedeniyle ilk işe yerleşmede yaşanan güçlüklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar ile işgücü piyasasında enformasyonun daha iyi yayılmasını sağlayacak yenilikçi uygulamalar kadın ve genç işsizliğinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Bölgedeki işgücünün %60’tan fazlası lise altı eğitimlidir. Bölgedeki beşeri sermayenin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir. Genç istihdamının arttırılmasında uygulanacak mesleki eğitim programlarının hangi nitelikteki gençleri hedeflediği önem taşımaktadır. Okulu erken bırakmalarına bağlı olarak düşük eğitim seviyesine sahip olan vasıfsız gençlere verilen eğitimlerin genelde başarılı sonuçlar vermediği, gençlere yönelik olarak verilen eğitimlerin gençlerin eğitim seviyesine bağlı olarak etkinlikleri arttırdığı görülmektedir (BETAM, 2010, s. 68). Bu nedenle genç işsizliğinin azaltılmasına yönelik olarak gençlerin eğitim seviyesine uygun programların düzenlenmesinin yanında gençlerin örgün eğitim sistemi içerisinde kalmaları teşvik edilecektir.

İşgücü piyasasının bugün ve gelecekte talep edeceği niteliklerin belirlenmesine yönelik analiz çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgede öne çıkan sektörlere yönelik olarak işgücü piyasası analiz çalışmaları gerçekleştirilecek, engel gruplarına göre sektör düzeyinde engellilerin istihdam edebilirlik şartlarının belirlenmesine yönelik iş ve meslek analiz çalışmaları hayata geçirilecektir.

Normal şartlar altında işgücü piyasasında çalışma imkânı kısıtlı olan ağır engelli bireylerin işgücüne katılımlarının arttırılması ve istihdamının desteklenmesi amacıyla korumalı işyerlerinin oluşturulması ve var olan işyerlerinin korumalı işyeri statüsü kazanmaları teşvik edilecektir. Genel olarak engelli grupların istihdamına önem verilmeli, engelliler içerisinde zihinsel, görme engelli ve birden fazla engeli bulunan gruplar ile kadın engellilerin istihdamına öncelik verilecektir. Aynı zamanda fiziksel ortamın engelli bireylere göre düzenlenmesi ve araç ve gereçlerin ergonomik tasarımları konusunda işverenler bilgi, teknik ve mali yönden desteklenecektir.

20. yüzyıl sonlarına doğru sürdürülebilir kalkınma dünya gündemine girmiş ve uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline gelmiştir. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum, sürdürülebilir üretim ve tüketim kavramları son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Bu doğrultuda 2014-2023 Çukurova Bölge Planı’nda

“yeşil büyümek ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak” amacına yönelik olarak “çevresel altyapıyı geliştirmek”,

“çevre dostu teknoloji ve yenilikçi uygulamalar yoluyla yeşil üretimi geliştirmek”, iklim değişikliğine adaptasyonu sağlamak” ve “koruma-kullanma dengesini sağlamak” öncelik alanları belirlenmiştir.

4.5.1. Öncelik 1: Çevresel Altyapıyı Geliştirmek

Yerleşmelerin daha sağlıklı, güvenli, yaşanabilir yerler olmasını sağlamak için çevre kalitesini yükselten altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi temel bir ilke olarak kabul edilmektedir. Hem insan sağlığı hem de çevrenin korunması için etkin atık yönetimine, atıkların ekonomik değere dönüştürülmesi için de geri dönüşüm ve geri kazanıma ihtiyaç vardır.

Durum Analizi

Belediye altyapı hizmetlerinden yararlanma düzeyi bakımından Çukurova Bölgesinde yer alan iki il ile kırsal ve kentsel bölgeler arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Çevresel altyapı hizmetlerinden yararlanan nüfus oranı Adana ilinde oldukça yüksek iken, Mersin’de göreceli olarak düşük kalmaktadır.

Çevresel altyapının en önemli hizmet alanlarını, içme ve kullanma suyuna erişim, atık su arıtma, kanalizasyon ve katı atık yönetimi oluşturmaktadır. 6360 sayılı Kanun çerçevesinde büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmesi çevresel altyapı ve hizmetlerin daha bütünsel bir yaklaşımla ele alınmasını sağlayacaktır.

Atık Su

Atık su arıtma tesisi (AAT) ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı Adana’da %83 iken Mersin’de %43’tür. TR62 Bölgesi ortalaması %66 olup bu değer, Türkiye ortalaması olan %62’nin üzerinde bir seviyeyi göstermektedir. Ancak özellikle Mersin’in atık su arıtma hizmetlerinden yaralanma düzeyinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Adana’nın merkez ilçelerinden Seyhan ve Çukurova’nın kentsel atık suları Seyhan (Batı) Atık Su Arıtma Tesisi’nde;

Yüreğir ve Sarıçam’ın atık suları Yüreğir (Doğu) Atık Su Arıtma Tesisi’nde bertaraf edilmektedir. Adana’nın Karaisalı, Kozan ve Yumurtalık ilçelerinin ayrı atık su arıtma tesisleri bulunmaktadır. Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nin Karaduvar Atık Su Arıtma Tesisi dışında Erdemli, Silifke ve Tarsus ilçelerinde atık su arıtma tesisi vardır. Mersin Mezitli ve Adana Ceyhan atık su arıtma tesisi kurulması çalışmaları ise sürdürülmektedir.

TR62 Bölgesinde bulunan 4 adet organize sanayi bölgesinden Adana Hacı Sabancı OSB ve Mersin Tarsus OSB’de atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. Ancak Adana ve Mersin’deki endüstri tesislerinin tamamında atık su arıtma tesisi bulunmaması ve atık suların arıtılmadan alıcı ortama verilmesi sonucu nehir ve deniz kirliliği oluşmaktadır.

Çukurova Bölgesi Ceyhan, Seyhan ve Doğu Akdeniz Su Havzalarının birleşiminde yer almaktadır. Çevresel altyapı planlarında su havzalarının bütünsel yönetim yaklaşımı benimsendiği takdirde kirliliğin önlenmesinde başarılı olunabilecektir.

Kanalizasyon

Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusunun toplam belediye nüfusu içindeki payı Adana’da

%91 iken, bu oran Mersin’de %72’dir. TR62 Bölgesi ortalaması %83 olup bu değer Türkiye ortalaması olan

%88’in altında kalmaktadır. Bu çerçevede özellikle Mersin’in kanalizasyon hizmetlerinden yaralanma düzeyinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Adana’daki toplam 37 belediyenin 21’inde, Mersin’de toplam 55 belediyenin 23’ünde kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilmektedir. Kanalizasyon şebekesi ile hizmet alamayan ilçeler arasında Adana’nın Karataş ve Mersin’in Bozyazı, Gülnar, Aydıncık ve Çamlıyayla ilçeleri bulunmaktadır. (TUİK, 2010) Bölgedeki beldelerin büyük bölümünde de kanalizasyon şebekesinin olmadığı veya yetersiz olduğu tespit edilmiştir.

İçme Suyu

TUİK 2010 yılı verilerine göre, içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı Türkiye genelinde olduğu gibi bölgede de %98 oranı ile oldukça yüksektir. Bu durumun bölgedeki tek istisnası Adana’nın Feke ilçesidir. Feke ilçesinde belediye nüfusunun %80’i içme ve kullanma suyu şebekesiyle hizmet alabilmekte iken Türkiye ortalaması %99’dur. Bu çerçevede Feke’de içme ve kullanma suyu şebekesi hizmetinin tüm nüfusa yaygınlaştırılması gerekmektedir.

İçme ve kullanma suyu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusunun, toplam belediye nüfusuna oranı Adana’da %84 seviyesinde iken; bu oran Mersin’de %69’dur. TR62 Bölgesi ortalaması %77 ile Türkiye ortalaması olan %54’ün oldukça üzerinde bir seviyededir. Belediyelere ait, Adana’da 1 ve Mersin’de 3 içme suyu arıtma tesisi bulunmaktadır. Adana’da Karaisalı hariç tüm metropol ilçeler, Mersin’de ise tüm metropol ilçelerin yanında Tarsus ve Erdemli ilçeleri bu hizmetten yararlanmaktadır.

Katı Atık

TUİK 2010 yılı verilerine göre atık hizmeti verilen nüfusun toplam nüfus içindeki oranı Adana’da %90, Mersin’de

%87’dir. Adana’da kişi başı günde ortalama 1,21 kg atık toplanırken Mersin’de bu değer 1,08’dir. Toplanan kişi başı belediye atık miktarında Türkiye ortalama değeri ise 1,14 kg’dır.

Katı atığa ilişkin temel sorun metropol alan dışındaki çoğu ilçede atıkların vahşi depolama ile bertaraf edilmesidir.

Vahşi depolamada uygun bulunan açık alanlara ve akarsu kenarlarına kontrolsüz bir şekilde dökülen atıklardan kaynaklanan sızıntı sularının yüzey ve yeraltı sularını kirletmesi ciddi bir sorun oluşturmakta ve ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Metropol bölge dışında sadece Silifke’de düzenli depolama sahası bulunmaktadır.

Tarsus’ta ise düzenli depolama yapılmaktadır ancak tesisin lisans alma süreci devam etmektedir.

Adana’da Sofulu Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisi 2011 yılında işletmeye alınmıştır. Tesiste bulunan 15,6 MW kurulu güçteki biyogaz tesisinde organik atıklardan enerji elde edilmektedir. Geri dönüştürülebilir atıklar ise ayırılarak lisanslı geri dönüşüm tesislerine gönderilmektedir. Mersin’de kullanılan atık bertaraf yöntemi düzenli depolamadır. Mersin’de de entegre bir tesis kurulması ile atıklar bertaraf edilirken ekonomik fayda elde edilmesi mümkündür.

Altyapı verileri genel olarak değerlendirildiğinde, toplam belediye nüfusu içerisinde içme suyu, kanalizasyon, arıtma ve katı atık hizmeti alan nüfus oranı bölge için yüksek olmakla birlikte, Mersin ve kırsal alanların altyapı yatırımlarının en kısa sürede tamamlanması önemlidir.

Tedbirler

Çevresel altyapıyı geliştirmek önceliği altında “bölgedeki katı atık depolama ve bertaraf tesisi altyapısının tamamlanması”, “atık suların arıtma yapılmadan alıcı ortama verilmesinin önlenmesi” ve “yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanımın teşvik edilmesi” tedbirleri belirlenmiştir.

Belgede 2014-2023 Çukurova Bölge Planı (sayfa 185-190)