• Sonuç bulunamadı

1923 Lozan ve 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmeleri’nin Karşılaştırılması

Belgede Montreux boğazlar sözleşmesi (sayfa 112-115)

H. Montreux Boğazlar Sözleşmesi Zamanında Almanya’nın Durumu

I. 1923 Lozan ve 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmeleri’nin Karşılaştırılması

Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile Montreux Boğazlar Sözleşmesi arasında başta günün koşulları değerlendirildiğinde önemli bir çok fark ortaya çıkmaktadır. Lozan’ın imzalanması, genel bir harpten çıkıldığı zamanda ve Kurtuluş Savaşı sonrası dönemde gerçekleşmişti. Bunların dışında Lozan’da Türkiye’nin güvenliğini ve bağımsızlığını tehlikeye sokacak bir hüküm vardı ki bu hüküm Boğazlar mıntıkasının gayri askerî hale getirilmesiyle ilgiliydi. Çanakkale ve İstanbul Boğazları yaklaşık 20’şer km içlere kadar silahsızlandırılacaktı. Böyle bir durumda Türkiye’nin kaygılarını da yatıştırmak maksadıyla Lozan Sözleşmesi’nin 28. maddesiyle ortak güvence sistemi getirilmişti. Ortak güvence sisteminde Boğazlar bölgesi ya da askersizleştirilmiş bölge ani bir saldırıya uğradığında sözleşmeye taraf devletler ile İngiltere, Fransa, Japonya, İtalya birlikte hareket ederek Milletler Cemiyeti Konseyi’nin kararına göre gereken tedbirleri alacaklardı. Ancak olası bir savaş tehdidi ihtimali durumunda uygulamanın nasıl olacağı herhangi bir hükme bağlanmamıştı. Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar’dan geçen gemilerin istatistikî bilgilerini tutarak Boğazlar’dan geçişlerin sözleşme şartlarına uygunluğunu kontrol eden, başkanlığını da bir Türk’ün yaptığı Boğazlar Komisyonu adı altında bir komisyon kurulmuştu239.

Montreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandığı dönemde Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nin üzerinden 13 yıl geçmiş ve bu süre zarfında antlaşma hükümleri yetersizliğini iyice gün yüzüne çıkarmıştı. Dünyada silahsızlanma çabaları netice vermediği gibi bazı devletler milletlerarası antlaşmaları hiçe sayarak bazı bölgelerde tahkimata ve çeşitli bölgeleri işgâle başlamışlardı. Durum böyleyken artık Lozan’da alınan kararların Türkiye’nin bağımsızlığını tehlikeye sokacak pozisyonda olduğu bir gerçekti. Neticede Türkiye’nin taraf devletlere gönderdiği notanın olumlu

238 Aynı eser, s. 84 – 85.

karşılanmasıyla başlayan konferans çalışmalarının ardından Montreux’de alınan kararlara göre Boğazlar’daki gayri askerî mıntıkada yeniden tahkimat ve silahlandırma yapılacaktı. Türkiye, kendi savunmasını kendi asker ve silahıyla gerçekleştirecekti. Ayrıca Türkiye’nin egemenliğine gölge düşüren Boğazlar Komisyonu kaldırılacaktı. Böylelikle Türkiye, bağımsızlığını güvence altına aldı.

Lozan ve Montreux arasında bir diğer farklılık ise gemilerin Boğazlar’dan geçişiyle ilgiliydi. Lozan’a göre ticaret gemileri, barış zamanında gece-gündüz tam serbesti halinde geçeceklerdi. Harp gemileri de barışta gece ve gündüz tam geçiş serbestisinden faydalanacaklardı. Türkiye’nin tarafsız olduğu savaş zamanında gemiler gece-gündüz serbestçe geçebilecekti240.

Montreux’de alınan kararlara göre, Türkiye’nin savaşan taraf olmadığı savaş zamanlarında ticaret gemilerine geçiş serbest olacaktı. Türkiye savaşan ise, Türkiye ile savaşan ülke ya da ülkelere bağlı ticaret gemileri düşmana hiçbir yardımda bulunmamak kaydıyla, serbest bir şekilde geçebileceklerdi. Bu gemiler Boğaz’a gündüz girebilecekler ve geçiş Türk yetkili makamlarının göstereceği güzergahtan gerçekleşecekti. Karadeniz’de kıyısı olan devletlerin savaş gemileri gece-gündüz geçiş serbestisine sahip olacaktı. Karadeniz’e kıyısı olmayan devletler ise, toplam tonajı 30.000 tonu aşmayacak kadar savaş gemisi gönderebilecekler, Karadeniz’de 21 günden fazla kalamayacaklardı. Savaş zamanında Türkiye savaşan konumda değilse serbest geçiş uygulanacak, Türkiye savaşan konumda ise harp gemilerinin geçişi konusu Türkiye’nin inisiyatifine bırakılacaktı. Bunların dışında Türkiye, kendisini yakın bir savaş tehdidi altında hissettiği zamanlarda, Türkiye’nin savaşan olduğu bir savaş zamanındaki rejim uygulanabilecekti241.

İ. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Montreux Boğazlar Sözleşmesi

Hükümler itibariyle zamanın koşullarına uygunluk arz etmeyen Lozan Boğazlar Sözleşmesi, 22 Haziran 1936 tarihinde toplanan konferans neticesinde, 20 Temmuz 1936 tarihinde Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanmasıyla ortadan kalktı. Büyük bir zafer kazanan Türkiye’de kutlama coşkusu devam ederken, Montreux

240 Kudret Özersay, Yaşayan Lozan, s. 452-453. 241

Boğazlar Sözleşmesi’nin TBMM’de görüşülmesi için Meclis, 30 Temmuz 1936 tarihinde olağanüstü toplantıya çağrıldı.

İsmet İnönü, 22 Temmuz’da Ankara’ya gelerek Boğazları yasak bölge haline getirecek bir kanun hazırlığı başlattı242. 29 Temmuz’da Ankara’ya gelen Atatürk’ü karşılayanlar arasında Başbakan, Meclis Başkanı, milletvekilleri, bakanlık personeli ve vatandaşlar vardı. Aynı günün akşamı bakanlar kurulu toplanarak, meclise gönderilecek Montreux ile ilgili layihalar üzerinde görüşüldü. Milletvekillerinin tamamı olağanüstü meclis görüşmeleri için Ankara’ya geldiler. Sadece Avrupa’da tedavi gören Ziraat Bakanı Muhlis Erkmen gelememişti. Meclisin izne çıkmış memur personeli de telgrafla yapılan davet üzerine görevlerine döndü. 30 Temmuz sabahı, saat 10.00’da CHP grubu toplanarak konferansın safhaları hakkında bilgi alındı. Saat 14.00’da Meclis Genel Kurulu görüşmelere başladı. Meclis Başkanlığı, toplantıda, sözleşme maddelerinin Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonu’na havale edilerek görüşülmesini ve ertesi gün mecliste karar verilmesini teklif etti ve bu teklif kabul edilerek 31 Temmuz 1936’da görüşmeler başladı. İlk olarak Tevfik Rüştü Aras konuşup Montreux’ye kadar olan süreçteki gelişmeleri anlattı. Yapılan sözleşmeyle Lozan’da yer almayan Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgili hükümlerin tamamlandığını bildirdi. Aras’ın ardından kürsüye gelen milletvekilleri Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin eleştirilecek hiçbir noktasının olmadığını dile getirdiler243.

Mecliste yapılan konuşmaların çoğunluğunda vekiller, Atatürk’e ve İsmet İnönü’ye olan bağlılıklarını bildirdiler. Bu konuşmalardan özellikle Afyon Milletvekili Türker’in konuşması önemli bir yer teşkil etti. Türker, Çanakkale’de şehit olan Mehmetçikler için muazzam bir abidenin yapılmasını teklif etti. İngilizlerin Çanakkale’de büyük bir mezarlıkları olduğunu söyleyerek, Türk abidesinin şart olduğu konusu üzerinde ısrarla durdu. TBMM Başkanlığı, Aka Gündüz’ün talebi üzerine de oluşturulan bir heyetle şehitliklere çelenk konulmasını sağladı. TBMM görüşmeleri sırasında ayrıca asker kökenli milletvekilleri, Çanakkale savaşları hakkında meclisi bilgilendirdiler244.

242 Cumhuriyet, 20 Temmuz 1936. 243 Y. Kamış, a.g.t., s. 184.

Milletvekillerinin konuşmaları ve önergelerden sonra Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin maddelerinin görüşülmesine geçildi. Her madde tek tek okunduktan sonra yapılan oylamada kabul edildi. Oylamada 366 kabul oyu kullanıldı. 33 milletvekili çeşitli sebeplerle oylamaya katılamadı. Bu oylama sonucu kabul edilen 3056 sayılı kanunla Montreux Boğazlar Sözleşmesi onaylandı. Daha sonra kürsüye çıkan İsmet İnönü, Boğazlar Konferansı’ndan tüm devletlerin memnuniyetle ayrıldığını, Boğazlar’ın askersiz olduğu zamanlarda bile müdafaasız olmadığını, savunma için birçok tedbir alındığını, ayrıca Boğazlar’ın tahkimi için yeni vergilere ihtiyaç olmadığını belirterek hükümete güvenoyu verilmesini istemesinin ardından Meclis, 352 oyla hükümete güvenoyu verdi.

Antlaşmanın yürürlüğe konması, Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Boğazlar’dan geçişle ilgili hükümlerin 15 Ağustos 1936’dan itibaren tatbik edileceği ilgili devletlere bildirildi. İlgili notada, savaş gemileri ile yardımcı gemilerin yararlanacağı işaret istasyonları ile kılavuz istasyonlarının yerleri ve uçakların takip edeceği rota da belirtildi245.

Belgede Montreux boğazlar sözleşmesi (sayfa 112-115)