• Sonuç bulunamadı

Arkaik ve Klasik Dönemler’de yoğun olarak üretilen, benzer forma sahip olmalarına karşın hamur renklerinin farklılığından dolayı “Gri” ve “Kırmızı (ya da kırmızımsı kahverengi)” olarak iki ana gruba ayrılan amphoralar Lesbos adası ile ilişkilendirilmektedir282. En erken örneklerine, gri serilerde İ.Ö. 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren283, kırmızı serilerde de İ.Ö. 7. yüzyıl sonlarından itibaren karşılaşılır284. Aleksandria Greko-Romen Müzesi’nde bulunan örnekler aracılığıyla da, form gelişimi açısından birbirlerini yakından takip eden her iki renkteki Lesbos amphoralarının üretimlerinin yaklaşık olarak İ.Ö. 3. yüzyıl başlarına kadar devam ettiği bilinmektedir285.

Akdeniz ve Karadeniz’de geniş bir alanda yayılım gösteren Gri ve Kırmızı Lesbos amphoralarının kolayca tanınmalarını sağlayan karakteristik özellikleri bulunur. Dışa çekik ağız kenarı, ağız kenarı altından boyuna geçişte görülen yiv, Khios amphoralarındaki kadar olmasa da hafif şişkin bir boyun, yuvarlak kesitli yüksek baston formlu kulplar, yuvarlak omuz, şişkin gövde, incelerek sonlanan içi dolu ve düz dipli bir kaide. Özellikle erken örneklerde, kulpların omuz ile birleşim noktasında, kil ile bir kabartma çizgi şeklinde yapılmış ve “fare kuyruğu” olarak isimlendirilmiş çizgi de286 Lesbos amphoralarının en önemli ayırt edici özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkar.

W. Lamb tarafından yapılan çalışmada, Antissa287 ve Methymna’da288 yoğun olarak ele geçen Gri Aiol Bukkhero seramiklerinin önemli bir üretim merkezi olarak Lesbos’un önerilmesinin ardından, gri amphoraların Lesbos adası ile ilişkilendirilmesi ilk olarak J. M. Cook tarafından yapılmıştır. J. M. Cook, Smyrna kazılarında bulunan gri amphoraları Lesbos ve batı Anadolu’daki “Gri Aiol Bukkhero” seramiklerle ilişkilendirerek gri amphoralar ile Lesbos arasındaki bağlantıyı kurmuş, V. Grace de bu görüşe katılmıştır289. J. M. Cook ve V. Grace’nin önerilerinin ardından, Khios’da ele geçen buluntulara dayanarak Anderson’da benzer düşüncelerini belirtmiştir290. 1980’li yılların ilk yarısında B. Clinkenbeard tarafından

282

Clinkenbeard 1982; Clinkenbeard 1986; Johnston 1990, 42.

283

Clinkenbeard 1982, 249; Cook – Dupont 2003, 159.

284

Klazomenai’de bir bebek mezarı olarak kullanılan ve içerisindeki halka askos nedeniyle İ.Ö. 620-600 yıllarına tarihlenen kırımız Lesbos amphorası bu serinin en erken örnekleri arasında bulunur; bkz: Sezgin 2009, 393.

285

Şenol 2007, 113-114, 127, Fig. 41.

286

Grace 1979a, Fig. 53; Clinkenbeard 1986, 355, Fig. 1.

287

W. Lamb, “Antissa”, BSA 31, 1930/1931, 166-178; W. Lamb, “Antissa”, BSA 32, 1931/1932, 51-56.

288

W. Lamb, “Grey Wares from Lesbos”, JHS 52/1, 1932, 5-11.

289

Clinkenbeard 1982, 252-253, dn. 29.

290

Anderson 1954, 139. Gri amphoraların Lesbos ile ilişkilendirilmesi ile ilgili tarihçe için bkz: Clinkenbeard 1982, 252-254.

Lesbos amphoraları üzerine yapılan geniş kapsamlı çalışmada, özellikle gri amphoralar için karakteristik bir özellik olan “fare kuyruğu” çizgisinin Antissa’da ve yakın civarından bulunan Gri Aiol Bukkhero seramiklerinde de görüldüğü belirtilmiştir. Ancak B. Clinkenbeard, gri amphoraların Lesbos’da üretildiğine dair fırın atığı ya da üretim alanlarını gösteren kanıtları ortaya koyamamıştır291. Bunun yanında, J.-Y. Empereur tarafından Lesbos’da gerçekleştirilen yüzey araştırmaları sırasında, Ada’da İ.Ö. 4. yüzyıl ve hemen sonrasında amphora üretiminin olduğu, Lesbos’un farklı bölgelerinde ele geçen üretim artığı amphora ve fırınlar ile tespit edilmiştir292. P. Dupont ise, gri amphoraların üretimi için Lesbos’un yanı sıra, Ada’nın geniş bir peraiasının bulunduğu Aiolis Bölgesi’ne de dikkat çekmiştir293.

Gri Lesbos amphoralarına oranla, Kırmızı Lesbos amphoralarının üretim merkezleri üzerine yapılan tartışmalar farklı hipotezleri beraberinde getirmiştir. Temelde İ.Ö. 6. yüzyıl sonu, 5. yüzyıl başlarına tarihlenen gri Lesbos amphoralarının özelliklerini taşıyan, ancak detayda farklılıklar gösteren küçük boyutlu kırmızı amphoraların Thasos’da üretildikleri yolunda görüşler bulunmaktadır. B. Clinkenbeard tarafından ortaya atılan bu hipotez, Thasos’da bulunan ve muhtemelen fırınlama öncesi taşımadan kaynaklanan ağız kenarındaki form bozukluğu nedeniyle “üretim atığı” olarak nitelendirilen bir amphoranın da içinde bulunduğu bir grup amphorayla da desteklenmeye çalışılmıştır294. Bunun yanı sıra, söz konusu bu amphoraların nadir de olsa boyunlarına uygulanan mühürlerdeki sembollerin Thasos amphoralarının mühürlerinde de kullanılması, bu hipotezin destekleyici bir diğer önerisi olarak ileri sürülmüştür295.

Gri amphoralara oranla küçük boyutlu olan ve oksidasyon işleminin daha fazla yapıldığı “kırmızı” renkli Lesbos amphoralarının isimlendirmeleri ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. I. B. Zeest, bu örneklerin diplerinin gri örneklere göre farklı olmasından dolayı “tumbler-bottomed”296, B. Clinkenbeard ise boyutlarının gri örneklere oranla küçük olmasından dolayı “fractional red”297 olarak isimlendirmiştir. Hamur renklerinin farklılığının

291

Clinkenbeard 1982, 258-259.

292

J.-Y. Empereur’dan aktaran; Şenol 2007, 114, dn. 73.

293

Cook – Dupont 2003, 158.

294

Clinkenbeard 1986, 354, 357, Fig. 8. Thasos’daki üretimin bir kanıtı olarak ileri sürülen amphoralar arasındaki bir örneğin ağzında oluşan “defo”, söz konusu örneğin farklı bir yerden Thasos’a ithal edilmesine engel olacak bir fiziksel bozukluğu göstermemektedir. Şenol’un da dediği gibi (Şenol 2007, 111), “…amphoraların kapasitesinin standart dışı olması ya da sızdırması gibi önemli bir sorunu olmaması durumunda antik dönem ticaretinde kullanıldıkları bilinmektedir…”.

295

Clinkenbeard 1986, 358.

296

Zeest 1960, 74, Lev. 3, no. 9a-b.

297

yanı sıra, yapılan analizler bu amphoraların hamurlarındaki katkı maddelerinin de farklılıklar gösterdiğini belirlemiştir298.

Lesbos’a atfedilen iki farklı renk ve boyuttaki amphoraların taşıdıkları ürünlerle ilgili olarak da farklı öneriler bulunmaktadır. A. Johnston, Aegina Aphaia Tapınağı’nda sadece kırmızı renkli Lesbos amphoraların bulunmasından yola çıkarak gri amphoraların şarap, kırmızı amphoraların ise zeytinyağı taşımacılığında kullanılmış olabileceğini belirtir299. Mısır’da bulunan bir papyrus’da ise Lesbos amphoralarının beyaz ve kahverengi olarak iki farklı renginden bahsedilirken bu amphoraların şarap ve salamura zeytin için kullanıldıkları belirtilmiştir300. P. Dupont ise daha makul bir şekilde, Lesbos ve Peraia’sının sadece şarap yapımına uygun olmadığını, zeytinyağının da söz konusu bölge ekonomisinde önemli bir rolü olmasından yola çıkarak, bu amphoraların birden fazla ürünün taşınmasında kullanılmış olması gerektiğinden bahseder301.

Son yıllarda yapılan çalışmalarda, Lesbos amphoralarının sadece gri ve kırmızı renkte olmadıkları anlaşılmıştır. Troia buluntusu bazı Lesbos amphoraların açık kahverengi ve beyaz hamurlarının olması302, Aleksandria buluntusu Lesbos amphoralarının da kırmızımsı kahverengi ve pembe renkli olmaları303 bu tipolojideki amphoraların sadece bir merkezde değil, Lesbos’un Peraiası’nda henüz belirlenmemiş bir bölgede üretilmiş olabileceğini düşündürmüştür304.

Lesbos amphoraların içerisindeki en erken seri olarak ortaya çıkan gri amphoraların tipolojik olarak sınıflandırılması üzerine son yıllarda bazı çalışmalar yürütülmüştür. B. Clinkenbeard, gri amphoraları; boylarının uzaması, kulpların ağız kenarıyla olan bağlantıları, kulpların boynun alt bölümüyle olan bağlantıları, kaidelerin zaman içerisindeki çaplarının değişimi ve boyunların şişkinleşmesi gibi beş temel değişimden yola çıkarak form gelişimini tanımlamaya çalışmıştır305. M. Lawall ise, B. Clinkenbeard’in beş temel ölçütünün sadece son üçünden yola çıkarak gri Lesbos amphoralarını üç tipolojiye (Grey/1-2-3) ayırmıştır306. Son

298

Dupont 1982, 202-203; Clinkenbeard 1982, 253-254, dn. 41; Whitbread 1995, 158-164.

299 Johnston 1990, 41-42. 300 Şenol 2007, 114, dn. 72. 301 Cook – Dupont 2003, 162. 302

Lawall 2002, 200, 227, Fig. 6, no. 8-10, 13.

303 Şenol 2007, 114. 304 Şenol 2007, 112. 305 Clinkenbeard 1982, 250-252. 306 Lawall 1995, 198-204.

yıllarda konu üzerine Y. Sezgin tarafından yapılan çalışmada söz konusu amphoralar beş ayrı tip (GLes 1-5) altında incelenmiştir307.

Gri serilere oranla küçük boyutlu olmaları, dar ve silindirik dip/kaideler gibi detaylarındaki bazı farklılıklardan dolayı ayrı bir seri olarak sınıflanan ve renginden dolayı kırmızı olarak isimlendirilen Lesbos amphoralarının form gelişiminde de, gri seridekiler gibi bir yöntem izlenmiştir. M. Lawall çalışmasında kırmızı Lesbos amphoralarını iki ayrı tipolojiye (Red/1-2)308, Y. Sezgin ise üç ayrı tipolojiye (KLes1-3) ayırmıştır309.

Patara’da bugüne kadar yapılan çalışmalarda biri ağız parçası olmak üzere toplam dört adet Lesbos amphora parçası bulunmuştur. Tümü Tepecik Bey Sarayı kazılarında ele geçen örnekleri kırmızı Lesbos amphoraları grubunda değerlendirmek mümkündür.

LesA.1-2 katalog numaralı örnekler Patara’da şimdiye kadar bulunan en erken tarihli kırmızı Lesbos amphoralarına ait dip parçalarıdır. Gövde ile kesintisiz bir şekilde birleştiği görülebilen örneklerin alt bölümlerinin LesA.1’de sığ oyuklu, LesA.2’de ise oyuksuz ve yuvarlaklaştırılmış olduğu görülmektedir. Benzer örnekler Y. Sezgin tarafından “KLes2”310, M. Lawall tarafından ise “Red/1” olarak sınıflandırılmıştır311. Her iki örneğin hamurları iyi pişmiş, sert dokulu, iri kum tanecikli, çok az kireç parçacıklı ve yer yer mika katkılıdır. LesA.1’de hamur kırmızımsı sarı, LesA.2’de ise olasılıkla fırında maruz kaldığı yüksek ısıdan dolayı kırmızımsı kahverengidir.

Benzerlerine farklı birçok yerleşimde rastlanılan bu tipolojideki amphoraların Phokaia açıklarında denizden bulunan tam bir örneği İ.Ö. 550-525 yıllarına312, Atina Agorası’nda geç Arkaik Dönem’e tarihlenen bir kuyu içerisinden gelen benzer örnekleri İ.Ö. 520-480 yılları arasına313, Aegina Aphaia Tapınağı’ndan ele geçen benzer formdaki örnekleri ise İ.Ö. 500 yılı civarına tarihlendirilmiştir314. M. Lawall, Gordion buluntularını yayınladığı çalışmada, benzer dipleri İ.Ö. 500 yılından öncesine tarihler315.

307 Sezgin 2009, 373-390. 308 Lawall 1995, 205. 309 Sezgin 2009, 390-404. 310 Sezgin 2009, 394-395. 311 Lawall 1995, 205. 312

Sezgin 2009, 419, Lev. 115, KLes2.01.

313

Roberts 1986, 64-65, Fig. 41, no. 411.

314

Johnston 1990, 41-42, Fig. 3, no. 49.

315

Karadeniz’in kuzeyinde, Torikos buluntusu olan çok sayıdaki benzer örnek İ.Ö. 6. yüzyıl sonu, 5. yüzyıl başına tarihlenen tabakalar içerisinden ele geçmiştir316. Yine Karadeniz’de, Rassvet’de bir mezar olarak kullanılan tam bir örnek, beraberinde ele geçen masa amphorası ile birlikte İ.Ö. 6. yüzyılın sonlarına, Patray’da ele geçen örnek beraberinde bulunan farklı tipolojideki ticari amphoralar sayesinde İ.Ö. 6. yüzyıl sonu, 5. yüzyıl başına, Berezan’da bir kuyu buluntusu olan örnekler ile Olbia’da ele geçen örnekler de İ.Ö. 5. yüzyılın başlarına tarihlendirilmiştir317.

LesA.3-4 Patara’da bulunan Lesbos amphoraları içerisindeki ağız parçalarıdır. Dışa yuvarlatılmış ağız kenarına sahip örneklerin, ağız kenarının altından boyuna geçişte silmesi ve ağız kenarından başlayan, yuvarlak kesitli baston formlu güçlü kulpları bulunur. LesA.3’ün çok iyi pişmemiş kırmızımsı sarı renkli hamuru, iri kum tanecikli, yer yer kireç parçacıklı ve bol mika katkılıdır. LesA.4’de ise iyi pişmiş kum ve kireç tanecikli hamur bulunur. Kırmızı Lesbos amphoralarının son serisi içerisinde yer alan LesA.3’ün kulplarının dışa yuvarlatılmış ağız kenarına bağlanması bu seride çok sık görünen bir özellik değildir. M. Lawall, gri ve kırmızı Lesbos amphoralarının benzer formda olmalarına rağmen belirli bazı ayrıntılarda farklılaştığını belirtmektedir. Özellikle kırmızı amphoralarda kulpların ağız kenarının altında boyuna bağlandığını belirtir318. Ancak Patara buluntusu kırımız Lesbos amphorasına ait ağız parçası bu şekilde bir genellemenin yapılamayacağını ve gri amphoralarda görülen kulp-ağız bağlantısının kırmızı amphoralarda da uygulanmış olduğu göstermiştir. Bu bağlamda, söz konusu örnek aynı ağız-kulp bağlantısına sahip kırmızı Lesbos amphoralarıyla olduğu gibi benzer ağız-kulp bağlantısına sahip gri Lesbos amphoralarıyla da karşılaştırılmıştır.

LesA.3’ün Atina Agorası’nda bulunan gri renkli benzer bir örneği İ.Ö. 5. yüzyıl ortalarına tarihlenen bir kuyudan319, Klazomenai320 ve Daskyleion’da321 ise İ.Ö. geç 6., erken 5. yüzyıla

tarihlenen tabaka içerisinde bulunmuştur. Kerameikos’da mezar olarak kullanılan benzer örnekler İ.Ö. 470-460 yılları ile İ.Ö. 5. yüzyılın ikinci yarısının sonralarına322, Gordion’daki

316

Onayko 1980, 147, Fig. 7, no. 57, 60.

317

Rassvet örnekleri için bkz: Monachov 1999a, 81-82, Fig. 20, no. 2. Patray örnekleri için bkz: Monachov 1999a, 78-79, Fig. 18, no. 5. Berezan örnekleri için bkz: Monachov 1999a, 69-72, Fig. 14, no. 9-10, 14. Olbia örnekleri için bkz: Monachov 1999a, 80, Fig. 19, no. 3. Patray’da ele geçen bazı örnekler ise, beraberinde bulunan şişkin boyunlu Khios amphoraları ile birlikte İ.Ö. 5. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlendirilmiştir bkz: Abramov 1994, 128, 140, Fig. 11. 318 Lawall 1995, 204, 319 Grace 1953b, 103, Fig. 5.148. 320

Doğer 1988, 126, 251, Fig. 44, no.111.

321

Koçak-Yaldır 2011, 367-368, Fig. 2, L5. Kulp bağlantıları Patara örneğine çok benzer Dakyleion buluntusu kırmızı bir Lesbos amphorası İ.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmiştir bkz: Atila 2003, 67-68, Şek. 18, Kat. No. 50.

322

örnek ise İ.Ö. 5. yüzyılın içlerine tarihlendirilmiştir323. Azov Denizi’ne kıyısı olan Ziuk’da ele geçen kırmızı Lesbos amphorasına ait bir ağız ve boyun parçası İ.Ö. 5. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlenmiştir324. Karadeniz’in doğusunda, Kolkhis Bölgesi’ndeki Pichnavari Nekropolü’nde bulunan benzer bir örnek için İ.Ö. 5. yüzyıl gibi geniş bir zaman aralığı önerilmiştir325. LesA.4’ün, Olbia326 ve Rassvet’de327 bulunan benzerleri ise İ.Ö. 6. yüzyılın son çeyreği ve 5. yüzyıl başlarına tarihlendirilir.

Altı düzleştirilmiş ve incelip uzamış LesA.4, Patara’da bulunmuş Lesbos amphoraları içerisindeki en geç örnektir. İyi pişmiş, sert dokulu, gözenekli, kum tanecikli ve mika katkılı sarımsı kırmız renkli hamura sahiptir. Küçük boyutlu olduğu anlaşılan amphoranın, Aleksandria Greko-Romen Müzesi’nde İ.Ö. 3. yüzyıl başlarına tarihlendirilmiş çok sayıda tam benzeri bulunmaktadır328. B. Clinkenbeard tarafından “fractional red” olarak isimlendirilen Korinth buluntusu bir paralel İ.Ö. 325-300 yıllarına tarihlendirilmiştir329. LesA.4 katalog numaralı örneğin tarihlendirilmesinde benzerleriyle yapılan karşılaştırmaların yanı sıra, ağırlıklı olarak İ.Ö. 4. yüzyıl başı ile İ.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen çok sayıda önemli buluntunun ele geçtiği bir depoda bulunması da söz konusu amphorayı İ.Ö. 4. yüzyıl içlerine tarihlememizi olanaklı hale getirmiştir330.

Benzer Belgeler