• Sonuç bulunamadı

Batı Akdeniz’den Karadeniz’in doğusuna kadar geniş bir coğrafyada amphoralarına rastlanılan ve antik dönemin en önemli şarap üreticilerinden biri olan Khios’da amphora üretiminin yaklaşık olarak İ.Ö. 7. yüzyıl ortalarında başladığı ve form gelişiminin kesintisiz bir şekilde İ.Ö. 1. yüzyıla kadar devam ettiği bilinmektedir83. Bununla birlikte, adadaki amphora üretiminin erken dönemlerdeki yoğunluk kadar olmasa da, Roma İmparatorluk Dönemi içlerine kadar devam ettiği görülür84. Khios’un herhangi bir amphora formu ile ilişkilendirilmesi ilk olarak nümizmatik verilerle tespit edilmiştir. Khios’un özellikle İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarına doğru tüm antik dünyada popüler olan şişkin boyunlu amphoraları ile ilişkilendirilmesi, İ.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen Khios sikkeleri üzerindeki oturan bir sphenks karşısında bulunan bir amphora yardımıyla 1930’lu yıllarda V. Grace85 ve B. Grakov86 tarafından yapılmıştır. Sikkelerin sunmuş olduğu bu kanıtın yanı sıra, Khios’lu gemme üreticisi Dexamenes’e atfedilen bir gemme üzerindeki şişkin boyunlu amphora tasviri bu düşünceyi destekleyen bir veri olarak görülmüştür87.

Arkaik Dönem’de birçok yerleşim yerinde Khios amphoralarına sıkça rastlanılması dikkatlerin bu amphoralar üzerine çevrilmesine neden olmuştur. Başta Karadeniz’deki Histria ve Olbia gibi kentler olmak üzere Atina, Korinth, Keramaikos ve Klazomenai gibi kapalı kontekstlere sahip kazılar sayesinde Khios amphoralarının form gelişimi ve kronolojisi Samos, Miletos ve Lesbos gibi Arkaik Dönem’in diğer önemli amphora formlarına oranla daha net izlenebilmiştir. Bu verilere ek olarak, özellikle İ.Ö. 6. yüzyıldan itibaren kolay tanınabilen bir forma sahip olmaları da Khios amphoralarının çalışılmasını kolaylaştırmıştır.

Yukarıda değinilen nedenlerden dolayı ağırlıklı olarak Arkaik ve ardından da Klasik Dönem’deki form gelişimi, kronolojisi ve dağılımı çalışılan Khios amphoralarının, Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemleri’ni kapsayan detaylı bir çalışma henüz yapılmamıştır.

83

Grace 1953b, 105; Şenol 2009, 109.

84

Şenol 2003, 52; Göransson 2007, 146. E. Doğer (1991, 87), son yıllarda Khios’da yapılan kazılarda İ.S. 2.-3. yüzyıllara tarihlenen ve üretim yeri daha önce saptanamamış olan Dressel 24 amphoralarının Khios’da üretilmiş olduğunu bildirmektedir.

85

Grace 1934, 296. Şişkin boyunlu Khios amphorası önünde oturan sphenks betimlemeli sikkeler için bkz: Mavrogordato 1918, Lev. 3, no. 1-8; Grace 1979a, Fig. 48-49; Mattingly 1981, Lev. 1b.

86

Grakov 1935, 177-178, Fig. 17.

87

Arkaik Dönem’e tarihlenen amphoralar üzerinde tanımlayıcı mühürlerin bulunmaması ya da bazı örneklerde tam olarak tanımlanamayan ya da tartışmalı öneriler getirilen dipintoların yer alması, erken tarihli amphoraların köken ve kronolojilerinin problemli olmasına neden olmuştur. Arkaik Dönem’de geniş bir coğrafyada karşılaşılan Khios amphoraları üzerine kapsamlı bir tipolojik ve kronolojik çalışmanın kısa bir süre öncesine kadar yapılmamış olması bu sorunu günümüze kadar getirmiştir. Arkaik Dönem Khios amphoraları ile ilgili olarak yapılan araştırmalar içinde J. K. Anderson88, P. Bernard89 ve P. Dupont’un90 çalışmaları öncü niteliğindedir. Bununla birlikte E. Doğer tarafından yapılan kapsamlı bir deneme niteliğindeki sınıflandırmada Khios amphoraları altı alt gruba ayrılmış91, Y. Ersoy da bu ayrımı takip etmiştir92. E. Doğer’in yaptığı çalışmaya ek olarak, kısa bir süre önce Y. Sezgin tarafından Khios amphoraları üzerine yapılan detaylı bir başka çalışmada da Khios amphoraları altı alt gruba ayrılmıştır93. S. Monachov’un sınıflamasında ise Khios amphoraları Arkaik Dönem’de iki, İ.Ö. 5. yüzyılın başından Hellenistik Dönem içlerine kadar üç olmak üzere toplamda beş ana gruba ve bunların alt varyasyonlarına ayrılmıştır94.

İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarından İ.Ö. 5. yüzyıl sonlarına kadar olan Khios amphoraları ise ilk olarak U. Knigge tarafından sınıflandırılmış95, M. Lawall tarafından da bu sınıflandırmaya öneriler getirilmiştir96. Bununla birlikte, yukarıda değinildiği üzere, Hellenistik Dönem Khios amphoraları üzerine detaylı bir çalışma gerçekleştirilmemiştir.

Arkaik Dönem’in en büyük amphora üreticilerinden biri olan Khios’un en erken amphoralarının İ.Ö. 7. yüzyıl içine tarihlenen ve omuzları üzerinde yatık “S” bantları ya da “∞” bezemesi taşıyan amphoralar olduğu bilinmektedir97. Erken örneklerde omuzlar üzerinde yukarıda bahsedilen süslemelere ek olarak gövde üzerinde yatay, kulplar üzerinde ise dikey bantlar da yer almaktadır98. Görünüm olarak “masa amphoraları”nı anımsatan erken tip, geniş

88 Anderson 1954, 168-170, Fig. 8-9. 89 Bernard 1964, 137-140. 90

Dupont 1982, 194-197; Cook – Dupont 2003, 146-151.

91 Doğer 1988, 88-94. 92 Ersoy 1993, 403. 93 Sezgin 2009, 138-192. 94 Monachov 2003, 12. 95 Knigge 1976, 23-24. 96

Lawall 1995, 88-104; Lawall 1998a, 75-79. Bu sınıflandırmalara ek olarak Kakhidze ve Khalvashi tarafından, Pichvnari’deki Nekropolis buluntuları bağlamında, İ.Ö. 5. yüzyıl Khios amphoralarının kronolojik ve tipolojik olarak sınıflandırılması yapılmıştır, bkz: Kakhidze – Khalvashi 2006, 291-295.

97

Bu konu hakkında bkz: Doğer 1988, 89-90; Cook – Dupont 2003, 146; Monachov 2003, 12-15; Sezgin 2009, 150-156.

98

kaideli ve omuzlara yakın hafif şişkin karınlıdırlar99. J. K. Anderson tarafından Khios’da gerçekleştirilen kazılarda ele geçen beyaz astarlı ve omuzlarında yatık “S” bantları taşıyan amphoralar İ.Ö. 7. yüzyıl sonlarına tarihlendirilmiştir100. Beyaz astarlı ve omuzları üzerinde yatık “S” bantları bulunan Thasos buluntuları İ.Ö. 7. yüzyıl içlerine tarihlendirilmiş101, Khios Emporio’da bulunan beyaz astarlı Khios amphoraları ise İ.Ö. 660-600 yıllarına tarihlenen tabakalarda102 ele geçmiştir.

İ.Ö. 7. yüzyıl sonu ile birlikte Khios amphoralarının bezeme anlayışında büyük farklılık görülmezken, formunda bir değişim gözlenmektedir. Beyaz astarlanmış bu amphoraların ağız kenarları firnislenmiş, boyun ve gövdeleri erken örneklere oranla uzamaya başlamıştır103. Benzer form özellikleri gösteren bu örneklerin dağılımının erken dönem Khios amphoralarına oranla daha yoğun olduğu saptanmıştır104. E. Doğer105 ve Y. Sezgin106 tarafından yapılan çalışmalarda “Khi2 ve Khi3” içerisine sınıflanan bu amphoralara birçok yerleşimin İ.Ö. geç 7. ve erken 6. yüzyıl tabakalarında rastlanılmaktadır. Amphoraların bulunduğu merkezler arasında Klazomenai107, Smyrna108, Pitane109, Daskyleion110, Ksanthos111, Kommos112, Atina113, Pithekusai114 ve Tocra115 gibi yerleşimler görülmektedir.

Beyaz astarlı Khios amphoralarının üretimden kalkmasından kısa bir süre öncesinde, İ.Ö. 6. yüzyılın ortalarında yeni bir amphora formu görülmeye başlamıştır. I. B. Zeest tarafından “Baca Boyunlu Amphoralar” (funnel-necked)116 olarak isimlendirilen bu yeni seride, gövde incelerek uzamış ve ovoid bir forma kavuşmuştur. Düz ve yüksek boyunlu olan bu amphoraların derin oyuklu yüksek kaideleri bulunmaktadır117. Bezeme şeması değişen bu tipte artık omuzlar üzerinde yatık “S” bezemesi tamamen ortadan kalkmış, bir ya da iki boya

99

Cook – Dupont 2003, 147, Fig. 23.1a.

100

Anderson 1954, 136.

101

Bernard 1964, 137-139, Fig. 50.

102

Boardman bu Khios örneklerini “hydria” olarak tanımlamıştır, bkz: Boardman 1967, 140, Lev. 45, no. 511- 513. 103 Cook 1958/1959, 16, Fig. 4. 104 Sezgin 2009, 161. 105 Doğer 1988, 90-93. 106 Sezgin 2009, 157-170. 107 Doğer 1988, 91, 107. 108 Cook 1958/1959, 16, Fig. 4. 109 Doğer 1988, 91. 110

Atila 2003, Şek. 1, Kat. no. 1.

111

Metzger 1972, Lev. 25, Kat. no. 111.

112

Johnston 1993, 363-364, Fig. 8B.

113

Brann 1962 57, Lev. 13, 42, no. 225.

114

Sandro 1986, 53-54, Lev 11, SG 121.

115

Boardman – Hayes 1966, 139, Lev. 90, no. 1414.

116

Zeest 1960, 16, 139, Lev. 3, no. 10b.

117

banttan oluşan bir bezeme sistemi kullanılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, bazı örneklerde bu boya bantların gövde altında da kullanıldığı görülmektedir118. I. B. Zeest tarafından “Baca Boyunlu”119, M. Lambrino tarafında “A1 Tipi”120, S. Monachov tarafından “Tip II-A/B”121 ve bazen de genel olarak “iğ formlu” (spindle-shaped)122 olarak sınıflanan bu yeni tip, E. Doğer ve Y. Sezgin tarafından “Khi4-Khi5”123 olarak sınıflandırılmıştır. Beyaz astarlı amphoralar ile şişkin boyunlu amphoralar arasına yerleştirilen bu formdaki örnekler Korinth’de İ.Ö. 490 yılları civarında kapatıldığı bildirilen bir kuyu içerisinde124, Klazomenai’de İ.Ö. 580-570 yıllarına tarihlenen tabakalardan ve en geç buluntusu İ.Ö. 530 civarına tarihlenen bir tesviye sırasında oluşmuş bothrosdan125, Olbia Nekropolisi’nde yanındaki İonia seramikleri aracılığıyla İ.Ö. 6. yüzyılın üçüncü çeyreğine tarihlenen mezarlardan126, Migdol’de İ.Ö. 525 yılından öncesine tarihlenen bir tabakadan127, Atina Akropolisi’nde İ.Ö. 480 yılı öncesine tarihlenen bir kuyudan128, Aegina Aphaia Tapınağı’ndan129, Troia130 ve Letoon’da131 ele geçmiştir. E. Doğer ve Y. Sezgin tarafından Khi5 altında sınıflanan bu serinin geç örneklerinde ise boynun şişmeye başladığı görülmekte ve İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarından itibaren yoğun olarak üretildiği anlaşılan şişkin boyunlu amphoraların öncüleri olduğu düşünülmektedir132.

Khios amphoralarının formlarında İ.Ö. 6. yüzyılın son çeyreğinden itibaren büyük çaplı bir değişim olduğu ve tamamıyla kendine özgü yeni bir formun ortaya çıktığı görülmektedir. Yaklaşık İ.Ö. 525-425 yılları arasında üretilmiş ve çok geniş bir alanda yayılım gösteren “şişkin boyunlu” amphoralar U. Knigge133 ve M. Lawall134 tarafından C/1, C/2 ve C/3; S. Monachov tarafından IIIA, IIIB ve III-C135, E. Doğer tarafından ise136, 3A, 3B ve 3C olarak

118

Sezgin 2009, 173.

119

Zeest 1960, 16, 139, Lev. 3, no. 10b.

120 Lambrino 1938, 110-112, Fig. 71-72. 121 Monachov 2003, 15. 122 Oren 1984, 24. 123 Doğer 1988, 93; Sezgin 2009, 170-180 124

Campbell 1938, 607-608, Fig. 29, no. 213-214.

125

Doğer 1988, 234, 239-240, Şek, 36, 39, Lev. 16, Kat. no. 85, 96. Y. Ersoy; Klazomenai’de çok az sayıda bulunan bu gruptaki örneklerin İ.Ö. 6. yüzyılın üçüncü çeyreğine tarihlenebileceğine değinmektedir, bkz: Ersoy 1993, 409. B. Hürmüzlü tarafından, Klazomenai Akpınar Nekropolisi buluntuları üzerine yapılan çalışmada, bu gruptaki amphoralar Tip 3 adı atında ele alınmış ve İ.Ö. 6. yüzyılın ortalarına ait olabileceğine değinilmiştir, Hürmüzlü 2003, 398. 126 Monachov 2003, 15, dn. 30. 127 Oren 1984, 26, Fig. 35. 128

Roebuck 1940, 257-258, Fig. 61, no. 336.

129

Johnston 1990, 53-54, Fig. 12, no. 176.

130

Lawall 2002, 232, Fig. 11, no. 64.

131 Lemaître 2006, 387, 396, Fig. 5. 132 Doğer 1988, 93; Sezgin 2009, 176, 180. 133 Knigge 1976, 23-24. 134

Lawall 1995, 89 vdd; Lawall 1998a, 76-79.

135

üç grup altında sınıflandırılmıştır. Bununla birlikte, şişkin boyunlu ticari amphoraların Geç Arkaik Dönem’e tarihlenen erken örnekleri E. Doğer ve Y. Sezgin tarafından, Arkaik Dönem Khios amphoraları tipolojisinin son tipi olarak “Khi6” şeklinde ele alınmıştır137.

Şişkin boyunlu amphoraların138 İ.Ö. 525-480/475139 yılları arasına tarihlenen erken örneklerinde, bezeme sisteminin terk edilmeye başlandığı görülmekte, sadece omuz üzerinde ve gövde altında bulunan yatay ve dikey ince firnis bantlarla ender olarak karşılaşılmaktadır140. Bu süslemelere ek olarak, önceki dönemin bir geleneği olan ağız kenarındaki boya bantları da varlıklarını sürdürmüşlerdir141. U. Knigge ve M. Lawall tarafından C/1, S. Monachov tarafından IIIA, E. Doğer tarafından 3A ve Y. Sezgin tarafından ise Khi6 olarak sınıflanan erken şişkin boyunlu amphoralarda, kulplar arasında kalan boynun her iki yüzünde, fırınlama öncesi yapılmış ortası noktalı ya da noktasız daireler çok sık bir şekilde görülmeye başlamıştır142. Yoğun olarak İ.Ö. 6. yüzyıl sonu, İ.Ö. 5. yüzyıl başlarında görülen bu uygulama birçok uzman tarafından “ticari marka” olarak nitelendirilmektedir143. C/1 (3A / IIIA) tipinin erken aşamasında yuvarlak olan ağız kenarlarının fark edilebilir bir şekilde düzleşmeye başladığı görülebilmekte, gövdenin en şişkin yeri ise karından yukarıya çekilmeye başlamaktadır144. İ.Ö. 480-440 yılları arasına yerleştirilen ve incelerek uzamış olan C/2 (3B / IIIB) tipinde ise145, boyundaki şişkinlik daha net olarak görülebilmektedir146. C/3 (3C / IIIC) tipinde ise, boyundaki şişkinlik daha çok vurgulanarak yukarıya çekilmiş, alt ve

136 Doğer 1991, 84-85, R. 74-76. 137 Doğer 1988, 94; Sezgin 2009, 180-192. 138

Çalışmada, şişkin boyunlu amphoralar için U. Knigge ve M. Lawall tarafından belirlenen sınıflandırma kullanılmış, S. Monachov ve E. Doğer’in sınıflamaları da ayrıca parantez içerisinde gösterilmiştir.

139

Cook – Dupont 2003, 149. Kerameikos ve Agora buluntuları, şişkin boyunlu Khios amphoralarının ilk evresinin İ.Ö. 480 yılı dolaylarında sonlandığını göstermektedir, bkz: Knigge 1976, 23, 108, no. 82, SW 179; 111-112, no. 95, SW 147; 115, no. 108, SW 120; Roberts 1986, 66-67, Fig. 42, Lev. 18, no. 419-420; Lawall 1995; Lawall 1998, 77, dn. 20.

140

Roberts 1986, 66-67, Fig. 42, Lev. 18, no. 419; Cook – Dupont 2003, 149-150, Fig. 23.2d; W. D. Niemeier, “Die Zierde Ioniens. Ein Archaischer Brunnen, der Jüngere Athenatempel und Milet vor der Perserzerstörung”, AA 3, 1999, 405, Fig. 28, no. 17; Vachtina 2003, 42-43, Fig. 10.

141

Cook – Dupont 2003, 149.

142

Örnekler için bkz: Condurachi 1954, 170-172, Fig. 164-167; Gaidukevich 1959, 46, Fig. 40 (soldaki); Knigge 1976, Lev. 49.4, no. 48; Doğer 1988, Şek. 37, no. 88-91; Johntson 1990, 40, no. 36; Lawall 1995, 340, 356, Fig. 23; Monachov 1999a, 93, Fig. 26, no. 2; Lemaître 2007, 134, Fig. 14, no. 3; Yener-Marksteiner 2007, 88, Fig. 6, no. 1, 3; Lawall 2010a, 161, Lev. 93, no. 12; Lawall et al. 2010, Lev. 290-291, L-11, L-27.

143

Bu işaretler J. K. Anderson (1954, 169), A. Johntson (1990, 39), M. Lawall (1995, 106) ve E. Doğer (1988, 110) tarafından bu şekilde tanımlanmıştır. Amphoraların boyunlarında görülen bu işaretlere ek olarak; “+” (Gaidukevich 1959, 46, Fig. 40 sağdaki; Monachov 1999a, 93, Fig. 26, no.1), “E, A” (Tsaravopoulos 1986, Lev. 30, no. 4, Lev. 37, no. 12a) ve “I” gibi harfler ile (Sezgin 2009, 186); “svastika” gibi süslemeler de görülmektedir (Cook – Dupont 2003, 149, 151). Şişkin boyunlu Khios ticari amphoraların markalanması ile ilgili olarak bkz: Doğer 1988, 110-111; Lawall 1995, 104-109; Lawall 1998, 79-83; Cook – Dupont 2003, 149; Sezgin 2009, 185-187.

144

Kakhidze – Khalvashi 2006, 293, Lev. 1, no. 1; Lawall et al. 2010, 359, Lev. 290, L-11.

145

Knigge 1976, 23-23, 178, no. E 40, Lev. 90.6 (İ.Ö. 480’den hemen sonra), 146, no. 263, SW 26, Lev. 62.6 (İ.Ö. 5. yüzyıl ortaları) Lawall 1998, 77, dn. 22.

146

üst sınırları ise keskin bir çizgi ile vurgulanmıştır. Boynundaki bu yeni özelliğe ek olarak, içi oyuk ve kenarları genişleyen düğme biçimli yeni kaide formu da farklı bir özellik olarak ön plana çıkmaktadır147.

Yaklaşık yüz yıl üretilen şişkin boyunlu amphoralar, İ.Ö. 425 yılı dolaylarında yerlerini farklı bir amphora tipine bırakmıştır. İ.Ö. 6. yüzyıl sonu İ.Ö. 5. yüzyıl başlarında Khios sikkeleri üzerinde tasvirleri bulunan şişkin boyunlu amphoralar gibi düz boyunlu (straight- neck) ya da silindirik boyunlu olarak isimlendirilen bu yeni form da Khios sikkeleri üzerinde rahatlıkla tanımlanabilmektedir148. Khios’un bu dönem amphora formundaki ani değişimin nedeni olarak, Atina ile olan ticari ilişkileri ve Atina’nın Khios’un para birimi ve hacim standartlarının Attika standartlarına uydurulması amacıyla yaptığı baskılara bağlanmaktadır149. “Yeni stil” olarak isimlendirilen bu formda150, amphoraların şişkin boyunlarının yerini silindirik uzun boyun almış ve omuzlar daha keskinleşmiştir151. Bazı merkezlerde, aynı kontekst içerisinde hem eski stil olan şişkin boyunlu, hem de yeni stil olan düz (silindirik) boyunlu Khios amphoralarının bir arada ele geçmeleri152, kısa bir süre de olsa her iki tipin bir arada kullanılmış olduğunu gösterir. S. Monachov tarafından yapılan çalışmada bu yeni stil Tip IV altında A-B olarak iki alt grupta ele alınmıştır153.

İ.Ö. 5. yüzyıl sonu ve 4. yüzyıl başlarından itibaren Khios amphoraları bu yeni form temelinde değişime uğramaya başlamış ve bu değişen form uzun bir süre kullanımda kalmıştır. İ.Ö. 4. yüzyılda boynu uzamaya devam eden amphoraların yükseltilmiş ağız kenarı dikkat çekmeye başlar. Omuzları keskinleşerek belirginleşen amphoralarda artık düğme formlu kaidelerin kullanımı terk edilmiş, bunun yerine gövdeden net bir şekilde ayrılan kesik konik formlu tutamak tercih edilmiştir154. Hellenistik Dönem boyunca devam eden boyundaki

147

Anderson 1954, 175, Fig. 9g; Knigge 1976, 151, no. 290, SW 5 (İ.Ö. 5. yüzyılın üçüncü çeyreği), 155, no. 304, SW 145 (İ.Ö. 5. yüzyılın üçüncü çeyreği); C. K. Williams II, “Corinth 1977, Forum Southwest”, Hesperia 47/1, 1978, 18, Fig. 5, C-1977-107, C-1977-125; Grace 1979a, Fig. 44 (en sağdaki); Lawall 1995, 357-358, Fig. 29-30; Monachov 2003, Lev. 7; no. 1-6; Kakhidze – Khalvashi 2006, 293, Lev. 1, no. 2; Ch. Tzochev, “Archaic Amphora Import from Thracian Sites around the Bay of Bourgas”, bkz: Ch. Tzochev – T. Stoyanov – A. Bozkova (Ed.), PATABS II. Production and Trade of Amphorae in the Black Sea. Acts of the International Round-Table held in Kiten, Nessebar and Sredetz, 26-30 September 2007 (2011) 84-85, Fig. 9, no. 3, 6.

148

Mavrogordato 1918, Lev. 3, no. 1-8 (Şişkin boyunlu amphoralar), Lev. 3, no. 10-22 (düz-silindirik boyunlu amphoralar); Grace 1979a, Fig. 51.

149

Mattingly 1981, 78-80; Delos XXVII, 359; Lawall 1995, 112-113.

150

Doğer 1991, 86; Sezgin 2009, 181.

151

Grace 1979a, Fig. 45; Lawall 2000a, 66, Fig. 14 (C/3 tipi)- Fig. 15 (düz-silindirik boyunlu); Lawall 2000b, 53 Fig. 22,1; Monachov 2003, Lev. 8; Kakhidze – Khalvashi 2010, 136, Lev. 75, no. 1.

152

Atina’da ikisi İ.Ö. 425, biri İ.Ö. 410, diğeri de İ.Ö. 5. yüzyıl sonlarına tarihlenen dört kapalı depozitte her iki tip amphoraya rastlanılmıştır, bkz: Lawall 1995, 101, dn. 58-60. Korinth’de İ.Ö. 5. yüzyılın üçüncü çeyreğinin sonlarına tarihlenen bir yığıntı içerisinde bulunmuştur, bkz: Mattingly 1981, 78, dn. 6. Bulgaristan kıyısındaki Neseber A batığında her iki tipin bir arada bulunduğundan bahsedilmiştir bkz: Parker 1992, 287, no. 737.

153

Monachov 2003, 19-20.

154

uzama, ağız kenarındaki yükselme ve omuzlardaki keskin dönüşün gelişimi İ.Ö. 1. yüzyıl içlerine kadar rahatlıkla takip edilebilmektedir155. Bu sürecin sonlarına doğru boyun yüksekliği amphoranın tüm yüksekliğinin yarısına ulaşır ve kaidedeki plastik eklenti ortadan kalkarak sivrilir156. İ.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda olduğu gibi, İ.Ö. 1. yüzyılda da Khios sikkeleri üzerinde bu form rahatlıkla tanımlanabilmektedir157. Khios amphoralarında görünen bu form S. Monachov tarafından “Tip V” ya da “konikal tip” olarak sınıflanmıştır158. Bununla birlikte, İ.Ö. 5. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan düz (silindirik) boyunlu amphoralardan gelişen bu “geç seri” Khios amphoralarını ayrı bir tip olarak sınıflamak yerine, düz (silindirik) boyunlu amphoraların alt varyasyonları olarak değerlendirmek, tipolojinin gelişim çizgisi açısından daha uygun olacağı düşünülebilir.

1989-2010 yılları arasında Patara’da gerçekleştirilen çalışmalarda Arkaik, Klasik ve Hellenistik Dönem’e tarihlenebilecek Khios kökenli 53 ticari amphora parçası bulunmuştur. Biri hariç, amphora parçalarının tümü Tepecik Akropolisi’nde ya da eteklerindeki, Nekropolis ya da Tak önü gibi alanlarda ele geçmiştir. En yoğun buluntu grubu %68’lik oranla Tepecik Bey Yerleşimi’nden gelir (38 adet). Bu alanı %14 ile Tepecik Sarnıç (8 adet), %7 ile Tepecik Nekropolis (4 adet), %5 ile Tepecik Akropolisi’nin kuzey ve batısında gerçekleştirilen açmalar (3 adet), %4 ile Tak önü (2 adet) ve 1 adet buluntu ile Su Yolu açmaları (Sondaj 19) takip eder.

Patara’da bulunan en erken tarihli Khios amphorası, dışa taşkın kalın ağız kenarına sahip KhiA.1 numaralı örnektir. Oldukça rafine ve ince grenli bir yapıya sahip kili bulunur. Tüketim merkezlerinde çok sık rastlanılmayan bu erken seride, gövde formu, ağız ve kaide profillerinde tam bir bütünlük sağlanmamıştır159. Genelde dış yüzleri beyaz astarlı olan bu erken seride gövde üzerinde boya bantları görülmesine karşın, Patara örneğinde beyaz astar ve ağız kenarında boya bandı görülmez. Beyaz astarın erken seriler için karakteristik bir özellik gibi görünmesine karşın, KhiA.1 numaralı örnekte olduğu gibi beyaz astarsız erken seri Khios amphoralarına Salamis ve Klazomenaide’de rastlanılmıştır160. Patara örneğine benzer örnekler Salamis’de İ.Ö. 7. yüzyıl sonlarına tarihlenmiştir161.

155 Doğer 1991, 86, R. 77-79. 156 Şenol 2007, 123, Fig. 4-5. 157

Mavrogordato 1918, Lev. 6, no. 1-20.

158

Monachov 2003, 20.

159

Sezgin 2009, 153.

160

Calvet – Yon 1977, 18; Doğer 1988, 90.

161

KhiA.2 katalog numaralı örnek, E. Doğer ve Y. Sezgin tarafından yapılan sınıflandırmaya göre Khi.2 grubuna yerleştirilebilir. Yüksek bant formunda, dış yüzü bombeli ve ağız kenarı boya bantlı örneğin silindirik boynu bulunur. Oldukça rafine ve ince grenli bir yapıya sahip olan kili, az kum tanecikli ve ince mika katkılıdır. Hamurunun bu özelliği çıplak göz ile gözlenebilen Khios amphoralarının kil özellikleriyle uyum içindedir. Beyazımsı-pembemsi astara sahip örneğin ağız kenarında açık kırmızı (10 R 6/6) boya bandı görülür. İ.Ö. 7. yüzyıl içine tarihlenen erken serilerin aksine daha yoğun bir şekilde ihraç edildikleri tespit edilmiştir162. J. Anderson tarafından Kofina Ridge’deki benzer örnekler İ.Ö. 7. yüzyıl sonlarına163, Smyrna, Pitane164, Klazomenai165 ve Phokaia166 buluntusu benzer örnekler ise İ.Ö. 7. yüzyıl sonu 6. yüzyıl başlarına tarihlendirilir. Ksanthos’da bulunan bir örnek ise hatalı olarak “swollen necked” olarak isimlendirilmiş ve İ.Ö. 5. yüzyıla tarihlendirilmiştir167.

KhiA.3 katalog numaralı örnek beyaz astarlı erken seri Khios amphoralarından farklı olarak düz ve yüksek bir boyuna sahiptir. Örneğin alçak bilezik formundaki ağız kenarı dışa taşkın ve yuvarlatılmıştır. Bu özellikleriyle Patara örneğini İ.Ö. 6. yüzyılın ortalarından itibaren görülmeye başlanan ve “Baca Boyunlu Amphoralar” (funnel-necked)168 olarak isimlendirilen grup içerisine yerleştirmek mümkündür. Dışa açılan silindir formlu ve derin oyuklu KhiA.4-7 katalog numaralı kaide örneklerini de bu grup içerisinde değerlendirmek gereklidir. KhiA.4 numaralı örnek haricinde, KhiA.5-7 katalog numaralı kaide örneklerinin hiçbirisinde astar bulunmamaktadır. Yeni serideki bu örneklere birçok yerleşimde rastlanılmıştır. Patara örneği ile benzer form özellikleri gösteren Khios amphoraları Korinth’de yaklaşık olarak İ.Ö. 490 yılı civarında kapatıldığı belirtilen bir kuyudan169, Klazomenai’de İ.Ö. 580/570-545 yılları ile İ.Ö. 6. yüzyılın son çeyreğinin başlarına tarihlenen tabakalardan170 ve en geç buluntusu İ.Ö. 530 civarına tarihlenen bir tesviye sırasında oluşmuş bothrosdan ele geçmiştir171. Bununla birlikte, Nil deltasında yer alan Migdol’de bulunan benzer bir örnek İ.Ö. 525 yılı öncesine172, Phokaia buluntusu bir örnek ise İ.Ö. 6. yüzyılın ilk

162

Sezgin 2009, 161.

163

Anderson 1954, 169, 173, Fig. 5, no. 17.

164

Sezgin 2009, Lev. 36, Khi.2, 03-04.

165

Doğer 1988, 218, Şek. 26, no. 53.

166

Okan 2010, 211, Lev. 17, no. 7.

167

Yener-Marksteiner 2002, 217-218, 222, Fig. 2d.

168

Zeest 1960, 16, 139, Lev. 3, no. 10b.

169

Campbell 1938, 557, 607, Fig. 29, no. 213-214.

170

Doğer 1988, 234-235, Şek. 36, Khi. 85-86.

171

Ersoy 1993, 409.

172

yarısına tarihlenir173. Aegina Aphaia Tapınağı’nın teras dolgusunda bulunan örneklerin ise tapınağın ikinci evresinin yapım aşaması ile çağdaş olduğu düşünülmektedir174.

KhiA.8-9 katalog numaralı örnekler “baca boyunlu amphoralar” ile İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarından itibaren Khios amphora atölyelerinde yaygın bir biçimde görülmeye başlanan “şişkin boyunlu amphoralar” arasına yerleştirilen ve şişkin boyunlu amphoraların öncüleri olarak isimlenen örnekler olarak değerlendirilebilir. Hafif şişkin ve yüksek boyunlu Patara örneklerinin dışa taşkın, yuvarlatılmış ve alçak bilezik formlu ağız kenarları bulunur. Her iki örneğin hamurunda farklı oranlarda da olsa kum, kireç ve mika tanecikleri gözlenebilmektedir. Bununla birlikte, KhiA.9 katalog numaralı örnekte farklı olarak ağız kenarının boyunla birleştiği noktada kırmızımsı sarı renkli boya bandı görülür. Patara örneklerine benzer amphoralar Atina Akropolisi’nin kuzey yamacında bulunan ve İ.Ö. 480 yılı öncesine tarihlenen A kuyusundan ele geçmiştir175. Bunun haricinde, Torikos176 ve Phokaia177 buluntusu ağız parçaları İ.Ö. 6. yüzyılın üçüncü çeyreğine, Karadeniz’in kuzeyinde, Patrasios’da 1 no’lu depoda bulunan örnek ise İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarına tarihlendirilmiştir178. Yukarıdaki örneklere ek olarak, bu tipolojideki Khios amphoralarının en

Benzer Belgeler