• Sonuç bulunamadı

İ.Ö. 8. yüzyıl sonundan İ.Ö. 2. yüzyıla kadar üretilen Korinth amphorlarının yoğun olarak batı Akdeniz’deki kolonilerde ele geçtiği bilinmektedir372. Korinth amphoraları üzerine C. Koehler tarafından yapılan çalışmalarda, bu amphoralar üç tipe ayrılmıştır373. M. Lawall tarafından yapılan sonraki çalışmada ise Korinth amphoraları bu üç tip altında farklı alt gruplara ayrılmıştır374.

366

Zeest’in Samos amphoraları hakkında detaylı bilgiler için bkz: Cook – Dupont 2003, 178-186. Üretim yeri konusundaki tartışmalar ve öneriler için bkz: Sezgin 2009, 325 vdd. özellikle 336.

367

Roberts 1986, 64-65, Fig. 41, no. 412.

368

Y. Sezgin’in ZSam3 grubu için bkz: Sezgin 2009, 345-349.

369

Cook – Dupont 2003, 184.

370

S. Ju. Monachov, “Amphorae from Unidentified Centres in the Northern Aegean (the so-called ‘proto- Thasian’ series according to I.B. Zeest)”, bkz: P. G. Bilde – J. M. Højte – V. F. Stolba (Ed.), The Cauldron of Ariantas, Studies Presented to A. N. Sceglov on the Occasion of His 70th Birthday. Black Sea Studies 3 (Aarhus 2003) 248-249, Fig. 1, no. 1.

371

Ersoy 2004, 56, Fig. 15e.

372 Koehler 1992, 270; Munn 1983, 187-199. 373 Koehler 1981, 449-458; Koehler 1992, 265. 374 Lawall 1995, 57-74.

İ.Ö. 8. yüzyılın sonlarından İ.Ö. 300 yıllarına kadar üretilen Korinth A amphoraları, geniş ve düz ağız kenarına, kısa silindirik boyuna, küresel gövdeye, geniş düz bir dibe ve dudak kenarının hemen altından başlayıp omuz üzerine inen yuvarlak kesitli kulplara sahiptir375. C. Koehler, erken örneklerde görünen bu gövde formunun ticari amphoralar için kullanışsız olabileceğine ve bu formun Korinth’de yerel bir gelenek olarak üretilmiş olan ve Geometrik Dönem’e kadar izlenebilen geniş depolama kaplarında da görülebildiğini belirtmektedir376. Bu amphoraların erken örneklerinde, üst yüzeyi düz olan geniş ağız kenarı ve oldukça küresel bir gövde bulunurken, İ.Ö. 6. yüzyılda küresel olan gövdenin alt yarısının uzamaya başladığı görülebilmektedir. İ.Ö. 5. yüzyılda ise ağız kenarının üst bölümünün yumuşak bir şekilde dışa doğru sarktığı ve ağız kenarının hemen altından boyunla birleşen kulpların üçgen profile sahip olduğu görülür. İ.Ö. 4. yüzyılda, küresel gövde formu devam ederken ağız kenarının abartılı bir şekilde dışa doğru döndürüldüğü görülebilmektedir377.

İ.Ö. 6. yüzyıla doğru formunda değişiklikler oluşan Korinth A amphoraları, M. Lawall tarafından A/1 ve A/2 olarak iki ayrı alt gruba ayrılmıştır378. M. Lawall’ın sınıflamasına göre İ.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Korinth A/1 amphoralarında ağız kenarı, boyun ve dip, küresel gövdeye oranla daha küçük yapılmıştır. Ağız kenarının üst bölümü düz ya da içe doğru eğimlidir379. İ.Ö. 6. yüzyıl sonu ve 5. yüzyıl başlarına tarihlenen Korinth A/2 amphoraları ise öncelikli olarak, dışa sarkan ağız kenarından dolayı A/1 amphoralarından ayrılmıştır. Bu farklılığına ek olarak, kulplarının üst bölümünün daima çimdiklenerek dikey- oval ya da üçgen kesite sahip olduğunu belirtmiştir380.

I. K. Whitbread tarafından detaylı kil analizleri yapılan Korinth A amphoralarının genel olarak iyi pişmiş, kuvars, kum ve şist katkılı, neredeyse camsı dokuda iyi hamur matriksine sahip olduğu belirtilmiştir. Buna ek olarak, hamurdaki büyük kırmızı parçacıklar göze çarpan özellikler arasındadır381. Genelde gri (2.5 YR 4/6 - 5 YR 6/1) renkli olan hamur çekirdeğinin çevresi kırmızımsı (2.5 YR 6/6 – 7.5 YR 7/6), dış yüzeyi genellikle açık pembemsi- turuncumsu (7.5 YR 7/4 – 7/6) renktedir382.

375

Koehler 1981, 451, Lev. 98b; Whitbread 1995, 256, Lev. 5.1.

376

Koehler 1981, 451. Karşılaştırma yapılan erken dönem depolama kapları için bkz: Koehler 1981, Lev. 98a.

377

Whitbread 1995, 257, Lev. 5.2.

378

Lawall 1995, 58-59.

379

Koehler 1981, Lev. 98e.

380 Lawall 1995, 59-60, 353, no. 9-10. 381 Whitbread 1986, 97; Whitbread 1995, 268-269. 382 Jones 1986, 713; Koehler 1992, 267.

Biçimsel olarak Korinth A amphoralarına benzese de, bazı form özellikleri ve hamur yapılarıyla bu amphoralardan ayrılan ve İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarından itibaren görülmeye başlanan farklı bir tip, Korinth A’ amphoraları olarak sınıflandırılmıştır383. M. Lawall’ın sınıfladığı Korinth A/2 amphoralarındaki gibi, dışa taşkın ağız kenarına sahip Korinth A’ amphoralarının uzun ovoid gövdesi ve kısa silindirik ya da konik kaidesi bulunur384. Dışa taşkın olan ağız kenarı, çağdaşı Korinth A amphoralarına oranla daha yüksek ve daha fazla dışa döndürülmüştür385. Benzer olan bu her iki tip arasındaki ayrım özellikle İ.Ö. 450 yılından sonra daha net bir şekilde gözlenir. Korinth A amphoralarının aksine Korinth A’ amphoralarına İ.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Akdeniz’deki farklı merkezlerde sıkça rastlanılması ve üretiminin İ.Ö. 3. yüzyılın başında artması, A’ tipinin özellikle İ.Ö. 3. ve 2. yüzyıllarda Korinth A amphoralarının yerine geçmiş olabileceği olasılığını düşündürmüştür386.

Erken örneklerde hamur dokuları A tipi ile benzer olan Korinth A’ amphoralarının İ.Ö. 5. yüzyılda sarımsı yeşil renkte, kaba dokulu, kuvars, şist ve kireç katkılı hamurları bulunur387. R. Jones, İ.Ö. 5. ve 4. yüzyıllara tarihlenen örneklerin Korinth seramikleri gibi bej renge sahip olduğunu belirtir388. I. K. Whitbread tarafından yapılan çalışmada Korinth A’ amphoralarında iki farklı hamur sınıfının olduğu belirlenmiştir. Ana hatlarıyla birbirleriyle aynı olan bu hamurların sadece katkı maddeleriyle birbirlerinden ayrıldığını belirtmiştir389.

İ.Ö. 6. yüzyılın son çeyreğinden İ.Ö. 3. yüzyıl sonu ya da İ.Ö. 2. yüzyıl içlerine kadar üretilen ve Korinth B amphoraları olarak isimlendirilen bu tip390, gerek biçimsel gerekse kil yapısının farklılığıyla yukarıda değinilen iki amphora tipinden ayrılır. İ.Ö. 5. yüzyıl başlarına kadar yuvarlatılmış ağız kenarına, kısa silindirik boyuna, basık ovoid gövdeye, kısa silindirik dibe ve ağız kenarının hemen altından başlayıp açılı bir şekilde omuzlara inen kısa kulplara sahiptir391. İ.Ö. 5. yüzyıldan itibaren yuvarlatılmış ağız kenarının dışa açıldığı, kısa silindirik boyunun gövde ile birlikte uzayarak inceldiği görülmektedir. Gövdedeki değişimle orantılı olarak uzayan kulpların, dışa dönük ağız kenarının hemen altından bitişik olarak çıkarak

383 Koehler 1981, 454. 384 Koehler 1992, 270. 385

Her iki tipteki ağız kenarlarının karşılaştırması için bkz: Whitbread 1995, 257, Lev. 5.2; Şenol 2009, 121 (Alex. Müz. Env. No. P11727).

386 Koehler 1981, 457; Koehler 1992, 270. 387 Koehler 1981, 456; Koehler 1992, 270. 388 Jones 1986, 713. 389 Whitbread 1995, 270-273. 390

Koehler 1992, 272. Bu tipolojideki amphoraların köken problemlerinin halen devam etmesi nedeniyle çalışmada bundan sonra “Korinth B amphoraları” yerine “B amphoraları” isimlendirmesi kullanılmıştır.

391

keskin bir açı ile ağız kenarına kadar yükseldikten sonra omuzlara indiği görülmektedir392. Hamurları genel olarak açık renkli, iyi pişirilmiş ve ağırlıklı olarak sarımsı renklerde olan B amphoralarının yüzeyleri ise açık pembeden açık kahverengiye kadar (5 YR 8/4 – 7.5 YR 7/4) değişiklik gösterir. İ.Ö. 4. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren açık kırmızımsı kahverengi (2.5 YR 6/6) hamurlu örnekler de bilinir. Küçük gözenekleri bulunan hamurlarında ince parçalar halindeki kuvars ve silisin yer almasına karşın Korinth A/A’ amphoralarında bulunan kil taşı gözlemlenmemiştir393. Sarımsı renkli hamura sahip örneklerin solgun bir astarı bulunurken, İ.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen kırmızımsı kahverengi örneklerin genelde soluk sarı renkte astarlandığı bilinmektedir394. M. Lawall, yaptığı çalışmasında bu amphoraları biçimsel açıdan B/1, B/2 ve B/3 olarak alt gruplara ayırmıştır395.

Son yıllarda köken problemleri üzerine çalışmalar yapılan B amphoraları hakkında 1950’li yılların başlarında V. Grace tarafından yapılan çalışmada, hamur yapıları Korinth üretimi diğer seramiklere benzeyen bu amphoralarının orijini için Korinth’in bir kolonisi olan Korkyra’nın da önerilebileceği belirtilmiştir. B amphoralarının kulplarında bulunan yuvarlak mühürler içinde yer alan yedi ya da sekiz kollu yıldızların396 Korkyra sikkelerinde de bulunması V. Grace’nin bu önerisini destekler nitelikte görülmüştür397. V. Grace’nin bu önerisine karşı, Korinth kazılarında bu amphoralara yoğun olarak rastlanılması ve Korinth üretimi diğer seramiklerle aynı dokuya sahip oluklarının belirlenmesi sonucunda C. Koehler tarafından yapılan ilk çalışmalarda Korinth ile ilişkilendirilmiştir398. Bununla birlikte, B amphoralarının, Korinth A ve A’ amphoralarından farklı bir gelenekte yapılmış olmaları, kökenlerine ilişkin farklı görüşlerin ortaya konulmasına neden olmuştur. Korinth A/A’ amphoralarının İ.Ö. 4. yüzyıla kadar el ile yapılmalarına karşın, B amphoralarının çarkta yapılmış olmaları399, erken öncüllerinin olmaması ve Korinth A/A’ amphoralarında görünen kil taşının B amphoralarında bulunmaması I. K. Whitbread’ı bu amphoraların farklı bir merkezde üretilmiş olabileceği düşüncesine götürmüştür400. Bununla birlikte, Korinth amphoraları üzerine detaylı çalışmalar yapan C. Koehler, artık Korinth B/Korkyra olarak sınıflandırdığı bu tipolojideki amphoraların birçok merkezde üretilmiş olabileceğini

392

Grace 1979a, Fig. 42 (soldaki); Göransson 2007, 89, Fig. 29.

393

Whitbread 1986, 97-99. B amphoraları, I. K. Whitbread tarafından yapılan analizlerde dört farklı hamur grubuna ayrılmıştır. Bunlardan ilk iki grup sarımsı renge, son iki grup ise kırmızımsı kahverengine sahiptir bkz: Whitbread 1995, 274-279. 394 Koehler 1992, 272. 395 Lawall 1995, 70. 396

D. Kourkoumeli, “Οἱ Κερκυραικοι Αμφορεις”, Enalia II, 1/2, 1990, 19.

397

Grace 1953b, 108-109, no. 166. Bu mühürlerle çağdaş olan ve Preudo-Aristotales’in aktarımından bilinen Korkyra amphoraları da V. Grace’nin bu düşüncesini desteklemiştir bkz: Rostovtzeff 1941, 120.

398 Koehler 1992, 273. 399 Koehler 1992, 266, dn. 3. 400 Whitbread 1995, 284.

belirtmiştir401. Üretim yerlerine ilişkin tartışmaların devam ettiği B amphoralarının orijini ile ilgili olarak son yıllarda yapılan çalışmalarda Korkyra’nın ağırlık kazandığı görülmektedir402.

Patara’da Korinth/Korkyra’ya atfedebileceğimiz toplam yedi amphora parçası bulunur. Tümü Tepecik Akropolis buluntusu olan bu örnekleri hamur yapıları ve biçimsel özellikleriyle iki gruba ayırmak mümkündür. KA.1 ve KA.2; kısa, silindirik yapıları ve hamurlarındaki kaba katkı maddeleriyle diğer örneklerden farklılaşır. Korinth A amphoraları içerisinde değerlendirdiğimiz her iki örneğin hamurunda çatı kiremidi ya da diğer kaba seramiklerde sıkça görülebilen kırmızı renkli iri parçacıkları ve iri kireç taneciklerini görebilmek mümkündür. Örneklerin hamurları kırmızımsı sarıdan (5 YR 7/6) sarımsı kırmızıya değişir (5 YR 5/6). KA.2’nin dış yüzeyinde pembe renkli astarın (7.5 YR 8/4) uygulandığı görülmektedir. Arnavutluk Treportit’de bulunan KA.1 ile benzer bir örnek İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarına403, Korinth’de Punic Amphora Yapısında bulunan KA.2 ile benzer dip parçaları ise İ.Ö. 450 yıllarına tarihlendirilmiştir404. Bununla birlikte, KA.2’nin benzerlerine Aegina Aphaia Tapınağı’nın batı teras dolgusu içinde405 ve Thasos Silen Kapısı’nda406 rastlanılır.

KA.3-7 gerek formları gerekse hamur dokularıyla yukarıdaki iki örnekten ayrılır. KA.3, 7, dışa döndürülmüş geniş dudaklara ve silindirik boyuna sahiptir. Ancak KA.7’de boynun daha uzamış olduğu görülebilmektedir. Örneklerde dudağın hemen altında boynu çepeçevre kuşatan yiv ya da kabartma birkaç sıra şerit bulunur. Her iki örnekte de kulplar dışa dönük dudak kenarının hemen altından çıkarak keskin bir açı ile ağız kenarına yükselmekte ve ardından omuzlara inmektedir. KA.4-6, içleri dolu olmayan hafif uzatılmış dip formundadır. Hamurları yukarındaki ilk gruba göre daha rafine olan KA.3-7’de çok ince kum ve kireç tanecikleri katkı maddesi olarak kullanılmıştır. Hamur renkleri açık kırmızıdan (2.5 YR 6/8) pembeye kadar (7.5 YR 7/4) farklılık gösteren örneklerde genelde pembe (7.5 YR 8/3) renk astar olarak kullanılmıştır. B amphoraları içine sınıfladığımız Patara örneklerinin benzerleri birçok farklı merkezde bulunmuştur. KA.3-6 nolu örneklerin Korinth’de Punic Amphora Yapısında bulunan benzerleri İ.Ö. 5. yüzyıl ortalarına407, Treportit’de İ.Ö. 5. yüzyıla408, Spina

401 Göransson 2007, 91, dn. 122. 402 Göransson 2007, 93. 403

Bereti 1992, 146, Lev. 3, no. 52.

404

Koehler 1981, 455, Fig. 1d; Koehler 1992, Lev. 1c.

405

Johnston 1990, 39, Fig. 5, no. 80-81.

406

Grandjean 1992, 548, Fig. 3, no. 21.

407

Koehler 1981, 455, Fig. 1-a.

408

Nekropolisi’nde İ.Ö. 4. yüzyıl başlarına409, Trakya’da Hebros Vadisi’nde İ.Ö. 4. yüzyılın üçüncü çeyreğine,410 Aegina Aphaia Tapınağı’nda İ.Ö. 4. yüzyıla411 tarihlendirilmiştir. KA.7, incelmiş ve uzamış boynu ile bu serinin Patara’daki en geç temsilcisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Benzer örnekler Korinth’de İ.Ö. 4. yüzyıl sonlarına412, Spina Nekropolisi’nde İ.Ö. 4. yüzyıl sonu 3. yüzyıl başlarına413, Stentinello Batığı’nda İ.Ö. 3. yüzyılın başlarına414, Euesperides’de 350-250 yılları arasına415 tarihlendirilmiştir.

3.6. Thasos Amphoraları

İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarından Hellenistik Dönem içine kadar yoğun bir şekilde amphora üretiminde bulunan416 ve antik kaynakların aktarımıyla417, çeşitli ve kaliteli şarap türlerinin olduğunu bildiğimiz Thasos’un, özellikle İ.Ö. 4. yüzyıl boyunca daha çok Karadeniz ve kuzey Ege ile ticari ilişkilerinin olduğu bilinmektedir418.

İ.Ö. 6. yüzyıl sonu-5. yüzyıl başlarından itibaren amphoralarını düzenli bir şekilde mühürleyen Thasos’un419, bu konuda Rhodos ve Knidos’a öncülük ettiği bilinmektedir420. Sistemli mühürlemenin yanında, büyük çaplı şarap üretimini kontrol altına almak için İ.Ö. 5. yüzyıl başına tarihlenen şarap kanunlarının varlığı421 ve İ.Ö. 1. yüzyıla tarihlenen standart şarap ölçeği422 gibi bulgular, adadaki sistemli üretime işaret eden veriler olarak bilinmektedir.

Thasos amphoraları üzerine yapılan çalışmaların genelde mühür ekseninde yoğunluk kazanması, özellikle erken tarihli amphoraların form gelişiminin tam olarak belirlenememesine neden olmuş gibi görünmektedir. Thasos’da, Silen Kapısı423 ve bir kuyuda424 yapılan çalışmalarda İ.Ö. 6.-4. yüzyıllar arasına tarihlenen amphora formlarının tanıtılmış olması bu durumu değiştirmeye başlamış, 1980’li yılların sonlarından itibaren

409

Luca de Marco 1979, 573, 596, Lev. 1, no. 4.

410

Lozanov 2010, 88, Lev. 53, no. 3.

411

Johnston 1990, 39, Fig. 5, no. 95.

412

H. S. Robinson, “A Sanctuary and Cemetery in Western Corinth”, Hesperia 38/1, 1969, 10-11, 13, no. 3, 9, Lev. 2; C. K. Williams II, “Corinth 1969: Forum Area”, Hesperia 39/1, 1970, 4-5, Lev. 1, no. 2.

413

Luca de Marco 1979, 574, 597, Lev. 2, no. 5

414

Kapitän 1976, 90, Fig. 3, no. 8-15.

415

Göransson 2007, 93, 99, no. 134-137.

416

Lazarov 1980b, 173; Whitbread 1995, 165; Şenol 2009, 114.

417

F. Salviat, “Le vin de Thasos amphores, vin et sources Écrites”, bkz: Empereur – Garlan 1986, 147-196.

418 Garlan 1999, 84-96. 419 Garlan 1999 54. 420 Cankardeş-Şenol 2006, 83. 421

F. Salviat, “Le vin de Thasos amphores, vin et sources Écrites”, bkz: Empereur – Garlan 1986, 147.

422

Grace 1979a, Fig. 29.

423

Grandjean 1992, 541-584.

424

adada gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan atölye ve fırınların bir kısmının detaylı bir şekilde çalışılması da özellikle İ.Ö. 5. yüzyıldaki Thasos amphoralarının form gelişimi hakkında önemli verilere ulaşılmasına olanak sağlamıştır425.

Koyu kırmızımsı kahverengiden soluk sarımsı kahverengiye kadar geniş bir renk yelpazesine sahip olan Thasos amphoralarının hamurlarında mika, ortak özellik olarak karşımıza çıkmaktadır426. Bununla birlikte, Kalonero’da bulunan örneklerde yoğun olmak üzere427, bazı örneklerde krem renkli astarın sık olarak uygulandığı da bilinmektedir. I. K. Whitbread, Thasos amphoralarının hamurları üzerine erken dönemlerde yapılan tanımlamalardan yola çıkarak bu amphoraların değişken hamur yapılarına sahip olduğunu belirtmektedir428.

P. Dupont tarafından yapılan geçici sınıflamada, Arkaik Dönem’e tarihlenen Thasos (ya da çevresi) amphoraları üç farklı tipe ayrılmıştır. Tip A olarak sınıflandırdığı örnekler üçgen profilli ağız kenarına, ağız kenarının altını kuşatan keskin bir yive, kısa silindirik boyuna, küresel gövdeye ve halka formunda geniş kaideye sahiptir429. Atina Agorası’nda kuyu buluntusu benzer örnekler İ.Ö. 520-480 yıllarına tarihlendirilmiştir430. Genel olarak dışa açılan üçgen kesitli ağız kenarına, silindirik kısa boyna, geniş omuza, ovoid gövdeye ve altı oyuk topaç formlu dibe sahip örnekler Tip B olarak sınıflandırılmış ve bu grup da genel olarak İ.Ö. 520-470 yılları arasına tarihlendirilmiştir431. İ.Ö. 5. yüzyılın başlarında görülen ve ilk iki tipe göre daha uzun boyuna sahip Tip C’de ise ağız kenarının altında yiv bulunmamaktadır. Bununla birlikte, uzamış ve incelmiş ovoid gövde bazen halka formlu, bazen de içi dolu ve altında sığ oyuk bulunan diple birleşir432.

M. Lawal tarafından Thasos’a atfedilen örnekler üzerine yapılan çalışmalarda, amphoralar tanımlanabilen üç forma ayrılmıştır433. Bunlar; İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarına tarihlenen çift bantlı ağız kenarına (double-banded rim) sahip olanlar, İ.Ö. 5. yüzyıl sonlarına tarihlenen bikonik

425

Garlan 1979, 213-268; Picon – Garlan 1986, 287-309; Garlan 1986, 201-276; Garlan 1988, 4, Fig. 3.

426

Whitbread 1995, 167.

427

Y. Garlan, “Le commerce des amphores grecques”, bkz: P. Garnsey – C. R. Whittaker (Ed.), Trade and Famine in Classical Antiquity (Cambridge 1983) 41.

428

Whitbread 1995, 170. Bununla birlikte, Kalonero’da bulunan örneklerin kendi içerisinde ortak özellikler sergilediği belirlenmiştir bkz: Picon – Garlan 1986, 295-300.

429

Cook – Dupont 2003, 188, Fig. 23.13a-d.

430

Roberts 1986, 68-70, Fig. 423-428.

431

Cook – Dupont 2003, 189. İ.Ö. 520-480 yılına tarihlenen Atina Agorası buluntuları için bkz: Roberts 1986, 68-70, Fig. 429-430. Mezar olarak kullanılan Kerameikos örneği İ.Ö. 500-490 yılına tarihlendirilmiştir bkz: Knigge 1976, 88, no. 16, Lev. 44, no. 6.

432

Cook – Dupont 2003, 188, Fig. 23.13g.

433

formlu (biconical type) olanlar ve İ.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen geniş omuzlu (top-shaped type) olan örneklerdir434.

Sınıflanan örnekler içerisinde erken tarihli çift bantlı ağız kenarına sahip amphoralar üzerinde Thasos’a atfedilebilecek mühürler bulunmamasına karşın hamur yapıları ve yoğun olarak Thasos’da bulunmaları onların bu adayla ilişkilendirilmelerine olanak sağlamıştır435. Boynun ve dudağın üst bölümlerini çepeçevre kuşatan iki yatay bant436 nedeniyle bu şekilde isimlendirilen amphoraların kronolojileri Thasos dışında sınırlı sayıda ele geçmeleri nedeniyle tam olarak oturtulamamıştır. Atina Agora’sında bulunan örnekler İ.Ö. 6. yüzyıl sonu-İ.Ö. 480 yılları arasına tarihlendirilmiştir437. Bununla birlikte, Thasos Silen Kapısı’nda ele geçen örnekler yaklaşık olarak İ.Ö. 420 yılına tarihlenen kontekst içerisinde bulunmuştur438.

Bikonik formlu Thasos amphoraları, dışa çekik üçgen formlu ağız kenarına, gövdeyle birleştiği noktada genişleyen silindir formlu uzun boyuna ve gövdenin en geniş noktasını oluşturan omuzlardan keskin bir profille inerek uzun ve sivri tutamak formunda dibe bağlanan bir forma sahiptir. Dudak kenarının hemen altından başlayan oval kesitli kulplar, boynun omuzla birleşim noktasına derin parmak baskısı ile bağlanmıştır. Uzun tutamak görünümündeki dip daima geniş bir disk formunda sonlanır ve genel olarak alt bölümünde sığ ya da görece derin bir oyuğu bulunur439. Atina Agorası’nda bulunan örnekler İ.Ö. 410-400 yıllarına tarihlenen kapalı kontekstlerde ele geçmiştir440.

Bikonik formlu amphoralardan farklı olarak, İ.Ö. 4. yüzyıldan itibaren görünmeye başlanan geniş omuzlu ve kısa boyunlu amphoralar ise “top-shaped” olarak isimlendirilmiştir441. Bu tipolojideki örneklerin dışa çekik üçgen formlu ağız kenarı ve omuza doğru genişleyerek inen kısa ve silindirik boynu bulunur. Geniş omuzlardan keskin bir formla dönen ovoid şişkin gövde, dışa açılan ve altı oyuk topaç formlu tutamak dibe bağlanır. Dudakların altından başlayan oval kesitli kulplar omuzun orta bölümüne derin parmak baskısı

434 Lawall 1995, 132. 435 Lawall 1995, 132-133. 436 Johnston 1991, 364, Fig. 1. 437 Johnston 1991, 364-365; Lawall 1995, 134. 438

Grandjean 1992, 543-544, Fig. 1, no. 2.

439

Garlan 1988, 13, Fig. 12; Grandjean 1992, 556, Fig. 7, no. 47.

440

Lawall 1995, 135.

441

Garlan 1988, 13-14, Fig. 13; Lawall 1995, 136; Blondé – Muller – Mulliez 1991, 216, Fig. 1-2, no. 1-15. Bu tip A.-M. Bon ve A. Bon tarafından tip II olarak sınıflandırılmıştır bkz: Bon – Bon 1957, 19-20, 23-24, Fig. 4, no. 1-3, Fig. 8, no. 2.

ile bağlanmıştır. Thasos’da kuyu buluntusu örnekler İ.Ö. 330-325 yılları civarına tarihlendirilir442.

Yukarıda değinilen farklı sınıflandırmalara ek olarak, İ.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen ve Thasos’a atfedilen hamur özelliklerine sahip mühürsüz örnekler Rus bilim adamları tarafından yapılan çalışmalarda, “Thasos çevresi”443, “Pithoid Thasos”444 ya da “Proto Thasos”445 gibi farklı şekillerde de sınıflandırılmıştır. Çoğu zaman kronolojik olarak birbiri içerisine geçen yukarıdaki tüm sınıflandırmalardan da anlaşılacağı üzere, özellikle düzenli mühürlemenin başladığı İ.Ö. 5. yüzyıl öncesi Thasos amphoralarının tipoloji sorunları bulunmaktadır. Bu sorun, temelde Adada üretim yapan atölyelere yönelik çalışmaların yetersizliğinin yanı sıra, özellikle İ.Ö. 5. yüzyılda geniş bir coğrafi alana yayılmış olan atölyelerden446 de kaynaklanıyor olmalıdır. Adada ya da yakın çevresinde geniş bir alana yayılmış atölyelerin standart bir ya da birkaç form üretmek yerine, etkileşim sonucu, temelde bazı ortak özellikleri bulunan, bununla birlikte atölyelere göre farklılaşabilen formların ortaya çıkmış olması mümkündür. Özellikle İ.Ö. 4. yüzyılda denetimlerin artmasına paralel olarak447, Thasos tipolojisindeki sorunların da erken döneme oranla azalması bunun bir göstergesidir. İ.Ö. 5. yüzyıldaki tipoloji sorunu, bu yüzyılda üretim yapan atölyelerin tam olarak çözümlenmesiyle aşılabilir.

Patara’da toplam on sekiz olan Thasos kökenli amphora parçalarının tümü kentin kuzeyinde konumlanan Tepecik Akropolisi’nde ele geçmiştir. Bulunan örneklerin tümü Akropolis’in tepe noktasında konumlanan Bey Sarayı’ndan gelir. Söz konusu alanda ele geçen sekiz örnek ise yapı kompleksi içerisinde bulunan ve işlevini yitirdikten sonra bothros olarak kullanılan depo yapısında bulunmuştur.

Ele geçen amphora parçaları arasında ThA.1 katalog numaralı örnek, geniş gövdesi, alçak ve geniş kaidesi ile Silen Kapısı’nda ele geçen ve yaklaşık olarak İ.Ö. 420 yıllarına tarihlenen parçalarla benzerlik gösterir448. İyi pişmiş, sert yapılı ve küçük gözenekli hamur dokusuna sahip örnekte, ince kum tanecikleri, kireç ve mika katkı maddesi olarak bulunur. Thasos’da

442

Blondé – Muller – Mulliez 1991, 215-216, Fig. 1, no. 1.

443

Zeest 1960, 81-82, Lev. 6-7, no. 17-19; Onayko 1980, 124, no. 64-66; Abramov – Maslennikov 1991, 239- 243, Lev. 3-5; Cook – Dupont 2003, 186.

444

Garlan 1988, 14.

445

Zeest 1960, 79-80; Onayko 1980, 125, no. 67-74; A. P. Abramov, “Классикация И Периодизация Амфор ВтороӤ Половины Vı – ПервоӤ Половины V B. До Н. Э”, SovA 5, 1993, 78-93.

446

Garlan 1979, 213-268; Garlan 1986, 201-276; Garlan 1988, 4, Fig. 3.

447

Picon – Garlan 1986, 294-309.

448

kuyu buluntusu olan benzer bir örnek İ.Ö. 5. yüzyıl sonlarına449, Karadeniz’in doğusunda Tsikhisdziri’de bulunan örnekler de İ.Ö. 5. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlendirilmiştir.

ThA.2, altı hafif oyuk dışa açılan dibi ve ovoid gövdesi ile “Pithoid Thasos”450 olarak tanımlanan tipoloji içerisindedir. Trakya’da Hebros Vadisi’nde bulunan benzer dip formuna sahip tam bir amphora İ.Ö. 5. yüzyılın üçüncü çeyreğine451, Nymphaion452 ve Troia’daki örnekler de İ.Ö. 430 civarına tarihlendirilmiştir453.

ThA.3-6 katalog numaralı örnekler ucu sivriltilmiş dışa çekik ağız kenarına, omuzlara genişleyerek inen silindirik boyuna ve gövdenin en geniş noktasını oluşturan omuzlardan keskin bir profille inen ovoid gövdeye sahiptir. Benzer formdaki ağız kenarlarının İ.Ö. 390/380 yıllarına tarihlenen Thasos ve Mende amphorlarında yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir454. Bu tipteki benzer ağız profiline sahip örnekler Thasos455, Ephesos456 ve Nagidos’da457 İ.Ö. 4. yüzyıl içine tarihlendirilmiştir.

ThA.7-11 katalog numaralı örneklerde olduğu gibi, alt bölümünde geniş oyuğu bulunan dışa çekik konik kaidenin, özellikle İ.Ö. 5. yüzyıl sonlarından itibaren Thasos başta olmak

Benzer Belgeler