• Sonuç bulunamadı

LAHN ESERLERİNİN TASNİFİ

Belgede Harîrî’nin Lahn anlayışı (sayfa 96-100)

5. YAŞADIĞI DÖNEMDE KÜLTÜREL DURUM

1.5. LAHN ESERLERİNİN TASNİFİ

Ele alınan örnekler ışığında bakıldığında lahn eserlerinde hem içerik hem de sunum açısından farklı yöntemler izlendiği görülür. Derlenen örneklerin sunumunda izlenen yöntem açısından lahn eserlerini iki kısma ayırmak mümkündür.

1.4.1.1. Belli Bir Yönteme Dayanan Eserler

Ele aldıkları lahn örneklerini belli bir sisteme göre düzenleyen yazarların tümü de aynı sistemi takip etmemiş, kimisi alfabetik sıralamayı dikkate alırken kimisi ise lahn yapanları veya lahnın çeşidini dikkate alarak eserini telif etmiştir. Bazı eserlerde ise örneklerden ziyade genel ilkeler geliştirilmiş ve bu ilkeler altında örneklendirme yapılarak vezne dayalı bir sistem takip edilmiştir. Belli bir sistemi takip eden eserlere örnek olarak İbnu’s-Sikkîtʼin İslâhu’l-mantık, İbn Mekkîʼnin Teskîfu’l-lisân ve İbnuʼl-Cevzîʼnin Takvîmu’l-lisân adlı eserlerini vermek mümkündür.

1.4.1.2. Belli Bir Yönteme Dayanmayan Eserler

Birçok bilim dalında olduğu gibi lahn eserlerinde de sistemleşmenin belli bir süreçten geçtiği görülmektedir. İlk nüvelerine bakıldığında bilgilerin genelde dağınık ve belli bir çerçeveye dayanmadığı görülür. Bu tür eserlere el-Kisâîʼnin Mâ telhanu fîhi’l-‘âmme, İbn Hâleveyh’in Leyse fî kelâmi’l-‘Arab, ve ez-Zubeydîʼnin Lahnuʼl- ʻavâm adlı eserlerini örnek olarak göstermek mümkündür.

83

Bu eserlerde bilginin sunumunda herhangi bir sistemin takip edilmediği ve yazarın kelimeleri düzensiz işlediği görülür. Bu da eserin içeriğine ulaşmayı ve bilgilerin görsel olarak zihinde canlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu türün ortak noktası, konuyu kelime bazında işlemeleridir. Bu eserlerin yazarları, genelde ya şahit oldukları kullanımları veya yazılı belgelerden derledikleri lahn örneklerini incelediklerini belirtmiştir.321

1.4.2. İçerik Açısından Lahn Eserleri

1.4.2.1. Dil Açısından Lahn Sayılan Örnekleri Derleyen Eserler

Birinci gruptaki eserler, dil açısından hatalı kabul edilen kullanımları ele alan eserlerdir. Bu eserlerde herhangi bir kullanımın yanlış oluşu, Arapçanın gramer kuralları ve genel kullanıma dayanarak temellendirilir. Bu tür eserlerin muhtevasında yazım hataları da bulunmaktadır. Lahn eserleri içerisinde en yaygın olan eserler bu tür eserlerdir. Bunlara örnek olarak el-Kisâîʼnin Mâ telhanu fîhi’l-‘âmme, İbnu’s- Sikkîtʼin İslâhu’l-mantık, İbn Hâleveyhʼin Leyse fî kelâmi’l-‘Arab adlı eserlerini göstermek mümkündür.

1.4.2.2. Diğer Bilimler Açısından Lahn Sayılan Örnekleri Derleyen Eserler

İkinci grup lahn eserleri ise dil açısından hatalı kullanımlardan ziyade, belli bir bilim dalındaki kavram veya ifadelerin o bilim dalının kurallarına aykırı kullanılmasını ele alan eserlerdir. Bu tür eserler, örneğin fıkıh ilminde bulunan kavramların veya ifadelerin yine fıkıh ilmi kuralları çerçevesinde değerlendirilerek hatalı yönlerini ele almaktadırlar. Bu tür eserlere örnek olarak es-Sekûnîʼnin Lahnu’l-‘avâm fî mâ yeteʻalleku bi ʻilmi’l-kelâm, el-Bâkûlîʼnin Mâ telhanu fîhi’l- ‘âmme fi’t-tenzîl, el-Hattâbî el-Bustîʼnin Islâhu galati’l-Muhaddisîn ve İbn Berrîʼnin Galatu’d-duʻafâ mine’l-fukahâ isimli eserleri verebiliriz. Lahn literarüründe bu tür eserler, yaygın olmadıkları gibi bir dil olarak Arapçaya herhangi bir katkı amacı da gütmemektedirler.

321 Bazı eserlerin mukaddimesinde yazarların ʻNe zaman gördüm ki toplumda hatalı kullanımlar

artmış, ben de bu eseri yazdımʼ gibi ifadeleri de bunu destekler mahiyettedir. ez-Zubeydî, Lahnuʼl-

84

Genel anlamda lahn eserlerinin dili korumadaki etkilerini ortaya koymak, tashîh ettikleri örneklerin toplumda kabul görüp görmediğinin tespitiyle mümkündür. Bu amaçla lahn eserlerine bakıldığında kendi dönemlerinden derledikleri bazı örneklerin sonraki dönemlerde tavsiye ettikleri şekilde düzeltilerek kullanıldığı, bazılarının ise eski şekli ile kullanılmaya devam ettiği görülür.

Bunun bir takım nedenleri vardır. Bunlardan en önemlisi düzeltme çabalarının yanlış kullanımın yaygınlaşmasından sonra gerçekleşmesidir.322

Bir diğer neden de mecâz, istiâre, anlam genişlemesi ve daralması gibi dildeki tabiî değişim ve gelişimler göz önüne alınmayarak birçok kelimenin gereksiz yere lahn ile nitelenmesidir. Dilin temel mantığına aykırı olan ve lahn eserlerinin ittifakla reddettiği kelimelerin birçoğunun tedavülden kalkmış olması, söz konusu nedenleri desteklemektedir.

Harîrî’nin eserinde yanlış kullanım olarak tespit edip doğru kullanımını verdiği ve günümüzde önerdiği şekliyle kullanılan ifadelere şu örnekleri vermek mümkündür:

( َلادلا َنوُّمُضَيَ ف ُرملأا َثُدَح ْدَق َنولوقُيَو) Harîrî bu örnekte (ثدح) fiilin kendi kalıbı

dışında kullanılmasını hatalı olarak değerlendirmiş ve fiilin orta harfinin fetha ile okunması gerektiğini belirtmiştir.323

Gerek klasik metinlerde gerekse de günümüz kullanımında bu fiilin Harîrî’nin önerdiği şekilde kullanıldığına şahit olmaktayız.324

( ِنْيَ نْ يَ بلا َنْيَ ب َوُه ِةَفِصلا ط ِّسَوَ تملل َنوُلوُقيَو) Bu örnekte de ( َنْيَ ب) kelimesinin tesniye kipinde kullanılmasını325

lahn olarak niteleyen Harîrî, kelimenin ( َنْيَ ب َنْيَ ب َوُه) şeklinde

322 Bunun güncel örneklerinden biri yabancı kökenli “kompitör” ‘kelimesi yerine TDK’nın önerdiği ve

halkın da kabul ettiği “bilgisayar” ‘kelimesidir. Diğer yandan yabancı kökenli bir kelime olan “selfie” yerine önerilen “özçekim” kelimesi, halk arasında yeterince kabul görmeyerek yaygınlaşmamıştır.

323 Harîrî, Durre, s.187.

324 İbn Manzûr, Lisânuʼl-ʻArab, c.2, s.131. Ancak şunu belirtmekte fayda vardır: Bu fiil مُدق fiili ile

kullanıldığında vezin açısından uyumun sağlanması için ötre ile okunması caizdir. Ancak ( َثُدَح) fiili normalde ötre ile okunmamalıdır. Harîrîʼnin lahn saydığı da normal kullanımda ötre ile okunmasıdır.

325 Kanaatimizce ( َنْيَب) kelimesinin bu şekilde kullanılmasının arka planında genelde birden fazla sayı

bildiren kelimelere izafetle kullanılması yatmaktadır. Hâlbuki bu kullanım izafet değil lafzî bir tekittir. Lafzî tekitler de Arap dilinde bir önceki lafzın tekrarıyla olur.

85 tekil olarak tekrar edilmesini önermiştir.326

Bu hatanın düzeltildiğine ve günümüzde artık hatalı şekliyle kullanılmadığına şahit olmaktayız.

Harîrîʼnin lahn olarak gördüğü ve sahîh şeklini önerdiği bazı kullanımların ise buna rağmen toplumda yaygın olarak hatalı şekli ile kullanıldığını görmek de mümkündür. Bu tür kullanımlara şu örnekleri verebiliriz:

( ِّمَّضلاِب لوأ ِهِب أدبا :لاَقُ ي نَأ باَوَّصلاَو ،لاوَأ ِهِب أدبا َنوُلوُقَ يَو) Harîrî, ( ًلاَّوَأ ِهِب ْأَدْبِا) cümlesinde

geçen ( ًلاَّوَأ) kelimesinin tenvinli şekilde okunduğunu, hâlbuki kelimenin mebnî olduğundan dolayı tenvinsiz ve ötreli okunması gerektiğini dile getirmiştir.327

Harîrî’nin önerisine rağmen günümüzde ( ًلاَّوَأ) şeklinde okunduğu görülmektedir. Harîrî’nin önerisinin toplumda karşılık bulmamasının nedeni, tenvinle okunmasına gramer açısından bir engelin bulunmamasıdır. Zira bu kelime, ism-i tafdîl olarak kabul edildiğinde mebnî olsa da (اقباس) anlamında muʻrab bir kelime olarak görülmesinde herhangi bir engel yoktur.328

Bu da toplumda bu kelimenin yayılmasında etkili olmuştur.

(ىأر نم رس :اَهيِف لاَقُ ي نَأ با َوَّصلاَو هيِف نومهويف ،ارماس هَّللاِب مصتعملا اهثدحتسا يِتَّلا ةدلبلل َنوُلوُقَ يَو)

Harîrî bu örnekte Abbâsiler döneminde kurulan şehrin isminin (ىأر نم ُس َّر) ‘Surra men reâ᾽ şeklinde olması gerekirken (ارماس) ‘Sâmarrâ᾽ şeklinde okunduğunu ve bunun hata olduğunu belirtmiştir.329

Ancak Harîrî’nin bu önerisine rağmen halk arasında ( رس

ىأر نم)şeklinde bir kullanım neredeyse yoktur. Bunun en büyük nedeni de Harîrîʼnin müteşeddid davranarak Arap dilinin temelinde var olan naht kavramıyla elde edilmiş bir kullanımı lahn olarak nitelemesidir.

326

Harîrî, Durre, s.207.

327 Harîrî, Durre, s.306.

328 Harîrî, bu eleştirisine rağmen kelimeyi ( الا وَأ ) şeklinde kullanmaktadır. Bkz. Harîrî, Durre, s.231,

299; Makâmât, s.114.

329

86

Belgede Harîrî’nin Lahn anlayışı (sayfa 96-100)