• Sonuç bulunamadı

Farklı Yer ve Anlamlarda Farklı Yazılması Gereken Kelimeler

Belgede Harîrî’nin Lahn anlayışı (sayfa 188-193)

5. YAŞADIĞI DÖNEMDE KÜLTÜREL DURUM

3.3. İMLÂ HATALARI

3.3.1. Farklı Yer ve Anlamlarda Farklı Yazılması Gereken Kelimeler

Arapçada bazı kelimeler kullanıldığı yer ve anlama göre farklı yazılmaktadır. Harîrî, bazı yazarların bu tür kelimeleri her yerde aynı şekilde yazarak hata

703 İbn Mekkî, Teskîfu’l-lisân, s.264. Günümüzde yaygın olarak Ferrâ’nın görüşü kullanılmaktadır. 704 İbn Mekkî, Teskîfu’l-lisân, s.260.

705

175

yaptıklarını belirtmiştir. Bu tür hataları da aynı kelimenin yazımında yapılan hatalar ve sesteş kelimelerin yazımındaki hatalar olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür. Harîrîʼnin farklı yazım şekillerine sahip kelimelerin hatalı yazımına verdiği örnekler şunlardır:

،عقَو اَمَنْ يَأ فل ْلأا فْذَحِب ،للها مسِب َنوُبُتْكَي مهنَأ كِلَذ نمَف اَمَّنِإ فل ْلأا نَِلأ ،ِهيِف نومهويف ،ضرتْعا امثيحو ْلا ريِدْقَ تَو ،ِهيِف عرشيو ِهِب أَدْبي اَم لك يِف هلاَمْعِتْسا ةَرْ ثَكِل بتكْلا لئاوأو روُّسلا حتاوف يِف بتك اذِإ ُهْنِم تفذح يِف م َلََك َهْظِإ كرتَف ،للها مساب حتتفأو للها مساب أدبأ :ةردصملا ةَلَمْسَبْلا زربأ نِإَف ،ِهْيَلَع ةَرِضاَحْلا لاَحْلا ةَل َلادل اَمَّنِإ لْعِفْلا اَذَه را جَو ْتَبْ ثَأ اَمَك فل ْلأا تاَبْ ثِإ ب َت .كبَر مساب حبسف ،كبَر مساب أرقإ :كلْوَ ق يِف

Besmelenin yazılışını ele alan Harîrî, normalde (للها مساب) şeklinde yazılması gerekirken kesret-i istiʻmâlden (yaygın kullanım) dolayı cer harfinin bağlı olduğu fiilin hazfedildiği yerlerde elifin düşürülerek (للها مسِب) şeklinde yazılabileceğini belirtmiştir. (عقَو اَمَنْ يَأ فل ْلأا فْذَحِب ،للها مسِب َنوُبُتْكَي مهنَأ كِلَذ نمَف) ʻYaptıkları hatalardan biri de besmeleyi her yerde elifin hazfiyle yazmalarıdırʼ ifadesiyle yapılan hataya işaret etmiştir. Bu kullanımın hatalı olduğunu, sure ve kitap başlarındaki besmelede elifin yaygın kullanım nedeniyle hazfedildiği, cer harfinin bağlı olduğu fiilin zikredildiği yerlerde (للها مساب) şeklinde elifle yazılması gerektiğini belirtmiştir.706

Harîrîʼnin ele aldığı bu örnek başta İbn Kuteybe ve es-Sûlî olmak üzere birçok dilci tarafından da ele alınmış ve aynı izahlar yapılmıştır.707

el-Kalkaşendî de Harîrîʼnin beyanlarıyla örtüşen bir yaklaşım sergilemiştir.708

Ancak kesin bir ittifaktan bahsetmek mümkün değildir. Zira Ebû Caʻfer en-Nahhâs, (ö. 338/950) besmeledeki hemzenin hemze-i vasl olduğunu ileri sürerek her yerde düşürülebileceğini iddia etmiştir.709

706 Harîrî, Durre, s.422.

707 İbn Kuteybe, Edebuʼl-kâtib, s.215; es-Sûlî, Edebuʼl-kuttâb, s.24. 708 el-Kalkaşendî, Subhuʼl-aʻşâ, c.3, s.190-191.

709

176

Kurʼânʼda ﴾كبَر مساب أرقإ﴿ ʻRabbinin adıyla okuʼ710 şeklindeki yazımlar göz önünde bulundurulduğunda Harîrîʼnin tespitinin Arapçanın yaygın yazım usulü ve uygulamasıyla uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak konunun ihtilaflı olması, farklı kullanımların hata olarak görülmesinden ziyade ayrı bir yaklaşım olarak görülmesinin de mümkün olduğu kanaatini oluşturmaktadır.

نْبا نم فل ْلأا نوفذحي مهنَأ كِلَذ نمَو ىلع ادرطم كِلَذ َسْيَلَو بقل وَأ ةينك وَأ مْسا دعب عقَي عِضوَم لك يِف ْلأا فذح بجوُي َلاَو ،هومهوت اَم م َلَْعَأ نم نيملع نيَب ةفص عقَو اذِإ نْبا نم فل ْلأا فذحت اَمَّنِإ ُهَّنَِلأ ،هوليخت اَم فل َْلأا باقللأا وَأ ىنكلا وَأ ءاَمْس

Harîrî, (نْبا) kelimesinin özel isim, lakap veya künyelerden sonra vasıf olarak kullanılması şartıyla hemzesinin düşürülerek (نب) şeklinde yazılabileceğini, ancak bazılarının özel isim, lakap veya künyelerden sonra gelen bu kelimeden vasıf olup olmamasına bakmaksızın hemzeyi düşürerek imlâ hatası yaptıklarını belirtmiştir.711

Harîrîʼnin işaret ettiği bu konu, kendisinden önce İbn Kuteybe ve es-Sûlî tarafından dile getirildiği gibi kendisinden sonra ‘Alî Bâlî el-Konstantîni ve el- Kalkaşendî gibi yazarlar tarafından da dile getirilmiştir.712

Bazı gramer âlimleri konuyu Harîrîʼden nakille ele almışlardır.713

،نطوم لك يِف فل ْلأا فْذَحِب نَمْحَّرلا َنوُبُتْكَي َكِلَذَكَو و إ ِهْيَلَع فيِرْعَّ تلا م َلا لوُخُد دْنِع ُهْنِم فل ْلأا فذحت امن ْتَبْ ثَأ ةَرِخ ْلآا ميِحَرَو اَيْ نُّدلا نامحر اَي :كِلْوَقَك ،اَهْ نِم ىرعت نِإَف َت .ِهيِف فل ْلأا

Harîrî, hatalı kullanımlara bir diğer örnek olarak da (نمْحَّرلا) kelimesinin yazımını göstermiştir. Bu kelimenin sadece “el” (لا) takılı olduğu durumlarda (نَمْحَّرلا) şeklinde elif olmaksızın yazılacağını belirten müellif, (اَيْ نُّدلا نامحر اَي) örneğinde olduğu

710 ʻAlak, 96/1. 711

Harîrî, Durre, s.423-424.

712 es-Sûlî, Edebuʼl-kuttâb, s.255; ‘Alî b. Bâlî, Hayruʼl-kelâm, s.15.

713 Ebu’l-Vefâ Nasr b. Nasr Yûnus el-Vefâî el-Hûrînî el-Ahmedî el-Ezherî, el-Metâlibuʼn-Nasriyye li’l-metâbiʻi’l-Mısriyye fi’l-usûli’l-hattıyye, Tâhâ ʻAbdulmaksûd (Thk.), Mektebetu’s-sunne,

177

gibi el takısı olmaması durumunda (نامحر) şeklinde elifle yazılması gerektiğini belirtmiştir. Bu farkı gözetmeden kelimeyi her yerde (نمحر) şeklinde yazanların hata yaptığını iddia etmiştir.714

Bu örnek, İbn Kuteybe tarafından da ele alınmış ve el takısının olmaması durumunda (نامحر) şeklinde elifle yazılmasının daha uygun olduğu belirtilmiştir.715 Bu ifadeden, elif olmaksızın (نمحر) şeklindeki yazımın, hatalı olmaktan ziyade bir tercih meselesi olduğu anlaşılmaktadır.

نطوم لك يِف نوُّنلا اوفذح نَأِب َلا اوُقحْلأ اذِإ مهنَأ كِلَذ نمَو ربَتْعي نَأ باَوَّصلا لب ،هموُمُع ىلع كِلَذ َسْيَلَو ، تفخَو ،رجهت لاَأ تْوَجَر وْحَن ،نوُّنلا ماغدإب تبتك ةدارلْاو فْوَخْلاَو ءاَجَّرلا لاَعفَأ دعب تعقَو ناف ،نَأ عقوم ،لعفت لاَأ يِف ةلماع اهعوقوو ِهِب لْصَلأا يِف ةففخملا نَأ صاَصِتْخلا نطوملا اَذَه يِف نوُّنلا تمغدأ اَمَّنِإَو ،جرخت لاَأ تْدَرَأَو ،ِه كلذب نوُّنلا ماغدإ تبجوتساف .

Harîrî bu örnekte de ( ْنَأ) kelimesinin (لا) ile bitişmesi durumunda nasıl yazılması gerektiği hususunu ele almıştır. Bu hususta ( ْنَأ) kelimesinin gramer açısından taşıdığı rolün belirleyici olacağını ifade etmiştir. Yani ümit, korku anlamı taşıyan fiillerden sonra gelmesi durumunda fiili nasb ederek etkilediği için şart edatı gibi ( لاَأ) şeklinde bitişik yazılması, bilgi ve zan anlamı ifade eden fiillerden sonra gelmesi durumunda kendisinden sonra gelen fiilde herhangi bir etkide bulunamayacağı için (لا ْنأ) şeklinde ayrı yazılması gerektiğini belirtmiştir. Bu ayrımı göz önünde bulundurmadan her yerde ( لاَأ) şeklinde yazılmasının lahn olduğunu iddia etmiştir.716

Harîrîʼnin bu beyanları, İbn Kuteybe, es-Sûlî ve el-Kalkaşendî tarafından da ifade edilmiştir.717 714 Harîrî, Durre, s.424. 715 İbn Kuteybe, Edebuʼl-kâtib, s.230. 716 Harîrî, Durre, s.427.

717 İbn Kuteybe, Edebuʼl-kâtib, s.239; es-Sûlî, Edebuʼl-kuttâb, s.271; el-Kalkaşendî, Subhuʼl-aʻşâ,

c.3, s.195. Harîrîʼnin bu tür yazım yanlışları için verdiği diğer örnekler için bkz. Harîrî, Durre, s.424,425.

178

Harîrîʼnin imlâ hataları bağlamında ele aldığı örneklerden bir kısmı da sesteş kelimelerdir. Arapçada (ام) gibi birçok farklı anlamda kullanılabilen sesteş kelimeler bulunmaktadır. Bu kelimelerin kullanıldıkları anlama göre farklı yazım şekilleri bulunmaktadır. Bu yazım şekillerinin bilinmesinin, metnin anlaşılmasında etkin bir rolü vardır. Mesela olumsuzluk, soru, pekiştirme gibi anlamlarda kullanılan (ام) kelimesinin hangi anlamda nasıl yazıldığını bilmek, metinlerin anlaşılmasına katkı sağlar. Şöyle ki; (ام) kelimesi ( إ َّن) ve benzerleri ile kullanıldığında pekiştirme (kâffe) edatı olarak kullanılmışsa (امَّنإ) şeklinde bitişik, ism-i mevsûl olarak kullanıldıysa ( َّنإ

ام) şeklinde ayrı yazılır. Soru edatı olarak cer harfleri ile kullanılması durumunda (ام)ʼnın sonundaki elif telaffuzda düştüğü gibi yazıda da düşürülerek ( َّمَع) şeklinde yazılır. Böylece ism-i mevsûl olan (ام) ile farklı bir şekilde yazılarak metnin daha rahat anlaşılmasına imkân sağlanır.

نطوم لك يِف ةَلوُصْوَم املك َنوُبُتْكَي مهنَأ كِلَذ نمَو ، ،تقَو لك ىنْعَمِب تَناَك اذِإ ةَلوُصْوَم بتْكت نَأ باَوَّصلاَو اَم لك وْحَن ،ةلوصفم تبتك يِذَّلا عقوم اَهب ةنرتقملا اَم تعقَو نِإَو .للها اهأفطأ برحلل اراَن اودقوأ املك :ىَلاَعَ ت هِلْوَقَك ِإ مكح َكِلَذَكَو ،نسح كدْنع يِذَّلا لك :هريِدْقَ ت نَِلأ ،نسح كدْنع ىنْعَمِب َيِه يِتَّلا اَم نهِب تلَصَّتا اذِإ ، يأو َنْيَأَو ن ةَلوُصْوَم تبتك لَمَعْلا نَع نلأ ةَّفاَك وَأ ،ةَلِّصلا عقوم اَم تعقَو نِإَو ،ةلوصفم نبتك يِذَّلا .

( ُّلُك) ve (ام) kelimesinin birlikte yazılımını ele alan Harîrî, (ام)ʼnın vakit anlamında (masdariyye tavkîtiyye) kullanılması durumunda (املك) şeklinde bitişik, ism-i mevsûl olarak kullanılması durumunda ise (اَم لك) şeklinde ayrı yazılması gerektiğini belirtmiştir. Bu durumun ( يأو َنْيَأَو َّنِإ) kelimelerine bitişen (ام) için de geçerli olduğunu ifade eden Harîrî, (ام)ʼnın zâid veya kâffe olması durumunda bitişik, ism-i mevsûl olması durumunda ise ayrı yazılması gerektiğini belirtmiş ve ayetlerden örnekler vermiştir.718

Bu bilgilerin Harîrîʼden önce İbn Kuteybe, es-Sûlî ve İbn

718

179

Mekkî, Harîrîʼden sonra da el-Kalkaşendî ve Ebuʼl-Bekâ el-Kefevî (ö. 1095/1684) gibi farklı tarih ve coğrafyalarda yaşayan dilciler tarafından da ifade edilmesi719

Harîrîʼnin dile getirdiği yazım şekillerinde ittifak olduğunu göstermektedir.

(ام) kelimesinin birçok anlamda ve cer harfleri, pekiştirme edatları gibi değişik edatlarla kullanılabilmesi, yazımında da farklı şekillerin gelişmesine neden olmuştur. Harîrîʼnin (ام) kelimesinin yazımı için ifade ettiği hususların diğer dilciler tarafından da dile getirildiğini görmekteyiz. (ام) kelimesinin birçok anlamda kullanılabilmesi, yazılı metinlerde bu kelimenin hangi anlamda kullanıldığına dair ipucu verecek yazım şekillerinin geliştirilmesini tercihli hale getirmektedir. Harîrîʼnin (ام) kelimesinin yazımına dair dile getirdiği bu yazım şekillerinin Kurʼânʼın bazı yerlerinde uygulanmamış olması,720

ihtiyaç olan bu yazım şeklinin geliştirilmesine engel değildir. Zira Kurʼân, yazıldığı dönemdeki Arap yazısının geldiği seviye ile yazılmış, orijinalliğinin korunması adına sonraki dönemlerde ortaya çıkan yazım şekilleri Kurʼânʼa yansıtılmamıştır.721

Belgede Harîrî’nin Lahn anlayışı (sayfa 188-193)