• Sonuç bulunamadı

Lafzın Aynı Anda Farklı Anlamlar TaĢıması

3. ĠBN ÂġÛR’A GÖRE ĠġKÂL SEBEPLERĠ

3.1. Lafzın Yapısından Kaynaklanan Sebepler

3.1.2. Lafzın Aynı Anda Farklı Anlamlar TaĢıması

Kur‟ân‟da iĢkâl sebeplerinden birisi bir lafzın aynı anda birden fazla manaya gelmesidir. Bu Ģekilde farklı anlamlara gelen “müĢterek” kelimenin ayette kullanılan manasının tespit edilmesi gerekmektedir. Kur‟ân‟da geçen kelimelerin müĢterek lafız olup olmadıklarına bakılmaksızın her ayet için aynı mananın verilmesi sonucunda iĢkâl meydana gelmektedir.

Ġbn ÂĢûr da aynı anda farklı anlamlar taĢıyan kelimelerin bazı ayetlerin anlaĢılmasında iĢkâle yol açabildiğini ifade etmektedir. Örneğin Bakara suresinin 228. ayetinde boĢanan kadınların “üç kurû„” ( ٍَۜءُُٔٓشُق َةَثٰهَث) beklemeleri gerektiği ifade edilir. Ġbn ÂĢûr‟a göre ayetteki “kurû„” ( ٍءُُٔٓشُق) kelimesi hem hayız hem de temizlik dönemi anlamlarına gelen müĢterek bir lafızdır. Bu nedenle ayetin nasıl anlaĢılması gerektiği noktasında bir anlam belirsizliği ve ihtilaf ortaya çıkmıĢtır.151

Ġbn ÂĢûr, ayette geçen “selâsete kurû„” ( ٍَۜءُُٔٓشُق َةَثٰهَث) ifadesi ile üç temizlik döneminin kastedildiği kanaatindedir. Çünkü ona göre iddet beklemenin amacı kadının rahminin çocuktan temiz olmasının anlaĢılmasıdır. Bu durum da kadının bir temizlik

150Ġbn Kuteybe, Te‟vîlü müşkilü‟l-Kur‟ân, 40; Taberî, Câmiu‟l-beyân, 13/90; Mâturîdî, Te‟vîlâtü‟l-

Kur‟ân, 8/45; ZemahĢerî, el-Keşşâf, 5/96.

65

ve bir adet görmesiyle sabit olacaktır. Ġbn ÂĢûr, kelimenin ayette temizlik dönemi anlamında kullanıldığını Ġbn Ömer‟in, eĢini hayız döneminde boĢaması üzerine eĢinin babasının Hz. Peygamber‟e giderek bu dönemde boĢamanın hükmünü sorduğu ve cevap olarak Hz. Peygamber‟in temizlik döneminde boĢamasının daha uygun olacağını söylediğine dair kıssayı delil göstererek açıklamıĢtır.152

Ġbn ÂĢûr, üç kurû‟ beklemenin sebebini de aile birliğinin devamı için kocaya fırsat verilmesi olarak açıklamaktadır.153

Taberî ve Fahreddîn er-Râzî gibi müfessirler de, kurû‟ kelimesinin süre, temizlenme ve hayız anlamlarına gelen müĢterek bir lafız olduğunu ifade etmiĢlerdir. Bu nedenle müfessirler, kurû‟ lafzının hayız mı yoksa temizlenme mi anlamına geldiği konusunda ihtilafa düĢmüĢlerdir. Ebû Hanîfe ve Ahmet b. Hanbel‟in görüĢlerine göre ayette geçen “kurû„” lafzından kastedilen “hayız” halidir. Bu durumda ayetin manasında çıkan hükümler Ģu Ģekildedir: Kadın temiz halde iken boĢanır ve boĢandıktan sonra adet görürse temizlenir, sonra tekrar temizlenir ve tekrar adet görüp temizlenirse iddet süresi bitmiĢ olmaktadır. Erkek eĢini bir veya iki defa boĢamıĢ ve eĢine tekrar geri dönmek isterse üçüncü hayız dönemi içerisinde bu kararını eĢine bildirmesi gerekmektedir. Eğer erkek üçüncü hayız dönemi içerisinde kararını dile getirmezse geri dönme hakkını kaybeder ve geri dönüp dönmeme kararı kadına geçmektedir. Ġmam ġafiî ve Ġmam Mâlîk gibi âlimlerden rivâyet edilen görüĢe göre ayette geçen “kurû„” kelimesinden maksat “hayızdan temizliğe geçiĢ” yani “temizlik dönemidir.” Âlimlere göre, kadın temizken boĢanır, boĢandıktan sonra adet görür temizlenir ve tekrar adet görür temizlenirse kadın artık iddet süresini tamamlamıĢ olur. Çünkü boĢandığı esnadaki temizlikte hesaba dâhil edilir. Bundan yola çıkarak “kurû„” lafzı temizlik anlamına gelmektedir.154

Müfessirlere göre ġafiî ve Ebû Hanîfe‟nin yaptığı açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda kelime, her ne kadar iki anlamda kullanılmıĢ olsa da anlam ve uygulama açısından doğru olanın seçilmesi lazımdır. Kullanıldığı yere uygun mananın seçilmesi halinde ortada bir ihtilafın söz konusu olması mümkün değildir. Müfessirlerin görüĢlerine göre kurû„ lafzı geçtiği ayette temizliği kastetmektedir.155

152Ġbn ÂĢûr, et-Tahrîr ve‟t-tenvîr, 4/388-396; Sekâkîr, Müşkilül-Kurân fî tefsîri İbn Âşûr, 120. 153Enise Demirel, Tâhir b. Âşûr‟un Talakla İlgili Görüşleri ve Mâlikî Mezhebiyle Mukayesesi (Konya:

Necmeddin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi), 2013, 146.

154Fahreddîn er-Râzî, Mefâtîhu‟l-gayb, 3/230-235.

155Taberî, Câmiu‟l-beyân, 1/631-640; Mâturîdî, Te‟vîlâtü‟l-Kur‟ân, 2/151; Sâbûnî, Sâffetü‟t-tefâsîr,

66

Lafzın birden fazla manaya gelmesi konusunda bir diğer örnek ise Hadîd sûresinin 25. ayetiyle ilgilidir. Ayette geçen “اَُْنَضََْا” lafzı ile demirin indirildiğinden bahsedilmektedir. Ġbn ÂĢûr‟a göre “enzelnâ” (اَُْنَضََْا) lafzı hem indirmek hem de yaratmak manasında kullanılan müĢterek bir lafızdır. Ona göre bir fiilin birden fazla manaya gelmesi iĢkâle sebep olmaktadır. Ġbn ÂĢûr‟a göre demirin indirilmesi, Allah tarafından yaratılması, var edilmesi anlamındadır.156 Nitekim “enzelnâ” (اَُْنَضََْا) fiilinin

geçtiği bir diğer ayet olan A„râf suresinin 26. ayetinde insanların mahrem yerlerini örtmesi ve süslenmeleri için elbise indirildiğinden bahsedilmektedir.157

Ġbn ÂĢûr‟a göre bu ayette geçen “indirme” fiili ile elbisenin yaratılması anlamı kastedilmektedir. Ġbn ÂĢûr‟a göre ayette geçen “enzelnâ” (اَُْنَضََْا) fiilinin göndermek veya indirmek anlamı dıĢındaki yaratmak anlamının esas alınması halinde müĢterek lafızdan kaynaklanan iĢkâl ortadan kalkacaktır.158

Söz konusu ayetle ilgili genel tefsir edebiyatına bakıldığında ise ekseriyetle müfessirlerin demirin indirilmesini “yaratmak” olarak yorumladıkları görülmektedir. Örneğin Nesefî‟ye göre “inzâl” (لاضَا) lafzı, göndermek ve yaratmak anlamlarında kullanılan ortak bir lafız olduğu anlaĢılmaktadır.159

Fahreddîn er-Râzî‟ye göre “demirin indirilmesi” ifadesi meydana getirmeyi ifade etmektedir.160

Beyzâvî ise “inzâl” (لاضَا) lafzının yaratmak, meydana getirmek olduğunu zikretmektedir.161

Nitekim ayet bu manaya hamledildiğinde iĢkâl de ortadan kalkmaktadır.

Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde Ġbn ÂĢûr‟a göre bazı ayetlerin anlaĢılmasında insanların zihinlerinde bazı anlam problemlerinin belirmesinin sebebi, ayetlerdeki bazı lafızların birden fazla müĢterek anlamlara sahip olmasıdır. Hangi mananın tercih edileceğine dair bir araĢtırma olmaksızın ayet incelenmeye çalıĢıldığında müĢkil ortaya çıkabilmektedir. Ġbn ÂĢûr‟a göre müĢterek lafızların kullanıldığı ayetlerin incelenmesi ve lafzın, geçtiği ayetteki anlama uygun olması gerekmektedir.

1/55-65; Ġbn Kesîr, Tefsîru‟l-Kur‟âni‟l-azîm,2/417-419; ZerkeĢî, el-Burhân, 2/60; Ebussuûd Efendi,

İrşâdü‟l-akli‟s-selîm, 5/330; Âlûsî, Rûhu‟l-meâni, 1/160-163; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak dîni Kur‟ân dîli, 3/70-75; Zuhaylî, et-Tefsîru‟l-münîr, 17/151.

156 Ġbn ÂĢûr, et-Tahrîr ve‟t-tenvîr, 27/415-418. 157 Ġbn ÂĢûr, et-Tahrîr ve‟t-tenvîr, 8/73. 158 Ġbn ÂĢûr, et-Tahrîr ve‟t-tenvîr, 8/75. 159 Nesefî, Medârik, 3/441-442.

160 Fahreddîn er-Râzî, Mefâtihu‟l-gayb, 2/345. 161 Beyzâvî, Envâru‟t-tenzîl, 3/123.

67