• Sonuç bulunamadı

3. ĠBN ÂġÛR’A GÖRE ĠġKÂL SEBEPLERĠ

3.4. Arap Dilinin Özelliklerine Aykırılıktan Kaynaklanan Sebepler

3.4.2. Ara Cümlelerin Bilinmemesi

Ara cümle, birleĢik veya yalın cümlelerde anlamı biraz daha açık hale getirmek, gereksinim duyulan bir anlamı eklemek veya anlatıma zenginlik katmak için araya giren iki virgül veya iki kısa çizgi içinde verilen cümleye denir.215

Kur‟ân‟daki ayetlerde de ara cümleye yer verilmiĢtir.

Ġbn ÂĢûr‟a göre bu cümlelerin iyi bir Ģekilde incelenmemesi ve yorumlanması insanlar tarafından ihtilaf düĢüncesine sebep olmaktadır. Mesela münâfikûn suresinin 1. ayetinde münâfıkların, Peygamber‟in elçi olduğuna dair Ģahitlik ettiğinden bahsetmektedir. Fakat ayetin sonunda Allah‟ın münâfıkların yalan söylediklerini belirtmektedir. Ayette ilk olarak münâfıkların Peygamber‟in Allah‟ın elçisi olduğuna dair Ģahitlik ettiği söylenirken devamında Allah tarafından münâfıkların yalancı oldukları ve onların doğru Ģahitlik yapmayacağı belirtilmektedir. Ġbn ÂĢûr‟a göre ayetin bu Ģekilde ele alınması ilk bakıĢta müĢkil bir durumun varlığını teĢkil etmektedir.

Ġbn ÂĢûr‟a göre ayet, ilk okunduğunda münâfıkların doğru söylediğine iĢaret ederken devamında münâfıkların sözlerine inanılmayacak kadar yalancı olduklarını vurgulamıĢtır. Ayet bu Ģekilde okunduğunda ve yorumlanmaya çalıĢıldığında çeliĢkili olduğu düĢüncesi ortaya çıkmaktadır. Hâlbuki “ġüphesiz sen Allah‟ın resulüsün.” cümlesi “ġahitlik ediyoruz.” cümlesinin açıklamasıdır. “Allah senin elçi olduğunu biliyor.” cümlesi ise iki cümle arasında geçen bir ara cümledir. Bu ara cümle, “Allah Münâfıkların yalancı olduğunu biliyor.” cümlesini duyan bir kimsenin belirsizliğini ortadan kaldırmak içindir. Ara cümle gelerek “Çünkü sen Allah resulünün sözünü yalanlıyorsun.” anlamını ortaya çıkarmaktadır. Ġbn ÂĢûr‟a göre ayet bu Ģekilde yorumlandığında ara cümlenin manaya kattığı açıklama ile iĢkâl durumu ortadan kalkmıĢtır. Ayrıca Ġbn ÂĢûr, tefsirinde bu ayet ile ilgili olarak insanlar arasında belirsizlik yaĢandığında ara cümlelerin açıklayıcı bir rol oynadığını ve böylece ortaya çıkan belirsizliğin giderilebileceğini açıkça zikretmiĢtir.216

el-Kelbî, Mâturîdî, Sâbûni ve Kurtubî gibi müfessirlere göre ayette Münâfıkların hem Ģahitlik etmesi hem de onların yaptığı Ģahitlik esnasında yalan söylemeleri durumu çeliĢkiye sebep olmuĢtur. Müfessirlere göre münâfıklar, Hz.

215 Kollektif, Türkçe Sözlük, (Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2005), “ara cümle”, 112. 216 Ġbn ÂĢûr, et-Tahrîr ve‟t-tenvîr, 28/234-235.

90

Peygamber‟in (s.a.v) meclisine geldiklerinde münâfıklık ve riyadan dolayı "Ey Muhammed! Senin, Allah'ın elçisi olduğuna Ģahitlik ederiz" diyerek kalplerinde olmayan Ģeyi dilleriyle zikrederler. Münâfıklar, bu Ģahitliklerini yaparken samimi bir kalp, saf bir inanç, aĢkın bir arzu ve istekle yaptıklarını göstermek ve orada bulunanları kendilerine inandırmak için dilleri ile bunu tasdik etmeye çalıĢırlar. Münâfıklar, Peygamber‟e Allah‟ın elçisi olduğunu söylerler. Onların bu sözünün ardından Allah‟ın Peygamber‟in hak bir peygamber olduğunu bildiğine dair zikrettiği söz ara cümle olarak gelmiĢtir. Bu ara cümle Hz. Muhammed‟in (s.a.v) peygamberlik iddiası hususunda, Allah‟ın (c.c) onları yalanladığı vehmini ortadan kaldırmak için getirilmiĢtir. Çünkü "Allah da biliyor ki, sen onun elçisisin" sözü, münâfıkların sözünden değil, Allah'ın sözündendir. Eğer Yüce Allah bu sözü söylememiĢ olsaydı, "Allah, münâfıkların hiç Ģüphesiz yalancı olduklarına Ģahitlik eder" mealindeki sözün, peygamberliği iptal ettiği vehmedilirdi. Yüce Allah, münâfıkların sözleri ile onların yalancı olduğunu ifade eden cümle arasına bu cümleyi getirdi ki, peygamberliğin iptal edildiği vehmini gidersin ve peygamberliğin var olduğunu bildirsin. Bundan sonra Allah, münâfıkların açıkladıkları Ģahitlikleri ve dilleriyle ettikleri yeminleri hususunda kesinlikle yalancı olduklarına Ģahitlik eder. Çünkü diliyle bir Ģey söyleyip de onun aksine inanan kimse yalancıdır. Müfessirler bu ayette geçen ara cümle sayesinde ayetin kastettiği asıl mananın anlaĢılması sağlanmıĢtır. Böylece ilk baĢta ortaya çıkan çeliĢki ortadan kalkmıĢtır.217

Münâfıklar, kalpleri ile inkâr edip dilleri ile iman ettiklerini söyleyen yalancılardır. Bu yüzden onların yapmıĢ oldukları Ģahitlikte yalancı Ģahitlik kategorisi içerisinde yer almaktadır. Ayete bakıldığında önce Allah‟ın münâfıkların Hz. Peygamber‟i elçi olarak kabul ettiklerini söylediğini, akabinde münâfıkların yalancı kimseler olduğunu zikrettiği görülmektedir. Ayet bu Ģekilde ayet yorumlandığında Hz. Muhammed‟in (s.a.v) nübüvvet özelliği ortadan kaldırılacak yani peygamber olduğu yalanlanacaktı. Ayette yer alan ara cümle sayesinde Allah‟ın Hz. Muhammed‟i elçi

217

bk. Muhammed b. Abdullah Ġbn Cüzey el-Kelbî (öl. 204/819), et-Teshîl li ulumi‟t-tenzîl (Beyrut: Dârü‟l-Erkâm, 2005), 2/377; Taberî, Câmiu‟l-beyân, 1/631-640; Mâturîdî, Te‟vîlâtü‟l-Kur‟ân, 2/151; Sâbûnî, Sâffetü‟t-tefâsîr, 2/234; Fahreddîn er-Râzî, Mefâtîhu‟l-gayb, 4/467; Kurtubî, el-Câmiu li-

ahkâmi‟l-Kur‟ân, 1/89; Beydâvî, Envâru‟t-tenzîl ve esrâru‟t-te‟vîl, 1/99; Ġbn Kesîr, Tefsîru‟l-Kur‟âni‟l- azîm, 2/417-419; ZerkeĢî, el-Burhân, 2/10; Ebussuûd Efendi, İrşâdü‟l-akli‟s-selîm, 5/345-350; Âlûsî, Rûhu‟l-meâni,1/160-163; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak dîni Kur‟ân dîli, 3/70-75; Vehbe Zuhaylî, et- Tefsîru‟l-münîr, 5/151.

91

olarak bildiği belirtilmiĢ ve onların neye Ģahitlik ederlerse etsinler yalan söylediklerini, bunun münâfıkların en önemli özellikleri olduğu bir kez daha belirtilmiĢtir.

Ġbn ÂĢûr‟a göre ilk bakıĢta ayet iĢkâl olma ihtimalini taĢımaktadır. Fakat Ġbn ÂĢûr, ayette yer alan ara cümlenin dikkatlice okunması ve yorumlanması halinde bu ihtimalin ortadan kalkacağını belirtmiĢtir. Çünkü ayette yer alan ara cümle anlamdaki kapalılığı ve anlam karmaĢasını gidermeye yardımcı olmaktadır. Böylece ayet üzerinde insanların zannettikleri gibi bir müĢkilin olmadığı görülmektedir.