• Sonuç bulunamadı

2.1. KAVRAMSAL ANALİZ

2.1.2. Kurumsal Yönetim Tanımı

Küreselleşen dünya piyasalarında ortaya çıkan değişikliklerin sonucunda ülkeler sahip oldukları sınırları korumuş olsalar da giderek gelişen teknolojik faaliyetlerin neden olduğu globalleşme sonucunda dünyanın durumunun küçük bir köy haline geldiği ifade edilmektedir. Bu durumun piyasalara katkısı uluslararası kullanılan fonların rahatça ülke sınırlarının ötesine çıkması ile olmuştur. Bu imkânlar ve fırsatlar, aynı zamanda yatırımcıların yönetim ve iletişim ile ilgili meydana gelebilecek sorunların minimum seviyeye indirilmesi amacıyla dünya genelinde uluslararası bir uyumluluğa sahip ve gerekli olan bir sistem ihtiyacını ortaya çıkarmıştır (Sermaye Piyasası Kurulu, 2005: 56). Ayrıca kurumsal yönetimin ve yönetim kurulunun denetleme kurulu olmak üzere dünya genelinde uluslararası iki farklı modeli mevcuttur (Campbell ve Craig, 2009: 34).

Dünya genelinde birçok farklı konunun ve kurumun uzmanları kurumsal yönetim kavramına yönelik pek çok tanımlamalar yapmıştır. Bu farklı tanımlamaların temel nedenini, kurumsal yönetim unsurunun yöneticiler, hissedarlar, çalışanlar ve yönetim kurulu üyeleri olmak üzere derecelendirme kuruluşları ve potansiyel yatırımcılar gibi çok sayıda çıkar ilişkisi olan grupları ilgilendirmektedir (Öztürk ve Demirgüneş, 2005: 397). Bu farklılıklar kurumsal yönetim uygulamaları ülkeden ülkeye

biçim ve içerik açısından zenginlik ve çeşitlilik göstermekle kalmayıp, zamanla birtakım değişim de gösterirler.

Kurumsal yönetimin için yapılan ilk tanımlarından birisi Shleifer ve Vishny (1997)’e göre kurumsal yönetim, işletmeye finans sağlayan yatırımcıların yaptığı yatırımlardan kazanç sağlama açısından kendilerini güvende hissetmelerine yol açan yollarla ilgilidir. Aynı yıl içerisindeki Pauly ve Reich’in tanımında ise, kurumsal yönetim işletme sahipleri, yöneticileri, yönetim kurulu üyeleri, müşterileri, çalışanları, tedarikçileri ve kredi kuruluşlarını içeren işletmenin çeşitli pay sahipleri arasındaki kendi iç ilişkilerine rehberlik eden geniş çaplı normlar ve kurallar bütünüdür. Bir sonraki yılda yapılan bir diğer tanım ise Millstein ve Macavoy (1998) tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre üst yöneticiler, kurumsal yönetim, pay sahipleri, yönetim kurulu arasındaki ilişkiler olarak tanımlanmıştır. Argüden’in (2002) tanımında kurumsal yönetim; işletmelerin yönetim yapılarında hesap verebilirliği, şeffaflığı, etkinliği, katılımcı yönetim tarzını ve verimliliği hayata geçirme aracıdır olarak tanımlamıştır.

Şenver (2002) ise, işletmelerin kendi sorumluluklarının farkında olmaları, ortakların ve hissedarların elde ettiği değerlere karşılık işletmeninde değerinin artacağı, işletmenin devamlılığını sağlayacak ve ilişki içerisinde olduğu kişi ve kurumlarla etik değerlere uygun ilkeler çerçevesinde devam edebilecek bir yapı olarak tanımlamaktadır kurumsal yönetimi.

Ülgen ve Mirze (2004)’ye göre de kurumsal yönetim; işletmenin söz sahibi stratejik yönetimi ile ilgili üst yönetimin (söz sahipleri), bu sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirirken, kendi açılarından işletme üzerinden “hak sahibi” olarak gören pay sahipleri, müşteriler, tedarikçiler, çalışanlar ve diğer toplumsal kurum ve işletmelerle olan ilişkilerin tamamını kapsamaktadır.

Daha sonraki yıllarda ise Jesover ve Krikpatrick (2005) kurumsal yönetimi, işletme içindeki kredi kuruluşları, işletmenin çalışanları, pay sahipleri ve yöneticileri arasındaki ilişkileri düzenleyen ve denetleyen uygulamaların ve kuralların tamamı olarak tanımlamaktadır.

Alacaklıoğlu’nun (2009) tanımına göre ise kurumsal yönetim, bir işletmenin kontrol ve idare edilmesine yönelik etki eden süreçler, kanunlar, politikalar ve kurallar

toplamıdır. Kurumsal yönetim aynı zamanda pay sahipleri arasındaki olağan ilişkileri ve yönetilen işletmenin hedeflerini kapsamaktadır.

Schooner ve Taylor (2010)’da önceki tanımlara benzer bir tanımla ifade etmişlerdir. Bu tanıma göre kurumsal yönetim, hissedarlar, yönetim kurulu ve diğer pay sahipleri arasındaki ilişkilerin tamamı şeklinde tanımlanmıştır.

Uçkun (2014) ise kurumsal yönetimi, bir işletmenin yönetim kurulu, diğer hak sahipleri ve ortakları arasındaki bütün ilişkileri düzenleyen kurallar bütünü olarak tanımlamıştır.

Bu yapılan tanımlamalardan görüldüğü gibi farklı araştırmacılar ve kurumlar tarafından kurumsal yönetimle ilgili olarak yapılan çok sayıda tanım birbirine yakın ve birbiriyle örtüşmektedir. Buna karşılık kurumsal yönetimin bütün dünyada geçerli tek bir tanımı bulunmamaktadır. Yalnız kurumsal yönetimin gelişmesine ve önem kazanmasına en büyük katkıyı yapan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı 2004 yılında, kurumsal yönetimi bu şekilde tanımlamaktadır: Bir işletmenin yönetim kurulu, hissedarları, diğer hak sahipleri ve yönetimi arasındaki ilişkilerin tamamı olarak tanımlar kurumsal yönetimi. Kurumsal yönetim bölümler arasında hak dağıtımını ve sorumlulukları belirlemekte ve işletmenin hedefleri için alınan kararların mekanizmaları ile ilgili prosedürler ve kurallar belirlemektedir. Genel olarak kurumsal yönetim, işletmenin amaçlarının nasıl belirleneceğini ve belirlenen amaçlara nasıl ve daha hızlı ulaşılacağını belirlemektedir.

Kurumsal yönetimin hukuki açıdan tanımını kurumsal yönetim kavramının önde gelen uzmanlarından olan Columbia Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi Profesörlerinden Ira Millstein şu şekilde tanımlamıştır:

Kurumsal yönetim, bir işletmenin, hissedarlarına, yatırımcılarına ve toplumun menfaatlerine zarar vermeyecek şekilde, insan kaynaklarını ve mali kaynakları kendine çekmesini, verimli bir şekilde çalışmasını ve bu nedenle de hissedarları için uzun süreli bir ekonomik anlamda kazanç sağlayarak istikrar elde etmesini mümkün kılan yönetmelik, kanun ve ilgili gönüllü ve sorumlu özel sektör uygulamalarının hepsinin birleşimi olarak tanımlamıştır (Özeke, 2004: 1).

Kurumsal yönetim kavramına bağlı olarak yapılan açıklamalar ve tanımlamalar değerlendirildiğinde dünya üzerinde pek çok sayıda konu ve kurumun kendi uzmanlarının özellikle ilgi duydukları alana odaklanarak kurumsal yönetimle ilgili farklı tanımlar geliştirdiği söylenebilir. Bu yüzden kurumsal yönetim kavramını yalnız bir tanımla tanımlamak ve açıklamak kolay değildir. Bu nedenle, bütün herkes işletmelerin; etkin bir biçimde faaliyetlerini sürdürmeyi, pay sahiplerinin menfaatleri için etik düzeyde etkili bir performans göstermeyi, iyi bir kurumsal vatandaş olmayı, yasal gereklilikleri karşılamayı ve uygun bir kurumsal yönetim zamanına sahip olacağını düşünmektedir (Grace ve Haupert, 2008: 9).