• Sonuç bulunamadı

1.9. Kurumsal İmaj Oluşumunda Etkili Olan Faktörler

1.9.3. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Faktörü

World Business Council For Sustainable Development (Sürdürülebilir Gelişim İçin Dünya Yönetim Konseyi)‟ın tanımına göre, sürdürülebilir ekonomik gelişime katkı sağlayabilmek için, personellerle, aileleriyle ve toplumun tamamıyla beraber hareket ederek, kurumların gerçekleştirmesi gereken sorumluluklarına, kurumsal sosyal sorumluluk denir (Suher, 2010: 34). Kuruluşların mal ve hizmet üretimi gerçekleştirirken toplumun sosyal ihtiyaçlarının bilincinde olarak ve toplumun değer yargılarını göz önünde bulundurarak varlıklarını devam ettirmesidir. Kurumlar faaliyetlerini gerçekleştirirken bir taraftan da kendi ilgi alanları içinde toplumsal yapının devam ettirilmesi ve geliştirilmesi için olmazsa olmaz olan uygulamaları araştırarak, bu uygulamaları gerçekleştirmelidir ve sorumluluklar yüklenerek ülkenin ekonomik ve sosyal gelişimini desteklemelidir (Solmaz, 2005:119).

Küreselleşme, bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ve değişiklikler, pazar sınırının yok olmasına neden olarak, rekabeti artırmış ve kurumların hedeflerinin değişik boyutlar almasına sebep olmuştur. Yaşanan bu değişiklikler kurumların sosyal amaçlara da yönelmesini gerekli kılmıştır (Vural ve Coşkun, 2011: 66).

İnsanlar kurumun topluma katkıda bulunduğuna inanırsa kurum daha kolay başarıya ulaşabilecek ve varlığını devam ettirebilecektir. Piyasada o kurumun uygulama alanında bulunan, aynı mal ve hizmeti sunan pek çok rakibi mevcuttur. Kurumun bunlardan farklı olmasının ve topluma kendini faydalı olarak yansıtmasının gerekliliği kaçınılmazdır. Bunu da sosyal sorumluluk faaliyetleri gerçekleştirerek sağlayabilmektedir (Işık ve Erdem, 2007: 114). Sosyal yapıdaki etkiyle ilişkili olan sosyal sorumluluk, kurumun kamuoyu gözündeki imajıyla doğru orantıya sahiptir. Müşteriler çok kâr elde edenden ziyade sosyalliğe önem veren kurumları takdir etmektedir (Kazancı‟dan aktaran Bakan, 2005: 96). Müşterilerin sosyal sorumluluğu

dikkate aldığını gösteren şu çalışma buna örnek gösterilebilir. Folkes ve Kamins‟in (1999) kurumsal sosyal sorumluluğun kurumsal imajı nasıl etkilediğiyle ilgili yaptıkları çalışmada, hayali bir karakterin bir telefon şirketini etik olmayan uygulamalar gerçekleştiriyor olarak nitelendirmesi sonucunda, müşteriler şirkete karşı negatif tavır sergilemişlerdir. Müşteriler tarafından aranan özellik olan üstün ses kalitesine sahip olması müşterilerin bu şirkete olan bakış açılarını olumluya çevirememiş ve etik olmayan işler gerçekleştiren şirket algısının müşteriyi fazlasıyla etkilediği görülmüştür. Bunun sebebi müşterilerin, kurumların etik kurallara uymalarının olması gereken durum olduğunu düşünmesi ve buna uymayanları cezalandırma yoluna gitmesidir (Aktaran Yavuz, 2010: 102).

Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri olumlu ya da olumsuz imaj oluşturmaktadır (Karayel ve Yalman, 2016: 224). Çağımızda küreselleşmenin etkisiyle sosyal bilinç artmıştır. Sağlam, uzun dönemli ve etkili bir kurum imajı oluşturabilmek sosyal sorumluluk anlayışına sahip olmaktan geçmektedir. Sosyal sorumluluk anlayışını benimseyen kurumlar, çalışanları ve müşterileri tarafından saygı ve güven duyulan kurumlar olarak görülmektedir ve bu da güçlü bir kurum imajının oluşmasında etkili olmaktadır (Güzelcik, 1999: 225). Günümüzde değişime uğrayan kurumlar, yalnızca mal ya da hizmet üreten ve kar elde eden kurumlar olmaktan çıkmıştır. Artık kurumların ekonomik olduğu gibi, sosyal bir misyonu da gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Rakipleri karşısında fark yaratmak, öne çıkmak isteyen kurumların sosyal sorumluluk anlayışına sahip olması kaçınılmazdır (Ural, 2010: 413).

Ticari amaç güden kurumlarla, sosyal amaçların birbirlerine fayda sağlayabilmek için, bir imaj, mal veya hizmeti sunmak için ortak olmaları sosyal sorumluluk kampanyasını oluşturmaktadır. Bu kampanyalar içinde ayrıca bir tanıtım söz konusudur ve uzun ömürlüdür. Kurumlar açısından olumlu bir imaj oluşturma çabası ya da sosyal bir amacın gerçekleşmesi uzun bir süreci kapsamaktadır (Solmaz, 2005: 120). Kurumların temel amacı kar elde etmek olsa da artık bu temel amaca ulaşmanın yolu toplumun iyi niyetini kazanmaktan geçmektedir. Bunun farkında olan kurumlar daha başarılı, bununla birlikte daha karlı olabilmektedir.

Kurumların sosyal sorumluluk çerçevesinde gerçekleştirmesi gereken sorumlulukları şu şekilde sıralanabilir (Sabuncuoğlu, 2001: 14-15):

Mal ya da hizmeti uygun düzeyde, kalitede ve ücrette müşteriye sunmak,  Çevresel konulara önem vermek, faaliyetleri gerçekleştirirken çevreye ve

canlılara zarar vermemek,

 Topluma hizmet verdiğinin bilincinde olmak, çalışanlarına gereken değeri vermek, onların karar alma sürecine katılmasını sağlanmak,

 Ekonomik ve endüstriyel ilişkilerin belirlenmesinde etkili bir güç olabilmek, adaletli ücret sistemini sağlamak, çalışanların refah seviyesini artırmak, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, hükümlü ve engellilere ilgi göstermek,

 Vergi vermek, ülkenin gelişimine destek olmak gibi devlete karşı sorumluluklarını gerçekleştirmek,

 Eğitim, kültür, sanat gibi toplumsal konulara ilgi göstermek. Faaliyet gösteren bir eğitim kurumuna katkıda bulunulabileceği gibi yeni bir eğitim kurumu açmak ya da sanatsal bir organizasyona katılmak veya organizasyon gerçekleştirmek.

KSS‟nin kurumlara sağlayacağı faydalar aşağıdaki gibi sıralanabilir (Argüden, 2007:40‟ tan aktaran; Canöz, 2010a: 163):

 Kurumun marka değerini artırır,  Kurumun personel kalitesini artırır,

 Kurumun hisse değerini yükseltir, borçlanma maliyetinin azalmasını sağlar,

 Kuruma müşteri bağlılığını sağlar,

 Kurumun kalite ve verimliliğinin artmasını sağlar,

 Kamuoyu ve kural koyucuların kurumun görüşlerine değer vermesini sağlar.

Günümüzde pek çok kurum kârdan fedakârlık ederek sosyal sorumluluk faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Bunu yaparken kurumlar karşılaşabilecekleri çeşitli eleştiri ve tehlikelerin önüne geçmeyi planlamakta ve ileriki dönemlerde daha fazla kâr elde etmeyi hesaplamaktadır (Kazancı, 2013: 44). Kurumların toplumda

isimlerini duyurmak, iyi bir isim oluşturmak ve bu durumun devam etmesini sağlamak, karşılaşılabilecek bir kriz durumunu en az hasar ile atlatabilmek için sosyal sorumluluk faaliyetlerinde yer almaları gerekmektedir. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinde yer almak belirli bir bütçe gerektirdiğinden yüksek kârlı kurumlar tarafından uygulanabileceği düşünülse de her kurum kendi yapabilecekleri ölçüsünde toplumsal faaliyetlere ilgi göstermelidir ki bunun sonucunda karlı ve büyük bir kurum haline gelebilecektir.