• Sonuç bulunamadı

Kurtuluş Savaşı’ndan TBMM’nin Açılışına Kadar Olan Süreçteki Faaliyetleri

BÖLÜM 1: ALİ CENANİ BEY’İN AİLESİ, EĞİTİMİ VE SİYASETE GİRİŞİ

1.6. Kurtuluş Savaşı’ndan TBMM’nin Açılışına Kadar Olan Süreçteki Faaliyetleri

Mücadeleler

Mondros Mütarekesi sonrasında ilk işgallerin başladığı yerlerden biri Antep’in de dâhil olduğu Kilikya ve çevresiydi. Bu işgallere karşı yerel bazı örgütlenmeler ortaya çıkmış ve Cenani Bey’in de üyesi olduğu bilinen, 1918 yılı Aralık ayı sonunda İstanbul’da kurulan Kilikyalılar Cemiyeti bunlardan ilki olmuştu. Ali Cenani Bey, Kilikyalılar Cemiyetinin Antep Müdafaa-ı Hukuk Cemiyetine dönüştürülmesine kadar geçen tüm süreçlerde yer aldı ve yerel örgütlenmeye 1920 yılı Mayıs ayında İngilizler tarafından tutuklanıncaya kadar el altından destek vermişti.

218 FO, 371/5090, 7 Temmuz 1920.

219 FO, 371/5090, 30 Haziran 1920.

İşgallerle birlikte bölgenin müdafaası için kurulan, Antep’in içinde bulunduğu bölgenin tarihinde önemli bir yere sahip olan ve üyeleri arasında Ali Cenani Bey’in de bulunduğu Kilikyalılar Cemiyetinin başkanı; Ayan Meclisi Başkanı Rıfat (Menemencioğlu) Bey’di. Diğer üyeleri; Hariciye Vekâleti Vekili Nadi (Menemencioğlu) Bey, Nafıa Vekili Ali Münif (Yegena), Antep Mebusu Ali Cenani, İçel Mebusu Hafız Mehmet, Maraş Mebusu Abdülkadir, Temyiz Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanı Evliyazade Hacı Evliya, Danıştay Üyesi Tarsuslu Seyfettin, Ramazanoğullarından Beyoğlu Belediye Müdürü Saffet Bey’di. Bu üyelerin yayınladıkları altı maddelik bir nizamnamede221 cemiyetin çalışma alanları belirlenmiş; Adana ve çevresi, İçel ve Maraş Sancakları, Antep, İskenderun, Beylan ve Reyhaniye’nin geçmişteki gibi Osmanlı’ya bağlılıkları sağlanarak, merkezi İstanbul’da bulunan bu cemiyetin buralarda da şubeler açacağı kaydedilmişti. Cenani Bey’in bu cemiyetle bağlantısının salt üyelikle sınırlı kalmadığı görülüyordu. Buna göre Birinci Dünya Savaşı’nın bittiği günlerde İstanbul’dan Antep’e gidiş geliş yapan Ali Cenani Bey’in Kilis’in güneyinde Mustafa Kemal ile görüşerek elde ettiği 4 bin kadar silahı Antep ve köylerine dağıttığı bilinmekteydi222. Cemiyet 18 Ocak 1919’da İtilaf devletlerinin ve ABD’nin komiserliklerine vermiş olduğu muhtırada; Torosların güneyinden Basra Körfezi’ne kadar olan kısmının Osmanlı’dan koparılma projelerine

221 Güzelbey, Cenaniler, s.88; Ali Vehbi Teke, TBMM I. ve V. Dönem Adana Milletvekilleri, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2009, s.15,26; Bayram Sakallı, Milli Mücadele’nin Sosyal Tarihi Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, İz Yayınları, İstanbul 1997, s. 220; Cemiyetin altı maddelik nizamnamesinin birinci maddesinde kuruluş nedeni şöyle açıklanıyor: Kilikya namı kadimi altında bulunan Adana ve mülhakatı ile İçel ve Maraş sancaklarında ve buralara mücavir olan Ayıntap sancağı ile Antakya, İskenderun, Beylan ve Reyhaniye kazalarında nüfus-ı umumiyenin yüzde doksanını mütecaviz bir ekseriyet teşkil eden Türkleri temsil etmek ve mahallerin efkâr ve âmâli ekseriyete tevfikan kema-kân Devlet-i Osmaniye’ye merbutiyetlerini teyit için dâhilen ve haricen lazım gelen teşebbüsat ve neşriyat ve mesaide bulunmak üzere Dersaadet’te Kilikyalılar Cemiyeti namiyle bir cemiyet teşkil edilmiştir (İzzet Öztoprak, “Adana ve Çevresinde Müdafaa-ı Hukuk Çalışmaları”, s.122);

Tasvir-i Efkâr, 26 Aralık 1918, s.2; Cumhuriyet Özel Ekler, 4 Ağustos 2006, s.3-4(sayfa numarası ekte

yanlış gösterilmiştir); Kemal Çelik, Milli Mücadele’de Adana ve Havalisi (1918-1922), TTK Basımevi, Ankara, 1999, s.129.

222 Güzelbey, Cenaniler, s.87; Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk, Hayatı ve Eseri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1997, s.188; Lord Kinross, Atatürk “Bir Milletin Yeniden Doğuşu”, İstanbul, 1994, s.165; Kemal Çelik, Milli Mücadele’de Adana ve Havalisi(1918-1922),Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1999, s.36; Falih Rıfkı Atay, Çankaya, Kral Matbaası, İstanbul, 1984, s.112-114; Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal ile Suriye’deki akrabalarını daha güvenli olduğu gerekçesiyle Antep’e yerleştirmeye çalışan Ali Cenani Bey bu bölgede karşılaştı. Mustafa Kemal’in Ali Cenani Bey’e; “Niçin Antep’te kalıp mücadele etmiyorsunuz?” sorusu üzerine bu konu üstüne o zamana kadar kafa yormamış olduğu anlaşılan, tam bir acziyet ve teslimiyet içinde görünen Ali Cenani Bey şu şekilde cevap verdi: “Paşam nasıl mücadele edelim, her şeyden önce silahımız yok!”. Mustafa Kemal ise “siz direnme teşkilatını kurunuz, ben size silah veririm” dedi ve sözünü tuttu. Bu diyalog üzerine Ali Cenani Bey’in güney cephesinin örgütlenmesinde yer aldığı söylenebilir (Kemal Zeki Gençosman, Yakın

kesinlikle karşı çıkarak Osmanlı’nın azınlık hâkimiyeti altına konulamayacağı gerekçesiyle mücadele etmekteydi223. Fakat kısa süre sonra cemiyet üyelerinin İtilaf devletlerince tutuklanması, istenilen örgütlenmenin sağlanamaması sonucunu ortaya çıkardı224.

Bu tutuklanmaların yaşandığı yerlerden birisi de Antep’ti. 23 Ocak 1919’da İşgal Kuvvetleri Kumandanı General Mc Andrew Antep’e gelerek İngilizlerin buradaki karargâhı olan Amerikan Koleji’ne kadı, muhasebeci, yerel idareci vs. çağırtarak asayişin sağlanmasıyla ilgili talimatlarda bulunmuştu. Bu talimatların ardından İngiliz general işgali reddeden pek çok ismi de Amerikan Koleji’nde sorguya çekerek tutukluyordu. Bu sorguya çekilenler arasında Antep’in İngilizler tarafından işgalini reddeden ve tedbir almak gayesiyle umumi toplantılar düzenleyen Taşçızade Abdullah Efendi, Kethüdazade Hüseyin Cemil Bey (Antep Haberleri gazetesinin sahibi), Mebus Hafız Şahin Efendi, Kürt Hacı Osman Ağa, Mamat Ağazade Ali Efendi vardı225. Bu kişilere Ali Cenani Bey’le ilgili de sorular yöneltiliyordu. Cenani Bey’in bu sırada İstanbul’da bulunmasına rağmen İngilizler Antep’te saklandığını düşünmekteydi. İngiliz generalle birlikte Antep Ermenilerinin ve kolej heyetinin Cenani Bey’e karşı büyük kin besledikleri ve Antep’te yakalansaydı fazlasıyla hakaret ve işkenceye maruz kalacağı konuşuluyordu226. Cenani

223 İngiliz işgaline ilk etapta karşı duran Kilikyalılar Cemiyeti ve yerel idarecilerin yanı sıra diğer örgütlenmeler de söz konusuydu. Merkezi Antep’te olmak üzere kurulan Cemiyet-i İslamiye, bu teşkilatın merkezi bir yapıya dönüştürülmesiyle oluşturulan Heyet-i Merkeziyye, sonraları Kuva-yı Milliye ve semt teşkilatları ile güçlü bir savunma ve direniş hattı oluşturulmuştu. Bunun dışında İdare Heyeti, İaşe Komisyonu, Sağlık Teşkilatı, Merkez Komutanlığı, Asker Ailelerine Yardım Komisyonu, Cephane ve Tamirhane gibi semt teşekkülleri, köylerdeki çete reisleri, gönüllülerden oluşan askeri birlikler, Yıldırım ve Şimşek isimli taburlar mevcuttu. Antep Cemiyet-i İslamiye 1919 yılının Şubat- Mart aylarında teşekkül etmiş ve Antep’te Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti kuruluncaya kadar Antep, Kilis ve Nizip’te teşkilatlanma sağlamıştı. 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi ve 4 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti’nin il ve ilçelerde şube açması, Misak-ı Milli’nin gerçekleştirilmesi için vali ve mutasarrıflara genelgeler gönderilmesi sonucunda Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasıyla ilgili olarak gönderilen genelgeler Antep mutasarrıfı Celal Bey tarafından saklanmasına rağmen yazı işleri müdürü Ragıp Bey, Dr. Hamid ve Ali Cenani Bey gibi Antep’in önde gelen isimleri tarafından ortaya çıkarıldı (Burhan Bozgeyik, İstiklâl Harbinde Gaziantep, Şehit Kâmil Belediyesi Kültür Yayınları-Ziya Ofset, 1995, İstanbul, s.21-36).

224 Bernard Lewıs, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2004, s.241.

225 Sefercioğlu, Esaret Hatıraları, s.21.

226 Buradaki sorumlular yerel memur muhasebeci Nesim, Defter-i Hakani memuru Eyüp Sabri, Evkaf memuru Hakkı, Antep İttihat Terakki Cemiyeti ikinci reisi Taşçızade Abdullah, Antep Haberleri gazetesi sahibi Kahyazade Hüseyin Cemil Göğüş, Mennanzade Mustafa, İmamzade Mustafa, İncozade Hasan, Patpatzade M. Bahtiyar ve Urfa’dan gelen Dişikırıkoğlu Hulusi Bey gibi şehrin elitlerini tutuklayarak Halep, Şam ve Kahire’ye sürgüne göndermişlerdi (Sefercioğlu, Esaret Hatıraları, s.31); Ali Cenani Bey 10 Ekim 1918 tarihinden itibaren İstanbul’dan ayrıldığını Antep’e gittiğini, eşkıyaların Türkmen köylerini yağmaladığını hatta Antep ileri gelenlerinin askeri üniformalarla Şevki Paşa kumandası altındaki milis kuvvetlere 90 tüfenk vererek destek olduklarını anlattı. Ateşkesin imzasından bir hafta sonra Antep’ten

Bey’in bu yıllarda özellikle aranmasının sebebi Kilikya’da dâhil olduğu bilinen milis teşkilatıyla ilgili bilgi almak ve tabii ki 1915 Ermeni olaylarından sorumlu tutulmasıydı. Diğer isimlerse sorgularından sonra kötü bir muameleyle otomobillere bindirilerek Mısır’ın Kinetre şehrine esir olarak gönderilmişlerdi227. İngilizler Ermenilerle iş birliği içerisinde 1919 yılı Ocak-Şubat-Mart ayları boyunca bölgeyi işgale devam etti228. İngilizler Antep’i tamamıyla kontrol altına almaya uğraşırken İstanbul’daki işgalci güçlerce ortaya çıkarılan ve Ali Cenani Bey’i de ilgilendiren bir hadise yaşandı. İngilizler İtibar-ı Milli Bankasında parası olanların hesaplarına el koymaya başladı. Bankadaki İngiliz Kontrol Memurluğunun 2 Nisan 1919 tarihli tebliğine göre, hesabı bulunan kişi ve kurumlara hiçbir şekilde ödeme yapılmayacaktı229 ki alınan karar kapsamında Ali Cenani Bey’in de dâhil olduğu yaklaşık 30 kadar kişi ile 10 kadar şirketin hesaplarına el konulmuştu230.

Antep’in işgaliyle birlikte Erzurum ve Sivas Kongrelerinden çıkan karara istinaden Antep’te Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti kuruldu. Zaten Kilikyalılar Cemiyetinin yukarıda

ayrıldığını ifade etti. Cenani Bey Ekim-Kasım 1918 tarihlerinden itibaren İstanbul-Antep arasında gidip geldiğinden o sıralarda İngilizlerce Antep’te bulunamamış olabilir (FO, 371/5090, 7 Temmuz 1920;

http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-11/mustafa-kemalin-marasin-kurtulusu-icin-faaliyetleri Erişim Tarihi: 10 Haziran 2017).

227 Zülal Göğüş Atay, M. Oğuz Göğüş Arşivi’nden Antep Harbi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Fersat Ofset Baskı, Gaziantep, 2011, s.73.

228 29 Ekim 1919 tarihine kadar bölgeyi abluka altına alan İngilizler şehri Fransızlara terk ederek çekilecekti (Burhan Bozgeyik, İstiklâl Harbinde Gaziantep, Şehit Kâmil Belediyesi Kültür Yayınları-Ziya Ofset, Gaziantep, 1995,s.21-36); Sina Akşin, İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, Son Meşrutiyet

(1919-1920), c. II, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1998, s.241.

229 Bu kurum ve kişiler şunlardır: Evkaf Nezareti, Nukud-ı Mevkufe İdaresi, Cemiyet-i Tedrisiye-yi İslamiye, Müdafaa-ı Milliye Cemiyeti, Darüşşefakat-ül İslamiye, Donanma Cemiyeti, Men-i İhtikâr Komisyonu, Harik Komisyonu, İtibar-ı Milli Bankası Müdür-i Umumisi Monsieur Weil, Baron von Grudel, Herr Karl Schruger. Ayrıca vadeli hesabı bulunan kimselerden yine aşağıda isimleri olanlar bir ay zarfında aşağıdaki miktarda para kullanabilirlerdi. Hallaçyan Efendi, Mithat Şükrü (Bleda) Bey, Süleyman Numan Paşa, Fethi (Okyar) Bey, Sofizade Sufi Bey ayda 300 lira kadar kullanabilirler (Fatma Rezan Hürmen,

Bürokrat Tevfik Biren’in II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Hatıraları, c.2, Pınar Yayınları, 2006,

İstanbul, s.170).

230 Hürmen, Bürokrat Tevfik Biren’in II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Hatıraları, s.168; Enver Paşa, Talat Paşa, Enver Paşa’nın haremi Naciye Sultan, kerimesi Mahpeyker Sultan, hemşiresi Mediha Hanım, Cavid Bey, Hüseyin Cahit Bey, Emmanuel Karasu, Necmettin Molla, Hacı Adil Bey, Fethi Bey, Ali Cenani Bey, Celal Sahir Bey, Celal Necip Bey, Sapancalı Hakkı Bey, Ahmet Nesimi Bey, İsmail Hakkı Bey, Kırzade Şevki Bey, Mustafa Asım Bey, Reşid Hilmi Iyaz Bey, Alaiyelizade Mahmut Bey, Nail Koyuncu Bey, Kibarali Mahdumları, Kibaroğlu Süreyya Bey, Rıza Kibar Bey, Kemal Bey İbn-i Halil, Milli Mensucat Şirketi, Milli Ekmekçiler, Milli Kantariye, Milli Mahrukat Şirketi, Teshilat Şirketi, Ordu ve Donanma Pazarı, Men-i İhtikâr Komisyonu, İaşe Komisyonu İtibar-ı Milli Bankası’ndaki hesaplarına İngiliz kontrol memurluğunca el konulmuştur (Hürmen, a.g.e, s.169).

bahsedilen faaliyetleri de sona ermişti231. Aynı zamanda 1 Kasım 1919 tarihinden itibaren İngilizlerin işgal ettiği güney vilayetlerinden çekilmesi ve yerlerini Fransızlara terk etmesi hakkındaki Suriye İtilafnamesi imzalandı232.

Antep Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti, Antep müftüsü Bulaşıkzâde Hoca Arif Efendi’nin Mustafa Kemal Paşa için verdiği halifeye karşı gelmiş bir asinin arkasından gitmek caiz

değildir fetvasına ve telgrafhanede işgal kuvvetlerinin olmasına rağmen Sivas’ta bulunan

Mustafa Kemal Paşa’ya kurulduğunu bildirdi233. Cemiyet yeni kurulduğu dönemde üyelerin evlerinde toplanarak kararlar alırdı. Gizli çalışan bu yapının üye sayısı arttıkça deşifre olma tehlikesine karşı Heyet-i Merkeziye adı altında toplanmasına karar verildi234. Her semtte cemiyetin üyelerinden heyetler oluşturuldu. 1919 yılının Aralık ayında hem üye sayısı arttırılırken bir yandan da direnişe destek için gerekli para, silah ve cephane hali vakti yerinde olanlardan sağlanmaktaydı235. Ali Cenani Bey de bu anlamda yardım sağlıyordu.

1919 Kasım’ından 1920 yılı Mayıs ayına kadar çatışmalar devam etti236. Bu çatışmalar Antep- Maraş yolu ile Antep- Kilis yolu üzerinde yoğunlaştı. Bu bölgede önce iki Fransız askerinin237 ardından da iki Amerikalı misyonerin öldürülmesi hadiseleri Türkiye açısından bu ülkelerle ilişkilerin gergin bir noktaya taşınmasına sebep oldu. Amerikalı

231 Ali Vehbi Teke, TBMM I. ve V. Dönem Adana Milletvekilleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2009, s.15, 26.

232http://www.academia.edu/19754336/Milli_M%C3%BCcadelede_Antep_-_Antep_Savunmas%C4%B1

Erişim Tarihi: 10 Eylül 2018.

233 Bilgehan Pamuk, Bir Şehrin Direnişi Antep Savunması, IQ Kültür Yayıncılık, İstanbul, 2009, s.144-147.

234 Hulusi Yetkin, Gaziantep Tarihi ve Davaları, Yeni Matbaa, Gaziantep, 1968, s. 44.

235Antep mutasarrıf vekili sıfatıyla Sabri Bey tarafından 16 Kasım 1919 tarihinde bu yapının Merkezi Heyet adıyla kurulduğu resmen açıklandı (Pamuk, Bir Şehrin Direnişi Antep Savunması, s. 148).

236 Silahların geri alınarak başlatılan mücadelede Antep halkının İngiliz, Fransız ve Ermeni işgallerine karşı sergiledikleri tutum son derece önemliydi. Bu anlamda ilk etkili tepki 1 Kasım 1919’da tüm Antep halkının katılımıyla düzenlenen büyük mitingdi. Aynı hafta içinde Akyol karakolunda ay yıldızlı bayrağın Ermeni gençleri tarafından indirilmesi üzerine Antep Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti bir bildiri yayınlayarak hareketi protesto etmişti. 10 Kasım 1919’da Ermeni askerleri ile bölge emniyet güçleri arasında yaşanan arbede, halkın ikinci bir protestosuyla karşılık bulmuştu. 23 Kasım 1919’da Antep’te ikinci bir miting daha yapıldı. 1919 yılının son mitingi ise 30 Aralık 1919’da Fransızlara karşı yapılan bağımsızlık mitingiydi. Ocak 1920’den itibaren yirmi gün boyunca şehrin dışında süren çarpışmalar işgal güçlerinin kısmen imhasıyla nihayet buldu. 21 Ocak 1920’de Gaziantep tarihinde önemli bir yer tutan Şehit Kamil hadisesi yaşandı. Hadise şu şekildeydi: bir Fransız askerinin bir anneye uygunsuz yaklaşımı küçük çocuk Kamil’in taşla tepkisine neden oldu ve Fransız askeri tarafından şehit edildi. 18 Şubat 1920 tarihinde Kilis-Antep yolunu tutan Şahin Bey kumandasındaki çeteler Fransız askerlerine karşı 3 ve 18 Mart 1920 tarihlerinde iki Fransız taburunu bozguna uğratarak bu kuvvetlerin geri çekilmesini sağlamıştır. 28 Mart 1920’de Şahin Bey kumandasındaki birlikler Fransız askerlerine karşı büyük bir çatışmaya girdi ve Şahin Bey şehit edildi (Bozgeyik, İstiklâl Harbinde Gaziantep, s. 21-36).

misyonerler hadisesinde Ali Cenani Bey’in de adının geçtiği görüldü. 1920 yılı Şubat ayında bölgede iki Amerikalı misyonerin öldürülmesi olayıyla ilgili Amerikalı General Bristol ile görüşmek üzere Maraş’a gelen iki önemli isimden biri de Cenani Bey’di. Cenani Bey ve kızı Sabiha Hanım Bristol ile görüşerek Türklerin Amerikalıları koruyacağına, Amerikalıların Antep’i terk etmesine gerek olmadığına dair güvence verdi. Bu görüşmeden dört gün sonra da Halide Edip (Adıvar) Mustafa Kemal’in, Maraş’taki Türk Kuvvetleri Komutanı’na Maraş ve etrafındaki Amerikan vatandaşlarının

güvenliğine dikkat edilmesi emrini verdiğini bildirmek üzere geldi ve bu durumun

Fransızların Ermeni askerlerini kullanarak bu bölgeleri işgal etmeye çalışmalarının sonucu olduğunu belirtti. Bristol’un Halide Edip ve Cenani Bey ile görüşerek bölgedeki 20 Amerikan vatandaşının tahliyesi için yardım istemesi üzerine Amerikalıların korunması için gerekli tedbirler alındı238.

1920 yılı Mayıs ayı hem Ali Cenani Bey’in hayatında önemli bir dönüm noktası olması hem de şehrin savunma tarihi açısından mühimdi. Bu tarihte Fransa, gerek kendi kamuoyunun Türkleri haklı bulan açıklamaları gerekse zaman kazanmak gayesiyle TBMM hükümetiyle güney cephesini ilgilendiren bir mütarekeyi Mustafa Kemal’in de onayıyla imzaladı. Hatta Ermeni mahallerinin asayiş ve güvenliğinin sağlanması adına Türk ve Ermenilerden oluşan bir inzibat kuvveti Cenani Bey’in babasından kalma Antep’in Eyüpoğlu mahallesindeki evine yerleştirildi239. Ancak bu mütareke ortamı Fransızların karşı hücumuyla bozuldu. Hatta bu hücum sonrasında Ali Cenani Bey ile kardeşi Rıza Cenani Beylerin evleri de Ermeniler tarafından yağmalandı240. Bu sırada Ali Cenani Bey de uzun süredir arandığı İngilizler tarafından İstanbul’da yakalanarak önce

238 … Djenany Bey ve kızı Antep ve Maraş’taki hadiseler ile ilgili olarak bölgeye geldiler. Ali Cenani Bey Antep mebusu, Antep onun doğduğu yerdir ve orada hatırı sayılır bir mülke sahiptir. Amerikan vatandaşlarının Antep’i terk etmesine gerek olmadığı ve Türklerin Amerikalılara bakacağını ve koruyacağını söyleyerek bana güvence verdi. Fahreddin Bey randevu ile geldi. Maraş’tan alınan telgrafın bir kopyası kendisine verildi, ivedi olarak Antep ve Maraş’a telgraf çekip buralardaki Amerikalılar ile ilgili bilgileri alacağını söyledi. Ayrıca Fransız güçlerinin Maraş’ı boşalttığı ve İslâhiye’ye çekildiğini bildiren bir telgraf aldıklarını ve tüm Amerikalıların güvende olacağını söylediler (LCMD, The Papers of Mark L. Bristol-I, War Diary, Confidential, February 16, 1920. s. 1);

http://aves.ktu.edu.tr/YayinGoster.aspx?ID=9840&NO=44 Erişim Tarihi: 26 Haziran 2018; 19.-20. Yüzyıllarda Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu, İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, 2015, s. 4.

239 Mehmet Güray İzgi, Antep’in Savunması, Lefkoşa, 2000, s. 26.

Arap Han’a oradan da Malta’ya gönderildi241. Bu sebeple bölgedeki diğer direniş hareketlerinde Cenani Bey yer alamayacaktı.

Bölgenin kaderinde önemli bir gelişme 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması’nın imzalanmasıydı. Antlaşmaya göre Antep ve çevresi Anadolu’dan ayrılmakta, Suriye ile birlikte Fransız mandasına bırakılmaktaydı. Aynı tarihte işgalci birlikler de şehri muhasara altına aldı, Özdemir Bey’in Antep kumandanlığına getirilmesiyle Antep için de ayrı bir tarihi değeri olan dönem başlamış oldu. Bu dönemde işgal güçlerince kısmi geri çekilmeler yaşandı. Mücadelenin ivme kazandığı 31 Aralık 1920’den 30 Ocak 1921’e kadar süren karşılıklı çarpışmalar, Fransız birliklerinin tamamıyla geri çekilmesiyle sonuçlandı. Bu gelişmeler üzerine 6 Şubat 1921’de TBMM’nin almış olduğu karar ve 93 sayılı kanunla Antep’e gazilik unvanı verildi242. Savaş boyunca 6 bin Antepli şehit oldu, şehre yaklaşık 70 bin top mermisi atıldı, 8 bin bina harap oldu. Bu dönemi nihayete erdirense 20 Ekim 1921 tarihinde Fransız Hükümeti’yle imzalanan Ankara Antlaşması’ydı. Bu anlaşma ile Gaziantep, Adana ve havalisi işgal birliklerinden arındırılarak Türklere bırakıldı. 25 Aralık 1921 tarihi Antep’in kurtuluşu olarak tarihe geçti243.

1.6.2. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’ndeki Faaliyetleri

Ali Cenani Bey Osmanlı Mebusan Meclisi’nin dört genel seçim döneminde de yer aldı. 2 Aralık 1919 tarihinde yapılan son Osmanlı Mebusan Meclisi liva seçimleri sonrasında İntihab-ı Mebusan Kanunu gereğince halen Ayıntap olarak anılan Antep sancağının mebusluğuna Ali Cenani Bey seçilmişti244. Seçim sonucunda aynı bölgeden seçilen mebuslar arasında en yüksek oyu Cenani Bey’in aldığı görüldü245. Bu durumdan hareketle

241 Ali Cenani Bey’le birlikte Ali (Çetinkaya), Feyzi, Zülfü, Hacı İlyas Sami, Hacı Veli Beyler de tutuklanmıştı (Esat K. Ertur, Tamu Yelleri(Emekli Yargıç Hüseyin Kâmil Ertur’un Anıları), TTK Basımevi, Ankara, 1994, s. 208).

242 Hulusi Yetkin, Gaziantep Tarihi ve Davaları, Yeni Matbaa, Gaziantep, 1968, s. 56; Hüseyin Bayaz,

Antep Savunması Günlüğü, Cem Yayınevi, İstanbul, 1994, s. 217.

243 Burhan Bozgeyik, İstiklâl Harbinde Gaziantep, Şehit Kâmil Belediyesi Kültür Yayınları-Ziya Ofset, 1995, İstanbul, s. 21-36.

244 Ali Cenani Bey’le birlikte seçilen diğer mebuslardan Hakkâri mebusu Mazhar Bey, Sivas mebusu Ziya Bey, Menteşe mebusu Halil İbrahim Efendi’nin yemin etme işlemleri gerçekleştirildi (MMZC, Devre 4, c.1, İ:9, 12 Şubat 1920, s. 95).

245 Cenani Bey’le birlikte aynı yerden Abdurrahman Hulusi ve Ahmet Muhtar Beyler de mebus seçilmişti. Ali Cenani Bey merkez kazadan 55, Kilis’ten 27, Rumkale’den 31 olmak üzere toplam 113 oy almıştı. Kilisli Abdurrahman Bey 103, Ahmet Muhtar Bey ise 79 oy almıştı (BOA, DH. İ.UM. EK, 119/83); Cenani Beyle beraber seçilen mebuslardan Kilisli Abdurrahman Hulusi Bey ve Ayıntaplı Ahmet Muhtar Bey’in aldıkları oy oranlarını belirtir mazbataları kendilerine ulaştırılmaya çalışılmış, birinin İstanbul’da olduğu

Meşrutiyet yıllarının başından beri halkın bölgede itibar ettiği bir mebus olan Cenani Bey’in bu saygınlığını savaş sonrası dönemde de sürdürdüğü anlaşılmaktadır.

Cenani Bey seçim mazbatasını Şubat ayı sonunda İstanbul’da bulunduğu sırada almış olmasına rağmen246 kendisi mecliste yer almamış Antep’in geleceği tayin edilene kadar İngiliz yanlısı bir tutum sergilemiştir247. Onun bu durumu devlet ve millet aleyhinde