• Sonuç bulunamadı

Darüleytam Genel Müdürlüğü’nün Kurulmasına Dair Kanun

BÖLÜM 2: ALİ CENANİ BEY’İN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET

2.6. İkinci Dönem TBMM’de Mali, İktisadi ve Sosyal Alandaki Faaliyetleri

2.6.3. Darüleytam Genel Müdürlüğü’nün Kurulmasına Dair Kanun

öksüz ve yetim kalan kimsesiz Müslim ve gayrimüslim çocukları beslemek, barındırmak ve meslek edindirmek amacıyla 25 Kasım 1914’te dönemin Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in teklifiyle kurulmuş ve başlangıçta İttihat ve Terakki’ye bağlı olarak 1915 yılı başlarından itibaren faaliyete geçmişti416. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Anadolu’da nerdeyse her vilayette bir darüleytam kuruldu. Mali sıkıntı, yiyecek ve eşya temini zorluğu, müesseselerin kötü idare edilmesi sebebiyle 2 Nisan 1917 tarihli bir kararla Maarif Nezaretine bağlı olarak varlığını devam ettiren darüleytamlar, Darüleytam Müdüriyet-i Umumiyesi adı altında bir müdüriyet haline getirildi Maarif Nezaretine bağlanarak devlet himayesine alındı417. Yeni oluşturulan müdüriyete devlet, özel idare ve belediye bütçelerinden yapılacak yardımdan başka 150.000 lira nakit ve 500 dönüm arazi tahsis edecekti418. 3 Nisan 1917 tarihli ek bir kararla da posta, telgraf, tütün ve içki vergilerinden darüleytamlara sürekli gelir kaynağı ayrılmıştı. Fakat bu gelir kaynakları da yeterli değildi. Mondros Mütarekesi’nin oluşturduğu işgal ve kargaşa ortamında darüleytamlara tahsis edilmiş olan binalar eski sahipleri tarafından geri alınınca bu kurumların durumu çıkmaza girdi. Mali sorunlar yüzünden yeni binalar yapılamadı ve

414 TBMMZC, Devre 2, c.7, İ:14, 17 Mart 1924, s.599.

415 TBMMZC, Devre 2, c.7, İ:14, 17 Mart 1924, s.603-604; Ali Cenani Bey tarafından desteklenen diğer bir kuruluş da 1924 yılının Aralık ayında İş Bankası Umum Müdürü Mahmut Celal(Bayar) ve arkadaşları tarafından havacılığa eğilecek bir şirket kurulmasının gündeme getirilmesi sonucunda çıkarılan bir kararnameyle 20 bin lira sermaye ve 99 sene müddetle İş Bankası Müdürü Mahmut Celal Bey ve arkadaşları tarafından Tayyarecilik Tetkikat Türk Anonim Şirketi 7 Aralık 1924’te kuruldu (Cumhuriyet’in 80.Yılına

Armağan, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2004, s.29).

416 http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/daruleytam/ Erişim Tarihi: 21 Temmuz 2017; TDV İslam Ansiklopedisi, Darüleytam, c.8, s.521; Darüleytamların Balkan Savaşları sonrasında açılmaya başladığı yönünde bir inanış varsa da Balkan Savaşları öncesinde bazı vilayetlerde darüleytamlar kurulduğu bilinmektedir. Bunlardan biri Antep’te Himaye-i Eytam Cemiyeti’nin girişimleriyle açılan Antep Darüleytamıdır. Bu darüleytamın kuruluşunda adı geçen cemiyet yanında Antep Mebusu Ali Bey ile yerel idarecilerin desteği alınmıştır. Kuruluş aşamasında yetim çocuklara cuma namazları sırasında camilerde nümayişler yaptırılarak halktan para toplanmış, toplanan paralar darüleytamın kuruluş masrafları için harcanmıştır (Safiye Kıranlar, Savaş Yıllarında Türkiye’de Sosyal Yardım Faaliyetleri(1914-1923), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2013, s. 51).

417 Kıranlar, Savaş Yıllarında Türkiye’de Sosyal Yardım Faaliyetleri(1914-1923), s. 61.

418 Salih Özkan, “Türkiye’de Darüleytamların Gelişimi ve Niğde Darüleytamı”, Türkiyat Araştırmaları

tahliye edilen binalardaki çocuklar geçici olarak boş duran saraylara yerleştirildiyse de darüleytamların tasfiyesi kaçınılmazdı419.

Bir yanıyla yetimhane bir yanıyla okul olan taşra darüleytamların kapatılması prensip olarak 1918 yılında kararlaştırılmışsa da tamamı kapatılamadı ve buradaki çocukların bir kısmı İstanbul’daki darüleytamlara yerleştirildi. Açık kalan diğer taşra darüleytamlarının yönetimi de yerel idarelere bırakıldı. Ankara Hükümeti yapısal olarak Osmanlı’dan devraldığı şekliyle bu kurumları idare etmeye devam ederken isim olarak öksüz yurdu demeyi tercih etti. Darüleytamlar ve öksüz yurtlarının bir yetimhane mi yoksa eğitim kurumu mu olduğu ikilemi sorun olarak hep var oldu. Hatta bu ikilem yüzünden mütareke yıllarında dönemin İstanbul hükümeti darüleytamların eğitim kurumu olmadığı gerekçesiyle bu kurumların denetimini Maarif Nezaretinden alarak Dâhiliye Nezaretine verdi. Ankara Hükümetiyse resmi belgelerde öksüz yurtları genel söylemde darüleytam denilen bu kurumları önce Sıhhiye ve Muavenet-i İctimaiye Vekâletine sonralarıysa eğitim kurumu sayarak 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla Maarif Vekâletine bağladı. 22 Mart 1926 tarihli 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanunun yürürlüğe girmesiyle bahsi geçen kurum şehir yatı mektepleri olarak anılmaya başlandı.

Ali Cenani Bey de birinci TBMM döneminden itibaren bu kurumlarla yakından ilgilendi420. Darüleytam teşkilatının temelini oluşturan 2 Nisan 1917 tarihli kararnamenin yeniden düzenlenmesi ve yeni bir kanun ortaya çıkarılması sürecinde, meclis çalışmalarında Ali Cenani Bey de hep vardı. Hatta Muvazene- i Maliye Encümenindeki olası etkisi sayesinde bu kurumlara yeni kaynak temin etmişti.

Meclisin darüleytamların iyileştirilmesini konu alan oturumlarında Muvazene-i Maliye Encümeni Mazbata Muharriri olarak söz alan Ali Cenani Bey’in verdiği bilgilere göre altı çeşit darüleytam vardı. Mütareke döneminde İstanbul darüleytamlarındaki çocukların tasfiye edilmesine karşılık bu darüleytamların hala Darüleytamlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak varlık gösterdiğine dikkat çekti. İstanbul darüleytamları dışındakileri, Sıhhiye ve Muavenet-i İctimaiyye Vekâletinin idaresindeki darüleytamlar, özel idareler ile şehir ve kasaba ahalisinin kurdukları darüleytamlar, Muvazene-i Umumiyeden kısmen

419 http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/daruleytam/ Erişim Tarihi: 21 Temmuz 2017; TDV İslam Ansiklopedisi, Darüleytam, c.8, s.521.

yardım alan darüleytamlar, Şark cephesinin kurduğu ve özel kişiler tarafından kurulan darüleytamlar olarak sınıflandırmıştı. Bu dönemde buralarda barınan kimsesiz çocukların dışında 200 bine yakın yetimin bulunduğuna ve sadece İstanbul darüleytamları için değil resmi olan ya da olmayan tüm kurumlar için bir hareket tarzı belirlemenin doğru olacağına işaret etmişti.

Ali Cenani Bey’in darüleytamlara en büyük katkısı bu kurumlara tahsisat sağlamakla oldu. Mecliste şöyle bir yol izledi. İstanbul darüleytamları için mevcut bir tahsisat zaten vardı. Buna göre Balkan Savaşları sonrasında şehit evlatlarına mahsus olmak üzere tütün paketlerine 20 para vergi konularak Reji İdaresi tarafından İstanbul’daki Darüleytamlar Genel Müdürlüğüne muavenette bulunulmuştu421. Cenani Bey’in etkisi ve 1924 yılı Muvazene-i Umumiye Kanununda yapılan değişiklikle bu bahsi geçen 20 para vergi daha sonra 40 paraya yükseltildi ve Maliye bütçesinden toplamda 937.000 liralık bir yardıma dönüştürüldü422. Ayrıca daha önceden verilmesi kabul edilen 250.000 liraya ilave 350.000 liralık yeni bir ödemeyle toplamda 600.000 lira gibi bir yardıma daha imza atıldı423. Alınan benzeri vergi ve yardımlarla yaklaşık 2.000.000 liralık bir varidat oluşuyordu. Bu parayla memlekete pek çok darüleytam inşa edilebilirdi.

Cenani Bey bu kurumların özellikle tahsisat sorununa eğilirken yeni kurulacakların da bölgenin coğrafyası esas alınarak inşa edilmesini savunuyordu. Mesela Adana’daki darüleytam talebesi ziraatta çalışabilmeliydi. Hatta bu içerikli hazırlattığı bir mazbata sayesinde Muavenet-i İctimaiyye Vekâleti de bu doğrultuda kararlar alınacağını belirtti. Bu durum encümen muharririnin açıklamaları sadece tahsisat istemekten ibaret

olmamalı diyen İzmir Mebusu Mustafa Necati Bey’e de cevap niteliğindeydi. İstanbul

darüleytamlarına ait iaşe ve muallim masraflarını açıkladığı sırada Cenani Bey’e424 ikinci bir itiraz daha geldi. Muavenet-i İctimaiyye Vekili Tevfik Rüştü Bey’in bu kurumlarda

suiistimal yoktur demesine karşılık Cenani Bey aksi iddiada bulunuyordu. Hatta onun bu

tutumu bir ara kurumlara tahsisat çıkarılmasını da zora sokuyordu. Fakat Rasih (Kaplan) Bey başta olmak üzere bazı mebusların araya girerek 200-300 bin yetim, 3 bin küsuru

421 TBMMZC, Devre 2, c.1, İ:15, 8 Eylül 1923, s.473.

422 TBMMZC, Devre 2, c.6, İ:107, 20 Şubat 1924, s.176.

423 TBMMZC, Devre 2, c.1, İ:15, 8 Eylül 1923, s.473.

424 Buna göre İstanbul’da 3 bin 300 kadar yetim mevcuttu. Her birine 10 lira iaşe masrafı toplam 33.000 lira, muallim masrafı, heyet-i idare masrafı, yatak, elbise masrafları yaklaşık 17.000 lira olmak kaydıyla 50.000 liraya denk geliyordu (TBMMZC, Devre 2, c.1, İ:15, 8 Eylül 1923, s.474).

kayıp, diğer bir kısmı hasta olan bu şehit çocuklarının sahipsiz bırakılmaması üzerine yapılan uzun müzakereler neticesinde 1923 Ağustos ayı başından Şubat sonuna kadar Darüleytamlar Genel Müdürlüğüne 350 bin lira avans sarfı izni verildi425. Ayrıca Cenani Bey’in iddiası da karşılıksız bırakılmadı. Maarif ya da Sıhhiye Encümenlerinden ortak bir komisyon kurularak bu kurumların mercek altına alınmasına dair yasa çalışmalarında bulunulması istendi426. Hemen ertesi gün de mevcut darüleytamların birleştirilmesi, işleyiş ve idaresi, bu kurumların masraflarına yetecek derecede kaynağın teminine ve Darüleytamlar Genel Müdürlüğü ile ilgili yapılacak tahkikatın hızlandırılmasına dair kanun teklifi hazırlandı427. Yapılan müzakere neticesinde 2 Nisan 1917 tarihli kanun düzenlemesi ve ona ilave kanun adıyla meclisten geçti428. Ayrıca gerekli kaynağın Sıhhiye ve Muavenet-i İctimaiyye Vekâleti bütçesinden temin edileceğine karar verildi429. Görüldüğü üzere darüleytamların birleştirilmesi ve masraflarını temin edecek kaynak hakkında kanun düzenlemesi Ali Cenani Bey’in önergesi üzerine olmuş, Sıhhiye ve Muavenet-i İctimaiyye Vekâleti bu anlamda görevli kılınmıştı430.

2.7. Ali Cenani Bey’in Ticaret Vekilliği (22 Kasım 1924-17 Mayıs 1926)