• Sonuç bulunamadı

KURAN'DA ‹NKARCILARIN SIFATLARI

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 159-164)

Allah Kuran'da müminleri en güzel s›fatlarla adland›rd›¤› gibi, in-karc›lar›, müflrikleri ve münaf›klar› da olabilecek en afla¤›l›k s›fatlara la-y›k görmüfltür. Çünkü inkar edenler suçludurlar. ‹flledikleri suç ise ola-bilecek en büyük suçtur. ‹nsan›n kendini yaratan, kendine can veren Allah'a isyan ve nankörlük etmesi, tüm evrendeki en büyük suçtur. ‹n-san Allah'a kul olsun diye yarat›lm›flt›r ve yarat›l›fl amac›n› reddederse, karfl›l›¤›n› görür. Allah o kifliyi ruh ve fizik olarak olabilecek en afla¤›l›k konuma sokar. Ve kendisine uygun olarak da en afla¤›l›k s›fatlarla an›-l›r. ‹flte Allah inkarc›lar› Kuran'da flu s›fatlarla nitelendiriyor:

fiunlar›n hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, afla¤›l›k, alabildi¤ine ay›play›p kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber ta-fl›yan), Hayr› engelleyip sürdüren, sald›rgan, olabildi¤ince günahkar, Zorba-sayg›s›z, sonra da kula¤› kesik; (Kalem Suresi, 10-13) Sanki onlar, ürkmüfl yaban eflekleri gibidirler; Arslandan korkup-kaç-m›fllar. (Müddessir Suresi, 50-51)

Kahrolsun Ashab-› Uhdud (Buruc Suresi, 4)

Gerçek flu ki, Biz emanetleri göklere, yere ve da¤lara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaç›nd›lar ve ondan korkuya kap›ld›lar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir. fiundan ki: Allah, münaf›k er-kekleri ve münaf›k kad›nlar›, müflrik erer-kekleri ve müflrik kad›nlar› azap-land›racak; mümin erkeklerin ve mümin kad›nlar›n tevbesini kabul ede-cektir. Allah çok ba¤›fllayand›r, çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi, 72-73)

"Ashab-› Mefl'eme" ne (mutsuz ve u¤ursuzdur o) "Ashab-› Mefl'eme".

(Vak›a Suresi, 9)

"Ashab-› fiimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-› fiimal." (Vak›a Suresi, 41) En 'zorlu bedbahtlar›' ayakland›¤›nda, (fiems Suresi, 12)

(Geldiklerinde de) Size karfl› 'cimri ve bencildirler.' fiayet korku gele-cek olsa, ölümden dolay› üstüne bayg›nl›k çökmüfl kimseler gibi gözle-ri dönerek sana bakmakta olduklar›n› görürsün. Korku gidince, hayra karfl› oldukça düflkünlük göstererek sizi keskin dilleriyle (elefltirip inci-terek) karfl›larlar. ‹flte onlar iman etmemifllerdir; böylece Allah onlar›n yapt›klar›n› bofla ç›karm›flt›r. Bu Allah'a göre pek kolayd›r. (Ahzab Su-resi, 19)

Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dedi-ler ki: "Ey fiuayb, seni ve seninle birlikte iman edendedi-leri ya ülkemizden sürüp-ç›karaca¤›z veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (fiu-ayb:) "Biz istemesek de mi?" dedi. (Araf Suresi, 88)

fiüphesiz, Allah'›n sana gösterdi¤i gibi insanlar aras›nda hükmetmen için biz sana Kitab› hak olarak indirdik. (Sak›n) Hainlerin savunucusu olma. (Nisa Suresi, 105)

Onlar›n ço¤unda 'verdikleri söze ba¤l›l›k' görmedik, ama onlar›n ço¤u-nu fas›klar (yoldan ç›kanlar) olarak gördük. (Araf Suresi, 102)

Orada yenilmifl oldular ve küçük düflmüfller olarak tersyüz çevrildiler.

(Araf Suresi, 119)

Onlara bir iyilik geldi¤i zaman "Bu bizim için" dediler; onlara bir kötülük isabet etti¤inde (bunu da) Musa ve beraberindekilerin bir u¤ursuzlu¤u olarak yorumlarlard›. Haberiniz olsun, Allah kat›nda as›l u¤ursuz olan-lar kendileridir; ama onolan-lar›n ço¤u bilmezler. (Araf Suresi, 131)

Bunun üzerine, ayr› ayr› mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çe-kirge, bu¤day güvesi, kurba¤a ve kan musallat k›ld›k. Yine büyüklük taslad›lar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular. (Araf Suresi, 133) Yeryüzünde haks›z yere büyüklük taslayanlar› ayetlerimden engelle-yece¤im. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdo¤ru yolu (rüfld yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azg›nl›k yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onlar›n ayetlerimizi ya-lanlamalar› ve onlardan gafil olmalar› dolay›s›ylad›r. (Araf Suresi, 146) fiüphesiz, buza¤›y› (tanr›) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayat›nda bir zillet yetiflecektir. ‹flte Biz, 'yalan düzüp-uyduranlar›' böyle cezaland›r›r›z. (Araf Suresi, 152)

fiüphesiz, kitap ehlinden ve müflriklerden inkar edenler, içinde sürekli kal›c›lar olmak üzere cehennem ateflindedirler. ‹flte onlar, yarat›lm›flla-r›n en kötüleridir.(Beyyine Suresi, 6)

Onlar, kendisinden sak›nd›r›ld›klar› 'fleyi yapmada ›srar edip baflkald›-r›nca' onlara: "Afla¤›l›k maymunlar olunuz" dedik. (Araf Suresi, 166) Onlar› yeryüzünde ayr› ayr› topluluklar olarak paramparça da¤›tt›k. Ki-mileri salih (davran›fllarda) bulunuyor, kiKi-mileri de bunlar›n d›fl›nda olan afla¤›l›klard›r. Onlar› iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsün-ler. (Araf Suresi, 168)

Onlara kendisine ayetlerimizi verdi¤imiz kiflinin haberini anlat. O, bun-dan s›yr›l›p-uzaklaflm›fl, fleytan onu pefline takm›flt›. O da sonunda az-g›nlardan olmufltu. (Araf Suresi, 175)

Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok say›da kifli ya-ratt›k (haz›rlad›k). Kalbleri vard›r bununla kavray›p-anlamazlar, gözleri vard›r bununla görmezler, kulaklar› vard›r bununla iflitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha afla¤›l›kt›rlar. ‹flte bunlar gafil olanlar-d›r. (Araf Suresi, 179)

(fieytan›n) Kardeflleri ise, onlar› sap›kl›¤a sürüklerler, sonra pefllerini b›rakmazlar. (Araf Suresi, 202)

O, suçlu-günahkarlar istemese de, hakk› gerçeklefltirmek ve bat›l› ge-çersiz k›lmak için (böyle istiyordu.) (Enfal Suresi, 8)

Gerçek flu ki, Allah kat›nda, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir tür-lü) ak›l erdirmez olan sa¤›rlar ve dilsizlerdir. (Enfal Suresi, 22)

‹nsan, hay›r istemekten b›kk›nl›k duymaz; fakat ona bir fler dokundu mu, art›k o, ye'se düflen bir umutsuzdur. (Fussilet Suresi, 49) Onlar› görürsün; zilletten bafllar› önlerine düflmüfl bir halde, ona (atefle) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. ‹man edenler de: "Ger-çekten hüsrana u¤rayanlar, k›yamet günü hem kendi nefislerini, hem yak›n akraba (veya yandafl)lar›n› da hüsrana u¤ratm›fllard›r" dediler.

Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kal›c› bir azap içindedirler. (fiura Suresi, 45)

Sonra gerçekten siz, ey sap›k olan yalanlay›c›lar, (Vak›a Suresi, 51) fieytan onlar› sar›p-kuflatm›flt›r; böylelikle onlara Allah'›n zikrini unuttur-mufltur. ‹flte onlar, fleytan›n f›rkas›d›r. Dikkat edin; flüphesiz fleytan›n f›rkas›, hüsrana u¤rayanlar›n ta kendileridir. (Mücadele Suresi, 19) Münaf›kl›k edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkar eden kar-defllerine derler ki: "Andolsun, e¤er siz (yurtlar›n›zdan) ç›kar›lacak olur-san›z, mutlaka biz de sizinle birlikte ç›kar›z ve size karfl› olan hiç kim-seye, hiçbir zaman itaat etmeyiz. "E¤er size karfl› savafl›l›rsa elbette si-ze yard›m ederiz." Oysa Allah, flahidlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalanc›d›rlar. (Haflr Suresi, 11)

Hay›r; çünkü o, Bizim ayetlerimize karfl› 'kesin bir inatç›d›r." (Müddes-sir Suresi, 16)

'Mutsuz-bedbaht' olan ondan kaç›n›r. (Ala Suresi, 11)

Hay›r; e¤er o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyece¤iz; O yalanc›, günahkar olan aln›n-dan. (Alak Suresi, 15-16)

Ey iman edenler, müflrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu y›llar›ndan sonra art›k Mescid-i Haram'a yaklaflmas›nlar. E¤er ihtiyaç içinde kal-maktan korkarsan›z, Allah dilerse sizi kendi fazl›ndan zengin k›lar. fiüp-hesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 28) Ve andolsun, kendisine dokunan bir s›k›nt›dan sonra, ona bir nimet tad-d›rsak, kuflkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, fl›mar›k-t›r, böbürlenendir. (Hud Suresi, 10)

(Peygamberler) Fetih istediler, (sonunda) her zorba inatç› bozguna u¤-ray›p -yok oldu- gitti. (‹brahim Suresi, 15)

Ve meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. ‹blis hariç (hepsi) secde etti-ler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu. (Bakara Su-resi, 34)

‹nkar edenlerin örne¤i ba¤›r›p ça¤›rmadan baflka birfley iflitmeyip (duy-du¤u veya ba¤›rd›¤› fleyin anlam›n› bilmeyen ve sürekli) hayk›ran (bir hayvan)›n örne¤i gibidir. Onlar, sa¤›rd›rlar, dilsizdirler, kördürler;

bundan dolay› ak›l erdiremezler. (Bakara Suresi, 171)

Yoksa sen, onlar›n ço¤unu (söz) iflitir ya da akl›n› kullan›r m› say›yor-sun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hay›r, onlar yol bak›m›ndan daha flaflk›n (ve afla¤›)d›rlar. (Furkan Suresi, 44)

(Allah) Dedi: "K›nan›p alçalt›lm›fl ve kovulmufl olarak ordan ç›k. An-dolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduraca¤›m."

(Araf Suresi, 18)

Büyüklük taslayanlar (müstekbirler de flöyle) dedi: "Biz de, gerçek-ten sizin inand›¤›n›z› tan›mayanlar›z." (Araf Suresi, 76)

Siz ikiniz (ey melekler), her inatç› nankörü at›n cehennemin içine, Hayra engel olan, sald›rgan flüpheciyi, (Kaf Suresi, 24-25)

"Zikr (vahy) içimizden ona m› b›rak›ld›? Hay›r, o çok yalan söyleyen, kendini be¤enmifl bir fl›mar›kt›r." Onlar yar›n, kimin çok yalan söyle-yen, kendini be¤enmifl bir fl›mar›k oldu¤unu bilip-ö¤reneceklerdir.

(Kamer Suresi, 25-26)

Ve flüphesiz facir (kötü) olanlar da, elbette ç›lg›nca yanan ateflin için-dedirler. (‹nfitar Suresi, 14)

(K›yametin) Gelece¤i günde, O'nun izni olmaks›z›n, hiç kimse söz söy-leyemez. Art›k onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyard›r. (Hud Suresi, 105)

'Yard›m ve zafer' (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahi-bi olan Allah'›n kat›ndand›r. (Ki bununla) ‹nkar edenlerin önde gelenle-rinden bir k›sm›n› kessin (helak etsin) ya da 'umutlar› suya düflmüfl-lerolarak onlar›' tepesi afla¤› getirsin de geri dönüp gitsinler.' (Al-i ‹m-ran Suresi, 126-127)

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 159-164)