• Sonuç bulunamadı

Allah'›n ‹srailo¤ullar›na Verdi¤i Nimetler

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 92-95)

Bulutlar› üzerinize gölge k›ld›k ve size kudret helvas› ve b›ld›rc›n indir-dik. Size r›z›k olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar bi-ze zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler. Ve hat›rlay›n, de-mifltik ki: "fiu flehre girin ve orada istedi¤iniz yerde bol bol yiyin, yaln›z-ca secde ederek kap›s›ndan girerken 'dile¤imiz ba¤›fllanmad›r' deyin;

(biz de) hatalar›n›z› ba¤›fllayal›m; iyilik yapanlar›n (ecirlerini)

artt›raca-¤›z." Ama zulmedenler, kendilerine söylenen sözü bir baflkas›yla de¤ifl-tirdiler. Biz de o zalimlerin yapt›klar› bozgunculu¤a karfl›l›k, üzerlerine gökten i¤renç bir azab indirdik. (Yine) Hat›rlay›n; Musa kavmi için su

aram›flt›, o zaman biz ona: "Asan› tafla vur" demifltik de ondan oniki p›-nar f›flk›rm›flt›, böylece herkes içece¤i yeri bilmiflti. Allah'›n verdi¤i r›z›k-tan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak kar›fl›kl›k ç›-karmay›n. (Bakara Suresi, 57- 60)

‹srailo¤ullar›n›n Nimetlere Nankörlük Etmeleri

Siz (ise flöyle) demifltiniz: "Ey Musa, biz bir çeflit yeme¤e katlanmaya-ca¤›z, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarm›-sak, mercimek ve so¤an ç›kars›n." (O zaman Musa:) "Hay›rl› olan›, flu de¤ersiz, fleyle mi de¤ifltirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) M›s›r'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istedi¤iniz vard›r" demiflti. Onlar›n üzerine horluk ve yoksulluk (damgas›) vuruldu ve Allah'tan bir gazaba u¤rad›-lar. Bu, kuflkusuz, Allah'›n ayetlerini tan›mazl›klar› ve peygamberleri haks›z yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve s›n›r›

çi¤nemelerindendi. (Bakara Suresi, 61)

Bunu, hem ça¤dafllar›na, hem sonra gelecek olanlara 'ibret verici bir ceza', takva sahipleri için de bir ö¤üt k›ld›k. (Bakara Suresi, 66) Bir de onlara deniz k›y›s›ndaki flehri(n u¤rad›¤› sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasa¤›n› çi¤neyerek) haddi aflm›fllard›. 'Cumartesi günü ifl yapma yasa¤›na uyduklar›nda', bal›klar› onlara aç›ktan ak›n ak›n geli-yor, 'cumartesi günü ifl yapma yasa¤›na uymad›klar›nda' ise, gelmiyor-lard›. iflte biz, f›ska sapmalar› dolay›s›yla onlar› böyle imtihan ediyor-duk. Onlardan bir topluluk: "Allah'›n kendilerini helak etmek veya flid-detli bir azaba u¤ratmak istedi¤i bir kavme ne diye ö¤üt veriyorsunuz?"

dedi¤inde "Rabbinize karfl› bir özür için ve bir ihtimal sak›nabilirler, di-ye" dediler. Kendilerine hat›rlat›lan› unuttuklar›nda ise, biz de kötülük-ten sak›nd›ranlar› kurtard›k. Zulmedenleri yapt›klar› f›sk dolay›s›yla pek zorlu bir azab ile yakalad›k. Onlar, kendisinden sak›nd›r›ld›klar› 'fleyi yapmada ›srar edip baflkald›r›nca' onlara: "Afla¤›l›k maymunlar olunuz"

dedik. iflte o zaman Rabbin, onlara en kötü azab› yapacak kimse(leri) k›yamet gününe kadar üzerlerine mutlaka gönderece¤ini bildirdi. fiüp-hesiz, Rabbin (ceza ile) sonuçland›rmas› pek çabuk oland›r ve gerçek-ten O, ba¤›fllayand›r, esirgeyendir. (Araf Suresi, 163-167)

Andolsun, sizden cumartesi (günü) yasa¤› çi¤neyenleri elbette biliyor-sunuz. ‹flte biz, onlara: "Afla¤›l›k maymunlar olun" dedik. (Bakara Sure-si, 65)

Allah'›n ‹srailo¤ullar›na S›¤›r Kesmelerini Emretmesi

Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir s›¤›r kesmenizi emredi-yor" demiflti. "Bizi alaya m› al›yorsun?" dediler. (Musa) "Cahillerden ol-maktan Allah'a s›¤›n›r›m" dedi."Rabbine ad›m›za yalvar da, bize nitelik-lerini aç›klas›n" dediler. (Musa, Rabbine yalvard›ktan sonra) "flüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi aras› dinç(likte bir s›¤›r olmal›)d›r. Art›k emrolundu¤unuz fleyi yerine getirin" dedi. (Bu se-fer) dediler ki: "Rabbine ad›m›za yalvar da, bize rengini bildirsin." O:

"(Rabbim) diyor ki: O, bakanlar›n içini ferahlatan sar› bir inektir" dedi.

(Onlar yine:) "Rabbine ad›m›za yalvar da, bize onun niteliklerini aç›kla-s›n. Çünkü bize göre s›¤›rlar birbirine benzer. ‹nflaallah (Allah dilerse) biz do¤ruyu buluruz" dediler. (Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki:

O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduru¤a al›nmayan, salma ve alacas› olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "fiimdi gerçe¤i getirdin"

dediler. Böylece ine¤i kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklar-d›. Hani siz bir kifliyi öldürmüfltünüz ve bu konuda birbirinize düflmüfltü-nüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi a盤a ç›karacakt›. Bunun için de: "Ona (cesede, kesti¤iniz ine¤in) bir parças›yla vurun" demifltik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki ak›llanas›n›z. (Bakara Suresi, 67-73)

Hz. Musa ile Kendisine ‹lim Verilen Kiflinin K›ssas›

Böylece ikisi, iki (deniz)in birleflti¤i yere ulafl›nca bal›klar›n› unutuverdi-ler; (bal›k) denizde bir ak›nt›ya do¤ru (veya bir menfez bulup) kendi yo-lunu tuttu. (Varmalar› gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-yard›mc›s›na dedi ki: "Yeme¤imizi getir bize, andolsun, bu yapt›¤›m›z-yolculuktan gerçekten yorulduk." (Genç-yard›mc›s›) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya s›¤›nd›¤›m›zda, ben bal›¤› unuttum. Onu hat›rlamam› fley-tan'dan baflkas› bana unutturmad›; o da flafl›lacak tarzda denizde ken-di yolunu tuttu." (Musa) Deken-di ki: "Bizim de arad›¤›m›z buydu." Böylelik-le ikisi izBöylelik-leri üzerinde geriye do¤ru gittiBöylelik-ler. Derken, kat›m›zdan kendisi-ne bir rahmet verdi¤imiz ve taraf›m›zdan kendisikendisi-ne bir ilim ö¤retti¤imiz kullar›m›zdan bir kulu buldular. Musa ona dedi ki: "Do¤ru yol (rüfld) ola-rak sana ö¤retilenden bana ö¤retmen için sana tabi olabilir miyim?" De-di ki: "Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye güç ye-tiremezsin." (Böyleyken) "Özünü kavramaya kuflat›c› olamad›¤›n fleye nas›l sabredebilirsin?" (Musa:) "inflaallah, beni sabreden (biri olarak)

bulacaks›n. Hiç bir iflte sana karfl› gelmeyece¤im" dedi. Dedi ki: "E¤er bana uyacak olursan, hiçbir fley hakk›nda bana soru sorma, ben sana ö¤ütle-anlat›p söz edinceye kadar." Böylece ikisi yola koyuldu. Nitekim bir gemiye binince, o bunu (gemiyi) deliverdi. (Musa) Dedi ki: "içindeki-lerini bat›rmak için mi onu deldin? Andolsun, sen flafl›rt›c› bir ifl yapt›n."

Dedi ki: "Gerçekten benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye kesinlikle güç yetiremeyece¤ini ben sana söylemedim mi?" (Musa:) "Beni, unut-tu¤umdan dolay› sorgulama ve bu iflimden dolay› bana zorluk ç›karma"

dedi. Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karfl›laflt›-lar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karfl›l›k ol-maks›z›n, tertemiz bir can› m› öldürdün? Andolsun, sen kötü bir ifl yap-t›n." Dedi ki: "Gerçekte benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye kesin-likle güç yetiremeyece¤ini ben sana söylemedim mi?" (Musa:) "Bundan sonra sana bir fley soracak olursam, art›k benimle arkadafll›k etme.

Benden yana bir özre ulaflm›fl olursun" dedi. (Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler, fakat (kasaba hal-k›) onlar› konuklamaktan kaç›nd›. Onda (kasabada) y›k›lmaya yüz tut-mufl bir duvar buldular, hemen onu infla etti. (Musa) Dedi ki: "E¤er iste-seydin gerçekten buna karfl›l›k bir ücret alabilirdin." Dedi ki: "‹flte bu, benimle senin aranda ayr›lma (zaman›)m›z. Sana, üzerinde sab›r gös-termeye güç yetiremeyece¤in bir yorumu haber verece¤im. Gemi, de-nizde çal›flan yoksullar›nd›, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ileri-lerinde, her gemiyi zorbal›kla ele geçiren bir kral vard›. Çocu¤a gelince, onun anne ve babas› mü'min kimselerdi. Bundan dolay›, onun kendile-rine azg›nl›k ve inkâr zorunu kullanmas›ndan endifle edip-korktuk. Böy-lece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bak›m›ndan daha hay›rl›s›, merhamet bak›m›ndan da daha yak›n olan›n› vermesini diledik. Duvar ise, flehirde iki öksüz çocu¤undu, alt›nda onlara ait bir define vard›; ba-balar› salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik ça¤›na eriflsinler ve kendi definelerini ç›kars›nlar; (bu,) Rabbinden bir rahmettir. Bunlar›

ben, kendi iflim (özel görüflüm) olarak yapmad›m. iflte, senin sab›r gös-termeye güç yetiremedi¤in fleylerin yorumu." (Kehf Suresi, 61-82)

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 92-95)