• Sonuç bulunamadı

Hz. Yusuf'un Kardeflini Getirtmesi

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 65-68)

(Kurakl›k bafllay›nca) Yusuf'un kardeflleri gelip yan›na girdiler, onu tan›-mad›klar› halde kendisi onlar› hemen tan›d›. Onlar›n erzak yüklerini ha-z›rlay›nca dedi ki: "Bana baban›zdan olan kardeflinizi getirin. Görmüyor musunuz, ben ölçüyü tam tutar›m ve ben konukseverlerin en hay›rl›s›-y›m." "E¤er onu bana getirmeyecek olursan›z, art›k benim kat›mda si-zin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaflmay›n." Dediler ki:

"Onu babas›ndan istemeye çal›flaca¤›z ve herhalde biz bunu yapabile-ce¤iz." Yard›mc›lar›na dedi ki: "Sermayelerini (erzak bedellerini) yükle-rinin içine koyun. ihtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun fark›na var›r-lar da belki geri dönerler." Böylelikle babavar›r-lar›na döndükleri zaman, de-diler ki: "Ey babam›z, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeflimi-zi bikardeflimi-zimle gönder de erza¤› alal›m. Onu mutlaka koruyaca¤›z." (Yusuf Suresi, 58-63)

Hz. Yakub'un, Hz. Yusuf'un Kardeflini Göndermek ‹stememesi

Dedi ki: "Daha önce kardefli konusunda size güvendi¤imden baflka (bir flekilde) onun hakk›nda size güvenir miyim? Allah en hay›rl› koruyucu-dur ve O, esirgeyenlerin esirgeyicisidir." Erzak yüklerini aç›p da serma-yelerinin kendilerine geri verilmifl oldu¤unu gördüklerinde, dediler ki:

"Ey Babam›z, daha neyi ar›yoruz, iflte sermayemiz bize geri verilmifl;

(bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeflimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (ald›¤›m›z) az bir ölçektir." "Bana etraf›n›z›n çepeçevre kuflat›lmas› d›fl›nda, onu ne olursa olsun mutlaka bana ge-tirece¤inize dair Allah ad›na kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem." dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki:

"Allah, söylediklerimize vekildir." (Yusuf Suresi, 64-66)

Hz. Yusuf'un Kardeflini Al›koymas›

Ve dedi ki: "Ey çocuklar›m, tek bir kap›dan girmeyin, ayr› ayr› kap›lar-dan girin. Ben size Allah'tan hiçbir fleyi sa¤layamam (gideremem). Hü-küm yaln›zca Allah'›nd›r. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yaln›zca O'na tevekkül etmelidirler." Babalar›n›n kendilerine emretti¤i yerden (M›s›r'a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub'un nefsindeki dile¤i a盤a ç›-karmas› d›fl›nda- onlara Allah'tan gelecek olan hiçbir fleyi (gidermeyi) sa¤lamad›. Gerçekten o, kendisine ö¤retti¤imiz için bir ilim sahibiydi.

Ancak insanlar›n ço¤u bilmezler. Yusuf'un yan›na girdikleri zaman, o, kardeflini ba¤r›na bast›; "Ben" dedi. "Senin gerçekten kardeflinim. Art›k onlar›n yapt›klar›na üzülme." Erzak yüklerini kendilerine haz›rlay›nca da, su kab›n› kardeflinin yükü içine b›rakt›, sonra bir münadi (flöyle) seslendi: "Ey kafile, sizler gerçekten h›rs›zs›n›z." Onlara do¤ru yönele-rek: "Neyi kaybettiniz?" dediler. Dediler ki: "Hükümdar›n su tas›n› kay-bettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona arma¤an olarak) bir deve yükü vard›r. Ben de buna kefilim." "Allah ad›na, hayret" dediler. "Siz de bil-miflsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk ç›karmak amac›yla gelmedik ve biz h›rs›z de¤iliz." "Öyleyse" dediler. "E¤er yalan söylüyorsan›z (bunun) cezas› nedir?" Dediler ki: "Bunun cezas›, (su tas›) yükünde bulunan›n kendisidir. ‹flte biz zulmedenleri böyle cezaland›r›r›z." (Yusuf Suresi, 67-75)

Böylece (Yusuf) kardeflinin kab›ndan önce onlar›n kablar›n› (yoklama-ya) bafllad›, sonra onu kardeflinin kab›ndan ç›kard›. ‹flte biz Yusuf için

böyle bir plan düzenledik. (Yoksa) Hükümdar›n dininde (yürürlükteki ka-nuna göre) kardeflini (yan›nda) al›koyamazd›. Ancak Allah'›n dilemesi baflka. Biz diledi¤imizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üs-tünde daha iyi bir bilen vard›r. Dediler ki: "flayet çalm›fl bulunuyorsa, bundan önce onun kardefli de çalm›flt›." Yusuf bunu kendi içinde sakl›

tuttu ve bunu onlara aç›klamad› (ve içinden): "Siz daha kötü bir konum-das›n›z" dedi. "Sizin düzmekte olduklar›n›z› Allah daha iyi bilir." Dediler ki: "Ey Vezir, gerçek flu ki, bunun yafll› (ve) büyük bir babas› var; onun yerine bizden birisini al›koy. Do¤rusu biz, seni iyilik yapanlardan gör-mekteyiz." Dedi ki: "Eflyam›z› kendisinde buldu¤umuzun d›fl›nda, birisi-ni al›koymam›zdan Allah'a s›¤›n›r›z. Yoksa bu durumda kuflkusuz biz zalim oluruz." Ondan umutlar›n› kestikleri zaman, (durumu) kendi ara-lar›nda görüflmek üzere bir yana çekildiler. Onlar›n büyükleri dedi ki:

"Baban›z›n size karfl› Allah ad›na kesin bir söz ald›¤›n› ve daha önce Yusuf konusunda yapt›¤›m›z afl›r›l›¤› (iflledi¤imiz suçu) bilmiyor musu-nuz? Art›k (bundan böyle) ben, ya babam bana izin verinceye veya Allah bana iliflkin hüküm verinceye kadar (bu) yerden kesin olarak ay-r›lamam. O, hüküm verenlerin en hay›rl›s›d›r." "Dönün baban›za ve de-yin ki: 'Ey babam›z, senin o¤lun gerçekten h›rs›zl›k etti. Biz, bildi¤imiz-den baflkas›na flahitlik etmedik. Biz gayb›n kollay›c›lar› de¤iliz." ‹çinde (yaflamakta) oldu¤umuz flehre sor, hem kendisinde geldi¤imiz kervana da. Biz gerçekten do¤ruyu söyleyenleriz." (Yusuf Suresi, 76-82)

Hz. Yakup'un Hz Yusuf'a Olan Sevgisi

(fiehre dönüp durumu babalar›na aktar›nca o:) "Hay›r" dedi. "Nefsiniz sizi yan›lt›p (böyle) bir ifle sürüklemifl. Bundan sonra (bana düflen) gü-zel bir sab›rd›r. Umulur ki Allah (pek yak›n bir gelecekte) onlar›n tümü-nü bana getirir. Çünkü O, bilenin, hüküm ve hikmet sahibi olan›n kendi-sidir." Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: "Ey Yusuf'a karfl› (artan dayan›l-maz) kahr›m" dedi ve gözleri üzüntüsünden (a¤ard›kça) a¤ard›. Ki yut-kundukça yutkunuyordu." "Allah ad›na, hayret" dediler. "Hâlâ Yusuf'u an›p durmaktas›n. Sonunda (ya kahr›ndan) hastalanacaks›n ya da he-lake u¤rayanlardan olacaks›n." Dedi ki: "Ben, dayan›lmaz kahr›m› ve üzüntümü yaln›zca Allah'a flikayet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi ola-rak) sizin bilmedi¤inizi de biliyorum." "O¤ullar›m, gidin de Yusuf ile kar-deflinden (duyarl› bir araflt›rmayla) bir haber getirin ve Allah'›n rahmetin-den umut kesmeyin. Çünkü kâfirler toplulu¤undan baflkas› Allah'›n

rah-metinden umut kesmez." Böylece onun (Yusuf'un) huzuruna girdikleri zaman, dediler ki: "Ey Vezir, bize ve ailemize fliddetli bir darl›k dokundu;

önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize art›k (yine) ölçe¤i tam ola-rak ver ve bize ilave bir ba¤›flta bulun. fiüphesiz Allah, tasaddukta bu-lunanlara karfl›l›¤›n› verir." (Yusuf) Dedi ki: "Sizler, cahiller iken Yusuf'a ve kardefline neler yapt›¤›n›z› biliyor musunuz?" "Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler. "Ben Yusuf'um" dedi. "Ve bu da karde-flimdir. Do¤rusu Allah bize lütufda bulundu. Gerçek flu ki, kim sak›n›r ve sabrederse, flüphesiz Allah, iyilikte bulunanlar›n karfl›l›¤›n› bofla ç›kar-maz." Dediler ki: "Allah ad›na, hayret, Allah seni gerçekten bize karfl›

tercih edip-seçmifltir ve biz de gerçekten hataya düflenler idik." Dedi ki:

"Bugün size karfl› sorgulama, k›nama yoktur. Sizi Allah ba¤›fllas›n. O, merhametlilerin (en) merhametlisidir." (Yusuf Suresi, 83-92)

Belgede KURAN'DAN GENEL B LG LER (sayfa 65-68)