• Sonuç bulunamadı

Kumuk Tarihinin Problemleri: Kumukların Kökeni, Kumuk-Gazikumuk

BÖLÜM 1: KAFKASYA’NIN GENEL DURUMU VE KUMUKLAR

1.6. Kumuk Tarihinin Problemleri: Kumukların Kökeni, Kumuk-Gazikumuk

Kumuk Türklerinin bilinen tarihi XVI. yüzyılda yaşamış olan Çolpan Şamhal ile başlatılmaktadır. Çolpan Şamhal öncesi ise henüz aydınlatılmış değildir. Bunda Kumuk Türklerinin etnik kökeni konusunda tam bir izahın yapılamaması, Kafkaslarda Kumuk adını taşıyan bir başka kavmin daha olması ve Kumuk Türklerinin yöneticilerinin kullandıkları Şamhal unvanının zaman zaman Lak/Gazikumuk ve Lezgi yöneticileri tarafından da kullanılması önemli rol oynamıştır.

Mirza Bala (1952b:986) kaleme aldığı İslam Ansiklopedisi’ndeki Kumuk Maddesinde, Kumukların etnik kökeni konusunda yaptığı tartışmada o zamana kadar ortaya atılan faraziyelerden1 yola çıkarak “Kumukların tarihi mukadderatını şimalî ve şarkî Kafkasya’nın diğer ırkdaş ve komşu milletlerinki ile beraber mütalaa etmelidir” şeklinde bir sonuca varmıştır. A.İ Tamay Kumukların kökenine dair makalesinde Mirza Bala gibi ortaya atılan faraziyeleri inceledikten sonra Kumukların uzun ve karmaşık bir tarihsel sürecin ürünü olduğuna kanaat getirmiştir (http://kumukia.ru/modules.php?name=Pages&pa=showpage&pid=7). Büyük Rus Ansiklopedisindeki Kumuk Maddesini yazan A. M. Adjiev ve M.R.A İbragimov ise Kumukların farklı Türk boylarının XII-XIII. yüzyıllarda birbirleri ile karışmasından ortaya çıkan yeni bir kavim olduklarını ifade etmişlerdir (http://kumukia.ru/modules.php?name=Pages&pa=showpage&pid=901, Erişim Tarihi 6 Mayıs 2010). Kumukların kökenine yönelik tartışmalar onların farklı

1 Bu faraziyeler şunlardır: 1- Barthold, Kumukların dağlık arazilerde yaşayan Lakların Türklerin yaşadığı ovalara inerek buradaki Türklerle kaynaşması sonucunda ortaya çıktıklarını ileri sürmüştür. 2- Bekir Çobanzade Kumukların Karaçay-Balkar ve Kuzey Kırım Türklerinden ayrılmış bir Türk topluluğu olduğunu savunmaktadır. 3- N. Y. Marr Kumukların Kafkasya’daki Türklerin buradaki yerli ahali ile karışması sonucunda teşekkül ettiklerine kanaat getirmiştir. Ünlü dil bilimci A. Samoyloviç de N. Y. Marr’ın tezini kabul etmektedir. (Bala, 1952b:986)

Türk topluluklarının birleşmesinden neşet ettiğine dair ileri sürülen görüşün ilmi câmiada kabul edilmesiyle birlikte şimdilik sona ermiş gibi görünmektedir (Bkz. Caferoğlu, 1988:51; Akiner, 1995:129; Bilge, 2005:22; Pekacar, 1997:2062).

Âsâr-ı Dağıstan’ın müellifi Mirza Hasan Efendi (2003:31) 1395’te Toktamış üzerine sefere giden Timur’un Dağıstan’a girdiğinde Terek ile Sulak Nehirleri arasında yaşayan Kumuklarla karşılaştığını yazmaktadır. Kefeli İbrahim’in (1933:50) belirttiğine göre Timur Dağıstan’ı hakimiyeti altına aldıktan sonra buraya

“selâtin-i cengiziyye” neslinden bir Şamhal tayin etmişti1. “Selâtin-i cengiziyye”,

soyunu Cengiz nesline dayandıran Türk yöneticilerinin kullandığı bir terim idi. Şu halde XIV. yüzyılın sonlarında Dağıstan’da başlarında Şamhal’ın bulunduğu bir Türk topluluğu mevcut idi. Bu bağlamda Kumuk Türklerinin XIV. yüzyılın sonlarında tarih sahnesine çıktıkları ve bu yüzyıldan önce Kumuk Türklerine atfedilen olayların Laklarla alakalı olduğu söylenebilir.

Orta Dağıstan bölgesinde yaşayan Lak kavminin hükümet merkezi Kumuk Kasabası idi. XVIII. yüzyılda Arap orduları Dağıstan’a girdiğinde Laklar kendi istekleri ile İslamiyet’i kabul ettiler ve İslamiyet için savaşmaya başladılar. Araplar Lakların din uğrundaki savaşlarına istinaden onlara Gazi unvanını verdiler. Bir süre sonra Gazi unvanının yanına onların hükümet merkezi olan Kumuk kasabasının adı eklendi. Böylece Laklar Gazikumuk adı ile anılmaya başlandı (Bala, 1952a:524). Bu değişiklik, Kumuk Türkleri ile Kafkasya’nın yerli halklarından olan Gazikumukların birbirleriyle karıştırılmalarına neden olmuştur. Osmanlı devlet adamlarının genellikle Gazikumuk adını Kumuk olarak kısaltmaları meseleyi daha da karışık bir hale getirmiştir.

Kumuk-Gazikumuk karışıklığı Rus arşivinde bulunan Dağıstan ile ilgili bazı belgelerin yayınlanması ile kısmen giderilmiş gibi görünmektedir. Bu belgelerin bir kısmı Dağıstan yöneticilerinin Astrahan, Terek ya da Moskova/Petersburg’a gönderdikleri ve Rusların himayesine girmek istediklerini bildiren mektuplarıdır. Mektubu gönderen yönetici, hâkim olduğu bölgenin ve bazen de mensup olduğu kavmin adını verdikten sonra babasının, hatta büyükbabasının ismini de yazmıştır. Bu verilerden hareketle Kumuklar ile Gazikumuklar arasındaki ayrımı yapmak mümkün olabilmiştir.

Kumuk Tarihi’nin bir diğer problemi Kumuk yöneticilerinin kullandıkları Şamhal unvanı ile alakalıdır. Bu unvan Arap komutanı Ebu Müslim’in Avar toprakları haricindeki Dağıstan’ı ele geçirdikten sonra burada kurduğu idari sistemin bir parçası olarak ortaya çıktı. Ebu Müslim Dağıstan’ı feth ettiğinde buradaki kavimlerin başına Arap kökenli yöneticiler atadı1. Bu yöneticiler de Tarku’da oturacak olan ve yine Arap kökenli Şamhal adlı bir yöneticiye bağlandı. Mirza Hasan Efendi (2003:25) Şamhal’ın kimliği hakkında üç farklı rivayetin bulunduğunu ifade etmektedir. Bunlardan ilkinde Şamhal’ın soyu Hz. Abbas’a dayandırılmaktaydı. Bu soy ağacına göre Şamhal Hz. Abbas’ın dördüncü neslinden torunu idi. İkinci rivayete göre Dağıstan yöneticisin adı “Şahbal” idi ve daha sonradan bu isim Şamhal’a dönüşmüştü. Üçüncü rivayette ise Şamhal adlı kişinin

“Şam” şehrinin “Hal” köyünden gelen birisi olduğu ve zamanla bu iki ismin birleşerek Şamhal adının ortaya çıktığı anlatılmaktaydı. Bu rivayetler ışığında ilk Tarku yöneticisinin adı muhtemelen Şamhal idi. Daha sonra bu ad Tarku’daki yöneticilerin unvanı haline geldi.

Arap ordularının VIII. yüzyılın sonunda Dağıstan’dan çekilmesinden sonra bazı Araplar Dağıstan’da yaşamaya devam etmişlerse de Şamhal’ın akıbeti bilinmemektedir. Muhtemelen Arapların bölgedeki otoritelerinin sarsılmasından sonra Arap kökenli Şamhal da yerini kaybetmişti. Bu makamın Gazikumukların eline geçmesi ihtimal dâhilindedir. XVIII. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinden Mehmed Efendi’nin kaleme aldığı Risale-yi Ahval-i Dağıstan isimli eserde Tarku Şamhallarının Gazikumuk topraklarında Cend denilen yerde düzenlenen bir merasimden2 sonra tahta geçebildikleri ifade edilmiştir (http://kumukia.ru/modules.php?name=Pages&pa=showpage&pid=8, Erişim Tarihi

1 Tabasaranlıların başına Muhammed Masum, Kaytakların başına ise Usumi Amir Hamza atanmıştı. Bir süre sonra Tabasaranlılar Muhammed Masum’a, Kaytaklar ise Usumi Amir Hamza’ya atfen yöneticileri için Masum ve Usumi unvanlarını kullanmaya başladılar. Ebu Müslim’in Akuşa ve muadili olan kasabaların başına atadığı kadılar ise buradaki yöneticilerin unvanı olmuştur (Mirza Hasan Efendi, 2003:25-26).

2 Bu merasim şu şekilde yapılıyordu: Şamhal yüksek bir yere oturtulur, beyler etrafında toplanır, elinde altın bir elma tutan birisi gelip bu elmayı Şamhala atardı. Şayet bu tören yerine getirilmezse Şamhal’ın hükümdarlığı kabul görmezdi (http://kumukia.ru/modules.php?name=Pages&pa=showpage&pid=8, Erişim Tarihi 06.05.2010). XVI. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinden Gelibolulu Mustafa Ali de bu törenden bahsetmektedir. Ancak Mustafa Ali eserini yazarken Şamhal’ın Osman Paşa’ya karşı suikastını tanık olduğundan bu töreni aşağılayıcı kelimelerle anlatmıştır (Gelibolulu Mustafa Ali, C. II, 2000:312).

06.05.2010)1. Bu bilgiler Tarku Şamhallarının Gazikumukların nüfuzu altında olduğu yönünde bir düşüncenin doğmasına neden olabilir. Ancak Gazikumukların Çolpan Şamhal döneminden itibaren Tarku Şamhallığın vassalı olduğu –en azından XVIII. yüzyıla kadar- bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanaatimize göre Şamhallık bir zamanlar Gazikumukların elinde idi. Kumuk Türkleri bölgede önemli bir güç haline geldiklerinde2 Gazikumuklar Kumukların desteğini sağlamak için evlilik yoluyla onlarla akrabalık kurmuş, bu suretle bir süre sonra Şamhallık Gazikumuklardan Kumuklara geçmişti.

Tarku Şamhalları bir kavmin desteğini sağlamak için o kavmin yöneticisinin kızı ya da kız kardeşi ile evlenebiliyordu. Mehmed Efendi, Şamhal’ın sadece

“Karakaytak Usumisi ve Gazikumuk Hanı ile kız alışverişinde” bulunduğunu belirtmektedir

(http://kumukia.ru/modules.php?name=Pages&pa=showpage&pid=8, Erişim Tarihi 06.05.2010). Şamhallar başka kavimlerden de kız almışsa da bu eşlerin Kaytak ve Gazikumuk kökenli eşler kadar itibara sahip olduklarını söylemek güçtür. Nitekim Çolpan Şamhal’ın bir eşi de Kabardeylerin soylu ailesinden geliyordu. Ancak Kumuklar nazarında onun soyluluğu kabul görmemiş ve bu eşten doğan çocuklar babalarının mirasından men edilmişlerdi.

Kumukların Gazikumuk ve Lezgi kavimleri ile kurduğu akrabalık bu kavimlerle olan bağlarını güçlendirmiş ve adeta bu kavimlerle bütünleşmelerini sağlamıştır. Bu durum bölge halkını yeterince tanımayan seyyahların bu kavimleri birbirine karıştırmasına neden olmuştur. Evliya Çelebi (2008:335, 336) Lezgilerin bir kolu olan Kaytaklar için “Bir acayip ve tuhaf görünüşlü Oğuz taifeleridir.”, “Kaytak kavminin aslı…Moğol Etrâki olduğundan Moğolca konuşurlar. Hiçbir topluluğun diline benzerliği olmayan eski bir dildir.” demektedir. 1743’te Kafkaslardan geçen Jonas Hanway (1753:369, 372) Kumuklar için Dağıstan Tatarları, Kaytaklar içinse

Lezgi Tatarları ifadelerini kullanmıştır. Adam Olearius (1662:406) ise İranlıların Dağıstan Tatarlarına (Kumuklar) Lezgi dediklerini kaydetmiştir.

1 Çalışmamız sırasında bu esere ulaşamadık.

2 Timur’un 1395’te büyük bir ihtimalle Türk kökenli bir kişiyi Şamhal olarak atamasına bakılırsa bu intikal XIV. yüzyılda gerçekleşmişti.