• Sonuç bulunamadı

1. KOOPERATİFÇİLİĞİN GENEL ESASLARI

1.8. Kooperatiflerde Finansman

Finansman: “Bir teşebbüsün somut sermaye hacmini değiştiren veya soyut sermaye bileşimini etkileyen değişimlerin tümüdür”103.

Kooperatifçilik kesiminde, üretimi artıracak, ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayacak metotları kullanabilmek için kredi sağlama zorunluluğu vardır. Kredilerin düşük faizli olması ve kolayca alınabilmesi büyük önem taşımaktadır. Finansman sağlama görevi kooperatifçilik alanında büyük bir sorumluluk olduğu gibi, günümüzde de önemi gittikçe artan bir görünüş olmaktadır.

"Kooperatif kredilerinde temel düşünüş, bir grup olarak bir araya gelmiş kişilerin, tek tek ortaklara göre daha sağlam bir garanti gösterebilecekleri ve bu bakımdan daha düşük faizli bir kredi sağlayabilecekleri şeklinde özetlenebilir104.

Kredi olarak verilecek para genellikle kooperatif üyelerinin yatırımlarından sağlanmaktadır. Alınan kredilere karşı bütün kooperatif üyeleri zincirleme olarak sorumludurlar.

Kooperatif ve ortakların (tek tek) ikili bir garanti durumu oluşturması yatırıma güç katmakta, kooperatife de güveni artırabilmektedir.

103 Altuğ O.: Finansal Yönetim, İstanbul.1988, s.3,

104 Uzel C.: Az Gelişmiş Ülkelerde Devlet ve Kooperatifler, Türk Kooperatifçilik Kurumu Yayını, Ankara, 1986. s.25

Bir teşebbüste finansman kaynakları genel olarak iki kaynaktan oluşmaktadır.

1. Öz kaynaklar, 2. Yabancı kaynaklar.

1.8.1. Öz Kaynaklarda Finansman (İç Finansman)

İşletmelerin, faaliyetleri sonucu gerçekleşen tüm satışlarının parasal olarak işletmeye girişiyle oluşmakladır.

İç finansman olayı şöyle gerçekleşir. "Kar dağıtılmayarak teşebbüs bünyesinde bırakılır (oto finansman). Giderler, ilgili dönemde ödemeyi gerektirmemektedir"105.

Öz kaynaklardan finansman biçimleri başlıca: Oto finansman, Amortisman yolu ile finansman, uzun vadeli karşılıklar ile finansman işlemleriyle olmaktadır.

1.8.1.1. Kooperatiflerde Özkaynak Yapısı

Kooperatiflerin özkaynak finansman yapıları; ortaklık paylarından, gelir-gider hesabı (+) farklarından, ek ödeme yükümlülüklerinden ve yedek akçelerden oluşmaktadır.

Kooperatifler, sermaye katılım payı ne olursa olsun, ortaklar arasında eşitlik kuralı uygulayan işbirliği ve dayanışmaya önem veren demokratik kuruluşlardır.

Ortaklar, ortaklık paylarını ve ek ödeme yükümlülüklerini, eşitlik kurallarına göre ödemeleri gerekmektedir. "Eşitlik kuralı ortaklık paylarında ve ek ödeme yükümlüklerinde eşitlik olarak uygulanmaktadır".

Kooperatif Kanunu'na göre her ortağın alabileceği, azami pay tutarı 10.000.000.- TL’dir. Bu pay, ancak Bakanlar Kurulu Kararı ile on katına kadar çıkartılabilir. Ortaklar, üzerlerine düşen pay bedellerini kooperatifin belirlediği periyotlarda ya da derhal ödemek zorundadır. Ödeme durumlarında, ortaklar arasında ayrıcalıklı muamele söz konusu olamaz.

Eşitlik kuralı, Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme gereğince uygulandığı bilinmektedir. Şayet bu kural ortaklar tarafından çiğnendiği zaman ortaklıktan çıkarılmaya ve faiz yükümlülüğüne neden olmaktadır.

Ortaklardan bazılarının sosyolojik kariyerleri, bazılarının ise ortaklık şartlarıyla ilgili yükümlülüklerine ait görevleri yapıp yapmadığına ilişkin sorunlar olduğu bilinmektedir.

Kanunun himayesi ve kooperatif işletmenin de demokratik yapısı sebebiyle, her ortağın gerek kooperatife ilişkin, gerekse ortak-kooperatif ilişkilerine dair bilgi edinme hakları vardır.

105 Altuğ O.: Finansal Yönetim, İstanbul.1988, . s.5.

Bunun nedeni ise kooperatiflerin kişisel çıkar sağlama şirketleri olmayıp, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve işbirliği gibi felsefi ve eşit değerlerle çalışan kuruluşlar olmasıdır.

1.8.1.2. Özkaynak Finansmanının Kullanımı

Kooperatifler "değişik ortaklı" ve dolayısıyla ortak sayısının artması ya da eksilmesiyle "değişir sermayeli" kuruluşlardır. Kooperatiflerde sermaye (özsermaye) yapısının sabit olması düşünülemez.

Ortakların kişisel katılım payı üst sanırının en fazla 10 YTL olması, kooperatifin türüne bağlı olarak varlıkların sağlanmasında etkinliği daraltan bir faktör olabilir. Yine aynı şekilde, Bakanlar Kurulunun kararı ile sermaye artışının en fazla on katı ile artımı da yeterli olmayabilir.

İşletmeler açısından özsermaye elverdiğince esnek ve yatırıma yönelik olmalıdır106. İşletme esas olarak kendi özsermayesi ile arsa, bina, makina malzeme v.b. değerleri edinir.

Kooperatif ortak amacına ulaşabilmek için, öz sermaye yapısının nitel ve nicel özelliği, üçüncü şahıslara karşı önemli bir itibar kaynağı oluşturarak, kaynak sağlanmasında etkili olabilir.

Gelişmiş Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinde, Hindistan ve İsrail gibi ülkelerde de kooperatifler, devletin de destek ve teşvikleriyle daha işlevsel bir yapıya bürünmüşlerdir.

Ülkemizde ise kooperatifler henüz örgütlenme, eğitim, planlama ve uygulama alanlarındaki sorunları aşılmıştı. Özsermaye sorunu da bunların başında gelmektedir.

1.8.2. Kooperatiflerde Yabancı Kaynak Finansmanı

İşletmelerin, faaliyetleri dışında (satış harici) kaynak teşkil eden ve borç addedilen tüm işlemler, dış finansman olarak adlandırılır. Dış finansman yolu ile gerçekleşen finansman durumunda, hukuki özellikler de göze çarpmaktadır. Bunların başlıcaları:

"İştirak - özkaynak finansmanı"

"Kredi finansmanı ve sübvansiyonlar"dır107,

İştirak finansmanında; iştirak, yönetime katılım hakkı ve tasfiye gelirlerine ortak olma hakkı mevcuttur.

106 Altuğ O.: Yapı Kooperatiflerinde Yönetim-Denetim Sorunları ve Sorumluluklar, İstanbul 1991, s.49

107 Altuğ O.: Finansal Yönetim, İstanbul.1988, s.6

Kredi finansmanı yönteminde ise krediyi verenle alan arasında borç alacak ilişkisi doğmaktadır.

Sübvansiyon finansman yönteminde ise, devlet teşvikleri önemli bir unsurdur.

Bir kooperatifi kurmak kadar, o kooperatifin finansman sorununu çözmek de son derece önemlidir.

Gerek iç finansman, gerekse dış finansman kooperatif işletmeye hayat veren iki temel unsur olmakla birlikte, finansmanın sağlanması ve finansmanın kullanılması da hayati önem taşımaktadır.

Yabancı sermaye zaman açısından; uzun, orta ve kısa vadeli olmak üzere üç türe sahiptir.

1.8.2.1. Uzun Vadeli Kredi

Kooperatifin bütün varlıklarının ipotek edilmesi suretiyle sağlanabilir. Kooperatif kurulunun yapısı gereği (değişir ortaklık - değişir sermaye) varolan muğlâklık nedeniyle uygun bir kredileme yöntemi değildir.

"Ancak Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresi ya da S.S.K. ve tek banka tarafından açılın kredilerde ve Dünya Bankası gibi yabancı finansman kurumlarından"108 temin edilebilir.

Bunun nedeni ise burada devlet garantörlüğünün varlığı ve hem kooperatif hem de kooperatif ortaklarının tek tek teminat (güvence) verebilmesinden kaynaklanır.

1.8.2.2. Orta ve Kısa Vadeli Krediler

En etkin ve verimli kullanılabilme özelliği bu kredi türlerinde bulunmaktadır. Kredi süreleri 1–4 yıl, kısa vadeler ise 18 aydır.

Bu kredi türünde faktör durumundaki kişi, kurum ve kuruluşlar şunlardır:

Satıcılar, bankalar, kooperatif ortaklarının iştigal ettikleri kanunlarda kooperatife açtıkları krediler.

108 Altuğ O.: Yapı Kooperatiflerinde Yönetim-Denetim Sorunları ve Sorumluluklar, İstanbul 1991, s.51.

1.8.3. Kooperatif Üst Birlik - Merkez Birliklerinin Finansal Etkileri

Daha büyük bir gücü temsil eden şirketler finansman sorununda yaşanan olumsuzluları aşmakta daha etkin olabilmektedirler. Ülkemizde kooperatif bankacılığı alanında faaliyet gösteren önemli bir banka TARİŞBANK’tır.

1.8.4. Kooperatiflerde Finansman Sorunu ve Nakit Yönetimi

Kooperatif ortaklarının, kooperatife yaptıkları ödemeler bir yandan finansmana katkı oluştururken bir yanda da bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir.

Acil olarak kullanılması söz konusu olan fonların amaçlı kullanımı kooperatife yararlar sağlar. Örneğin bu fonlar, bankalarda, diğer finansman kuruluşlarında değerlendirilmelidir.

Kooperatif ortakları, kooperatife yaptıkları ödemeleri mutlaka belgelere dayandırarak yapmalıdırlar. Ödeme yükümlülükleri mutlaka banka kanalıyla yapılmalıdır.

Hiçbir ayrıcalık gözetilmeyen ödemeler bilinen günlerde yapılmaktadır. Kooperatif kasasında fazla miktarda para tutulması gerekir.