• Sonuç bulunamadı

1. KOOPERATİFÇİLİĞİN GENEL ESASLARI

1.4. Kooperatifçiliğin Temel İlkeleri

Yapı ve nitelikleri yönünden kooperatiflerin sermaye ortaklıkları gibi kapitale dayanan kuruluşlar olmayıp, tersine insan ve onun yaşama zorunluluğu bakımından karşı karşıya bulunduğu ihtiyaçları karşılamak amacıyla meydana getirilen kuruluşlar olduğu için, fonksiyon ve organizasyon açısından kendilerine özgü kurallara bağlı olması gerekmektedir21. Kooperatifçilik ilkeleri konusunda tam bir görüş birliği sağlandığı söylenemez ise de, Rochdale Pioners'in belirlediği şu ilkeler günümüzde de uygulanabilmektedir22.

Bu ilkelerin değişik şekilde yorumlanarak yanlış algılanmaması amacı ile ICA tarafından 5–7 Eylül 1966 tarihleri arasında Viyana'da yapılan 23. Kongrede bu altı prensip tüm ülkeler tarafından da kabul görerek benimsemiştir23.

Kooperatifçiliğin temel ilkelerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

— Demokratik Yönetim İlkesi

— Serbest Giriş-Çıkış İlkesi

— İşbirliği İlkesi

— Sermayeye Sınırlı Faiz Verilmesi İlkesi

— Risturn İlkesi

— Hizmet İlkesi

— Kooperatif Eğitiminin Geliştirilmesi İlkesi

20 TTK Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Web Portali www.ttk/content.htm. (5.Nisan, 2006)

21 Özdemir Necdet, Kooperatifçilik, Ankara, 1981, s.80.

22 Tosbi Sadrettin, Kooperatif Ders Notları, Karınca Dergisi, İstanbul, Mayıs 1978., s.82.

23 Hakan Koç, Kooperatifçilik Bilgileri, Atlas Yayın Dağıtım, 2.bs. Ankara: 2001. s.15

1.4.1. Demokratik Yönetim İlkesi

Bu ilke, bir kooperatif bünyesinde birleşen kimselerin birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen temel prensip olup, tüm üyelerin eşitliğine dayalı kendi kendini yönetme anlamına gelir. Demokratik yönetim sermaye paylarına bakılmaksızın her ortağın kooperatif yönetiminde eşit haklara sahip olmasıdır.

Kooperatif yönetiminde en yetkili organ, ortakların oluşturduğu genel kuruldur.

Kooperatif ile ilgili temel kararlar genel kurul tarafından alınır. Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunu Genel Kurul seçer. Genel kurulda her ortağın bir oy hakkı vardır. Oy hakkı, sermayeye değil kişiye verilmiş bir haktır. Ortağın sermaye payı ne olursa olsun genel kurulda bir oy kullanabilir.

Yönetim kurulu üyelerinin seçimi senede bir kez olağan olarak yapılan kooperatif genel kurulunda yapılır24.

Demokratik yönetim alanında ortaya çıkan sorunlardan birisi, üyelerin, denetimi ne dereceye kadar yürütme gücünde ve isteğinde olacakları noktasında belirmektedir. Bu konuda üyelerin gösterdiği kayıtsızlık, özellikle büyük kooperatiflerde daha da yoğunlaşmaktadır.

Bunun nedeni üyelerin eğitimi ve bilgi düzeylerinin gelişmemesine bağlanmaktadır. Bu sorun özellikle az gelişmiş ülkelerde ve tarım kooperatiflerinde önemli bir yer tutmaktadır.

Demokratik yönetimin anlamını yitirmemesi için, üyelerin ve özellikle yönetim kurulu üyelerinin temel ekonomik ve ticari sorunlara ilişkin eğitimini kökten çözümleme zorunluluğu vardır25.

1.4.2. Serbestçe Katılma İlkesi

Bu ilkenin, her isteyenin kooperatife ortak olabileceği şeklinde anlaşılmaması gerekmektedir. Kooperatife ortak olmanın da bazı şartları vardır. Bunlar kooperatifin türüne göre farklılık gösterebilir. Ortaklık şartları kooperatiflerin anasözleşmelerinde belirtilmektedir. Her isteyen kooperatife ortak olamaz fakat gerekli şartları taşıyan kişileri ortaklığa kabulden kaçınılamaz. Kişiler arasında sosyal, siyasal veya dini açıdan ayırım yapılamaz26. Bunun aksi davranışlar serbestçe katılma ilkesi ile bağdaşmaz.

24 Çağlar Ziya, “Türkiye’de Kooperatif Nev’ileri ve yapıları”. Karınca, Nisan 1988., s.11.

25 Helm Franz C., (Çevr. Cemalciler), Kooperatif İşletme Ekonomisi, Eskişehir, 1976,s. 10;

Özdemir Necdet, Kooperatifçilik, Ankara, 1981, 85

26 Çevik,O.N.: a.g.e. s.55.

Serbestçe katılma ilkesi, sadece kooperatife girişte değil ortaklıktan çıkışta da sözkonusudur. Ortak, dilediği zaman kooperatiften çıkma hakkına sahiptir. Ancak ortaklıktan çıkmanın kooperatifi zarara uğratmayacak şekilde olması gerekir. Ortağın kendi istediği tarihte kooperatiften ayırması kooperatifin bütünlüğünü bozabilir. Bu nedenle ortaklıktan çıkarılmanın da bazı şartlar yerine getirilerek yapılması gerekir27.

Kalkınmakta olan ülkelerde, kooperatifçiliğin ilk yıllarında, belirli biçimde zorunlu kooperatifçilik uygulamasına doğru giderek yaygınlaşan bir eğilim gösterdiği olmuştur. Buna gelişme için zorlamalar denebilir. Zorlamaya geçici olarak başvurulur ve belirli bir süre sonra üyelere kooperatiften çıkabilme özgürlüğü tanınırsa gelişmenin hızlandırılması için bu uygulama yararlı görülebilir28.

Kişilerin kooperatife girişini zorlayıcı yollar ancak ekonomik baskı ile gerçekleştirilebilir. Bu ortam aşağıda belirtilen şekillerde oluşabilir:

1. Ekonominin belirli kesimlerinde kooperatiflerin tekelci bir duruma girmesi topluluk dışındakileri üyeliğe kendiliğinden zorlar. Belirli ürünlerin toptan veya perakende satışının yalnızca kooperatifler aracılığıyla yapılması buna örnek gösterilebilir.

2. Üye olmayanlara karşı “ayırım politikası” izlenir. Örneğin devletin yalnızca kredi kooperatifi üyelerine kredi vermesi gibi.

Bu politikalar, doğrudan doğruya hiçbir baskı ve zorlama yapmadan, dolaylı yolla kooperatife girişi zorunlu kılmakta ve serbest katılım ilkesini zedelememektedir29.

Yine öte yandan kooperatiften ayrılma isteğinde olan ortak, yasada belirtilen prosedürü takip ederek bu hakkını kullanabilir.

1.4.3. İşbirliği İlkesi

İşbirliği ilkesi, kooperatiflerin ortaklarına daha iyi hizmet verebilmek için ulusal ve uluslararası düzeyde diğer kooperatiflerle işbirliği içinde bulunmasıdır30. Kooperatifler arasındaki işbirliği birliklerin kurulmasıyla sağlanmaktadır.

Ancak bu işbirliği birlikler düzeyinde kalmamalı, mevcut birlikler arasında ve uluslararası alanda da gerçekleşmelidir.

27 Şimşek, E.: Kooperatif Ortaklıklar, Ankara 1981, s.63..

28 Botteri Tollue, çev: Ziya Gökalp Mülayim, Toprak Reformunda Kooperatifler, İtalya Tecrübesi, VI.

Türk Kooperatifçilik Kongresi, Ankara, 1963, s.3.

29 Botteri Tollue, çev: Ziya Gökalp Mülayim, a.g.e. s.8.

30 Role of Cooperation in Social and Economic Development, International Cooperative Alliance Proceeding of Regional Conference, Tokyo, 19 th-26 th Apri1 1964, s.41.

1.4.4. Sermayeye Sınırlı Faiz Verilmesi İlkesi

Bir kooperatif işletmede, belirli bir dönem sonunda elde olan artık gelir (işletme fazlaları) belli başlı üç alanda kullanılır. İlk olarak, kooperatifin gelişmesini sağlamak amacıyla belirli bir oranda yedek akçe ayrılır31. İşletme fazlalarının bir bölümü ortaklık paylarının faizleri olarak dağıtılabilir. Ayrıca, kooperatifçiliğin ilkelerine uymayı belirleyen bir şekilde, kooperatif üyelerinin kooperatif ile yaptıkları, işlemlerin miktarıyla oranlı olarak belirli paylar ödenir32.

Kooperatif işletmeler ile sermaye işletmeleri arasında ki mevcut farklardan bir tanesi de kooperatif işletmelerde ortaklara kar yerine sermayeye sınırlı bir faiz verilmesi uygulamasıdır. Sermaye şirketlerinde ise karlar sermaye oranımda dağıtılır33.

10.05.1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Genel Kanunu'nda değişiklik öngören 3476 sayılı kanunda bu oran devlet tahvillerine uygulanan faiz oranı olarak sınırlandırılmıştır34.

1.4.5. Risturn (Olumlu Gelir - Gider Farkı) İlkesi

Risturn’un kelime anlamı geri vermektir. Kooperatifin elde ettiği gelir artanı ortaklara aittir. Dönem sonunda bu artanın ortaklara geri verilmesi gerekir. Kooperatiflerde bu geri verme işlemi risturn olarak adlandırılmaktadır. Ancak kooperatif dönem içinde ortak dışı işlem de yapmış olabilir. Ortak dışı işlemlerden elde edilen gelir ortaklara risturn olarak dağıtılamaz. Kooperatifte böyle bir durum sözkonusu ise ortak dışı işlemlerden elde edilen gelir artanı belirlenmeli ve geri kalan tutar ortaklara dağıtılmalıdır35.

Bu ilkede amaç, ortakların kooperatifle olan işlemlerinin miktarını arttırmaya teşvik etmektir. Bu sistem en açık biçimde özellikle tüketim kooperatiflerinde görülür36.

Risturn dağıtılması kooperatifi diğer işletmelerden ayıran en önemli özelliktir.

Ortaklar, kooperatifin yedek akçe fonundan ortaklıktan ayrılsalar dahi pay alamazlar. Hatta kooperatifin fes edilmesi durumunda bile bu fon varsa üst birliğe devredilir veya sosyal amaçlı çalışmalar için kullanılır37.

31 Helm Franz C., (Çevr. Cemalciler), Kooperatif İşletme Ekonomisi, Eskişehir, 1976, s.191.

32 Mülayim Ziya Gökalp, Tarımsal Kooperatifçilik, Ankara, 1967, s.37

33 Çağlar Ziya, “Türkiye’de Kooperatif Nev’ileri ve yapıları”. Karınca, Nisan 1988., s.l1.

34 Kooperatifçilik İlkeleri.(1998).http://www.bahce.biz/hukuk/kooperatif/genel.htm. (20.Nisan.2005)

35 Çevik,O.N.: a.g.e. s.9.

36 Hakan Koç, Kooperatifçilik Bilgileri, Atlas Yayın Dağıtım, 2.bs. Ankara: 2001 s.16.

37 Kooperatifçilik İlkeleri.(1999). http://www.ilksan.gov.tr/kooperatifçilik/asp.(5.Ocak.2005)

Kooperatiflerde gelir gider farkının paylaşımını 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununda değişiklik yapan 3476 Sayılı kanunun halen yürürlükte olan 38 ve 39 maddelerine göre yapılmaktadır38.

1.4.6. Hizmet İlkesi

Kooperatifi ticari işletmelerden ayıran en önemli fark kar amacının olmamasıdır.

Hizmet ilkesi de bunu ifade etmektedir. Kooperatifte temel amaç bütün ortaklara eşit hizmet sunmaktır.

1.4.7. Kooperatif Eğitiminin Geliştirilmesi İlkesi

Uluslararası Kooperatifçilik Birliği direktörü, 1962 yılında yaptığı konuşmada

“Kooperatif, eğitimsel çalışmaya dayanan ekonomik bir harekettir” demek suretiyle, kooperatifçiliğin temel ilkesinin eğitim olduğunu belirtmektedir39.

Eğitim, kooperatif üyelerini kooperatifçilik yolunda daha çok bilinçlendirmek, üye olmayanları kooperatifçiliğe özendirmek, kooperatif yöneticilerine ve memurlarına kooperatifçilik ilke ve yöntemlerinin yanısıra yeni işletmecilik tekniklerini öğretmek gibi çeşitli yönleri kapsar40.

Bu ilkenin uygulanması mali kaynağa bağlıdır. Bu kaynağın sağlanması da kanuni hükümler ile zorunlu hale getirilmiştir. Kooperatiflerin elde ettiği gelir artanından anasözleşme ile belirlenmiş kısmı dönem sonunda eğitim fonu olarak ayrılmaktadır.

Kooperatiflerin yalnız başlarına, eğitim görevini üstlenmeleri ise çok zaman ve harcama gerektirir. Bu nedenle, kooperatifçilik eğitiminin devletçe ele alınması ve yaygınlaştırılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır41.

38 T.T.K.K., İlkeler. (2001). http://www.tarimkredi.org.tr/modules.php?name=Content&pa=pid=84, (5.Ocak.2005)

39 Özdemir Necdet, a.g.e. s.86.

40 Mülayim Ziya Gökalp, Tarımsal Kooperatifçilik, Ankara, 1967, s.40, ayrıca bkz., “Kooperatifçilik Eğitimimiz” Karınca, Mart 1987, s.603.

41 Gelişmekte Olan Ülkelerde Kooperatifler ve Türk Tecrübesi içinde: Kooperatifçiliğin Gelişmesinde Eğitimin Rolü, "Türk Kooperatifçilik Kurumu Yayınları, No 32. Ankara, 1971, s.115.