• Sonuç bulunamadı

1.5 ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLAR

II. KONAKLAMA İŞLETMELERİ

2.2 KONAKLAMA İŞLETMELERİNİN SINIFLANDIRILMAS

Konaklama işletmeleri turistin değişik mekânda geceleme gereksinimini karşılar ve büyük ölçüde turizm olayının etkisiyle özellikler kazanmışlardır (Aktaş, 2002: 23). Konaklama işletmelerinin tümü müşterilerin- konukların doğal ihtiyaçlarını karşılamakla beraber kuruldukları yer, verdikleri hizmetler, büyüklükleri gibi faktörlerde birbirinden ayrılmaktadır (MEB, 2006: 3).

Literatürde değişik kıstaslara göre konaklama işletmeleri sınıflandırılmaktadır. Örneğin; 25.06.2005 tarihinde 25852 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’te yer alan konaklama işletmeleri (1) Oteller, (2) Moteller, (3) Tatil Köyleri, (4) Pansiyonlar, (5) Kampingler, (6) Apart Oteller ve

(7) Hosteller şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Bununla birlikte çeşitli yazarlarca genel kabul görmüş ayrıma göre Konaklama İşletmeleri; (1) geleneksel konaklama işletmeleri ve (2) tamamlayıcı konaklama işletmeleri şeklinde iki grupta sınıfladırımaktadır.

2.2.1 Geleneksel Konaklama İşletmeleri

Hanlar, Kervansaraylarla başlayan konaklama hizmetleri, ulaşım araçlarının gelişmesi paralelinde, zamanımızda büyük değişikliğe uğramıştır (Gökdeniz ve Dinç, 2009: 8). Türkiye’de konaklama hizmetlerinin geçmişi, eski hanlara ve kervansaraylara dayanmaktadır. Nitekim Orhun Kitabeleri’nde Moyanlık denilen konaklama yerlerinden bahsedilmektedir. Moyanlık ile bugünkü Otel olarak

16

adlandırılan işletmelerinin ilkini Türkler kurmuşlardır. Moyanlık aslında Türklerin hayır ve yardım yurdu olarak kurdukları bir konaklama, geceleme tesisleridir. Daha sonraları Kervansaray adıyla bu yerler Anadolu’da Selçuklular ve Osmanlılarca en mükemmel düzeye ulaştırılmıştır (Şener, 2007: 9).

Anadolu Selçuklular devrinde XIII. Yüzyılın ilk yarısında, Anadolu’nun kervan yollarında yapılmış olan kervansaraylar, çok önemli bir mimari özelliği yansıtmaktadır (Şener, 2007: 9).

Yolların uğrak ve kavşak noktalarında kurulan kervansaraylar, seyahat eden insanların hayvanlaruyla birlikte konaklayabileceği, gerektiğinde hayvanlarının değiştirilebileceği, saldırılara ve olumsuz doğa şartlarına karşı mukavemetli, çoğunlukla su ve ormana yakın yerlerde kurulmuşlardır. Kervansaraylar, bu dönemde yalnız seyahat edenlere ve tüccarlara konaklama ve barınma imkânı sağlayan yerler değil, toplumun ileri seviyesini gösteren sosyal tesislerdir (Şener, 2007: 9).

Kervansarayların yönetimi, bir idare kurulu tarafından yapılırdı, Bu kurulda genel müdür seviyesinde bir idareci, bir de müfettiş bulunurdu. Bunlar masrafları ve yönetimi denetlerdi. Ayrıca, kervansarayın iç hizmetlerinden sorumlu Muzif denilen müdürü ve bugünkü otellerin ön büro ve resepsiyon işlerini gören Hancısı bulunurdu. Hancı yolcuları karşılar yiyecek-içicek verir ve yatacak yer gösterirdi.

Osmanlı döneninde kervansaraylarla birlikte gelir sağlama esasına dayalı şehir içi hanlar yapılmıştır. Özellikle XVIII. yüzyılda kervansarayları finanse eden vakıfların ekonomik yönden zayıflamaları nedeniyle kervansaray yapımı azalmıştır. Bunun sonucunda Kervansaray yapımının XIX. Yüzyılda Tanzimat’tan sonra terk edilmesiyle gelir sağlama amacına yönelik şehir hanlarının yapımına başlanmıştır. Hanlar, kervansarayların bulunmadığı yol boyu yerleşim birimlerinde kurulan yegâne konaklama üniteleri olup, özel teşebbüse ait ticari konaklama tesisleridir. Kervansaraylar ise, vakıflarca işletilen hayır ve hasenat kuruluşlarıdır ve yatma odaları kapalı değildir; yani mahremiyeti yoktur. Buna karşılık hanlarda aileler için özel odalar bulunmaktadır.

17

Modern anlamda ilk otel, 1892 yılında Wagon-Lits (Uluslararası Yataklı ve Yemekli Vagonlar) tarafından ülkemize gelen seçkin konukları ağırlamak amacıyla İstanbul Tepebaşında yaptırılan Pera Palas Oteli’dir. Birçok ünlü Türk ve yabancı misafirleri, Atatürk’ü de ağırlayan, 1914 yılında yapılan Tokatlayan Oteli ile beraber o dönem içinde Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun en lüks otelleri arasında görülmektedir (Şener, 2007: 9).

Türk turizm sektörünün gelişmesinde önemli bir yeri bulunan yabancı sermayenin yer alması ise; özellikle 1985 yılından sonra olmuştur. Bu yıllarda uygulanan teşvikler ve Yap İşlet Devret gibi ekonomik modellerin uygulanması yabancı sermaye açısından cazip hale gelmiştir. Bunun sonucunda da, Ülkemizde modern ve büyük konaklama işletmelerinin yapımı gerçekleştirilmiştir.

İnsanların barınma ihtiyaclarının karşılanması amacı ile yapılan barınakların geçmişinin Ortaçağ öncesine kadar uzandığını yapılan araştırmalar göstermektedir. Antik Hint yazıtlarında rahiplerin ve tapınaklardaki kutsal kişilerin yolcuları ağırladıklarını görüyoruz. Yapılan ilk yolculuklar daha çok politik, diplomatik ya da askeri nedenler yüzünden gerçekleşiyordu (Şener, 2007: 9).

Geleneksel konaklama işletmelerinin başında oteller gelmekle birlikte motel ve pansiyon işletmeleri de bazı yazarlarca bu gruba sokulmaktadır. Ancak, tarihsel gelişimi bakımından M.Ö. 500 ila M.S. 500 yılları arasında seyahat eden insanların konaklama gereksinimleri karşılayan hanlar özellikle ortaçağ döneminde ücretli konaklama düşüncesiyle gelişen İngiliz hanları Avrupa otelciliğinin öncüsü durumuna gelmiş ve 1760 yılında otel terimi kullanılmaya başlanmıştır (Gökdeniz ve Dinç, 2009: 9).

Halbuki tamamlayıcı konaklama işletmeleri grubunda değerlendirilen motel, pansiyon ve diğer işletmeler 1890’larda demiryolu taşımacılığının ve buhar gücü ile çalışan gemilerin devreye girmesi ve 1920’li yıllarda otomobil çağının başlaması ile gelişen turizm olayı ve yarattığı gereksinimlerin karşılanması ile ortaya çıkan işletmeler olmuştur (Aktaş’dan aktaran Yıldız, 2011: 5). Bu nedenle geleneksel konaklama işletmeleri grubunda sadece oteller incelenmiştir.

18 2.2.2 Tamamlayıcı Konaklama İşletmeleri

Ulaşım sistemlerinin yaygınlaşması ve gelişmesi, kitle iletişim araçlarının devreye girmesi ve kişilerin boş zamanlarının ve gelirlerinin artmasıuluslar arası turizm hareketlerine katkıların sayısını artırmıştır. Doğal olarak, seyahat ve ulaşım teknolojisindeki bu gelişme, konaklama sektörünün de gelişmesini sağlamış ve literatüre yeni kavramlar eklemiştir (Gökdeniz ve Dinç, 2009: 9).

Tamamlayıcı konaklama işletmelerinin asıl amacı konukların geceleme gereksinimlerini karşılamak üzere faaliyet gösteren tesisler olarak tanımlanmaktadır. Temel fonksiyonlarının yanısıra, misafirlerin yeme-içme ve eğlence ihtiyaçalarının tamamını ve/ veya bir kısmını karşılayabilmeleri için gerekli yardımcı birimleri de bünyelerinde barındırmaktadırlar (Gökdeniz ve Dinç, 2009: 9).

Tablo 1: Tamamlayıcı Konaklama İşletmeleri

Tamamlayıcı Konaklama işletmesi Oda /ünite Sayısı

 Moteller En Az On (10) odalı

 Tatil Köyleri En Az 60 Odalı

 Pansiyonlar En Az Beş (beş) odalı

 Kampingler En Az 30 Ünitelik

 Apart Oteller Villa tipinde konut olarak inşa edilmiş  Oberjler (Dağ Evleri) En az Bir Yıldızlı Otel Niteliği

 Hosteller En Az On (10) Odalı

Tamamlayıcı konaklama işletmeleri, geleneksel konaklama işletmelerinden farklı olarak daha sonraki yıllarda ortaya çıkmış ve kuruluş amacı olarak da; 1890’lı yıllarda demir yolu taşımacılığı, buhar gücü ile çalışan gemilerin ulaşım için seyahat aracı olarak kullanılması, 1920’li yıllarda teknolojideki gelişmeler sonucunda otomobil çağının başlaması ve gelişen turizm olayı sonucunda konaklama, yeme- içme ihtiyacını da karşılayacak işletmelere gereksinim (ihtiyaç) sonucu ortaya çıkmış işletmelerdir.

Seyahat ve ulaşım teknolojisindeki gelişmeler, konaklama sektörünün de gelişmesini sağlamış ve yeni konaklama işletmelerinin doğmasına neden olmuştur.

19 2.2.2.1 Motel

Moteller, yerleşim merkezleri dışında karayolu güzergâhı veya yakın çevresinde inşa edilen, motorlu araçları ile yolculuk yapanların konaklama, yeme- içme ve park ihtiyaçlarını karşılayan en az 10 odalı konaklama işletmeleridir. 2007 yılı sonu itibariyle Turizm Bakanlığı işletme belgesine sahip motel sayısı 18 (953 yatak) ve yatırım belgesine sahip motel sayısı 4 (188 yatak) iken, 2006 yılı itibariyle belediyelerden işletme belgesi almış 15.045 yatak kapasiteli motel sayısı 308’dir (Azaltun ve Kaya, 2010: 4- 5). Şehirlerin kalabalık ve gürültülü yaşamından uzak, park sorunu olmayan motellerde odalar genellikle sade fakat tüm günlük gereksinimleri karşılayacak tarzda donatılmış. Başlangıçta yalnızca karayolu ile seyahat eden yolcuların kısa süreli geceleme ve konaklamalarına hizmet eden moteller, günümüzde uzun süreli tatil turizmine de yönelmektedir (Barutçugil, 1989: 53). Yol kenarı ve kent yakınındaki moteller uygulama ve tatil moteli tipleri de ortaya çıkmıştır. Tatil motel tipleri daha çok plaj imkânı olan yörelerde gelişme göstermiştir.

İlk moteller bir sıra halinde 12 ila 24 odası ve bu sıranın ortasında veya bir ucunda yönetim bürosu bulunan yatay biçimde inşa edilmiş yapılar olup; ilk motel kelimesi 1926 yılında ABD’de California şehrinde kullanılmıştır.

İlk moteller karayolunda seyahat eden turistlere rahat edebilecekleri bir yatak hizmeti sunan konaklama işletmesiydi. Ancak, 1935’li yıllarda moteller müşterilerine yiyecek- içecek hizmeti yanında otolara park olanaklarını da vermeye başladılar. Motellerin kantite ve kalite bakımından süratle gelişmeleri 2. Dünya savaşından sonra olmuştur. Motellerin sunduğu hizmetler, odalarda radyo, TV, banyo, duş, bütün odalar ve katların halıyla kaplanması odaların iç dekorasyonunun güzelleştirilmesi şeklinde artmıştır. Özellikle bu yıllarda moteller arasında ki rekabetin hızlanması daha büyük, geniş ve çok katlı motel inşaatlarını hızlandırırken hizmetlerin sayısını ve kalitesini de etkilemiştir. Şehirlerin ve kasabaların banliyösünde inşaat edilen motellerin çok katlı olmasını toprağın fiyatı, çok katlı yapının tasarruf ve ekonomik olanaklar vermesi ve yönetim kolaylıkları gibi sebeplere bağlayabiliriz (Aktaş, 2002: 34).

20

Moteller, özellikle bağımsız olmak, kendi hizmetleri kendisi görmek, doğaya daha yakın olmak ve ucuz bir konaklama hizmeti satın almak isteyen kişiler için uygun nitelikler taşımaktadır (Barutçugil,1989: 53).

Motellerin planlamasında en önemli faktör kuruluş yeri bir başka ifadeyle mekân olmaktadır. Ancak mekân faktörü yanında motel alanında geçen trafiğin yoğunluğu, büyük otoyol değişimine yakınlık, havaalanı, endüstri parkı ve kente yakınlık, en yakın rakip motelin yeri ve fiyatları, değişik plandan yiyecek servisleri, perakendeci dükkânları bulunması, inşa edilecek odaların sayısı gibi özelliklerde dikkate alınmalıdır (Aktaş, 2010: 35).

Moteller, yerleşim merkezleri dışında, kara yolları güzergâhı veya yakın çevrelerinde inşa edilen, motorlu araçlarıyla yolculuk yapanların konaklama, yeme içme ve araçlarının park ihtiyaçlarını karşılayan en az on odalı işletmeler olarak da tanımlanmaktadır.

Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’in yürürlüğe konulması; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 05/04/2005 tarihli ve 42424 sayılı yazısı üzerine, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 37. maddesinin (A) bendine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/05/2005 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Madde 20 - Moteller, yerleşim merkezleri dışında, karayolları güzergâhı veya yakın