• Sonuç bulunamadı

2.6. ĠĢbirliğine Dayalı Öğrenme

2.6.4. ĠĢbirliğine Dayalı Öğrenme Teknikleri

2.6.4.6. Kompleks Öğretim

Bu teknikte, Cohen (1949), öğretmenlerin her öğrencinin sınıfa hangi zihinsel düzeyde geldiğini tanımlamaya çalıĢtığını vurgular. Öğretmen, her öğrencinin zihinsel gücüne göre üst düzeyde kompleks öğrenme görevleri tasarlar (Çolak, 2006: 42). Komleks öğretim tekniğinde, öğrenciler “büyük fikir” adı verilen ana baĢlıkla ilgili çalıĢırlar. Ancak yapılan çalıĢma sadece içerikle ilgili değil, etik değerlerle de ilgilidir (Çolak, 2006: 42).

2.6.4.7. ĠĢbirliği-ĠĢbirliği

Kagan tarafından geliĢtirilmiĢtir. Tekniğin temelinde; eğitimin, öğrencilerin doğal merak, zekâ ve yeteneklerini ortaya çıkaran bir ortam hazırlamaktır. Bu tekniğin dayandığı sayıtlı ise, bir kiĢinin merakını izlemenin, yeni yaĢantılar geçirmenin ve bunu baĢkalarıyla - özellikle arkadaĢlarıyla- paylaĢmanın zevkli olduğudur. Bu sebepten iĢbirliği-iĢbirliği, öğrencilerin önce kendilerini sonra dünyayı anlamalarını daha sonrada bunu arkadaĢlarıyla paylaĢarak iĢbirliği yapmalarını sağlayacak Ģekilde düzenlenmiĢtir. ĠĢbirliği-ĠĢbirliği tekniğinin özelliği, çok ayrıntılı yönergeler sunması ve böylece en yetersiz öğretmenler tarafından da kolayca uygulanabilir olmasıdır (Açıkgöz, 2007: 206-207).

Bu teknikte, öğrenciler kendi öğrenmelerinde ve öğrendiklerini paylaĢmada sorumluluk taĢırlar. Bu teknik kullanılarak yapılan tasarımlar, öğrencileri demokratik bir toplum yapısına hazırlar (Çolak, 2006: 43).

Bütün sınıfın araĢtırdığı konunun alt konularını çalıĢan heterojen küçük gruplardan oluĢur. ĠĢbirliği-iĢbirliği, yaratıcı üretimleri, ham bilgi toplanmasını, görüĢmeyi ve kütüphane araĢtırmasını özendirir. ĠĢbirliği-iĢbirliği yönteminin temelinde yatan; eğitimin, öğrencilerin doğal merak, zekâ ve yeteneklerini ortaya çıkarıcı bir ortam hazırlamak anlayıĢıdır. Bu nedenle iĢbirliği-iĢbirliği, örgencilerin önce kendilerini ve dünyayı anlamalarını sonrada bunu dikerleriyle paylaĢmak üzere iĢbirliği yapmalarını sağlayacak biçimde düzenlenmiĢtir (Robinson, 1991: XII).

2.6.5. ĠĢbirliğine Dayalı Öğrenme Yönteminin Üstünlükleri

ĠĢ birliğine dayalı öğrenmenin; akademik baĢarı, bellekte tutma, hatırlama, özgüven (self-esteem), empatik yaklaĢım, farklı etnik köken ve cinsiyetler arası iliĢkiler gibi değiĢkenler ile iliĢkisini inceleyen çok sayıda araĢtırma yapılmıĢtır(Stainer ve diğerleri,1999: 254). Johnson, Maruyama, Johnson, Nelson ve Skon‟ın, iĢ birliğine dayalı öğrenme ile akademik baĢarı arasındaki iliĢkiyi inceleyen 122 araĢtırmayı tekrar gözden geçirdikleri çalıĢmalarında; iĢ birliğine dayalı öğrenmenin akademik baĢarı açısından her yaĢ grubu ve konu alanında, hem yarıĢmacı (competitive) hem de bireysel (individualistic) öğrenme metodundan daha olumlu sonuçlar verdiği ortaya koyulmuĢtur (Johnson ve diğerleri,1981: 56).

Slavin, 1983‟te yaptığı çalıĢmada gözden geçirdiği 46 araĢtırmanın % 63‟ünde iĢ birliğine dayalı öğrenmenin yarıĢmacı ve bireysel öğrenme metodu ile kıyaslandığında, akademik baĢarı açısından anlamlı düzeyde pozitif sonuçlar verdiğini bildirmiĢtir(Slavin,1983: 441). Yine bu araĢtırmada, grup ve bireysel ödüllendirmenin birlikte yapılmasının akademik baĢarıyı artırdığı belirtilmiĢtir. Bir baĢka ilginç bulgu ise, iĢ birliğine dayalı öğrenme metodunun tüm öğrencilerin akademik baĢarısını yükseltmekle birlikte, bu oranın zenci (African-American) ve Ġspanyol kökenli Amerikan(Hispanic)öğrencilerde daha yüksek olduğunu ortaya koymasıdır. AraĢtırmacı bu sonucu kültürel farklılığa dayandırmakta ve her iki kültürde de iĢ birliğini motive edici unsurların bulunduğunu savunmaktadır.

ĠĢ birliğine dayalı öğrenme metodunun akademik baĢarı üzerindeki olumlu etkilerinin yanında akademik olmayan bazı değiĢkenlerle de pozitif iliĢkileri (korelasyon) tespit edmiĢtir. Aronson ve Patnoe, iĢ birliğine dayalı öğrenmenin, özellikle akademik baĢarısı düĢük öğrencilerde daha etkili olmak üzere, tüm öğrencilerde özgüvenin (self-esteem) yükselmesini sağlayıcı etkiye sahip olduğunu belirtmektedirler(Aranson ve Patnoe,1997: 77). Johnson, Johnson ve Smith de öğrencilerin hatırlama ve eleĢtirel düĢünme yetileri üzerinde iĢ birliğine dayalı öğrenme metodunun olumlu etkilerinden söz etmektedirler(Johnson ve diğerleri,1991;89). Ayrıca, farklı kültürler, sosyo-ekonomik düzeyler ve farklı etnik kökenden gelen öğrenciler arasındaki ön yargıların giderilmesi ve arkadaĢlık iliĢkilerinin geliĢtirilmesi üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koyan bulgular da mevcuttur (Aranson ve Patnoe,1997: 78).

Bilindiği gibi okulun amacı öğrencileri sadece belli dersler ve sonular hakkında bilgilendirmekten ibaret değil, onların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal geliĢimlerine de yardımcı olmaktır. ĠĢ birliğine dayalı öğrenme metodu çocukların öğrenmeleri yanında onların çeĢitli yönlerden geliĢimlerini de olumlu yönde etkilemektedir. Öğrencilere, özellikle günümüzde “baĢarının sırrı” olarak ifade edilen ekip çalıĢması (team work) becerisinin kazandırılmasında, sosyal becerilerinin geliĢtirilmesinde ve iyi arkadaĢlık iliĢkilerinin oluĢturulmasında oldukça etkili bir metottur. YaĢam boyu gerekli olan değiĢik sosyal rollerin öğrenilmesinde, karĢılaĢılan güçlüklerin çözümünde ve insanları tanıma ve anlama yeteneğinin geliĢiminde önemli etkilere sahiptir. KiĢiler arası iliĢkiler kurma ve iletiĢim becerilerini kazandırmada en etkili metotlardan birisidir.

ĠĢ birliğine dayalı öğrenme metodu problem çözme ve yaratıcı düĢünme yetilerinin kazandırılmasında da etkili bir araçtır. Bireysel ve yarıĢmacı öğrenme metotlarından farklı olarak bu metot, problemleri çözüme kavuĢturmak için öğrencilerin birlikte çalıĢması esasına dayanır. Bir probleme birlikte çözüm aramak, daha fazla çözüm önerisi üretmek demektir. Yaratıcı düĢünmenin en etkili araçlarından olan“beyin fırtınası”(brain storming) da birlikte çalıĢmayı gerektiren bir stratejidir. Bu strateji, problemlere daha fazla çözüm önerilmekle birlikte, sonuçta grubun çözüm önerilerinden birisinde -en rasyonel olanında- consensus sağlamasını gerektirir. Bu uygulama, öğrencilere, “farklı düĢüncelere sahip olmakla birlikte rasyonel bir düĢünce etrafında birleĢebilme” (demokratik anlayıĢ) becerisini kazandırma iĢlevi görür. Birey kendi fikirlerini diğerlerine kabul ettirmeye çalıĢırken, diğerlerinin fikirlerini de analiz, sentez ve kritik etmeyi öğrenir ki bu da eleĢtirel düĢüncenin geliĢimine önemli katkılar sağlar.

ĠĢ birliğine dayalı öğrenme metodu her yaĢ grubunda, her sınıf düzeyinde, her ders ve konu alanının öğretiminde baĢarı ile uygulanabilecek bir öğrenme metodudur. “Sınıfların kalabalık oluĢu metodun uygulanıĢını zorlaĢtırır.” biçiminde bir kanaat bulunmakla birlikte araĢtırmalar metodun kalabalık sınıflarda da baĢarıyla uygulanabileceğini göstermektedir (Stainer ve diğerleri,1999: 255). AraĢtırmalar, kalabalık sınıflardaki tüm öğrencilerin derslere aktif katılımını sağlamanın bu metotla daha kolay olacağına iĢaret etmektedir. Doğru uygulandığında her öğrenciye soru sorma, cevaplama ve düĢüncelerini açıklama fırsatı vermesi metodun önemli avantajlarındandır. Akademik baĢarı üzerindeki olumlu etkilerinin yanında yüksek özgüven (self-esteem), empatik yaklaĢım, iletiĢim becerileri, problem çözme, yaratıcı ve eleĢtirel düĢünmenin geliĢimine de büyük katkılar sağlar.