• Sonuç bulunamadı

B. Đşkolunda Yüzde On Baraj Koşulu

2. Koşulun Saptanması

a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Yayımlanan Đstatistikleri

2822 sayılı TSGLK m. 12/III’e göre, bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde onunun tespitinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca her yıl Ocak ve

173 98 No.lu Teşkilatlanma ve Kollektif Müzakere Hakkı Prensiplerinin Uygulanmasına Müteallik Sözleşme, m. 4: “Çalışma şartlarını kollektif mukavelelerle tanzim etmek üzere işverenler veya işveren teşekkülleriyle işçi teşekkülleri arasında ihtiyari müzakere usulünden faydalanılmasını ve bu usulün tam bir surette geliştirilmesini teşvik etmek ve gerçekleştirmek için lüzumu halinde milli

şartlara uygun tedbirler alınacaktır.”. 174

ÇELĐK, s. 515 – 516.

175 DEMĐR, Fevzi: Sendikal Örgütlenmenin Önündeki Hukuksal Engeller, Đş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Türk Millî Komitesi 30. Yıl Armağanı, Ağustos – 2006, (Sendikal Örgütlenme), s. 558 – 559.

51 Temmuz aylarında yayımlanacak istatistikler esas alınır. Đstatistiklerde işkollarındaki bütün işçilerin sayısı ile bunlardan sendikalara üye olanların sayıları işkolu düzeyinde tespit edilmektedir. Đşçi sendikalarının toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin tespitinde ilgili işkolunda çalışan ve bildirilen işçilerin hepsi dikkate alınır. Yani sendikalı, sendikasız ayrımı yapılmaz176. Ancak öğretide, bu görüşe katılmayanlar da vardır. Söz konusu görüşe göre, sadece sendikalı işçiler dikkate alınmalıdır. Çünkü çalışan işçi sayısındaki artış sendikalaşmaya göre daha hızlı artmaktadır. Sendikalı işçilerin yüzde onu tüm işçilerin yüzde onuna göre daha az olacaktır ve bu da işkolu barajı nedeniyle bazı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapılamaması ihtimalini önlemiş olacaktır177.

Bu istatistiklerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanabilmesi için bir takım bildirimlerin yapılması şarttır. Üye kayıt ve çekilme bildirimlerinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Bölge Müdürlüklerine verilmesi, bu noktada önem arz etmektedir. Çünkü işçi sendikalarının toplu iş sözleşmesi yapma yetkilerinin tespitinde, 2821 sayılı Sen. K.’da belirtilen bildirim ödevlerinin süresinde ve usulüne uygun olarak yerine getirilmesi önemlidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ancak bu şekilde doğru ve sağlıklı bir tespitte bulunabilir. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı şekil ve süre bakımından kanunî bir sınırlamaya tâbi olan bu bildirimlere göre işçi sayılarını tespit edecek ve yayımlayacaktır. Eğer Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına süresinde bildirim yapılmaz ise, bu durumda yayımlanacak istatistikler sağlıklı ve güvenilir olamayacaktır178.

2821 sayılı Sen. K. m. 22/IV uyarınca üye kayıt fişleri sendika tarafından, 2821 sayılı Sen. K. m. 25/II’ye göre de çekilme bildirimleri noter tarafından gönderilir179. 2821 sayılı Sen. K. 62 gereğince işveren de, işe alınan ve işten ayrılan

176 NARMANLIOĞLU, s. 345; TUNÇOMAĞ / CENTEL, s. 361; SUR, s. 258; GÜNAY, s. 216;

DUMAN, s. 94.

177 GÜNAY, s. 179.

178 NARMANLIOĞLU, s. 344; DUMAN, s. 94 – 95.

179 Ancak Sendikalar Kanunu tasarı taslağında noter şartı kaldırılmaktadır. Bu husus Değişiklik Yasa Tasarısı Taslağında şu şekilde düzenlenmektedir: “Đşçi sendikasına üyelik, işçinin 3 nüsha olarak doldurup imzaladığı üye kayıt fişini sendikaya vermesi ve sendikanın tüzüğünde belirlenen yetkili organının kabulü ile kazanılacak. Üyeliği kesinleşen işçinin üye kayıt fişinin bir nüshasının sendikaca 15 gün içinde bakanlığa postayla, ayrıca internet üzerinden elektronik ortamda

52 işçileri, izleyen ayın onbeşine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Bölge Müdürlüğüne bildirmek ile yükümlü bulunmaktadır. 2821 sayılı Sen. K. geçici madde 6 uyarınca, mevcut sayılar elektronik bilgi işlem sisteminden yararlanarak güncellenmektedir. Ancak öğretide de, ifade edildiği üzere uygulamada bildirimlerin tam olarak yapılmaması ve gerçeğe ayıkırı bazı bildirimlerin kontrol edilmemesi, söz konusu istatistiklerden sağlıklı sonuç alınamamasına neden olmaktadır180.

2822 sayılı TSGLK’da değişiklik öngören değişiklik yasası teklifinde, 12. maddenin üçüncü fıkrasında değişiklik öngörülmektedir. Buna göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca her yıl Ocak ayında yayımlanacak istatistikler esas alınacaktır181. Görüldüğü gibi mevcut düzenlemedeki temmuz ayı istatistiği, yasa teklifinde yer almamaktadır. Ayrıca mevcut düzenlemeden farklı olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının; yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen bilgiler ile Sosyal Güvenlik Kurumuna

yapılan bildirimleri esas alacağı ifade edilmektedir182.

2822 sayılı TSGLK m. 12/III’te belirtildiği üzere, istatistiklerde belirtilecek işkolundaki bütün işçi sayısı ve bu işkolundaki sendikalara mensup üye sayısı, toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerli olacaktır. Yetki için başvuru tarihindeki istatistik esas alınacaktır. Yetki belgesi almak için müracaat eden veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini kanunda belirtildiği üzere daha sonra yayımlanacak istatistikleri etkilemez. Bu kural

gönderilecek.

Her üye üyelikten çekilme bildirimini doldurup imzalamak suretiyle üyelikten çekilebilecek. Çekilme bildiriminin birer örneği işçi tarafından en geç 3 işgünü içinde ilgili işverene, sendikaya, Bakanlığa postayla ve ayrıca internet üzerinden elektronik olarak iletilecek.”, http://www.netgazete.com/NewsDetail.aspx?nID=500046, (Erişim Tarihi: 24.04.2008). Ayrıca bkz. KIZILOĞLU, Hakkı: Yeni Sendikalar Kanunu Tasarı Taslağı Ne Getiriyor?, TĐSK–Đşveren Dergisi, Kasım – 2005, www.tisk.org.tr/isveren_sayfa_asp?yazi_id=12181id=70, (Erişim Tarihi: 23.10.2007); http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=2076&id=100, (Erişim Tarihi: 27.06.2008).

180 TUĞ, s. 101; SUR, s. 256; DUMAN, s. 145. 181 SUR, s. 256.

182 ŞAHLANAN, Fevzi: 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu Đş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununda Değişiklik Öngören Ön Tasarılarının Değerlendirilmesi, LEGAL Đş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, Sayı: 4, Ekim – Kasım – Aralık 2004, (Ön Tasarı), s. 1279;

SUR, s. 257; Diğer bir ifadeyle: “Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için yetki

başvurusunda bulunması halinde işyerinde çalışan işçiler ve sendika üyelerinin sayısı, işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna verdiği ‘e-bildirge’ üzerinden belirlenecek.”, http://www.netgazete.com/NewsDetail.aspx?nID=500046, (Erişim Tarihi: 24.04.2008).

53 uygulamada bir takım problemlere sebebiyet vermektedir. Öncelikle sendikaların birleşmeleri durumunda, eğer birleşme istatistik yayınlandıktan sonra meydana gelmiş ise mevcut durumun değiştiğinden bahisle yeni hak iddiasında bulunmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sonraki üyelik ve istifalar dikkate alınmayacağı için sendikaya üyelik başvurusu istatistik yayınlanmadan önce yapılmış da olsa, üyelik sendikanın yetkili organı tarafından kabulü daha sonra gerçekleştiği takdirde söz konusu üyelik dikkate alınmayacaktır183.

b) Đstatistiğe Đtiraz

aa) Đstatistiğe Đtiraz Prosedürü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından oluşturulan istatistikler, 2821 sayılı Sen. K. m. 4 ve Đşkolları Tüzüğü184 m. 5 uyarınca Resmî Gazetede

yayımlanır185. 2822 sayılı TSGLK m. 12/IV uyarınca, Resmî Gazetede

yayımlanmasından itibaren onbeş gün içerisinde itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir. Ancak istatistiğin gerçeğe aykırı olduğu gerekçesiyle, Ankara Đş mahkemesine başvurulması mümkündür. Yerel mahkeme böyle bir başvuruda bulunulması durumunda, söz konusu itirazı onbeş gün içerisinde sonuçlandırır186. Yerel mahkemenin bu kararı ilgililerce veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca temyiz edilebilir. Yargıtay’ca bu temyiz talebi onbeş gün içerisinde kesin karara bağlanır187. Yerel mahkeme, bu karar üzerine direnme kararı veremez188.

183 ŞAHLANAN, s. 55; KÜÇÜK, s. 103; TUNCAY, s. 146; NARMANLIOĞLU, s. 344, 346;

DEMĐR, s. 265 – 296; TUNÇOMAĞ / CENTEL, s. 361; SUR, s. 257; DUMAN, s. 95.

184 RG T. 06.12.1983, RG No: 18243. 185

NARMANLIOĞLU, s. 345; DUMAN, s. 95.

186 Öğretide, Đş Mahkemeleri için toplu pazarlık sürecinin hızlı işlemesi için bu şekilde kısa süreler öngörülmesine rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının işkolu tespitinde süre öngörülmemiş olması eleştirilmektedir. Bkz. GÜNAY, s. 130.

187

DEMĐR, s. 295; SUR, s. 258; DUMAN, s. 96. Yargıtay’a göre de, bu maddeye göre yapılan istatistiksel tespit bütün sendikaların hukukî durumunu etkilemektedir. Bu nedenle yapılacak itirazda sadece Bakanlık değil, ilgili bütün sendikaların taraf olarak gösterilmesi gereklidir. (Bkz. Yarg. 9. HD., T. 30.10.1986, E. 1986/8874, K. 1986/9637, TÜHĐS, Ağustos 1987, s. 43).

188 TUNCAY, s. 145; DUMAN, s. 102. Yarg. HGK, T. 13.03.1985, E. 1984/9-834, K. 1984/201,

ÇELĐK, ĐHU – 1987, TSGLK 15, No. 5: “2822 sayılı Toplu Đş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt

Kanununun 15. maddesinin 2. fıkrası hükmünce ‘Đşçi ve üye sayılarının tespitinde maddî hata iddiasıyla süreye ilişkin itirazları mahkeme altı işgünü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme duruşma yaparak karar verir. Duruşma sonunda verilecek karar temyiz edildiği takdirde Yargıtay’ca 15 gün içinde kesin karara bağlanır.’ Yasa koyucu burada açıkça ‘Yargıtay’ca… kesin karara bağlanır.’ demek suretiyle bozma kararına karşı direnme yolunu kapamış bulunmaktadır. O halde özel daire bozma kararına

54 Öğretide, burada belirtilen “ilgililer” ifadesinden kastın “işkolunda kurulu işçi ve

işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverenlerin” olduğu belirtilmektedir189.

Đstatistiklere kimin itiraz edebileceği konusunda, kanunda herhangi açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak bununla beraber öğretide, istatistikî bilgilerden etkilenen ve itirazda hukukî yararı bulunan, o işkolunda kurulu işçi ve işveren sendikaları ile sendika üyesi bulunmayan işverenin itiraz edebileceği sonucuna varılmıştır190. Đtiraz hususunda hukukî yararı olanlar, istatistikî bilgilerden etkilenen işçi sendikalarıdır191. Bu işçi sendikaları, ilgili işkolunda yüzde on baraja sahip olmak zorunda değildirler, ilgili işkolunda faaliyet göstermeleri yeterlidir. Farklı işkolundaki bir sendika söz konusu istatistiğe itiraz edemez. Ayrıca toplu pazarlık sürecinde yer alamayan topluluk ve birliklerin de itiraz etmesi mümkün değildir192. Nitekim bu kuruluşların böyle bir itirazda hukukî yararları olmadığı aşikârdır.

Öğretide, işveren sendikası ile sendika üyesi olmayan işverenlerin de, itirazda hukukî yararlarının bulunduğu ve söz konusu itiraz yoluna başvurabilecekleri ifade edilmektedir193. Çünkü ehliyete ve söz konusu yetki koşullarına sahip olan işçi sendikası, işveren sendikası ya da sendika üyesi olmayan işveren ile toplu pazarlık sürecine başlayacak ve söz konusu pazarlık sonucunda toplu iş sözleşmesi imzalanacak, bunun sonucunda da işçi sendikası gibi işveren sendikası ya da işverenin de menfaatleri etkilenecektir. Bu nedenle işveren sendikası ya da sendika üyesi olmayan işveren açısından toplu pazarlığa giriştiği işçi sendikası önemlidir. Bu

uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.”.

189 ŞAHLANAN, Sendikalar, s. 41; TUĞ, s. 81; NARMANLIOĞLU, s. 345; SUR, s. 257; GÜNAY, s. 129; DUMAN, s. 96 – 97.

190 TUĞ, s. 81; NARMANLIOĞLU, s. 345, dn. 169; SUR, s. 257; UZEL, s. 25; DUMAN, s. 96 – 97.

191 NARMANLIOĞLU, s. 345; DUMAN, s. 95. Yarg. 9. HD, T. 30.10.1986, E. 8874, K. 9637, TÜHĐS D., C: II, S: 1, Şubat – 1987, s. 14: “2822 sayılı TSGLK’nın 12. maddesi ve bu maddenin 3299 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan istatistikî tespit, bu tespit kapsamına giren bütün sendikaların hukukî durumunu etkiler. Bu itibarla olayda söz konusu istatistikî tespitle ilgili bütün sendikaların taraf gösterilmesi gerekir. Đtirazda sadece Çalışma Bakanlığı taraf gösterilmiş, hukukî yararı bulunan diğer sendikalar taraf gösterilmemiştir. Bu şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırıdır.” .

192 DUMAN, s. 97.

55 nedenlerle işveren tarafının hukukî yararı vardır194.

Burada dikkat çeken bir diğer husus da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kendi hazırlamış olduğu istatistiklere itiraz edip edemeyeceğidir. Bu konuda kanunda herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının itiraz üzerine verilen yerel mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvurabileceği düzenlenmektedir. Resmî Gazetede yayımlanan istatistikler üzerinde itiraz üzerine sınırlı bir düzeltme yetkisi mevcut olduğu için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının istatistiklerde hata olması nedeniyle tek taraflı bir idarî işlemle söz konusu hatayı düzeltmesi mümkün görünmemektedir195. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kendi hazırlamış olduğu istatistiklere itiraz etmesi uygulamada güvensizliğe neden olabilir. Bu nedenle, altı ay sonra hazırlanacak istatistiklerde düzeltmelerin yapılması söz konusu olur. Çünkü kural olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir işkolunda istatistik hazırlarken mutlak olarak önceki istatistik bilgilerini esas almaz. Yeni ve gerekli olan bilgi ve belgeleri de değerlendirir. Ancak hatalı bir durum fark edildiğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca mahkemeye başvurularak, duruşma yapılmadan bir tespit kararı alınmasının önünde engel yoktur. Böyle bir durumda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgilileri bu hususta bilgilendirip, itiraz etmelerini sağlaması da başvurulabilecek bir başka yoldur196.

bb) Đstatistiğe Đtiraz Davasında Hasımlar

Bu davada kimlerin hasım olarak gösterileceği konusunda, 2822 sayılı TSGLK’da herhangi bir açıklık mevcut değildir. Ancak haklı olarak ifade edildiği üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve o işkolunda kurulu diğer sendikalar hasım gösterilmelidir197. Çünkü söz konusu istatistikleri hazırlayan Çalışma ve

194 DUMAN, s. 97.

195 GÜNAY, s. 129; DUMAN, s. 98. 196 DUMAN, s. 98.

197 SUR, s. 257; DEMĐR, s. 295. Yarg. 9. HD., T. 17.06.1987, E. 1987/ 5896, K. 1987/6055,

KILIÇOĞLU, s. 337: “Davacı, Đş Kolları Tüzüğünün 3. Sıra numarasında kayıtlı Petrol, Kimya

ve Lastik işkolunda faaliyette bulunmaya ehil olduğunu evvelce faaliyeti durdurulmuş ise de beraat kararı üzerine 1986 yılında faaliyetine izin verildiğini ve bu işkolunda çalışan işçilerin 31.12.1986 tarihi itibariyle %10’dan fazla üyesinin bulunduğu halde, başvurusuna rağmen 1987 Ocak istatistiğine dâhil edilmediğini ileri sürerek, bu işkoluna ait yayınlanan istatistiğin iptalini ve kendisinin %10’dan fazla üyeye sahip olduğunun tespitini istemiştir.

56 Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır ve bu istatistiklerden o işkolunda kurulu sendikalar etkilenmektedir.

Yargıtay da vermiş olduğu kararlarda, bu hususu ifade etmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hasım gösterilmiş olduğu bir davanın temyizi üzerine vermiş olduğu örnek bir kararında, “…Bu durumda mahkemece yapılacak iş, itiraz

kapsamı içinde davaya katılacak diğer sendikaların yine aynı kapsam içinde kalan varsa itirazları da dikkate alınarak yeni bir inceleme yapılıp davacı sendikanın gerek üye sayısının aynı işkolunda çalışanlara oranla yüzdesinin tespitine karar verilmekten ibarettir.” demek suretiyle, davaya katılacak hasımları göstermiştir198.

cc) Đstatistiğe Đtiraz Süresi

2822 sayılı TSGLK m. 12/son’a göre; “Yayımından itibaren 15 gün içinde

itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir. Ancak, istatistiğin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle bu süre içinde Ankara Đş Mahkemesine başvurulabilir. Mahkeme bu itirazı 15 gün içinde sonuçlandırır. Mahkemece verilen karar ilgililerce veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca temyiz edilebilir. Yargıtay’ca bu temyiz talebi 15 gün içinde kesin karara bağlanır.”. Kanun metninden anlaşıldığı üzere,

istatistiklere itiraz ancak “istatistiklerin gerçeğe uygun olmadığı” gerekçesiyle yapılabilir199. Bu durumda yüzde onluk üye sayısına sahip olmasına rağmen üye sayısının daha düşük gösterilmesi ya da bir sendikanın mevcut üye sayısından daha

Davacının bu başvurusunda sözü edilen işkolunda çalışan işçi sayısına ve aynı işkolunda diğer sendikaların üye sayılarına bir itirazı olmamıştır. Đtirazı sadece kendisine ait üye sayısına yöneliktir. O halde incelemenin bu kapsam içinde yapılması gerekir ve bunun sonucu olarak da Bakanlığın bu işkoluna ait istatistiğin tamamının iptaline karar verilmiş olması isabetli olamaz. Diğer taraftan davacının %10 barajı aşma iddiası bu işkolunda faaliyette bulunan diğer sendikaların hukukunu ilgilendirdiğinden bu sendikaların bu davaya katılması ve hasım gösterilmesi suretiyle yargılama ve inceleme yapılma ve bu sendikaların sadece davacının iddiası çerçevesi içinde kalan itirazları olduğu takdirde incelemede bunlarında göz önünde bulundurulması icap eder.

Karara esas alınan bilirkişi raporu bu amaca yönelik bir incelemeyi kapsamadığı gibi, 31.12.1986 tarihi itibariyle davcı sendikanın geçerli üye adedinin açık seçik olarak gösterecek niteliği de taşımamaktadır. Mahkemece yapılacak iş:

Đtiraz kapsamı içinde davaya katılacak diğer sendikaların yine aynı kapsam içinde kalacak varsa itirazları da dikkate alınarak yeni bir inceleme yapılıp davacı sendikanın sözü edilen tarihte gerçek üye sayısı ve bu üye sayısının aynı işkolunda çalışanlara oranla yüzdesinin tespitine karar vermekten ibarettir.”.

198 EKONOMĐ, 1999 Yılı Emsâl Kararları, s. 382. 199 KILIÇOĞLU, s. 329; DUMAN, s. 98.

57 fazla üyeye sahipmiş gibi gösterilmesi, işkolu toplam işçi sayılarında gerçeğe aykırılık bulunması gibi durumlarda itiraz söz konusu olabilecektir.

Ancak DUMAN’a göre, istatistiğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Ocak ve Temmuz ayları haricinde yayınlanmış olmasında (eğer istatistikte gerçeğe aykırılık yoksa) istatistikte gerçeğe aykırılık durumu oluşmayacağından bu durum itiraza konu olamayacaktır. Çünkü bu durumda, itiraz edilmesi davanın amacına ve usul ekonomisine uygun düşmeyecektir200.

Ancak kanımızca, bu hususta DUMAN’a katılmak mümkün değildir. Çünkü 2822 sayılı TSGLK m. 12/son’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının istatistikleri Ocak ve Temmuz aylarında yayınlayacağı ifade edilmiştir. Bu durumda kanuna aykırılık söz konusu olacaktır. Bunun yanında Ocak ya da Temmuz ayları itibariyle söz konusu yetki şartını sağlayabilecek durumda olan sendikalar açısından da içerikte farklılık oluşacaktır. Meselâ, Nisan ayı itibariyle işkolunda yüzde dokuz üyeye sahip olan bir sendika Temmuz ayı itibariyle yüzde on baraj koşulunu sağlamış olabilir. Bu durumda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Temmuz yerine Nisan ayında ilgili işkoluna ilişkin istatistiği yayınlaması kanuna ve gerçeğe aykırılık oluşturacaktır. Böyle bir durumda da, Nisan ayında yayımlanan istatistiğe itiraz edilemeyeceğinin haklı görülmesi mümkün değildir.

Yargıtay’ın ve öğretinin haklı olarak ifade ettiği üzere, istatistiğin yayımlanmasından sonra, sendikaların birleşmesi veya katılması ile yüzde on barajının sağlanması, artık o istatistik dönemi için mevcut durumda bir değişiklik yaratmayacaktır. Ancak, istatistiğin yayımlanmasından sonra, fakat kesinleşmesinden önce sendikaların birleşmesi, birinin diğerine katılması gibi yollarla yüzde on oranında bir değişiklik olursa, kesinleşmemiş istatistiğe itiraz süresi içerisinde itirazda bulunulabilir201.

Ayrıca söz konusu kanun hükmünden anlaşıldığı üzere, itiraz süresi yayım tarihinden itibaren başlayacaktır.

200 DUMAN, s. 98.

201 ŞAHLANAN, s. 56; DUMAN, s. 99 – 100. Yarg. 9. HD., T. 22.04.1988, E. 1988/4772, K. 1988/4603, bkz. ÇELĐK, s. 514 – 515.

58

dd) Đstatistiğe Đtiraz Edilecek Görevli Mahkeme

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan istatistiklere itiraz, 2822 sayılı TSGLK m. 12/son uyarınca Ankara Đş Mahkemesine yapılır ve 5521 sayılı Đş Mahk. K. m. 7 uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. 2822 sayılı TSGLK m. 12/son gereği onbeş gün içinde itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir. Yerel mahkeme itiraz edilen istatistikle ilgili kararını onbeş gün içinde verir. Bu karara karşı temyiz yolu açıktır. 5521 sayılı Đş Mahk. K. m. 8/I uyarınca temyiz süresi, iş mahkemesinin tefhim tarihinden itibaren sekiz gündür. Bu karara karşı karar düzeltme yolu açık değildir. Ancak yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilir202. Burada Yargıtay ve iş mahkemesinin karar alma süreci açısından getirilen onbeş günlük süre, toplu pazarlık prosedürünün bir an önce tamamlanması ve toplu iş sözleşmesinin imzalanması için öngörülen bir süredir. Ancak bazı durumlarda, birçok işçiyi ve sendikayı ilgilendiren tespitlerle ilgili itirazların onbeş gün gibi kısa bir sürede sonuçlandırılması uygulamada mümkün olmamaktadır. Bilirkişi vs. gibi incelemelere gerek duyulan durumlarda yargılama daha uzun sürebilmektedir. Bu nedenle, bu sürelerin mutlak olarak anlaşılmaması ve tavsiye niteliğinde görülmesi gerekir203.

Kanımızca da, iş barışının sağlanması ve çalışma hayatının sürekliliği açısından mahkeme kararlarının belirli bir süre içerisinde alınmasını öngören kanun hükmü yerindedir. Ancak ifade edildiği gibi, uygulamada daha uzun sürede sonuçlanması zorunda kalınan hâllerde en doğru sonuca ulaşmakta önemli olduğundan her ne kadar bu sürelerin aşılması söz konusu olsa da, kanunun ifadesi karşılığında yine de mümkün olduğu kadar çabuk sonuçlanması gerektiği açıktır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan itiraz prosedürü 2822 sayılı Kanunda özel olarak düzenlenmiş olsa da, aynı zamanda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu204 hükümleri de bu davalarda uygulama alanı bulacaktır. Mesela mahkeme bilirkişi mütalaasına başvurabilecek, tanık dinleyecek, davacının

202

TUNÇOMAĞ, s. 64; TUNÇOMAĞ / CENTEL, s. 365; SUR, s. 267; UZEL, s. 36; GÜNAY, s. 260; DUMAN, s. 100.

203 GÜNAY, s. 260; DUMAN, s. 101.

59 ilk oturuma gelmeyip davalılarında davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verebilecektir205. Bu konuda güzel bir örnek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, istatistiğe itiraz davasının kamu düzeniyle ilgili olsa dahi davanın takip edilmemesi hâlinde hâkimin davayı kendiliğinden inceleyip sonuçlandıramayacağı ve davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğine dair yerel mahkemenin direnme kararını bozduğu kararıdır206.

3. Değişiklik Yasa Tasarısındaki Düzenleme