• Sonuç bulunamadı

Yetki belgesi alan taraf, karşı tarafı toplu iş sözleşmesi görüşmelerine çağrıda bulunma hakkına sahip olur. Bu sendikadan başka bir başka sendika Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunarak yetki belgesi alamaz. Ayrıca mevcut bir yetki varken, yetki belgesi verilmesi durumunda da sonraki belgenin iptal edilmesi gereklidir551.

523 – 524; SUR, s. 271; DUMAN, s. 187 – 188. Ayrıca bkz. Yarg. 9.HD, T. 26.11.1998, E. 1998/16943, K. 1998/16852, KILIÇOĞLU, s. 387 – 388.

547 REĐSOĞLU, s. 240; UZEL, s. 31. 548

ŞAHLANAN, s. 87; DEMĐR, s. 306; SUR, s. 271 – 272; DUMAN, s. 191.

549 OĞUZMAN, Yetkiye Đlişkin Sorunlar, s. 13; TUĞ, s. 112; DEMĐR, s. 306; SUR, s. 271 – 272;

DUMAN, s. 190. Ayrıca bkz. Yarg. 9. HD., 14.01.1986, E. 88, K. 10, YKD, Ağustos – 1986, s.

1157.

550 ŞAHLANAN, s. 88; NARMANLIOĞLU, s. 385; KOCABIYIK, s. 142; DUMAN, s. 19.

551 REĐSOĞLU, Şerh, s. 243; ULUCAN s. 172 – 173; SUR, s. 272. Yarg. 9. HD., T. 22.12.1994, E. 1994/18490, K. 1994/18404, KILIÇOĞLU, s. 356: “Davacı Sendika, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak çoğunluk tespiti isteminde bulunmuş ve Bakanlıkça da 07.01.1998 tarihli yetki belgesi verilmemiştir. Daha sonra, adı geçen sendika ile toplu görüşmelere başlanmış ve bu görüşmelerin uyuşmazlık sonuçlanması üzerine, sendikaca grev kararı alınmış ve 04.09.1993 grev uygulanmasına başlanmıştır. Grev devam ederken işveren, grevin yasa dışı olduğu iddiasıyla bir dava açmıştır. Bu dava devam ederken davalı Genel Đş Sendikası, 23.11.1993 tarihinde kendisinin

155 Ancak ULUCAN, işyerinin devri durumuna ilişkin olarak bu yaklaşıma katılmamaktadır. Çünkü bu görüş, toplu iş sözleşmesi yetkisi ile toplu iş sözleşmesine aynı hukukî değeri vermek anlamına gelir. Fakat toplu iş sözleşmesi bir hukuk normu hükmünde olduğu için süresi boyunca yürürlükte kalmaktadır. Ayrıca devralan işverenin, devraldığı işyerini işletmesine sokması gibi durumlarda önceki yetki belgesinin hâlâ devam ettiğinin kabulü uygulamada karışıklığa neden olur. Ayrıca bir işletme toplu iş sözleşmesi için yetki belgesi söz konusu olduğunda, işletme kapsamındaki bütün işyerleri tek bir işyeri gibi göz önüne alınarak çoğunluk hesaplanır. Böyle bir hâlde belki de devredilen işyerinde hiçbir üyesinin bulunmaması gibi bir durum da söz konusu olabilir552.

Yetki belgesi alan sendika, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, resmî arabuluculuk, grev ve lokavt ile hakeme veya Yüksek Hakem Kuruluna başvurma aşamalarına kadar uzanan bir dizi hakları kullanmayı haiz olur. Ayrıca işyerinin devri durumunda, yukarıda görüldüğü üzere, işyerini devralan işveren de bu yetki belgesi ile bağlı olacaktır. Yeni işveren eğer ki durumdan haberdarsa, yeniden çağrıya bile gerek kalmayacaktır553.

çoğunlukta bulunduğunun tespiti için Bakanlığa başvurmuş, Bakanlıkça 06.02.1994 tarihinde Genel-Đş Sendikasının yetkili olduğuna dair yetkili olduğuna dair belge verilmiştir.

Davacı Belediye-Đş Sendikası, açtığı bu dava ile yetkiye itiraz etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacı sendikanın kesin yetki belgesine dayanarak toplu sözleşme prosedürünü yürüttüğü bir sırada davalı sendikaya yetki belgesi verilmesi yasaya aykırıdır. Zira davacı sendikanın yetkisi düşmemiştir. Nitekim işverenin açtığı grevin kanun dışı olduğunun tespiti davası da başvuru tarihinde henüz sonuçlanmadığı gibi, daha sonra 27.06.1994 tarihinde de esastan değil, ehliyet yönünden ret edilerek kesinleşmiştir. Bu durumda toplu sözleşme prosedürü devam ederken bir başka sendikaya yetki belgesi verilemeyeceği hususu dikkate alınarak yetki belgesinin iptaline karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ile yazılı şekilde davanın ret edilmiş olması hatalıdır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.”.

552

ULUCAN, s. 172 – 173.

553 REĐSOĞLU, s. 157; ŞAHLANAN, s. 87; TUNCAY, s. 155; SUR, s. 272; SÜMER, Đş Hukuku, s. 240; UZEL, s. 20 vd.; DUMAN, s. 191 – 192. Yarg. 9. HD., T. 19.06.1990, E. 1990/7495, K. 1990/8051, KILIÇOĞLU, s. 393 – 394: “2822 sayılı TSGLK’nun tarafların durumunda değişiklik başlığını taşıyan 8. maddesinde ‘toplu iş sözleşmesine taraf olan sendikanın feshi veya infisahı yahut faaliyetten men edilmiş olması veya yetkiyi kaybetmiş olması veya toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde işverenin değişmesi toplu iş sözleşmesini sona erdirmez’ hükmü yer almaktadır. Bu kuralın yetki safhasında işverenin değişmesi halinde de göz önünde tutulması ve uygulama olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla devreden işveren zamanında alınmış olan yetki, devralan işvereni de bağlar. O halde işyerini sonradan devir alan Düzel Turizm

Đşletmeciliği A.Ş. de bu yetki ile bağlıdır. Öte yandan Anfora A.Ş. ne toplu görüşme çağrısı 2822 sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca süresinde yapılmıştır. Davacı şirketin işyerini devraldığı

156 Nitekim 4857 sayılı ĐK m. 6’da, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin yeni işvereni bağladığı hususunu desteklemektedir554. Söz konusu hükmün ilk fıkrasına göre; “Đşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine

devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.”.

Bu husus Yasa Tasarısı Taslağında şu şekilde yer almıştır: “Đşletme toplu iş

sözleşmesi kapsamında olan bir işyeri veya işyerinin bir bölümü devredildiğinde, devralan işverenin aynı işkoluna giren işyeri veya işyerlerinde yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesi olsa dahi, devralınan işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, yeni işverenle işçi arasında iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder ve devirden itibaren bir yıl geçmedikçe işçi aleyhine değiştirilemez. Söz konusu hak ve borçların yeni bir toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmesi veya devir alınan işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin daha yüksek hak ve menfaatler sağlaması hâlinde bir yıllık süre uygulanmaz. Bir yıllık süre geçtikten sonra tarafların anlaşması ile veya 4857 sayılı Đş Kanununun 22. maddesi çerçevesinde iş sözleşmesinde değişiklik yapma hakkı saklıdır.”555. Kanımızca, böyle önemli bir konuda bu şekilde ayrıntılı bir düzenleme yapılması yerinde bir tutumdur.

şirkete zamana toplu görüşme çağrısı yapıldığını bildiği de dosya içeriği tüm delillerden ve özellikle dava dilekçesindeki açıklamalardan kesin biçimde anlaşılmaktadır. Davalı sendikanın ise devir işlemini bilmediği yine dosyadaki bilgilerden tespit olunabilmektedir. Böyle bir durumda davacı Düzel Turizm Đşletmecilik A.Ş. nin önceki işveren yerine kaim olarak davalı sendika ile toplu görüşme çağrısına muhatap olması ve görüşmelere başlaması gerekirdi. Bu durumda sendikanın davacı şirkete ayrıca toplu görüşme için çağrıda bulunması icap etmez. Böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekir. Yazılı şekilde isteğin kabulü ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.”; ayrıca bkz. Yarg. 9. HD., T. 29.06.1990, E. 7495, K. 8059, Kamu – Sen, Haziran – 1990, s. 30.

554 Yarg. 9. HD., T. 29.06.1990, E. 1990/7495, K. 1990/8051, KILIÇOĞLU, Dava ve Çözüm Yolları, s. 492 – 493.

157

III. KAZANILAN TOPLU ĐŞ SÖZLEŞMESĐ YAPMA YETKĐSĐNĐN

HÜKÜMSÜZLÜĞÜ

A. Hükümsüzlüğün Öne Sürülmesi