• Sonuç bulunamadı

Koşullu salıverilme, uzun süre ceza kurumlarında kalmanın olumsuzluklarından kurtulmak amacıyla, gelişmiş modern ceza sistemlerinde kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzun süre hapiste kalmak, mahkûmun tekrar topluma kazandırılmasına ve eğitilmesine engel teşkil eden kötü etkenleri beraberinde getirmektedir. Yaygın olan bu sistemle birlikte, mahkûm cezasının belirli bir kısmını ceza kurumunda geçirdikten sonra mahkûmiyet süresi tamamlanmadan önce salıverilmesine karar verilir.209

207

Yusuf, İslam’daki Cezalar, s. 278-279.

208

Mohamed, Ceza Hükümlerinin Düşürülmesi ve Sınırlandırılması, 1995, s. 41.

209

Zeyd, Mahmut Abu, Suç, Hukuki Toplantı Ve Cezalar Bilimi Sözlüğü, Dar’ü Ghareb Lit’tıbeati Ve’n

73

Başka bir tanımda ise şöyle geçmektedir:210

“Özgürlüğü tehdit eden ceza ile mahkûm olmuş kişinin, ceza süresi tamamlanmadan önce kendisine dayatılan, özgürlüğünü kayıt altına alan yükümlülükleri ve bu yükümlülüklerin ifşa edilmesi amacıyla özgürlüğün askıya alındığını temsil eden şartlara kayıtlı kalınarak serbest bırakılmasıdır.”

Koşullu salıverilme sistemi, Fransız hukukuna dayanmaktadır. Şöyle ki; “Mirabeau” 1790 yılında, Fransız Ulusal Meclisi’ne bir rapor sunmuş ve bu raporda, hapishane sistemlerinin ıslahında bir araç olarak Fransız ceza yasasına koşullu

salıverilme sisteminin yerleştirilmesi talebinde bulunmuştur.211

1874 yılında meşhur Fransız yargıç “Bonneville De Marsanjani” koşullu salıverilme sistemi lehine büyük bir kampanyaya önderlik etmiş en meşhur kişidir. Ancak lehine çalışmalar yapılsa da, koşullu salıverilme sistemi 14 Ağustos 1885 tarihinde Fransız Ulusal Meclisi tarafından benimsenmiştir.212 Daha sonra bu konuyla ilgili, 1957 yılındaki 31 Aralık Yasasıyla çıkan Cezai İşlemler Yasasının 729.

maddesinden 733. maddesine kadar düzenlemeler ele alınmıştır.213

Ayrıca bu sistem 1850 yılında İngiltere’de de uygulanmış olup, 1862 yılında Saksonya Yasası’nda bu sisteme yer verilmiştir. Yine bu sistem, Alman Ceza Hukuku (Alman CK. m. 26), İtalyan Ceza Hukuku (İtalyan CK. m. 176 ve 177) tarafından benimsenmiştir.214

Koşullu salıverilme sistemi, Mısır Ceza Hukukuna ise 23 Aralık 1897 tarihinde çıkan kararname ile girmiştir.215 Ceza tesislerinin tanzimine ilişkin 1992 yılına ait 3 numaralı Birleşik Emirlikler Yasası’nın metninde 44 – 47. maddeleri arasında koşullu

210

Mahmut, Necip Hüsnü, Ceza Yasası Şerhi, Dar’ün Nahdat’il Arabiyyeti, Kahire, T6, 1989, s. 746.

211

Zeyd, Suç, Hukuki Toplantı Ve Cezalar Bilimi Sözlüğü, , 2003, s. 68.

212

Nebiyye Salah, Suç Ve Ceza Bilimi Hakkında Araştırma, Darü’s Sekafe, 2003, s. 280.

213

Mahmut, Ceza Yasası Şerhi, 1989, s. 748.

214

Mustafa, Fehmi Cevheri, Suç Ve Ceza Genel Teorisi, Dubai Polisi Fakültesi 1998–1999, s. 403.

215

Sonra 1901 yılında çıkan Hapishaneler Düzenleme İdari Yönetmeliğinin detaylı hükümleri ve kuralları açıklandı. 1950 yılına ait 150 numaralı yasayla cezai işlemler yasası çıktığında, kitaptaki dördündü bölüm; 491 den 504 e kadar olan maddelerde “koşullu salıverilme” adı altında düzenlemenin hükümlerini ele almıştır. Daha sonra bu maddelerin metinleri yürürlükten kaldırıldı ve koşullu salıverilme sistemi, hapishaneler düzenlemesi hakkında 1956 yılına ait 396 yasasıyla (bu yasanın 52 ila 64 numaralı maddeleri arası) cumhurbaşkanı kararı gereğince koşullu salıverilme kararına geri dönüldü.

74

salıverilmeden bahsedilmektedir. Ayrıca 1992 yılına ait 35 numaralı Birleşik Emirlikler

Ceza İşlemleri Yasasının 302. maddesi de şartlı tahliye konusuyla ilgilidir.216

Koşullu salıverilme sisteminin, hukuk ve ceza yönünden uygunluğu konusunda, araştırmacıların ve yasaların bakış açıları farklılık gösterebilmektedir.

Birinci görüşe göre, koşullu salıverilmenin idari bir eylem olduğunu savunan grup; gerçekte koşullu salıverilmenin, mahkûmun şahsiyetine yönelik oluşan gelişmelere uygun olması için cezai muamelenin düzenlenmesi olduğunu, öne

sürdükleri tezlerine delil olarak sunmaktadırlar. İkinci görüşe göre ise koşullu

salıverilme, hukuki bir eylemdir.217

Bu görüş ayrılığının önemi, bize koşullu salıverilme kararının, ilgili merci tarafından belirlendiğini göstermektedir. Birinci görüş sahipleri, bu konuda idari merciin yetkilendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Fransız yasası da bu düşünceyi benimsemiş ve koşullu salıverilme kararını Adalet Bakanlığı’nın (Ceza İşlemleri Yasası m. 730) yetkisine bırakırken; Mısır Yasası ise bu yetkiyi Hapishaneler Genel Müdürlüğü’ne (Hapishaneler Düzenleme Yasası m. 53) vermiştir. Umman Yasasına göre ise aynı yetki, Polis ve Gümrük Genel Müfettişliği’nden çıkan kararın komisyon onayından sonra Hapishaneler Genel Müdürlüğü’ne (Ceza İşlemleri Yasası m. 309) verilmiştir. İkinci görüşün sahipleri ise koşullu salıverilmenin, kararın değişmesiyle

ilişkili olduğunu düşünmektedir.218 Bu nedenle, koşullu salıverilme kararı verecek olan

yetkili merci dışındaki kurumların ya da organların bu kararı olumsuz etkilemesi söz konusu değildir. Ayrıca koşullu salıverilme, mahkûm için adli merkezden yapılacak temel bir düzenlemeyi kapsar. Bu gibi bir düzenlemenin, mahkûmun haklarını korumak

için yargı dışı bir merkezden çıkmaması gerekir.219 Birçok hukukçu bu düzenlemeyi

destekler. Ayrıca Umman Ceza Kanunu’nun 76. maddesinde bu düzenlemeye yer verilmiştir. Ayrıca Umman Sultanlık Kararnamesi gereğince, disiplin ve terör cezası olan mahkûmların koşullu salıverilme kurumundan yararlanamayacakları bildirilmiştir. Ancak ceza yönünden koşullu salıverilmenin önemi hakkında zihinde sorular

216

Muhammed, Ebü’l Ala Akideh, Ceza Bilimi Usulleri, Birleşik Arap Emirlikleri Üniversitesi, s. 378.

217

Nebiyye, Suç Ve Ceza Bilimi Hakkında Araştırma, 2003, s. 282.

218

Nebiyye, Suç Ve Ceza Bilimi Hakkında Araştırma, 2003, s. 286.

219

75

belirmektedir.220 Acaba koşullu salıverilme, yetkili merci tarafından verilen bir lütuf mudur yoksa mahkûmun talep edebileceği bir hak mıdır?

Koşullu salıverilmenin, ilgili ve yetkili merci tarafından verilen bir lütuf olarak görülmesi söz konusu değildir. Çünkü kademeli sistemin uygulama aşamalarından biri olarak görülen koşullu salıverilme, infaz sisteminin bir parçasıdır. Günümüzde de mahkûmun tekrar topluma kazandırılmasında son bir hedef olarak düşünülen ve ayrıca ceza verilmesinin amacına ulaşmak için gerekli bir uslandırma ve disiplin yöntemi

sayılmaktadır.221 Umman yasasına göre koşullu salıverilme, mahkûm için bir hak olarak

görülmemektedir. Bunun sebebi ise, mahkûm koşullu salıverilme işlemini kendisi talep edememektedir. Ayrıca yetkili merci de bu talebe yanıt vermekle yükümlü değildir. O halde koşullu salıverilme, bir lütuf mu yoksa bir hak mı olduğu meselesinde, mahkûmun iyi davranışı göz önünde bulundurularak, gerekli şartları sağladığında; mahkemenin vereceği kararla toplumdaki özgür yaşamına tekrar döndürülmesi amaçlamaktadır. Şartlar ne zaman sağlanırsa, yetkili merci, mahkûmun uslandırılması ve disiplini hakkında cezanın tamamlanması için koşullu salıverilme kararını vermelidir.222

Koşullu salıverilme kurumu, tüm mahkûmları kapsamaktadır. Yani yasal olarak “mahkûm” sıfatına sahip olmayan bir kişiye koşullu salıverilme uygulanması söz

konusu değildir.223 Koşullu salıverilmenin tüm mahkûmları kapsaması, bu sistemin özel

bir koruma zırhı hükmünde olduğu anlamına gelmez. Çünkü koşullu salıverilmenin bazı mahkûmlara uygulanmasının yasaklanması, genel caydırıcılık ilkesine aykırıdır. Bu düşünceler, kınama ve ceza kurumunda mahkûmun geçirdiği süre ile yeterli derecede dikkate alınmıştır. Ancak bu özel durumun, mahkûmun tehlikeli ve büyük suçlar işlemesi halinde uygulanması söz konusu değildir. Bu nitelikteki bir mahkûma, koşullu salıverilmenin uygulanması adalete zarar verir ve genel caydırıcılık ilkesini zedeler.224 Bu durumda koşullu salıverilmenin bazı suçlar için yasaklanması kamunun yararına olabilmektedir.

220

Mahmut, Ceza Bilimi, 1973, s. 491.

221

Muhammed, Ceza Bilimi Usulleri, s. 379.

222

Muhammed, Ceza Bilimi Usulleri, s. 380.

223

Nebiyye, Suç Ve Ceza Bilimi Hakkında Araştırma, 2003, s. 289.

224

76

Koşullu salıverilme sistemi, ihtiyati olarak hapsedilen kişilere, fiziki zorlama ile tutuklananlara ya da kesin olmayan bir karara binaen özgürlükleri kısıtlananlara uygulanmaz.225

Yukarıda bahsi geçen kişilere bu sistemin uygulanması halinde, zihinlerde

kişinin tesadüfen suçlu olduğu düşüncesini uyandırır.226 Çünkü bu durumdaki

mahkûmun toplum ve devlet için oluşturacağı tehdit azdır. Böyle mahkûmların uslanması için kısa süreliğine ceza verilmesi yeterli görülmektedir. Yani tam anlamıyla bir disiplin sistemi uygulanmasına gerek yoktur. Yasalar, mahkûmun kendisine koşullu salıverilme hakkının verilmesinden önce, ceza kurumunda mahkûmun geçirdiği minimum süreyi talep ederek bu beklentilere cevap vermelidir. Genellikle bu sınıra

dikkat edilmeden mahkûma verilen süre, soruna neden olmaktadır.227 Koşullu

salıverilme, ihtiyati ve karışık tedbirlere uzanmaz.228

Koşullu salıverilme, tüm hedefleri gerçekleştirir. Şöyle ki mahkûmu, cezaevi kurumunda bulunduğu süre boyunca doğru davranışlar sergilemeye teşvik eder. Mahkûmun kötü davranışlar sergilemesi, koşullu salıverilmenin iptaline ve mahkûmun geri kalan ceza süresini tamamlaması için cezaevine dönmesine neden olur. Ayrıca bu kurum, disiplin programlarının uygulanmasında da kolaylık sağlar. Buna ilave olarak koşullu salıverilme, cezaevi kurumu dışında da mahkûmun uslandırılmasına katkı sağlamaktadır. Koşullu salıverilme kurumu, topluma tekrar uyum sağlamasında mahkûma yardımcı olurken kişinin kesin olarak serbest bırakılması için bir hazırlık

aşaması olarak görülmektedir.229

Koşullu salıverilme, dolaylı olarak da birçok hedefin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bunlardan; şartlı tahliye neticesinde mahkûmların bir kısmının serbest bırakılması, hapishanelerin aşırı kalabalıktan kurtulmasına yardımcı olur. Böylece hem

225

Mahmut, Ceza Bilimi, 1973, s. 493.

226

Ya da “tesadüfî suçlu” diye isimlendirilir. Yazılan şartlarla tutarlı, topluma uygun davranış sergileyen kişidir. Adalet idaresine bağlı merciler önüne çıkarılmaya sebep olan suçlarla hiç bir ilişkisi olmayan ve şimdiye dek olmamış olan kişidir. Böyle bir durum ortaya çıktığında, bilinen bir durumda özel şartların sağlanmış olması gerekir. Daha fazla bilgi için bkz. Ahmet Ewad Bilal, Ceza Bilimi (Genel Teori Ve Uygulamalar), Dar’ül Sekâfet’il Arabiyyeti, Kahire, T1, 1984 – 1985 M, s. 477.

227

Yusuf, İslam’daki Cezalar, s. 282.

228

Mahmut, Ceza Bilimi, 1973, s. 494.

229

77

emek hem de paradan tasarruf sağlanmış olur. Bu iki önemli unsurun, gereksiz alanlarda

harcanmasının önüne geçilmiş olunur.230