• Sonuç bulunamadı

Koşullu salıverilme kararını çıkartmaya yetkili makam

Irak’ta koşullu salıverilme kararı çıkarma yetkisi verilen makam, ceza mahkemesidir. 1971 yılına ait Ceza Usulleri Yasasının kabul edilmesinden başlayarak günümüze kadar Ceza Usulleri Yasası’nın 331. maddesi farklı birçok aşamalar geçirmiştir. İşin başlangıcında, (kararı çıkaran veya çıkartılan kararı bozan mahkeme), talebin reddine ilişkin kararı çıkartma göreviyle yetkilendirilmiştir. Sonra talep sunumu

294

Arim, Suçluların ve Kabahat İşleyenlerin Islahında ve Rehabilitasyonunda Modern Bilimsel Yöntemler, 1972, s. 268.

295

Vasibe El’sa’adi, Ceza Ve Cezai Politika Bilimlerinin Teorik Esasları, Dar’ül Kütüb Ve’l Vesaik, 1999, s. 187.

100

sırasında, hükümlünün ceza süresini geçirdiği cezaevi veya ıslah kurumu ve yetkileri içerisinde bulunan büyük ceza mahkemesi karar çıkarma göreviyle yetkilendirilmiştir. Ancak yasa tasarısı, Usuller Yasası üzerinde bir düzenleme gerçekleştirerek bu görevi; cezaevi veya ıslah kurumu ve yetkileri içerisinde bulunan ceza mahkemesine bırakmıştır. Bu amaçla, bir veya birden fazla ceza mahkemesine temyiz mahkemesi başkanı tahsis edilmiştir. Ceza kurumunun bulunduğu bölgede birden fazla mahkeme bulunuyorsa, büyük ceza mahkemesinin bakmasını gerektirmeyen koşullu salıverilme davalarının basitliğine bakılarak, bu mesele değerlendirilmiştir.296 Asker ve polis olan hükümlüler için ise, 1941 yılında kabul edilen 44 sayılı Askeri Ceza Mahkemeleri Usulleri Yasası’nın değiştirilmiş 100. maddesinden sonra 20. maddesinin 1. fıkrasının metni uygulanarak koşullu salıverilme kararı çıkarmakla yetkili mahkeme, ceza kararını veren mahkemedir. Bu demek oluyor ki, hükümlüklerin sınıflandırılmasına tabi olarak, koşullu salıverilme kararını çıkartmakla yetkili adli merciin belirlenmesi hususunda bir

anlaşmazlık söz konusudur.297

Bu anlaşmazlık, askeri ceza kurumları içerisindeki askerler hakkında, özgürlüğü kısıtlayıcı cezaların uygulanmasında, zorluklarla karşılaşılmasına neden olmayabilir. Askeri mahkemeler, koşullu salıverilme taleplerini onlara sunmakla yetkiliyken, diğer taraftan Askeri Ceza Mahkemeleri Usulleri Yasası’nın 100. maddesinden sonra 5. maddesindeki metne istinaden cezalarının uygulanması için, sivil hapishanelerde hükümlü olan askerlerin gönderilmesiyle bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Eğer bu hükümlüler, askeri mahkemeler tarafından mahkûm edilmişlerse; askeri mahkemeler tarafından aleyhlerinde kararın çıkartılmasından önce veya sonra, sivil mahkeme tarafından hüküm çıkartılmıştır. Dolayısıyla Bağdat bölgesinde bulunan büyük ceza mahkemesi, hükümlü hakkında koşullu salıverilme kararını çıkarma hakkının sadece kendisine ait olmadığını görmüştür. Ayrıca bu konuda askeri mahkemenin de müdahil

olması gerektiği düşünülmektedir.298

Dolayısıyla, cezaevi ve ıslah kurumu yetki alanında olan ceza mahkemesi,

koşullu salıverilme taleplerine bakmakla yetkilendirilmiştir. Hükümlü tarafından

koşullu salıverilme talebi sunulur. Eğer kendisinden, anne ve babasından, vasisinden

296

Seyyit Uveys, Tahliye Edilen Gençlerin Davranışlarındaki Ek Bakım Ve Destek İşlemlerinin Etkisi, 1970, s. 79.

297

Vasibe El’sa’adi, Ceza Ve Cezai Politika Bilimlerinin Teorik Esasları, Dar’ül Kütüb Ve’l Vesaik, 1999, s. 187.

298

Seyyit Uveys, Tahliye Edilen Gençlerin Davranışlarındaki Ek Bakım Ve Destek İşlemlerinin Etkisi, 1970, s. 82.

101

veya bir akrabasından meydana gelen bir olay varsa, 1992 yılında kabul edilen 9 sayılı yasa gereğince; hem yetişkin hem de küçükler için oluşturulan ıslah kurumu, bu işi zorunlu olarak üstlenir. Talep sunulmuş olmasa bile hükümlünün koşullu salıverilmesine bakan ilgili mahkemeye talep, savcılık tarafından gönderilebilir. Eğer koşullu salıverilme kararı çıkarsa, hükümlü serbest bırakılır ve asli ceza süresinden kalan kısmın infazı durdurulur. Koşullu salıverilme kararı, hükümlüye hapishane yönetimi tarafından tebliğ edilir. Suç veya kabahat işlemi durumunda veya deneme süresi içerisinde mahkemenin uyulmayı zorunlu kıldığı şartları ihlal etmesi durumunda,

koşullu salıverilme kararının geri alınacağı hükümlünün kendisine bildirilir.299

Konu bakımından koşullu salıverilme talebi reddedilirse; ret talebi üzerinden üç aylık bir süre geçmedikçe talebin yenilenmesi söz konusu değildir. Ceza mahkemesi, yetkili suç mahkemesinin iş alanına giren cezai durumlarda koşullu salıverilme kararına bakarak kararı onaylar veya reddeder. Mahkemenin aldığı karar (temyizle birlikte) kesin karardır.300

E. Koşullu salıverilmenin etkileri

Koşullu salıverilme işlemi, kınama cezasıyla çıkan kararı ortadan kaldırmaz. Aksine bu kınama kararının etkileri yasal olarak devam eder. Cezanın kalan kısmının infazı durduğunda etkisi de ortadan kalkar. Dahası tamamlayıcı ve asli cezaya eklenen ilave cezalar yürürlükte kalır. Kınama, koşullu salıverilmenin uygulanmasının reddine sebep olarak kullanılabilir.

Ayrıca koşullu salıverilme, iyi hal ve davranış sergilediğinde, özgürlük kısıtlamasını ortadan kaldırabilmektedir. Şöyle ki salıverilen hükümlü, belirli bir süre kendisinde disiplin olgusunun gerçekleşmesi hedeflenen yükümlülük olarak, yardım ve denetim işlemlerine tabidir.301

299

Arim, Suçluların ve Kabahat İşleyenlerin Islahında ve Rehabilitasyonunda Modern Bilimsel Yöntemler, 1972, s. 271.

300

Arim, Suçluların ve Kabahat İşleyenlerin Islahında ve Rehabilitasyonunda Modern Bilimsel Yöntemler, 1972, s. 271.

301

102

 Hükümlü, iyi hal ve davranış içinde olmalıdır. Kötü hal ve davranış içinde olanlarla, suç işleyen, şüpheli tavırlar sergileyen kişilerle veya suç teşkil eden davranışları yapanlarla bağlantılı olmamalıdır.

 Yasa kapsamında belirlendiği bir şekilde ciddi bir sıfatla davranmalı, suç işlemeden veya suç işleyen kişilere bulaşmadan toplumda yaşayabileceği bir meslek edinmelidir.

 Salıverilme kararı, kendisini belirli bir yerde veya kurumda ikamete zorlamadığı sürece kendisine ait olan bir yerde ikamet etmelidir.

 Hükümlü, yetkili polis merkezine bildirmediği sürece ikamet yerini değiştiremez. Dolayısıyla yaşadığı yere ulaşır ulaşmaz orada bulunan polis merkezine kendisini takdim etmelidir.

 Belirlenen zamanlarda ikamet ettiği yerdeki polis merkezine giderek kendisinin orada bulunduğunu ispat etmelidir.

F. Koşullu salıverilmenin iptali

Koşullu salıverilmenin iptal edilmesi konusundaki Ceza Mahkemeleri Usulleri

Yasası ve Irak Yasa Tasarısı aşağıdaki iki durumu birbirinden farklı

değerlendirmektedir.

Hükümlünün, en az otuz gün süreyle özgürlüğü kısıtlayıcı bir cezayla mahkûm edilmesine neden olacak bir suç veya kabahat işlemesi iptale neden olur. Hükmün kesinlik derecesi kazanması durumunda, değişikliğe uğramış 333. maddenin a. fıkrasında geçen “…çıkartılır…” kelimesinin açıklığına istinaden, koşullu salıverilme kararı iptal edilir. Yasa tasarısı, bu fıkrada, iptal kararının çıkartılmasından korkularak salıverilme kararının iptalinden önce çıkartılan hükmün, kesinlik derecesi kazanması

zorunluluğuna vurgu yapmaktadır. Bundan sonra ise yeni hüküm nakzedilir302.

Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin koşullu salıverilmenin iptaline ilişkin kararın çıkartılması halinde, salıverilen kişiyle birlikte harcanan uslandırma çabalarına zarar verir. Hüküm kararının kesinlik derecesi kazanmış olması; değiştirilmiş olan 333. maddede yazılı olmasına rağmen, Irak Mahkemelerinden biri bu kurala riayet etmemiş

302

Nakzetmek: Yargıtay, bir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek

demektir. Bkz.

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.54e761f9cff9f2.9573119 0 (20.02.2015).

103

ve yeni hükmün kesinlik derecesi kazanmasından önce salıverilen hükümlü için iptal kararı çıkartmıştır. Böylece Irak’taki başka bir temyiz mahkemesi ise mahkemenin

aldığı bu kararı bozmuştur.303

Salıverilen hükümlünün, koşullu salıverilme koşullarına aykırı davranması durumunda; mahkeme, salıverilen hükümlünün yükümlülüklerini yerine getirmediği sonucuna varırsa koşullu salıverilme kararını iptal edebilir. Denetleme ve kontrolle yetkilendirilen merci ise savcılıktır ve hükümlünün göstermiş olduğu kötü hal ve tavırların türünü içeren bir raporu ilgili mahkemeye sunmakla görevlidir. Bu aşamadan sonra raporda çok önemli bir şartın ihlali yer almıyorsa; mahkeme raporu dava

dosyasında muhafaza eder ya da salıverilen hükümlüyü çağırıp uyarır.304 Ayrıca Irak

Ceza İnfaz Kanunu’nun 333. maddesinde yetkili mahkeme, koşullu salıverilme şartlarına yönelik herhangi bir ihlalin tekrarlanması durumunda hükümlüye bazı

yükümlülükler yükler. Bunlar:

“Aynı maddenin b. fıkrasında yazılı olan işlemlerden ve icraatlardan, hakkında uygulanması gerekenler;

Tali ( ikincil derecedeki ) cezaların uygulanmasının durdurulmasına ilişkin talimat yürürlüğe sokulur.

Deneme süresinden kalan süre içerisinde salıverilen hükümlünün, meyhanelere ve eğlence merkezlerine sık sık gitmesi yasaklanır.

Tahliyesi gerçekleştirilen hükümlünün belirli ikamet yerlerine sık sık gitmesi yasaklanır.

Müsadere işlemi dışında hükümlü hakkında Ceza Yasasında yazılı olan diğer sakınma tedbirleri uygulanır.”

Mahkemenin çıkarmış olduğu koşullu salıverilme kararının iptali: Değişikliğe uğramış 332. maddenin h. fıkrası ve yine değişikliğe uğramış 333. maddenin b. fıkra metninden anlaşılmaktadır ki; bu durumda yapılacak olan iptal işlemi mahkemenin takdirine kalmıştır. (yani istenirse reddedilir, zorunluluk söz konusu değildir.) Yasa

303

Abdülemir, Irak’ta Şartlı Tahliye, 1981, s. 49.

304

104

metnindeki “…mahkemenin hakkı vardır.” ifadesi mahkemenin takdirine bırakıldığının delilidir. Irak Yasa Tasarısı da buna uymaktadır. Bu sayede uslandırma gereklerine zarar verilmemiş olur. Mahkemeye takdir yetkisi verilmiştir. Mahkeme ise gerçek bir ihtiyaç görmeden salıverilme kararı vermez. Böylece, mahkeme yukarıda belirtilen kararları ve işlemleri uygular.305

Irak Yasa Tasarısı’nın pozisyonu hakkında gerçekten soru işaretlerine yol açan asıl mesele; yasanın, yetkili mahkemeye, suçun kasten işlenmiş olması durumunda, minimum otuz gün süreyle özgürlüğü kısıtlayan cezayla salıverilme işlemi gerçekleşen hükümlü aleyhinde kesin bir hükmün olması halinde, koşullu salıverilme kararını reddetme yetkisi vermesidir.306 Ancak söz konusu olan ceza, bir para cezası ya da

kasten işlenmemiş bir suç ise bu durumda ne yapılacak?

Koşullu salıverilme ile serbest bırakılan hükümlü, yukarıda bahsi geçen eylemleri gerçekleştirdiğinde koşullu salıverilme kararının reddine yol açmayacağını düşünülmektedir. Çünkü yapılan suçlar, koşullu salıverilmenin reddini gerektirecek boyutta değildir.307

Irak Yasa Tasarısı, çok önemli bir konuya temas etmemiştir. Bu konu ise; herhangi bir suç işlemeksizin tehlikeli bir şekilde salıverilme şartlarını ihlal eden koşullu salıverilme ile serbest bırakılmış hükümlünün nasıl yakalanacağı hususudur. Böyle bir durumda bu meselenin toplumsal zararları da olacaktır. Bu nedenle yasa

tasarısında bu meselenin ele alınıp neticelendirilmesi çağrısında bulunuyoruz.308

Ayrıca Irak Yasa Tasarısı, daha önceden salıverilmiş bir hükümlüye yeniden koşullu salıverilme uygulanmasına hiçbir şekilde izin vermemektedir.

305

Vasibe El’sa’adi, Ceza Ve Cezai Politika Bilimlerinin Teorik Esasları, Dar’ül Kütüb Ve’l Vesaik, 1999, s. 189.

306

Seyyit Uveys, Tahliye Edilen Gençlerin Davranışlarındaki Ek Bakım Ve Destek İşlemlerinin Etkisi, 1970, s. 87.

307

Abdülemir, Irak’ta Şartlı Tahliye, 1981, s. 55.

308

Seyyit Uveys, Tahliye Edilen Gençlerin Davranışlarındaki Ek Bakım Ve Destek İşlemlerinin Etkisi, 1970, s. 89.

105 SONUÇ

Koşullu salıverilme, cezasının bir bölümünü cezaevi kurumunda çeken hükümlünün, iyi hal gösterdiği takdirde; hükümlüye, geri kalan cezasını ceza infaz kurumu dışında özgür bir şekilde tamamlama imkânı veren ve cezayı bireyselleştiren önemli kurumlardan birisidir.

Koşullu salıverilmenin ilk izlerine Avrupa’da rastlanmıştır. Koşullu salıverilme başlarda; dolan cezaevi kapasitesini boşaltmak, sömürge ülkelere iş gücü sağlamak ve devletin harcamalarından tasarruf sağlamak için uygulanmaktaydı. Ancak 19. yüzyılın başlarında hukukun çağın şartlarına uyarak gelişmesiyle, koşullu salıverilmenin, cezaevlerinde disiplinin sağlanması ve mahkûmun uslandırılması düşüncesiyle

uygulanmaya başlandığı görülmektedir. Hükümlünün sosyalleşmesini sağlayan ve

toplumu suç işlenmesi tehlikesinden koruyan koşullu salıverilme, suçun özel önleme yetkisine sahiptir. Bu sebeple koşullu salıverilmenin uygulanmasına özen gösterilmelidir.

Hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm olan hükümlülerin, koşullu salıverilmeden ne zaman ve ne şekilde faydalanabilecekleri hakkında bilgi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu yasanın, eski infaz kanunundaki eksiklikleri giderildiği düşünülmektedir. Örneğin eski infaz kanununda, koşullu salıverilen hükümlü için bir denetim söz konusu değilken; CvGTİHK bu konudaki eksikliği gidermiş ve hükümlü için denetim süresi belirlemiştir. Bunun yanında CvGTİHK, eski infaz kanununda olduğu gibi koşullu salıverilmenin uygulanabilmesi için asgari bir süre belirlememiştir. Kısa süreli hapis cezalarında dahi uygulanıyor olması, iyi halliliğin tespitinde büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bu sebeple, koşullu salıverilmenin uygulanması için asgari bir sürenin yasada belirlenmesi gerekmektedir. Ancak cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesi kararı, infaza başlandıktan sonra da verilebilir.

Koşullu salıverilme, hükümlünün tamamen özgür bırakılması anlamına gelmeyip; cezanın infazını tamamlar. Bu sebeple koşullu salıverilen hükümlüyle devlet arasındaki ilişki devam etmektedir. Ayrıca hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm olan herkes bu kurumdan yararlanamayabilir. Koşullu salıverilme için hükümlünün bazı şartları yerine getirmesi gerekmektedir. En önemli şart ise, hükümlüde iyi halliliğin

106

aranması ve cezasının bir bölümünü cezaevi kurumunda geçirmesidir. İyi halin tespiti yapılırken, hükümlünün işlediği suç göz önünde bulundurulmayıp; cezaevi içindeki davranışları dikkate alınmalıdır.

Koşullu salıverilmenin aleyhinde görüş ileri sürenlerin, sadece uygulamanın olumsuz yönlerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Biz de bu görüşe katılmaktayım. Koşullu salıverilme çok önemli bir müessesedir. Hükümlünün salıverildikten sonra denetimi, özenle ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Koşullu salıverilen hükümlüye devlet, sık sık eğitim vermeli ve onun yeteneklerine göre bir işe yerleştirmelidir. Ayrıca hükümlünün denetim süresi boyunca zorunlu psikolojik yardım alması gerektiği düşüncesindeyiz.

Türk Hukuku’nda, bazı suçlar için koşullu salıverilme uygulanmamaktadır. Örneğin; devletin güvenliğine ve milli savunmaya karşı işlenen suçlar, ikinci defa tekerrür hükümleri halinde koşullu salıverilme uygulanmaz. Tekerrür suçlarında koşullu salıverilmenin uygulanmaması görüşündeyim. Çünkü ilk defa suç işleyen biri cezasını tamamlayıp koşullu serbest bırakıldığında, tekrar bir suç işlemesi kişinin iyi halli olma özelliğini zedeler. Ayrıca böyle bir sınırlamanın olması, tekrar suç işleyenler için de özel önleme etkisi doğurabilir.

İslam’da koşullu salıverilmenin karşılığı, tekrar suç işlememek ve tövbe etmektir. İslam ülkelerinden biri olan Irak’ta ise koşullu salıverilme, Şeriat’a ve Fransız hukukuna göre uygulanmaktadır. 2003’te kabul edilen Irak Ceza Kanunu’na göre koşullu salıverilmenin suçlar bakımından uygulama alanı daraltılmıştır. Irak Hukukunda koşullu salıverilmenin uygulanabilmesi için asgari bir süre mevcuttur; bu süre 1 yıldır. Irak Ceza Kanunu’nda koşullu salıverilen hükümlü için bir eğitim veya iş bulma söz konusu değildir. Bu durum, Irak Ceza Kanunu’nda büyük bir eksik oluşturmaktadır. Koşullu salıverilen hükümlünün, dışarıdayken eğitilmesine devam edilmeli, yeteneklerine uygun bir işe yerleştirilmelidir. Çalışmada koşullu salıverilmenin incelendiği bir diğer ülke ise, Umman Krallığıdır. Umman hukukundaki koşullu salıverilmenin uygulanması, Irak Ceza Hukukundan çok farklı değildir. Umman yasalarına göre koşullu salıverilme asgari süresi 9 aydır. Koşullu salıverilmenin

uygulanmasına bakıldığında Türk ve Arap ülkelerinde pek bir farklılık

görülmemektedir. Bu benzerliğin sebebi ise, koşullu salıverilmeyle ilgili hükümlerin çoğunun Fransız ve Amerikan yasalarından alınmasıdır.

107

Günümüzde de koşullu salıverilme, herkese otomatik uygulanan bir kurum haline gelmiş olup; cezaevinin doluluğunun azaltılması amacıyla uygulandığı görülmektedir. Koşullu salıverilmeyi bu durumdan kurtarmak için, iyi halliliğin tespitinde eğitilmiş uzman kişiler yetiştirilmelidir. Birçok ülkede, uzman yetiştirmek için üniversitelerde bölümler açılmalı ve bu alana yeteri önem verilmelidir. Üniversitelerin Sosyal Bilimler Fakültesi bünyesinde ‘Cezaevi Psikologu’, ‘İyi Hal Belirleme Uzmanı’ veya ‘Koşullu Salıverilme Uzmanı’ gibi bölümler açılarak; buralarda bahsi geçen uzmanlar yetiştirilebilir. Ayrıca açılacak olan bu bölümlerde özellikle cezaevi şartları ve mahkûm psikolojisi üzerinde yoğun eğitimler verilmelidir.

108 KAYNAKLAR

Abdülemir, Hasan Cüneyh, 1981, “Irak’ta Şartlı Tahliye”, Kıyaslamalı Araştırma, Bağdat Üniversitesi ( ﺔﺳﺳؤﻣﻟا، ﺔﻧرﺎﻘﻣ ﺔﺳارد،قارﻌﻟا ﻲﻓ ﻲطرﺷﻟا جارﻓﻹا،ﺢﯾﻧﺟ رﯾﻣﻷا دﺑﻋ.د .

،دادﻐﺑ،ﺔﯾﻗارﻌﻟا

1981 )

Abin Kayyim, Al-Cuziya, Şeriat Esası ve Hakimlik Yolu, Beyrut: Darul El-Fikir.

Abu Al Fioh, Abu Al Miati, Al Ndam Al İslami, Al Kahire: Darel Ansar Yayınevi.

Ahmet Ewad Bilal, 1984-1985, Ceza Bilimi (Genel Teori Ve Uygulamalar), Dar’ül Sekâfet’il Arabiyyeti, Kahire (رﻮ ﺘﻛد ﺪﻤﺣأ ضﻮﻋ لﻼ ﺑ ، ﻢ ﻠﻋ بﺎ ﻘﻌﻟا ( ﺔ ﯾﺮﻈﻧ ﺔ ﻣﺎﻌﻟا

تﺎ ﻘﯿﺒﻄﺘﻟاو ) ، راد لاﺔ ﻓﺎﻘﺛ ﺔ ﯿﺑﺮﻌﻟا ، ةﺮھﺎ ﻘﻟا ، ط1 ، 1983-1984 م.).

Akbulut, İlhan, 1996, “Şartla Tahliye”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt: 55, Sayı: 1-2, s. 173-182.

Akın, Abdulkadir, 2014, İnfaz Hukuku, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 1. Baskı.

Akkaş, Ahmet Hulusi, 2008, “Koşullu Salıverilme”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 1-2, s. 305-335.

Ali, Muhammed Cafer, 2003, Ceza Yurdu ( Koruma Ve Tedavi Siyaseti ), El’müessesetü’l Câmi’ıyyetü Li’ddirasati Ve’n Neşri, Ve’t Tevzi’ı, Beyrut.

Atalay, Osman, “İnfazda Denetim Süresi Konusu”,

http://www.ankara.adalet.gov.tr/sayfalar/Makaleler/InfazdaDenetimSuresi.pdf [01.02.2015].

Arim, Abdulcabbar, 1972, Suçluların ve Kabahat İşleyenlerin Islahında ve Rehabilitasyonunda Modern Bilimsel Yöntemler, Meaarif Matbaacılık (ﺪ ﺒﻋ ﻢﯾﺮﻋرﺎ ﺒﺠﻟا ، قﺮ ﻄﻟا ﺔ ﯿﻤﻠﻌﻟا ﺔ ﺜﯾﺪﺤﻟا ﻲ ﻓ حﻼ ﺻإ ﻞ ﯿھﺄﺗو ﻦﯿﻣﺮ ﺠﻤﻟا ﻦﯿﺤﻧﺎ ﺠﻟاو ، ﺔ ﻌﺒﻄﻣ فرﺎ ﻌﻤﻟا ، داﺪ ﻐﺑ ، 1972).

109

Artuk, Mehmet Emin/Gökçen, Ahmet/Yenidünya, Caner, 2003, Ceza Hukuku: Genel Hükümler 2 (Yaptırım Hukuku), 1. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Cafer, Ali Muhammed, Ceza Yurdu ( Koruma Ve Tedavi Siyaseti ), El’müessesetü’l Câmi’ıyyetü Li’ddirasati Ve’n Neşri, Ve’t Tevzi’ı, Beyrut, T1, 2003 M, s. 149

(رﻮ ﺘﻛد ﻲ ﻠﻋ ﺪﻤﺤﻣ ﺮ ﻔﻌﺟ ، ءاد ﺔ ﻤﯾﺮﺠﻟا ( ﺔ ﺳﺎﯿﺳ ﺔ ﯾﺎﻗﻮﻟا جﻼ ﻌﻟاو ) ، ﺔ ﺴﺳﺆﻤﻟا ﺔ ﯿﻌﻣﺎﺠﻟا

تﺎ ﺳارﺪﻠﻟ ﺮ ﺸﻨﻟاو ﻊ ﯾزﻮﺘﻟاو ، توﺮﯿ ﺑ ، ط1 ، 2003م .).

Centel, Nur, “Şartla Salıverme”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları, Cilt:7, 1992-1993, s. 40-71.

Centel, Nur/ Zafer, Hamide/Çakmut, Özlem, 2011, Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul: Beta Basım, 7. Bası.

Centel, Nur/Zafer, Hamide/Çakmut, Özlem, 2014, Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul: Beta Basım, 8. Bası.

Cüneyh, Abdülemir Hasan, 1981, “Irak’ta Şartlı Tahliye”, Kıyaslamalı Araştırma, El’müesseset’ül Irakiyye, Bağdat.

Cezai Polis Uluslararası Arap Bürosu, Cezai Uygulama Aşamasında Kişinin Teminatları.

Demirbaş, Timur, 2011, Ceza Hukuku: Genel Hükümler, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Donay, Süheyl, 1974, “Şartla Salıverilmeye İlişkin Bir İçtihadı Birleştirme Kararı”, İÜHFM, Cilt: 40, Sayı: 1-4, s. 759-777.

Dönmezer, Sulhi, 1962, “Ağır Hapis Cezasında Hücre Devresi ve Tenfiz Sistemimiz Üzerine Tekliflerimiz”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt: 27, Sayı: 1-4, İstanbul.

Dönmezer, Sulhi ve Erman, Sahir, 1985, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Cilt:3, 10. Bası, İstanbul: İstanbul Matbaası.

110

Dursun, Hasan, 2009, “Af Kavramına Genel Bir Bakış”, TBB Dergisi, Sayı: 85, s. 373- 402.

Ebi Davud, Ahmet, İslamda Adaletli Olan Hukuklar, Cilt: 4.

Elfelluci, İkbal, “Yeni Hapishane Müdürlüğü Yasasının Özelliği”, Ulusal Sosyal Ve

Cezai Araştırmalar Merkezi (لﺎ ﺒﻗا ﻲ ﺟﻮﻠﻔﻟا ، ﺎ ﯾاﺰﻣ نﻮﻧﺎ ﻗ ﺔﺤﻠ ﺼﻣ نﻮﺠ ﺴﻟا ﺪ ﯾﺪﺠﻟا ،

ﻦﻣ تارﻮ ﺸﻨﻣ ﺰﻛﺮ ﻤﻟا ﻲ ﻣﻮﻘﻟا ثﻮ ﺤﺒﻠﻟ ﺔ ﯿﻋﺎﻤﺘﺟﻻا ﺔ ﯿﺋﺎﻨﺠﻟاو ،داﺪ ﻐﺑ، نوﺪ ﺑ ﺔﻨ ﺳ).

Erdem, Mustafa Ruhen, 2001, “Ceza Hukukunda Cezaların Ertelenmesine İlişkin Düzenlemelere Anayasal Bakış”, Anayasa Yargısı, Sayı: 18, Anayasa Mahkemesi’nin 39. Kuruluş Yıldönümü Nedeniyle Düzenlenen Sempozyumda sunulan Bildiriler (25-26 Nisan 2001), Ankara.

Erdoğan, Oktay, 2008, İnfaz Hukuku: Eski ve Yeni Mevzuata Göre, İstanbul: Acar Basım.

Gayretli, Mehmet, 1858 Osmanlı Ceza Kanununun Kaynağı Üzerindeki Tartışmalar ve Bu Kanuna Ait Bir Taslak Metninin Bir Kısmıyla İlgili Değerlendirmeler, http://www.e-akademi.org [09.12.2014].

Gözübüyük, Andullah Pulat, Tarihsiz, Alman, Fransız, İsviçre ve İtalyan ceza kanübüyük Şerhiunlarıyla mukayeseli Türk Ceza Kanunu Gözübüyük Şerhi, Cilt:1, 5. Baskı, İstanbul: Kazancı Hukuk Yayınları.

Günay, Erhan, 2008, İnfaz Hukukunda İçtimai, Mahsup ve Koşullu Salıverilme, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Hakeri, Hakan, 2013, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara: Adalet Yayınevi, 15. Baskı.

Hatem Muhammed Salih, Hapishanelerdeki Hükümlülerin Ve Tahliye Edilenlerin

Güçlendirilmesi, Bağdat Ekonomi Bilimleri Fakültesi (رﻮﺘﻛﺪ ﻟا ﻢﺗﺎ ﺣ ﺪﻤﺤﻣ ﺢﻟﺎ ﺻ

111

Hekimoğlu, M. Fahrettin, 2001, Uygulamalı - içtihatlı ceza infaz hukuku ve cezaevi idaresi: (4616 sayılı kanun ve açıklaması), Ankara: Adalet Yayınevi.

İçel, Kayıhan/Akıncı, Füsun Sokullu/Özgenç, İzzet/Sözüer, Adem/Mahmutoğlu, Fatih/Ünver, Yener, 2002, İçel Yaptırım Teorisi, 3. Kitap, 2. Bası, İstanbul: Beta Basım.

Jescheck, Hans-Heinrich, 1991-1994, “Türk Ceza Kanununun Ön Tasarısında Yer Alan Kusur İlkesinin Mukayeseli Hukuk Açısından İncelenmesi”, İÜHFM, Cilt: 54, Sayı: 1-4, s. 15-31.

Keskinsoy, Ömer, 2006, “ Hapis Cezalarının Ertelenmesi”, Ankara Barosu Dergisi, s. 45-54.

Kunter, Nurullah ve Yenisey, Feridun, 2000, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul: Beta, 11. Bası.

Mahmut, Necip Hüsnü, 1989, Ceza Yasası Şerhi, Dar’ün Nahdat’il Arabiyyeti, Kahire.

Mahmut, Necip Hüsnü, 1973, Ceza Bilimi, Dar’ün Nahdat’il Arabiyyeti, Kahire ( رﻮ ﺘﻛد دﻮﻤﺤﻣ ﺐ ﯿﺠﻧ ﻲﻨ ﺴﺣ ، حﺮ ﺷ نﻮﻧﺎ ﻗ تﺎ ﺑﻮﻘﻌﻟا(ﻢ ﺴﻘﻟا مﺎ ﻌﻟا) ، راد ﺔ ﻀﮭﻨﻟا ﺔ ﯿﺑﺮﻌﻟا ، ةﺮھﺎ ﻘﻟا ، ط6 ، 1989م).

Ma’mun, Muhammed Selameh, 2001,Ceza Yasası (Genel Kısım), Dar’ün Nahdat’il Arabiyyeti, Kahire (- رﻮ ﺘﻛد نﻮﻣﺄﻣ ﺪﻤﺤﻣ ﺔﻣﻼ ﺳ ، نﻮﻧﺎ ﻗ تﺎ ﺑﻮﻘﻌﻟا ( ﻢ ﺴﻘﻟا مﺎ ﻌﻟا ) ، راد ﺔ ﻀﮭﻨﻟا ﺔ ﯿﺑﺮﻌﻟا ، ةﺮھﺎ ﻘﻟا ، ط3 ، 2001م ).

Mohamed, Ali Dahot, 1995, Ceza Hükümlerinin Düşürülmesi ve Sınırlandırılması (Yüksek Lisans Tezi), Al Kahire: Ezhar Yayınevi.

Muhammed, Ebü’l Ala Akideh, Ceza Bilimi Usulleri, Birleşik Arap Emirlikleri Üniversitesi (رﻮ ﺘﻛد ﺪﻤﺤﻣ ﻮ ﺑأ ﻼ ﻌﻟا ةﺪ ﯿﻘﻋ ، لﻮ ﺻأ ﻢ ﻠﻋ بﺎ ﻘﻌﻟا(ﺔ ﺳارد ﺔﯿﻠﯿ ﺻﺄﺗ

مﺎ ﻈﻨﻠﻟ ﻲﺑﺎ ﻘﻌﻟا ﻲﻣﻼ ﺳﻹا ﺔ ﻤﻈﻧﻷاو ﺔ ﯿﺑﺎﻘﻌﻟا ةﺮ ﺻﺎﻌﻤﻟا ﺔ ﻧرﺎﻘﻣ مﺎ ﻈﻨﻟﺎﺑ ﻲﺑﺎ ﻘﻌﻟا ﻲ ﻓ

112

Mustafa, Fehmi Cevheri, 1998-1999, Suç Ve Ceza Genel Teorisi, Dubai Polisi

Fakültesi (رﻮ ﺘﻛد ﻰﻔﻄ ﺼﻣ ﻲ ﻤﮭﻓ يﺮ ھﻮﺠﻟا ، ﺔ ﯾﺮﻈﻨﻟا ﺔ ﻣﺎﻌﻟا ءاﺰ ﺠﻠﻟ ﻲﺋﺎ ﻨﺠﻟا ( ﺔ ﺳارد

ﺔ ﯿﻠﯿﻠﺤﺗ ﺔﯿﻠﯿ ﺻﺄﺗو ﺎ ﻘﺒط نﻮﻧﺎ ﻘﻟ تﺎ ﺑﻮﻘﻌﻟا يدﺎ ﺤﺗﻻا ﺎ ﻧرﺎﻘﻣ ﻦﯿﻧاﻮ ﻘﺑ ﺾ ﻌﺑ

لوﺪ ﻟا ﺔ ﯿﺑﺮﻌﻟا ) ، ﺔ ﯿﻠﻛ ﺔطﺮ ﺷ ﻲ ﺑد ، 1998-1999م .).

Nebiyye, Salah, 2003, Suç Ve Ceza Bilimi Hakkında Araştırma, Darü’s Sekafe (رﻮ ﺘﻛد ﮫ ﯿﺒﻧ ﺢﻟﺎ ﺻ ، ﺔ ﺳارد ﻲ ﻓ ﻢ ﻠﻋ ماﺮ ﺟﻹا بﺎ ﻘﻌﻟاو ، راد ﺔ ﻓﺎﻘﺜﻟا ، نﺎﻤَﻋ ، 2003م .).

Önder, Ali Rıza, 1980, “Salıverme”, Ankara Barosu Dergisi, Sayı: 2, 1980, s. 249-252.

Önder, Ayhan, 1989, Ceza Hukuku: Genel Hükümler, Cilt: 3, İstanbul: Beta Yayım.

Özbek, Veli Özer, 2007, İnfaz Hukuku: İnfaz Hukuku ile İlgili Güncel Mevzuat, Ankara: Orient Yayıncılık.