• Sonuç bulunamadı

KİŞİLERARASI İLETİŞİM SÜRECİNİN DESTEKLEYİCİLERİ

ENGELLEYİCİLERİ

1.7. KİŞİLERARASI İLETİŞİM SÜRECİNİN DESTEKLEYİCİLERİ

Kişilerarasındaki iletişimde, yukarda sayılan çeşitli engellerin yanı sıra iletişimi kolaylaştırabilecek, geliştirebilecek, iletişimin sağlıklı sürdürülmesine yardımcı olabilecek değişik yolların, destekleyicilerin olduğunun bilinmesi ve bunların dikkate alınıp kullanılması, istenilen amaca daha kolay ulaşılmasını sağlayacaktır. İletişim sürecinin destekleyicileri değişik kaynaklarımızda farklı açılımlarla açıklanmaktadır. Daha iyi iletişim ve insan ilişkileri kurabilmek için olumlu izlenimler yaratabilecek beden dili özelliklerini Zuhal ve Acar Baltaş şöyle açıklamaktadırlar:

Göz Teması Kurmak: İnsanlarla konuşurken, onları rahatsız etmeyecek şekilde mutlaka göz teması kurulmalıdır, çünkü insanların yüzüne bakanlar, bakmayanlara oranla daha hoşa gitmekte ve sağlıklı iletişim kurmaktadırlar.

Yüz İfadesi: Kişinin dinamik ve canlı oluşu, dostça bir tebessümü, karşısındaki insanı ve iletişimi daha olumlu yönde etkileyecektir. Yüzündeki ifade, gülümsemeden yoksun ve donuk ise, bu durum iletişim engeli oluşturabilir.

Baş Hareketleri: Konuşan kişiye, başın hareketleriyle, onun dinlenildiğini ve

anlaşıldığını, ifade etmek olasıdır. Onun söylediklerini kabul edip etmemekten daha çok, konuşan kişinin anlattıklarının dinleniyor olmasının verdiği haz ve duygusunu yaşatmak da destekleyici bir durum oluşturmaktadır.

Jestler: Ellerin veya kolların aşırıya kaçmadan kullanılması, açık ve anlaşılabilir

jestlerin yapılması iletişimi desteklemektedir.

Bedenin Duruşu ve Yöneliş: İletişimde bulunulan kişiye karşı dönük ve dik

durulması, konuşana karşı hafif eğilerek ilgi gösterilmesi, olumlu bir hava oluşturmaktadır. Konuşan kişiye sırtı dönmek ya da başka şeylerle ilgilenmek, onun önemsenmediğinin ve saygı duyulmadığının bir ifadesi anlamına gelebilir.

286

Yakınlık: İletişim kurulan insanlara, rahatsız olmayacakları bir uzaklıkta durarak konuşmak, işitme problemlerini ortadan kaldırabileceği gibi, samimi ve etkin iletişimin adımlarını da oluşturabilir.

Bedensel Temas (Dokunma): Dokunma, insanları tedirgin etmeden yapıldığında

iletişimin güvene dayalı olarak yapılmasının yolunu açmaktadır. Kötü bir amaç taşımaksızın yapılan küçük bir dokunuş sevgi ve saygının pekişmesinde ve yakınlaşmada, insan psikolojisini ve iletişimini destekleyen en önemli özelliklerdendir.

Dış Görünüşümüz: Daha öncede de açıklandığı gibi, toplum içinde yaşarken,

toplumsal rollere, kazanılan saygınlıklara, bulunulan ortama uygun giyinmeye, vb. diğer ölçütlere uyulması gerekmektedir. Toplumu oluşturan bireylerin, her an her yerde iletişime geçtiği göz önüne alındığında, kişisel bakımlarına dikkat edilmesinin ne kadar önemli olduğu da anlaşılmaktadır. Saçından, tırnak temizliğine, ayakkabısının boyasından, giysilerinin temiz oluşuna kadar birçok öğe iletişimde olumlu bir destekleyici ya da engelleyici olmaktadır. Kişinin kendisine göstereceği özen, çevresinden göreceği saygı ve itibarla doğru orantılıdır.

Konuşmanın Sözel Özellikleri: Yapılan konuşmalarda, konuşma hızına, anlaşır biçimde konuşmaya, konuşulan insanlarla eşit ölçülerde ve zamanda konuşmaya çaba gösterilmeli, sesin tonuna, yüksekliğine, şiddetine, vurgulamalara vb. gerek çevreyi ve gerekse konuşulan kişiyi rahatsız etmeyecek biçimde olmasına dikkat edilmeli ve çaba gösterilmelidir. Bu durum, iletişimi daha etkin hale getirecek ve destekleyecektir287. Kişilerarası ilişki ve iletişimde insanların anlaşılma ihtiyaçları doğrultusunda, onları dinlemeyi ve anlaşılmalarını çeşitli söz ve beden dili kullanımıyla ifade edilmesi gerektiği de önemle vurgulanmaktadır. Kişilere iletişim sürecinde, adıyla seslenmek de bir başka kolaylaştırıcı etken olmaktadır288.

Geriye Bilgi Akışı: Kişilerarası iletişimi destekleyen en önemli öğelerin başında

geriye bilgi akışı gelmektedir. İletişimde, kaynağın göndermiş olduğu ileti, alıcıdan dönen geribildirim, geriye bilgi akışı niteliğinde olup, kaynağın, iletiyi alanın, anlayıp anlamadığını, gerekirse tekrar ederek anlaşılmasını kontrol etmek ve geriye bilgi akışını, sözel olarak ya da beden dilinden anlayıp dikkat etmek durumundadır. Kişilerin bir iletiye verdikleri sözlü veya sözsüz geribildirim alınamaması durumunda, iletişimde yanlış anlamalar, anlaşmazlıklar ya da iletişim kopukluğu

287

Bkz: Zuhal Baltaş, Acar Baltaş, a.g.y., ss:157-158. 288

olması kaçınılmaz olabilir. Alıcının, iletiyle ilgili neler düşündüğünü ya da hissettiklerini anlayabilmek için beden dilinin incelenmesinde yarar görülmektedir.

Empatik Bakış ve Davranış: İletişimi desteklemesi açısından kaynak, gönderdiği

iletinin, alacak olan kişinin durumuna ve dünyasına duyarlı olmalı ve söylemiş olduklarının ya da davranış biçiminin, alıcının duygu ve tutumlarına nasıl etki edeceğini tahmin etmeye çalışarak iletişimini sürdürmelidir. Alıcının sözcük bilgisi, ilgileri ve sahip olduğu değerlere uygun olup olmadığını anlamaya çalışmalıdır. Karşısındaki insanla saygı, nezaket ve konuşma kurallarına dikkat ederek iletişimi en iyi ve sağlıklı şekilde sürdürmeye çalışmalıdır. Bunun da en iyi yollarından biri empatik bakış açısına ve davranış biçimine sahip olması gösterilmektedir. İletiyi oluşturmada, alıcının dünyasına duyarlı olabilmek aynı zamanda iletinin anlaşılırlığını ve kişilerarasındaki iletişimin kalitesini arttırdığı bilinmektedir.

İletişimde Kullanılan Sözcüklerin Sadeleştirilmesi: İletişimde kullanılan sözcükler kaynak ve alıcı tarafından değişik anlamlar içeriyor olabilir, sözcükler dikkatle seçilerek, anlaşılabilir ve basit bir dil kullanmak, iletişimi etkin hale getirmektedir289.

289

2. BÖLÜM: ETKİLİ İLETİŞİM SÜRECİNDE