• Sonuç bulunamadı

Bireyin kişiler arası sorunlarla başa çıkabilmesi için, sorunların nedenleri hakkında genel bir anlayışa sahip olması gerekmektedir. Kişiler arası sorunlar çevreden veya kişiden kaynaklanabilir. Kişiler arası yaşanan sorunların nedenleri genel olarak üç grupta toplanmaktadır. Kaynakların kıtlığı, karşılanmayan psikolojik gereksinimler ve değerler, öncelikler ve ilkelerdeki farklılıklar.

1. Kaynakların Kıtlığı: Sorunların bazıları sahip olunan kaynakların sınırlı olması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu kaynaklar arasında para, mal, zaman önemli bir yer tutmaktadır (Taştan, 2006). Bu durumda yarışmacı bir tutum içerisine girmek yerine işbirliği içerisinde olmak sorunun çözümü için seçenekler üretmede önemli bir adım oluşturmaktadır. Ailenin para kaynağı kısıtlı ise ve evdeki çocukların isteklerinin karşılanmasında kısıtlı olan paranın ne yönde kullanılacağı konusu, aile üyeleri arasında soruna neden olabilir. Johnson ve Johnson (2004) tarafından yapılan araştırmada, okullarda sorunların başlıca nedenleri arasında varolan kaynakların kullanım hakkı gelmektedir. Sherif (1965) bir yaz kampında erkek çocukları iki gruba bölmüş ve yiyeceklerin bir grup tarafından yenilerek diğer gruba bırakılmadığı izlenimini oluşturmuştur. Yetersiz kaynaklar durumu, çıkarların olumsuz ilişkide olduğu bir durumdur ve kişiler arası soruna neden olmuştur. Bu açıklamalardan farklı bir açıklama, Tajfel (1981) tarafından yapılmıştır. Tajfel (1981)’e göre, kişiler arası sorun olması için yetersiz kaynakların varlığı gerekmez. Gerçek gruplarla yaptığı araştırmalarda kişilerden, kaynakları kendi grupları ve karşıt gruptan kişiler arasında paylaştırmalarını istemiştir. Bireyler, iki grup arasındaki farkı en yüksek düzeye çıkarmayı tercih etmişlerdir (Aktaran: Hortaçsu, 1998).

2. Karşılanmayan Psikolojik Gereksinimler: Bu gereksinimler insanın hayatta kalma ve canlı varlığını sürdürmesiyle ilgili güç elde etme, ait olma, özgürlük ve eğlenme gereksinimleridir.

Güç elde etme, gereksinimini karşılayabilmek için bazı kişiler fiziksel, bazı kişiler politik olarak, bazı kişiler parasal olarak güçlü olmaya, bazı kişiler ise bilgi

edinerek güçlü olmaya çalışabilirler. Bir kişinin güç elde etme gereksinimi engellendiği zaman ya da kendini güçsüz hissetmesine yol açan herhangi bir durum kişiler arası soruna neden olabilir.

Ait olma, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde de yer alan ait olma ve sevgi gereksinimlerinde insanlar başka insanlarla sevgiye dayalı ilişkiler kurma ve bunu geliştirme gereksinimi duyarlar. Bu gereksinimini karşılayacak toplumsal gruplara ait olmayı isterler (Öğülmüş, 2004). İnsanlar çeşitli gruplara üye olarak ve içinde bulundukları gruplarda kendilerini grubun bir üyesi olarak görebildikleri ölçüde bu gereksinimlerini karşılarlar. Ait olma gereksinimin önemi, kişinin ait olmak istediği bir gruptan dışlandığını hissettiği takdirde daha iyi anlaşılır. Kişinin kendini ait hissettiği gruplarda ilişkilerini zayıflatmaya yönelik her girişim kişiler arası bir soruna neden olabilir (Öğülmüş, 2001). Aile ve okul ortamının bu gereksinimin karşılanmasında önemli bir yeri vardır. Eğer bir öğrenci sınıfında istenilmediğini, dışlanıldığını hissederse ait olma duygusu, benim sınıfım duygusu engellenmeyle karşılaşır ve bu da kişiler arası bir sorunla sonuçlanabilir.

Özgür olma, seçeneklere sahip olma ve seçim yapabilmek anlamına gelmektedir, bireyler özgür bir varlık olduklarını hissetmek isterler. Bir kişinin seçeneklerini sınırlamak, kişiye seçme hakkı tanımamak, kişinin özgürlük gereksiniminin karşılanmasını engeller. Aile ortamında veya okul ortamında yetişkinlerin ve öğretmenlerin gence seçim hakkı vermemesi, kararların hep yetişkinler tarafından alınması, hiç söz hakkı tanınmadığı zaman birey özgürlüğünün kısıtlanarak engellendiğini söz ve davranışlarla ifade etme yoluna gidebilir, bu durum aynı zamanda kişiler arası soruna neden olabilir.

Eğlenme, yaptığımız her işten zevk almak, işimizde eğlenceli bir taraf bulmak isteriz. Bir başka deyişle eğlenmek bir gereksinimdir. Bu gereksinimimizi karşılamaktan bizi engelleyen her girişim kimden gelirse gelsin, kişiler arası bir soruna neden olabilir.

Yukarıda ifade dilen gereksinimlerin dışında Murray (Hall ve Lindzey, 1978) küçük bir denek grubu üzerinde derinlemesine incelemeler yaparak bir gereksinimler listesi oluşturmuştur: alçalma, başarma, yakınlaşma, saldırganlık, özerklik, yenilgiyi kabullenmeme, savunma, saygıdan kaynaklanan itaat, başatlık, gösteriş, fiziksel

olarak kendini koruma, psikolojik olarak kendini koruma, bakım, düzen, oyun, reddetme, seziş, cinsellik, yardım alma ve anlayış gereksinimleri (Aktaran: Öğülmüş, 2004). Bu gereksinimlerin engellenmesi bazı durumlarda kişiler arası soruna neden olabilmektedir.

Sorunun doğru olarak tanımlanması ve yıkıcı etkilerinin ortadan kaldırılabilmesinin ilk basamağı, sorunun kaynağının doğru tanımlanmasıdır (Karip, 2000). Karşılanmayan psikolojik gereksinimler nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü için öncelikle yapılması gereken, kişilerin hangi psikolojik gereksinimlerini karşılama girişimlerinin engellendiğini saptamaktır. Daha sonra da söz konusu gereksinimlerini karşılayabileceği başka hangi yolların olduğunun bireye öğretilebilmesi kişiler arasında yaşanan sorunun çözümüne yardımcı olabilir (Öğülmüş, 2001).

3. Değerler, Öncelikler ve İlkelerdeki Farklılıklar. Değerlerde, önceliklerde ve ilkelerde bireysel farklılıklar toplumsal yaşamımızın bir zenginliğidir. Değer farklılıklarından kaynaklanan sorunlar çözümü en zor sorunlardır. Örneğin, her fırsatta hayatın tadını çıkarmak gerektiğini düşünen ve yaşamını bu ilkeye göre düzenleyen bir kişi ile çocuklarının parlak bir geleceğe sahip olmasına öncelik vermeleri gerektiğini düşünen eşi arasında ailenin parasal kaynaklarının nasıl harcanacağı konusunda ciddi bir anlaşmazlık ortaya çıkabilir (Öğülmüş, 2001).

Üç grupta ifade edilen nedenlerin dışında, engeller, yeni bir durum, belirsizlik, beklenmeyen bir durum, çatışan istekler, performans beceri yetersizliği kişiler arası sorunlara neden olabilir. Bazı özel sorunlar belirli anla sınırlı olaylardan (çalışmak için treni kaçırma, ani rahatsızlık gibi) veya kronik olarak devam eden (yalnızlık hissi, can sıkıntısı gibi) durumlardan kaynaklanabilir (D’Zurilla vd., 2004).

Meydana gelen bazı sorunlar bireyin sosyal gelişimi içinde meydana gelen güçlüklerin bir sonucu da olabilir. Gelişim dönemlerinin her birinin kendine özgü durumları ve güçlükleri bulunmaktadır (Kuperminc ve Allen, 2001). Özellikle ergenlik dönemi ve bu dönemde yaşanan kişiler arası sorunlara ileriki bölümlerde ayrıntılı yer verilecektir.